Hemoroid Fissür Nedir? Basur Tedavisi Nasıl Yapılır?

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
56
Yaş
36
Coin
256,936
Normalde kalın bağırsağın dışarı açılan en son kısmında damar ağları mevcuttur. Anüs (makat) ve rektumda bulunan ve hemoroidal damarlar denilen bu damar ağlarının vücudumuzda çok önemli görevleri vardır.
- Hemoroidal damarlar yerleşim yerine göre eksternal (dış) ve internal (iç) olarak ikiye ayrılmaktadır.
- Eksternal (dış) hemoroidler anüsün çevresinde gelişir .
- İnternal (iç) hemoroidler anüsün içinde gelişir.
HEMOROİD HASTALIĞI NEDİR ?
Bazı kişilerde anüs (makat) ve rektum (kalın bağırsağın son bölümü) çevresinde bulunan hemoroidal damarlar aşırı derecede genişler ve anüsten dışarıya taşarlar. Örneğin Kabızlık şikayeti olan bireylerde dışkı sertleşir ve dışkılama işlevi zorlaşır. Birey bu sert dışkıyı boşaltmak için aşırı ıkınma ve zorlanmaya gerek duyar. Bu sırada anal kanalı örten tabaka ve damarlar zedelenir. Bu da damarlarda genişleme ve şişmeye neden olur. Damarlardaki bu genişleme ve şişmeye hemoroidal hastalık ya da kısaca hemortoid denir. Bu durumda damarlar normal işlevlerini yapamazlar ve bazen de ciddi şikayetlere neden olurlar. Bu belirti ve bulgular hangi hemoroidal grup hastalandı ise ona göre farklılık gösterir.
Eksternal (dış) hemoroid anüsün çevresinde gelişir ve ince bir deri ile kaplıdır. Eğer bu damarların içinde bir kan pıhtısı oluşursa oldukça ağrılı olur. Hasta, makadının hemen yanında eline sert ve ağrılı şişliğin (memelerin) geldiğini söyler. Yırtıldıkları zaman kanama şikayetine neden olur.
İnternal (iç) hemoroid anüsün içinde gelişir. Ağrısız kanama en önemli belirtisidir. Bazen iç hemoroidler dışkılama sırasında anüsten (makattan) dışarı çıkarlar ve hasta eline bir şişlik geldiğinden şikayet eder. Buna ek olarak dışkılama sırasında dışarı çıkan ve içeri girmeyen iç hemoroidler ağrıya neden olabilir.
HEMOROİDAL HASTALIĞIN NEDENLERİ:
Önemli diğer bir nedeni, beslenme alışkanlığıdır. diyetteki lifli (posalı) yiyecekler azalınca sonucunda hemoroidal hastalık gelişebilir
Dışkılama alışkanlığının düzenli olmaması, dışkının sertleşmesine neden olur. Dışkılama sırasında ıkınma, tuvalette uzun zaman beklenmesi bu damarlardaki genişlemeyi arttırır. Katı ve sert olan dışkının makattan geçmesi sırasında bu damarlarda hasar oluşur. Bu nedenle de ağrı ve bazen de kanama meydana gelir.
Dışkılama alışkanlığını düzenlemede diğer önemli bir etken de içilen su miktarıdır. Günde en az 8-10 bardak su içilmesi gereklidir. Az miktarda su içmek kabızlığa neden olabilir. Kabızlık da ıkınmaya neden olacağı için hemoroide ait şikayetler artabilir.
Hemoroidal hastalığın şiddetlenmesine neden olan faktörler şunlardır:
-uzun süreli kabızlık veya ishal
- hamilelik
- genetik nedenler (kalıtsal)
- dışkılamayı kolaylaştıran ilaçların (laksatiflerin ve lavmanların) sık kullanımı
- dışkılamak için zorlu ve uzun süreli ıkınmalar
- tuvalette uzun zaman oturulması (gazete, kitap okunması, vb)
- ağır yük kaldırılması
- hastalığın şiddetlenmesine neden olan besin maddelerinin tüketilmesi (alkol, baharatlı yiyecekler)
Hemoroidin Belirtileri Nelerdir?
Dışkılama (büyük abdest yapma) esnasında kanama
.Dışkılama (büyük abdest yapma) esnasında makatın dışarı çıkması, ele gelen şişlikler.
.Anal bölgede (makatta) ağrı kaşıntı
Dışkıdan kan gelmesi şikayeti olan bir hastada ayırıcı tanı için kolonos kopi yapılmalıdır. Aksi takdirde kanamaya neden olabilen diğer hastalıklar gözden kaçabilir
Hemoroid Hastalığı Hangi Hastalıklarla Karıştırılır? Ayırıcı Tanının Önemi Nedir?
Makattan kan gelmesine neden olan tüm makat ve kalın bağırsak hastalıklarını ayırıcı tanıda düşünmek gerekir.
Bir çok rahatsızlık ilk belirti olarak dışkılama sırasında kanama ile ortaya çıkabilir. Kalın bağırsak kanseri (kolon ve rektum kanseri), kalın bağırsak Polipleri, hemoroidal hastalık (basur mayasıl hastalığı), makat ağzında çatlak (Anal Fissür), iltihaplanma (apse), fistül oluşumu, iltihabi bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı), Bağırsak Sarkması (prolapsus), Dışkı Kaçırma (inkontinans), Kaşıntılı Makat hastalığı, irritabıl bağırsak sendromu, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve daha bir çok durum bu bölgeyi etkileyebilir. Bu nedenle ayırıcı tanı çok önemlidir ve uzman bir doktor tarafından yapılmalıdır.
Hemoroidlerden Kanser gelişirmi?
Hayır. Hemoroid ve kanser arasında ilişki yoktur. Fakat kanserin belirti ve bulguları hemoroid hastalığının belirti ve bulgularına benzer.
Hemoroid belirtileri, kolon kanserleri ve diğer sindirim sistemi hastalıklarının belirtilerine benzediğinden dolayı şikayetler olduğunda önce bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Başkalarının kullandığı ilaçlar veya gelişi güzel doktor kontrolünde olmadan eczanelerden temin edilen ilaçlar zaman kaybına neden olabilir.


Hemoroidler Nasıl Tedavi Edilir?
1- Hastalığın etkilediği bölge (iç dış hemoroidal hastalık)
2- Hastalığın evresi
3- Şikayetlerin şiddeti, göz önüne alınarak karar verilmelidir.
İNTERNAL (İÇ) HEMOROİDLERİN TEDAVİSİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER
- Dışkılama alışkanlığının düzenlemesi
Düzenli dışkılama alışkanlığı tedavi için önemlidir. Tuvalette uzun zaman oturma (sigara içme, gazete okuma v.b.) ve aşırı ıkınmalardan kaçınma. Hemoroidal damarlardaki gerginlik ve basıncı azaltır ve böylece hemoroidlerin makattan dışarı çıkmaları önlenebilir
Dışkılama sırasında makattan dışarıya doğru çıkan hemoroidal şişliklerin (memelerin-pakelerin) tekrar geri itilmesi gerekir. Aksi takdirde dışarıda kalan hemoroidal memeler ağrı, kanama ve iltihaplanmaya neden olabilir.
- Diyetin düzenlenmesi
Yemeklerdeki lifli (posalı) gıda oranlarının artırılması ve düzenli dışkılama alışkanlığı edinilmesi yardımcı olabilir. Yemeklerdeki meyve-sebzelerin arttırılması ,önemli bir konu da yeterli su içilmesidir. Günde en az 10-12 büyük bardak su içilmesi gerekir. Meyve suyu, kahve, çay su yerine geçmez.
- Oturma banyosu
Günde birkaç kez, ılık bir suda 10 dakika oturmak semptomları (belirtileri, şikayetleri) azaltır.
- Krem-Pomad uygulamaları
.Girişimsel Yöntemler
1) Lastik Bant Yöntemi ile Bağlama ( Band Ligasyon)
İç hemoroidlerin tedavisinde kullanılır. Dışarı doğru sarkan ve kanayan hemoroid pakelerinde uygulanır. Hemoroid pakelerinin (keselerinin) köklerinden bağlanması oldukça iyi bir yöntemdir. Basit bir uygulamadır ve günübirlik poliklinik şartlarında yapılabilir. Hemoroid ve bant birkaç gün içinde kendiliğinden düşmekte ve yara bir iki hafta içinde iyileşmektedir. Bu uygulama sonrası bazı hastalarda rahatsızlık hissi ve kanama görülebilmektedir.
2) Enjeksiyon (Skleroterapi)
Makattan dışarıya çıkmayan ve kanama şikayetine neden olan internal (iç) hemoroidlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Hemoroidal damarlar içine bir sıvı (fenol solüsyonu) enjekte edilir. Böylece kanama önlenebileceği gibi damar genişlemesi ve dışarıya doğru sarkması da engellenebilir.
3) laser ile Koagülasyon

Bir ışık kaynağı laser yardımı ile şikayete neden olan hemoroid tedavisi uygulanır, tedavi sağlanmış olur.
Ameliyattan sonra Lokal etkili anestezik (ağrı giderici) pomadlar da ağrının giderilmesinde yararlı olabilir. Ilık oturma banyosu (10-15dk) rahatlama sağlayabilir.
Ameliyat ile tedavi
Kanamaya neden olan ve makattan dışarı sarkan pakeler yani ele gelen memeler cerrahi işlem ile çıkarılır veya makat içine tespit edilirler. Uzun süreli ve konservatif yöntemlere cevap vermeyen hemoroid hastalığının tedavisinde en iyi yöntemdir. Hemoroidektomi ameliyatı, şikayetlere neden olan hastalıklı hemoroid pakesinin çıkarılması işlemidir. Hemoroidektomi, anestezi (narkoz) ve hastanede yatmayı gerektirebilir.
Hemoroid pakelerinin (memelerin) açık veya kapalı bir cerrahi yöntemle çıkarılabileceği gibi stapler adı verilen özel bir cihazla da yapılabilir.
EKSTERNAL (TROMBOZE) HEMOROİDLERİN TEDAVİSİ
(İÇİ PIHTI İLE DOLU DIŞ HEMOROİD)
Tromboze (kan pıhtısı ile) eksternal (dış) hemoroid, anüs (makat) kenarında bulunan hemoroid pakelerinden birinin veya bir kaçının içinde pıhtı birikimi ile olur. Bunlar makat (anüs) etrafında cilt altında mavi renkli kabarıklıklar olarak görülür ve elle hissedilebilir. Genellikle orta derecede ağrı, şiddetli ağrı, kaşınma ve rahatsızlık hissine neden olabilir.
Tedavi
Hastanın şiddetli ağrı şikayeti var ise hemoroid pakesinin içindeki pıhtıyı boşaltmak gerekir. Bu nedenle bölgesel anestezi (lokal anestezi) altında hemoroid pakesi üzerindeki deri kesilip içindeki pıhtı çıkarılmalıdır. Yara açık bırakılabileceği gibi bir dikiş ile de kapatılabilir.
HEMOROİDAL HASTALIĞA AİT ŞİKAYETLER NASIL ÖNLENEBİLİR ?
- Kabızlığın önlenmesi
- Bol miktarda posalı (lifli) gıda almak acı ve baharat kullanmamak
- Bol su içmek (günde 8 10 bardak)
- Dışkılama ihtiyacı hissedildiğinde, ertelemeden, dışkılamak. Ertelenmesi ıkınmaya neden olabilir
- Tuvalette çok zaman harcamamak. Uzun süre oturma ve ıkınma, şikayetleri arttırır.
- Düzenli fiziksel aktivite sindirime yardımcı olur
- Tuvalet sonrası anal bölge (makat) temizliğine dikkat etmek. Aşırı temizleme oradaki deriyi tahriş eder. Bu bölgenin nemli ıslak kalmamasına dikkat etmek.


Anal Fissür
Anal fissür anüs (makat) bölgesini örten deride ağrı, kanama ve kaşıntıya yol açan küçük bir yırtıktır (çatlaktır).
ANAL FİSSÜRE NELER YOL AÇAR?
Fissür genellikle bir Kabızlık dönemini izleyerek oluşur. Ender olarak bir ishal atağını takiben de oluşabilir. Sert, kuru (taş gibi) bir dışkının zorla anal kanaldan (makattan) geçmesi sırasında bu bölgede yırtık oluşur. Genelde fissür yüzeyel olarak başlar ve hızla iyileşir. Bazen derinleşip altta yatan sfinkter kasına (anal kanal çevresinde dışkılama alışkanlığını kontrol eden kas) ulaşabilir. Bu durumda hastalık kronik (süreğen) hale gelmiştir.
Sfinkter kasının (makatı çevreleyen ve kontrolü sağlayan kas) kasılı kalması fissürün (yırtık) iyileşmesini engeller.
Nadiren fissürün sebebi Crohn Hastalığı ya da bir enfeksiyon olabilir. Altta yatan hastalığın tedavisi, genellikle fissürün iyileşmesi ile sonuçlanır. Fissürler çok nadiren iltihabi bir hastalığa neden olurlar.
ANAL FİSSÜR KANSERE NEDEN OLUR MU?
Hayır. Anal fissür ile kanser arasında ilişki yoktur. Fakat anal fissür hastalığının belirti ve bulguları kolon ve rektum (kalın bağırsak) kanserleri ve diğer sindirim sistemi hastalıklarının belirtileriyle benzerlik gösterebilir. Bundan dolayı şikayetler olduğunda önce bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
ANAL FİSSÜR BELİRTİLERİ NELERDİR?
Rektal ağrı: Hastalar sıklıkla dışkılama sırasında meydana gelen yanma ya da yırtılma gibi bir ağrı tanımlarlar. Ağrı dışkılama sonrası dakikalar ya da saatlerce sürebilir. Ağrı sfinkter kasının (anal kanal çevresinde dışkılama alışkanlığını kontrol eden kas) spazmına (kasılmasına) bağlıdır. Bazen hastalar ağrı nedeniyle tuvalet yapmak istemezler.
Rektal kanama: Genellikle az miktarda parlak, kırmızı kanamadır ve tuvalet kağıdında görülebilir veya damla damla kanama olabilir.
Şişme: Fissürün dış kenarında şişme sonucu cilt kabartısı gelişebilir. Makat bölgesinin temizliği sırasında fark edilebilir.
Kaşıntı: Fissürün ardışık olarak iyileşip tekrar açılması sırasındaki akıntı kaşıntıya yol açabilir.

FİSSÜR NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR?

Düzenli tedavi için şikayetler olduğunda önce bir doktor tarafından değerlendirilme gerekmektedir. Başkalarının kullandığı ilaçlar veya doktor kontrolünde olmadan eczanelerden gelişigüzel temin edilen ilaçlar zaman kaybına neden olabilir. En önemlisi altta yatan başka bir hastalığın varolup olmadığının farkına varılmasıdır.

Fissürlerin en az %50si tedavisiz ya da özel tıbbi kremler ve dışkı (büyük abdest - gaita) yumuşatıcıları kullanımı, Kabızlıktan kaçınma ve oturma banyoları ile iyileşirler. (Orta dereceli ısıdaki suya, günde birkaç defa, 20 dakika boyunca oturma.)
İlk basamak olarak varsa Kabızlık veya ishal tedavi edilmelidir. Posalı yiyecekler ve bol miktarda su içimi önemlidir.
Bunlara ek olarak bazı krem ve ilaçlar ile sfinkter kasındaki kasılma önlenmeye çalışılır.
Bu alandaki diğer bir gelişmede sfinkter kasındaki spazmı çözmek için bu bölgeye iğne yapılmasıdır. Botilinyum toksini sfinkter kasında belli bir süre gevşemeye neden olur ve bu dönemde fissürün iyileşmesi için zaman kazanılır.
Hangi hastanın hangi tedaviden yarar göreceğine doktor karar vermelidir.
TEKRARLAMAMASI İÇİN NELER YAPMALIYIM ?
Kabız olmamak için düzenli sağlıklı besinler tüketilmeli (sebze ve meyve) ve bol su (günde en az 8-10 bardak) içilmelidir. Bunlara ek olarak yapılacak düzenli spor aktiviteleri (örneğin yürüyüş) önerilebilir. Kahve ve alkol tüketimi azaltılmalıdır. Bu önlemlerle dışkılama alışkanlığı düzenlenebilir.
İYİLEŞMEYEN FİSSÜRDE NELER YAPILABİLİR?
Tedaviye cevap vermeyen bir fissür iyileşmeyi engelleyen bir nedenin varlığı açısından tekrar incelenmelidir. İnternal anal sfinkter kasında (anal kanalı kontrol eden içteki kas) spazm ya da skar dokusu (sert iyileşme dokusu) varlığı gibi nedenler olabilir. Ağrı ve/veya kanamaya devam eden fissürler cerrahi yolla tedavi edilmelidir.
AMELİYAT İLE TEDAVİ NELERİ İÇERİR?
Cerrahi tedavi fissürün ve altta yatan skar (sert iyileşme dokusu) dokusunun çıkarılmasını içeren küçük bir ameliyattır. Anal kanalı kontrol eden içteki kasın küçük bir parçasının çıkarılması, ağrı ve spazmın önler ve fissürün iyileşmesine yardım eder.

CERRAHİ TEDAVİ SONRASI İYİLEŞME NE KADAR SÜRE ALIR?
Tam iyileşme birkaç gün içinde olur ,ağrı sıklıkla birkaç gün içinde ortadan kalkar.
Cerrahi tedavi yapılan hastaların %99 da kesin tedavi olur ve tekrarlamama görülmez.
 
Üst Alt