Hoşgeldin Ya Şehr'i Ramazan
Hoş geldin ateşim, yangınım, kulum
Ateş oldun Avucumda tutamadım seni İcime duştun Kalbimin karasına caldım kor yureğini
İbrahimas gibi gulden ateşlere duşurdun canımı Ey “kavurucu ateşim akla beni, yak kirlerimi
Ey yangınım, sen başkalarına sakla serinliğini, kule cevir bedenimi, benliğimi
Bir yangın yeridir Ramazan Yureğinin taracalarına otelerden kıvılcımlar sıcratır Alnına goklerin sıcağını duşurur Secdelerce ısınır yureğin
Ilık yağmurlar uşuşur tenine Rahmetle ıslanırsın Merhamet denizinde yıkanırsın
Ezelde ruhuna dokunan kutlu sesin yankısı yeniden erişir kulağına
Hoş geldin yolum, yoldaşım, menzilim
Yol oldun ruhuma Dunyanın telaşından cekip aldın beni
Kalbimin serin vadisine taşıdın nefsimi Beni benimle yeniden tanıştırdın YUnusas gibi denize attın, geceye bıraktın, balığın karnına soktun nefsimi
Kuraların hepsi bana cıktı Nasıl da tanıdın “efendisinden kacmış koleyi? Ey yoldaşım, kotulerden sakla beni Yolda bırak nefsimi
Bedenine konuktur Ramazan
Tenine yeniden ruh ufler gibi sessizce gelir, sessizce gider
Derin bir nefes gibi dudağından kalbine mujdeler yollar Benliğin kabuğunu kırar, bencilliğin goğsunde yaralar acar Seni sana bitiştirir
Maddenin labirentlerinde kaybolmuş ruhunu kardeş ruhlarla yeniden buluşturur, yeniden barıştırır
Hoş geldin ay yuzlum, hilal kaşlım, sevgilim
Can oldun tenime Yeryuzunun cezbesinden kopardın beni
Goklerin temaşasına kaptırdım gozlerimi Yuzumu kutlu aynalarda seyrettim
Ruyanı gormek icin YUsufas gibi kuyulardan topladım hucrelerimi Ey goklum, yanına al beni
Yuz ustu bırak kibrimi, bencilliğimi
Zamanın kutsanışıdır Ramazan
Hilalin dokunuşuyla zaman mekana galip gelir Kutsallık yorene gelir, yanına varır, eline doluşur Sen onu arayıp bulmazsın, o seni bulur ve kucaklar
Sanki kıble sana yonelir
Sanki seccaden alnını oper Sanki Kabe sana yanaşır Sanki En Sevgiliasm evine konuk olur Nereye gidersen git, yanında kalır Ramazan
Hoş geldin bahar kokulum, cicek tenlim, deniz gozlum
Kabrimden kaldırdın beni Adımı kazıdığım taşları kırdın Sesimi yutan ucurumları ucuruma attın
Beni bana kattın yeniden Sonsuzluğun mujdesini dokundurdun tenime
Bir İsaas nefesi gibi durttun kalbimi uykulardan Ey gulum, kokunu ver ruhuma
Uzaklara at cesedimi
Bir uyanıştır Ramazan
Aclığın incelttiği bedeninde ruhuna daha cok yer kalır Benliğin kabından cıkarsın, kutsiyetin Kabe’sine varırsın
Bencilliğin kafesinden kurtulursun, meleklerin kanatlarına tutunursun Yetimlerin gozlerindeki eşsiz sevince mimar olursun Yoksulların gonlunde taş ustune taş koyarsın
Ellerin kalbine diğer ilk kez MUsaas gibi goğsunde “yedi beyza taşırsın Aklanırsın, arınırsın, kutsanırsın
Hoş geldin tatlı sozlum, gul yuzlum, sultanım
Bak, nasıl da uslandım Sozune kandım Bakışınla yıkandım
Hamdım, piştim, yandım Huzuruna vardım Yaralarımın hepsini kanattım Hasretlerimin hepsini avuttum
Teselline susadım Yuzune acıktım Orucunu tuttum İftarına muntazırım Yakubas gibi gomleğinin kokusuyla actın gozlerimi
Ey al yanaklım, “humeyram, yuzunu değdir yuzume Sozunun meltemine savur benliğimi
Ne guzel terbiyedir oruc Seni nefsinin karşısına koyar
Bedeninin kabuğuna derin cizikler atar Teninde gul kokulu yaralar acar Yureğine fısıldar: “Sen sana ait değilsin! Mideni boşalttıkca, kalbini doyurur
Otelerden gelen kutlu bir kervan olur; seni kuyuda bulur, cennet karşılığı Sahibine satar
Hoş geldin bi’tanem, nur tanem, nar tanem
Tut saclarımdan kor gozlerinle
Ellerimi yu ellerinin ateşinde
Yureğimi rehin tut sevdanın tenhasında
Yanımda kal, benimle kal, bana kal butun bayramların arefesinde
Seni sana cağırıyor Ramazan
Senai Demirci
Bin Aydan hayırlı Mubarek Ramazan Ayı Tum islam Alemine ve FORUMDAŞ Ailesine Hayırlı olsun
Hoş geldin ateşim, yangınım, kulum
Ateş oldun Avucumda tutamadım seni İcime duştun Kalbimin karasına caldım kor yureğini
İbrahimas gibi gulden ateşlere duşurdun canımı Ey “kavurucu ateşim akla beni, yak kirlerimi
Ey yangınım, sen başkalarına sakla serinliğini, kule cevir bedenimi, benliğimi
Bir yangın yeridir Ramazan Yureğinin taracalarına otelerden kıvılcımlar sıcratır Alnına goklerin sıcağını duşurur Secdelerce ısınır yureğin
Ilık yağmurlar uşuşur tenine Rahmetle ıslanırsın Merhamet denizinde yıkanırsın
Ezelde ruhuna dokunan kutlu sesin yankısı yeniden erişir kulağına
Hoş geldin yolum, yoldaşım, menzilim
Yol oldun ruhuma Dunyanın telaşından cekip aldın beni
Kalbimin serin vadisine taşıdın nefsimi Beni benimle yeniden tanıştırdın YUnusas gibi denize attın, geceye bıraktın, balığın karnına soktun nefsimi
Kuraların hepsi bana cıktı Nasıl da tanıdın “efendisinden kacmış koleyi? Ey yoldaşım, kotulerden sakla beni Yolda bırak nefsimi
Bedenine konuktur Ramazan
Tenine yeniden ruh ufler gibi sessizce gelir, sessizce gider
Derin bir nefes gibi dudağından kalbine mujdeler yollar Benliğin kabuğunu kırar, bencilliğin goğsunde yaralar acar Seni sana bitiştirir
Maddenin labirentlerinde kaybolmuş ruhunu kardeş ruhlarla yeniden buluşturur, yeniden barıştırır
Hoş geldin ay yuzlum, hilal kaşlım, sevgilim
Can oldun tenime Yeryuzunun cezbesinden kopardın beni
Goklerin temaşasına kaptırdım gozlerimi Yuzumu kutlu aynalarda seyrettim
Ruyanı gormek icin YUsufas gibi kuyulardan topladım hucrelerimi Ey goklum, yanına al beni
Yuz ustu bırak kibrimi, bencilliğimi
Zamanın kutsanışıdır Ramazan
Hilalin dokunuşuyla zaman mekana galip gelir Kutsallık yorene gelir, yanına varır, eline doluşur Sen onu arayıp bulmazsın, o seni bulur ve kucaklar
Sanki kıble sana yonelir
Sanki seccaden alnını oper Sanki Kabe sana yanaşır Sanki En Sevgiliasm evine konuk olur Nereye gidersen git, yanında kalır Ramazan
Hoş geldin bahar kokulum, cicek tenlim, deniz gozlum
Kabrimden kaldırdın beni Adımı kazıdığım taşları kırdın Sesimi yutan ucurumları ucuruma attın
Beni bana kattın yeniden Sonsuzluğun mujdesini dokundurdun tenime
Bir İsaas nefesi gibi durttun kalbimi uykulardan Ey gulum, kokunu ver ruhuma
Uzaklara at cesedimi
Bir uyanıştır Ramazan
Aclığın incelttiği bedeninde ruhuna daha cok yer kalır Benliğin kabından cıkarsın, kutsiyetin Kabe’sine varırsın
Bencilliğin kafesinden kurtulursun, meleklerin kanatlarına tutunursun Yetimlerin gozlerindeki eşsiz sevince mimar olursun Yoksulların gonlunde taş ustune taş koyarsın
Ellerin kalbine diğer ilk kez MUsaas gibi goğsunde “yedi beyza taşırsın Aklanırsın, arınırsın, kutsanırsın
Hoş geldin tatlı sozlum, gul yuzlum, sultanım
Bak, nasıl da uslandım Sozune kandım Bakışınla yıkandım
Hamdım, piştim, yandım Huzuruna vardım Yaralarımın hepsini kanattım Hasretlerimin hepsini avuttum
Teselline susadım Yuzune acıktım Orucunu tuttum İftarına muntazırım Yakubas gibi gomleğinin kokusuyla actın gozlerimi
Ey al yanaklım, “humeyram, yuzunu değdir yuzume Sozunun meltemine savur benliğimi
Ne guzel terbiyedir oruc Seni nefsinin karşısına koyar
Bedeninin kabuğuna derin cizikler atar Teninde gul kokulu yaralar acar Yureğine fısıldar: “Sen sana ait değilsin! Mideni boşalttıkca, kalbini doyurur
Otelerden gelen kutlu bir kervan olur; seni kuyuda bulur, cennet karşılığı Sahibine satar
Hoş geldin bi’tanem, nur tanem, nar tanem
Tut saclarımdan kor gozlerinle
Ellerimi yu ellerinin ateşinde
Yureğimi rehin tut sevdanın tenhasında
Yanımda kal, benimle kal, bana kal butun bayramların arefesinde
Seni sana cağırıyor Ramazan
Senai Demirci
Bin Aydan hayırlı Mubarek Ramazan Ayı Tum islam Alemine ve FORUMDAŞ Ailesine Hayırlı olsun