Hidayet dalalet hakkında ayetler
Onlar dürüst yol karşılığında sapıklığı, mağfirete değer olarak da azabı satın almış kimselerdir Onlar ateşe karşısında ne dek dayanıklıdırlar!
Bakara : 175
Allah kimi içten yola iletmek isterse onun kalbini İslâm'a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini en ince ayrıntısına kadar daraltır Allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir
En'âm : 125
O, bir gurubu dürüst yola iletti, bir guruba da sapıklık müstehak oldu Çünkü onlar Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar
A'râf : 30
Allah kimi hidayete erdirirse, içten yolu bulan odur Kimi de şaşırtırsa, işte ana ziyana uğrayanlar onlardır
A'râf : 178
Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol bildiren yoktur Ve onları azgınlıkları içinde baş döndürücü olarak bırakır
A'râf : 186
De ancak: Ey halk! Size Rabbinizden Hak (Kur ’lahza) gelmiştir Artık kim doğru yola gelirse, ama kendisi için gelecektir Kim de saparsa, o da ama kendi aleyhine sapacaktır Ben sizin üzerinize temsilci değilim (Sadece beyanat etmekle memurum)
Yûnus : 108
Kâfir olanlar diyorlar ama: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli yok miydi? De oysa: Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir
Ra'd : 27
Herkesin kazandığını gözetleyip muhafaza eden, (hiç böyle yapamayan gibi olur mu?) Onlar Allah'a ortaklar koştular De ki: «Onlara ad verin (onlar necidir?) Yahut siz Allah'a yeryüzünde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yahut manâsız laf mı ediyorsunuz?» Doğrusu inkâr edenlere hileleri süslü gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular Allah kimi saptırırsa bundan böyle onu içten yola iletecek yoktur
Ra'd : 33
(Allah'ın emirlerini) onlara iyice açıklasın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir Çünkü O, baskı ve hikmet sahibidir
İbrâhîm : 4
Andolsun ama biz, «Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının» diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik Allah, onlardan bir kısmını içten yola iletti Onlardan bir kısmı da sapıklığı yargı ettiler Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur!
Nahl : 36
(Resûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine fazla düşkünlük göstersen de bil oysa Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez Onların yardımcıları da yoktur
Nahl : 37
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu fakat kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) cefa edecek değiliz
İsrâ : 15
Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, bundan böyle onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ancak, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız
İsrâ : 97
(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu süre mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı) İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse bundan böyle onu doğruya yöneltecek bir arkadaş bulamazsın
Kehf : 17
De ki: Kim sapıklıkta ise, fazla merhametli olan Allah ona mühlet versin! Nihayet kendilerine vâdolunan şeyi ya azabı (müminler aleyhinde yenilgiyi), ya da kıyameti gördükleri süre, mevki ve makamı daha kötü ve askeri daha çelimsiz olanın kim olduğunu öğreneceklerdir
Meryem : 75
Allah, içten yola gidenlerin hidayetini artırır Sürekli kalan iyi işler, Rabbinin nezdinde ayrıca mükâfat bakımından daha bahtı açık, ayrıca de âkıbetçe daha iyidir
Meryem : 76
(De ancak Ben ama, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine ki O burayı dokunulmaz kılmıştır kulluk etmekle emrolundum Her şey de zaten O'na aittir Bana müslümanlardan olmam ve Kur'an okumam emredildi Bundan Böyle kim içten yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ancak: Ben yalnızca uyarıcılardanım
Neml : 91
Ve şöyle de: Hamd Allah'a mahsustur O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır) Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir
Neml : 93
Eğer sana yanıt veremezlerse, bil ki onlar, sırf heveslerine uymaktadırlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim olabilir! Elbette Allah zalim kavmi dürüst yola iletmez
Kasas : 50
(Resûlüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir
Kasas : 56
(Resûlüm!) Kur'an'ı (okumayı, bildiri etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, muhakkak seni (tekrar) dönülecek yere döndürecektir De fakat: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin açıkça bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir
Kasas : 85
Gel gör ama adaletsizlik edenler, bilgisizce fena arzularına uydular Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir tezgâhtar yoktur
Rûm : 29
(Resûlüm!) De fakat: Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ancak: Allah! O halde biz veya siz, ikimizden biri, ya içten yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir
Sebe' : 24
De ama: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum Eğer içten yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir Kuşkusuz O, işitendir, yakındır
Sebe' : 50
Kötü işi kendisine hoş gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir O halde onlar için üzülerek kendini helak etme Allah onların ne yaptıklarını biliyor
Fâtır : 8
Allah sözün en güzelini, birbiriyle ahenkli ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken ayrıca bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle içten yola ilettiği hidayet rehberidir Allah kimi de saptırırsa artık ona yol bildiren olmaz
Zümer : 23
Allah kime de hidayet ederse, bundan böyle onu saptıracak yoktur Allah, mutlak kuvvet sahibi ve intikam müşteri yok midir?
Zümer : 37
Andolsun oysa onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette «Allah'tır» derler De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ancak: Bana Allah yeter Tevekkül edenler, oysa O'na güvenip dayanırlar
Zümer : 38
(Resûlüm)! Şüphesiz biz bu Kitab'ı sana, insanlar için adalet olarak indirdik Bundan Böyle kim içten yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa fakat kendi aleyhine sapmış olur Sen onların üstünde delege değilsin
Zümer : 41
«Ey kavmim! Aslında sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum Sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur Allah kimi saptırırsa, bundan böyle onu içten yola iletecek de yoktur»
Mü'min : 32
Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur
Kalem : 7 *
Onlar dürüst yol karşılığında sapıklığı, mağfirete değer olarak da azabı satın almış kimselerdir Onlar ateşe karşısında ne dek dayanıklıdırlar!
Bakara : 175
Allah kimi içten yola iletmek isterse onun kalbini İslâm'a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini en ince ayrıntısına kadar daraltır Allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir
En'âm : 125
O, bir gurubu dürüst yola iletti, bir guruba da sapıklık müstehak oldu Çünkü onlar Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar
A'râf : 30
Allah kimi hidayete erdirirse, içten yolu bulan odur Kimi de şaşırtırsa, işte ana ziyana uğrayanlar onlardır
A'râf : 178
Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol bildiren yoktur Ve onları azgınlıkları içinde baş döndürücü olarak bırakır
A'râf : 186
De ancak: Ey halk! Size Rabbinizden Hak (Kur ’lahza) gelmiştir Artık kim doğru yola gelirse, ama kendisi için gelecektir Kim de saparsa, o da ama kendi aleyhine sapacaktır Ben sizin üzerinize temsilci değilim (Sadece beyanat etmekle memurum)
Yûnus : 108
Kâfir olanlar diyorlar ama: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli yok miydi? De oysa: Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir
Ra'd : 27
Herkesin kazandığını gözetleyip muhafaza eden, (hiç böyle yapamayan gibi olur mu?) Onlar Allah'a ortaklar koştular De ki: «Onlara ad verin (onlar necidir?) Yahut siz Allah'a yeryüzünde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Yahut manâsız laf mı ediyorsunuz?» Doğrusu inkâr edenlere hileleri süslü gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular Allah kimi saptırırsa bundan böyle onu içten yola iletecek yoktur
Ra'd : 33
(Allah'ın emirlerini) onlara iyice açıklasın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir Çünkü O, baskı ve hikmet sahibidir
İbrâhîm : 4
Andolsun ama biz, «Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının» diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik Allah, onlardan bir kısmını içten yola iletti Onlardan bir kısmı da sapıklığı yargı ettiler Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur!
Nahl : 36
(Resûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine fazla düşkünlük göstersen de bil oysa Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez Onların yardımcıları da yoktur
Nahl : 37
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu fakat kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) cefa edecek değiliz
İsrâ : 15
Allah kime hidayet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidayetten uzak tutarsa, bundan böyle onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın Kıyamet gününde onları kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ancak, ateşi yavaşladıkça onun alevini artırırız
İsrâ : 97
(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu süre mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı) İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse bundan böyle onu doğruya yöneltecek bir arkadaş bulamazsın
Kehf : 17
De ki: Kim sapıklıkta ise, fazla merhametli olan Allah ona mühlet versin! Nihayet kendilerine vâdolunan şeyi ya azabı (müminler aleyhinde yenilgiyi), ya da kıyameti gördükleri süre, mevki ve makamı daha kötü ve askeri daha çelimsiz olanın kim olduğunu öğreneceklerdir
Meryem : 75
Allah, içten yola gidenlerin hidayetini artırır Sürekli kalan iyi işler, Rabbinin nezdinde ayrıca mükâfat bakımından daha bahtı açık, ayrıca de âkıbetçe daha iyidir
Meryem : 76
(De ancak Ben ama, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine ki O burayı dokunulmaz kılmıştır kulluk etmekle emrolundum Her şey de zaten O'na aittir Bana müslümanlardan olmam ve Kur'an okumam emredildi Bundan Böyle kim içten yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ancak: Ben yalnızca uyarıcılardanım
Neml : 91
Ve şöyle de: Hamd Allah'a mahsustur O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır) Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir
Neml : 93
Eğer sana yanıt veremezlerse, bil ki onlar, sırf heveslerine uymaktadırlar Allah'tan bir yol gösterici olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim olabilir! Elbette Allah zalim kavmi dürüst yola iletmez
Kasas : 50
(Resûlüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir
Kasas : 56
(Resûlüm!) Kur'an'ı (okumayı, bildiri etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, muhakkak seni (tekrar) dönülecek yere döndürecektir De fakat: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin açıkça bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir
Kasas : 85
Gel gör ama adaletsizlik edenler, bilgisizce fena arzularına uydular Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir tezgâhtar yoktur
Rûm : 29
(Resûlüm!) De fakat: Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir? De ancak: Allah! O halde biz veya siz, ikimizden biri, ya içten yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir
Sebe' : 24
De ama: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum Eğer içten yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir Kuşkusuz O, işitendir, yakındır
Sebe' : 50
Kötü işi kendisine hoş gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir O halde onlar için üzülerek kendini helak etme Allah onların ne yaptıklarını biliyor
Fâtır : 8
Allah sözün en güzelini, birbiriyle ahenkli ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken ayrıca bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle içten yola ilettiği hidayet rehberidir Allah kimi de saptırırsa artık ona yol bildiren olmaz
Zümer : 23
Allah kime de hidayet ederse, bundan böyle onu saptıracak yoktur Allah, mutlak kuvvet sahibi ve intikam müşteri yok midir?
Zümer : 37
Andolsun oysa onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette «Allah'tır» derler De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ancak: Bana Allah yeter Tevekkül edenler, oysa O'na güvenip dayanırlar
Zümer : 38
(Resûlüm)! Şüphesiz biz bu Kitab'ı sana, insanlar için adalet olarak indirdik Bundan Böyle kim içten yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa fakat kendi aleyhine sapmış olur Sen onların üstünde delege değilsin
Zümer : 41
«Ey kavmim! Aslında sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum Sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur Allah kimi saptırırsa, bundan böyle onu içten yola iletecek de yoktur»
Mü'min : 32
Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur
Kalem : 7 *