Son konular

Hipertansiyon

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Hipertansiyon, yüksek kan basıncı demektir ve kalp hastalığı için bir risk faktörüdür. Sistolik basınç
(büyük tansiyon) ve diyastolik basınç (küçük tansiyon)şeklinde ölçülüp“milimetre civa (mmHg)” olarak
ifade edilir. Sistolik kan basıncının (büyük tansiyon) 120 mmHg ve diyastolik kan basıncının (küçük
tansiyon) 80 mmHg olması, ideale en yakın tansiyon değerleridir.

Hipertansiyon ve sonucunda ortaya çıkan yandaş sağlık sorunları yaşamı olumsuz yönde tehdit edebilir.
Hipertansiyon kontrol altına alınamaz ise kalp krizi (miyokard infarktüsü), inme (felç) ve böbrek yetmezliği
olasılığı artar.

Hipertansiyon, dünyada yaklaşık bir milyardan fazla kişide görülen ciddi bir sağlık sorunudur. Tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de hipertansiyon oldukça yaygıngörülen birsorundur.

Cinsiyetin de kan basıncını farklı biçimde etkilediği görülmektedir.Ülkemizde kadınlar 30-39 yaş grubuna
kadar erkeklerdekinden pek farklı bir kan basıncı değerlerine sahip değilken, 40 yaşından itibaren
erkeklerden daha yüksek sistolik ve diyastolik basıncına sahip olmaktadırlar.

Hipertansiyon ; baş ağrısı, baş dönmesi, kulakta uğuldama ya da basınç hissi ve burun kanaması gibi
belirtiler verebilmekle beraber herhangi bir belirti ve bulguya rastlanmadığı olgular da mevcuttur. Aile
hikayesi olanlar (genetik), obezler, diyabetikler, KOAH hastaları, uyku apnesi olanlar ve aşırı tuz tüketen
kişiler yanında 40 yaş üzeri herkes risk altındadır. Risk faktörlerini taşıyan kişiler düzenli kan basıncı
kontrolü yaptırmalı, organlarda kalıcı hasar oluşmadan tedavi edilmelidirler.

Hastaların % 90-95’inde yüksek tansiyona neden olabilecek altta yatan başka bir hastalık yoktur. Bunlara
primer (birincil) hipertansiyon denir. Geri kalan % 5-10 hastada yüksek tansiyon bir nedene ya da
hastalığa ikincil olarak ortaya çıkmıştır. Buna da sekonder (ikincil) hipertansiyon adı verilir.

Hipertansiyonun nedenlerine göre sınıflandırılması:

1.) Primer (Esansiyel) Hipertansiyon

Belli bir nedene bağlı olmayan hipertansiyon şeklidir. Artıran risk faktörleri; aşırı alkol alımı, sigara,
sedanter hayat, polisitemi, nonsteroidal antiinflamatuvarlar ve düşük potasyum alımıdır.

• Genetik yatkınlık
• Aşırı tuz tüketimi
• Obezite
• Sempatik sinir sistemi fazla çalışması
• Renin-anjiotensin sisteminin rolü
• Tuz atılımında renal bozukluk

• İntraselüler sodyum ve kalsiyum artışı
• Düşük doğum ağırlığı
• Aceleci, sabırsız, stresli kişilik yapısı

2.) Sekonder Hipertansiyon

Belli bir hastalığa veya nedene bağlı hipertansiyon şeklidir.

• Böbrek ile ilgili nedenler
• Kronik piyelonefrit
• Akut ve kronik glomerülonefrit
• Polikistik böbrek hastalığı
• Renal arter darlığı
• Arteriolar nefroskleroz
• Diyabetik nefropati
• Renin salgılayan tümörler

Endokrin nedenler

• Oral kontraseptivler
• Adrenokortikal Hiperfonksiyon
• Cushing sendromu
• Primer hiperaldosteronizm
• Konjenital adrenal hiperplazi (17 a-hidroksilaz ve 11 ß-hidroksilaz eksikliği)
• Feokromositoma
• Miksödem
• Akromegali
• Hipotiroidi, hipertiroidi
• Hiperparatiroidi
• Uyku- apne sendromu
• Nörolojik nedenler
• Aorta koarktasyonu

Sekonder hipertansiyonun hem dünyada hem de ülkemizde kesin sıklığı tam olarak bilinmemekle birlikte
tüm hipertansif olguların %5-10’unu oluşturduğu tahmin edilmektedir. Endokrinoloji hekimi daha çok
sekonder hipertansiyon olgularını inceler ve araştırır. Sekonder hipertansiyonun dirençli hipertansiyon

olgularında ise çok daha sık olduğu görülmesi allta yatan nedenin ciddiyetle araştırılmasını gerektirir.
Sekonder hipertansiyonun en sık sebepleri renovasküler, renal parankimal ve endokrin patolojileridir.
Endokrin hipertansiyon nedenleri; adrenal, tiroid, paratiroid ve hipofiz bezi bozuklukları ile renin
salgılayan tümörleri içerir. Endokrin hipertansiyon nedenleri içerisinde primer hiperaldosteronizmsık
görülürken, diğer endokrin nedenler ise nadirdir. İnsanların %10’undan fazlası, adrenal bezde
sentezlenen bir hormon olan, aldosteronun fazlalığı nedeniyle yüksek kan basıncına sahiptir. Nadir bir
adrenal bozukluk olan feokromositoma da hormon dengesizliğine yol açarak hipertansiyona yol açabilir.
Sonuç olarak Endokrinoloji hekimi, sekonder hipertansiyon sebebini araştırıp ortaya koyarak duruma
yönelik medikal yada cerrahi tedavi seçeneklerini hastaya sunar ve sorun başarılı bir şekilde kontrol
altına alınabilir.
 

Similar threads

  • Soru
Kan basıncı( tansiyon), kalpten pompalanan kanın damar duvarlarına çarpma gücü olarak tanımlanır.Kalp dakikada ortalama 60-80 kez kasılarak kanı vücuda pompalar.Bu kasılma sırasında tansiyon en yüksek seviyeye çıkar. Bu seviye büyük tansiyon(sistolik kan basıncı), kasılmalar arası dönemdeki...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
  • Soru
İki çeşit yüksek tansiyon tanımlanmıştır; esansiyel (ya da primer) hipertansiyon ile sekonder hipertansiyon Esansiyel hipertansiyon çok daha sık görülen bir durumdur ve hipertansiyon vakalarının %95’ini oluşturur Esansiyel hipertansiyonun nedeni pek çok faktörden kaynaklanır, yani pek çok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
8
  • Soru
"Hipertansiyon sık görülen bir durumdur, kan damarlarının içindeki yüksek basınç kalp ve böbrek hastalığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Hipertansiyon, yıllarca belirti vermeyebilir fakat bu süreçte göz, böbrek, beyin ve kalbinizde ciddi hasar olabilir. Oysa kolayca tespit edilebilir, bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
  • Soru
Hipertansiyon damarlarda kan dolaşımı için gerekli olan basıncının normalden yüksek olmasıdır.Hipertansiyon, inme ve kalp hastalığı için önemli bir risk faktörüdür ve bu nedenle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, prematür morbidite ve mortalitenin önlebilir en önemli nedenlerinden biridir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
5
  • Soru
Hipertansiyon önlenebilir ve kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Hipertansiyondan kaynaklanan, böbrek hastalığı, kalp hastalığı, inme gibi sinir sistemi hastalıklardan korunma konusunda toplumu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için her yıl 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü olarak...
Cevaplar
0
Görüntüleme
8
Üst Alt