Son konular

Hümanistik Yaklaşım

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Hümanistık Yaklaşım

Çağdaş bir psikoloji akımıdır. Kurucuları Geştaltçılardan etkilenmiştir. Varoluşçu felsefe akımının görüşlerini benimsemişlerdir. Bu yaklaşımın öncü ve temsilcileri Rogers, Maslow, Sartre, Charolette Bühler, Frankl, Binswagner'dir.
Davranışçı ve psikanalitik yaklaşımlara karşı görüşleri vardır. Özellikle insanı ele alışları açısından öteki ekollerden ayrılırlar. Bu yaklaşıma göre insan kendine göre bir değerdir, belli bir toplum düzeninin yada iş örgütüdür, aracı haline getirilmemelidir. İnsan kendisinden, davranışlarından, oluşturacağı kimliğinden kendisi sorumludur. Hayatı kendisi için yaşamaya değer, anlamlı bir hale getirmek kişinin kendisine düşer. Ölümlü olan insanın hiçbir yaşantısı tekrar etmeyecektir. Geçmiş ya da gelecek değil, içinde yaşanılan an önemlidir.
İnsan için bilim amaç değil, ancak araç olabilir. İnsanı tanırken dogmatik görüşlerden kaçınmak gerekir. İnsan davranışlarını denetim altına almak yerine, daha çok özgürlüğe yer verilmelidir. İnsanı anlamak için onun iç yapısını bilmek gerekir. Bunun için iç gözleme baş vurmak zorunludur. İnsan cansız bir nesne olmadığından, dıştan bakılarak davranışları yordanamaz. Bu akım insanı inceleme yöntemini getirmiştir. Psikolojiyi bir bakıma yeniden felsefeye yaklaştırmıştır.
Psikolojinin amaçlarından biri insan davranışlarını kontrol etmektir. Oysa Hümanisttik yaklaşımda olanlar, psikolojik kontrolün insanlığın zararına kullanılabileceği inancındadırlar. Örneğin, iyi insan yetiştirmek doğru amaç gibi gelebilir. Ancak bu konuda çok çeşitli görüşler ortaya atılabilir.

Carl Rogers ve İnsancıl Psikoloji

Rogers iznelci ve fenemenoloji ile yaklaşım getirmiştir. Davranışlar ancak insanın öznel bakış açısını anlayarak değerlendirebilir. Rogers'a göre insanın kendi varoluşunun bilincinde olması onun dengeli, gerçekçi kendini ve diğer insanları zenginleştirici davranışlar geliştirmesine neden olur. Rogers insanları doğuştan iyi huylu ve çevresiyle etkin ilişki kurabilecek diye niteler.

Bireye terapistin yardım edebilmesi için üç nitelik gereklidir.

1)Empati: Terapist danışanı anlayabilmesi için onun fenemenolojik dünyasına eğilmesi gerekir.

2)Değer Verme: Terapist danışana koşulsuz değer vermeli onu hiçbir zaman yargılamamalıdır.

3)İçtenlik: Terapistin içtenliği duruşunda süren ilişkisinde bir andan, diğerine hissedebildiği yaşantılarından kaynaklanır. (Geçtan, 1980)

Rogers danışandan hız alan Psikolojik danışma terimini ortaya attı. Danışanın duygularına karşılık veren sıcak bir tutum önerilmektedir. Rogers’in görüşleri insancıl psikoloji akımından sayılmaktadır. İnsanı güdüleyici en önemli güç kendini gerçekleştirme amacıyla gizil güçlerine etkinlik kazandırma eğilimi insanda doğuştan vardır. Bir insanın bir yaşantıyı olumlu veya olumsuz nitelemesi bu davranışın organizmasının gelişmesine ve zenginleşmesine katkıda bulunup bulunmaması değil, diğer insanlardan öğrendiği değer verilme koşullarına uyup uymamasıdır. Bireye ilişki içinde bulunan terapist onu koşulsuz kabul edici bir ortam içine sokacaktır.

Empatik anlayış gereği kendini onun yerine koyacaktır. Burada iki kavram önemli, empati ve içtenlik. Terapist danışanın iç dünyasına kendisini vererek bu duyguları kendi içinde yaşamaya çalışır. (Empatik anlayış) Bunu yaparken kendi yaşantısını da anlamaya çalışır bunu da içtenlik denir. (Geçtan, 1980).

Carl Rogers (1961 - 1977) insan doğasına iyimser bakan psikologlardan birisidir. Her insan doğuştan mutluluğu arar, potansiyelini gerçekleştirmek için çabalar demekte gelişme ve iyiye doğru değişme insanın doğasında vardır. Bir kimsenin kendisi ile ilgili algılamaları ve kanaatleri onun benlik bilincini oluşturur. Olumlu benlik bilinci için koşulsuz sevgi (unconditioned love) gereklidir. Koşulsuz sevgi birey ne yaparsa yapsın onun sevgi ve saygıya layık olduğunun kabulüdür. Bu tür sevgi içinde büyüyenlerin benlik anlayışları, güçlü ve olumludur. (Cüceloğlu, 1998)

Rogers’a göre birey benliğin her yönünü algılama özgürlüğüne sahiptir. Bireye yapılabilecek yardım onun yöneltmekten ziyade (direct) yüzleştirmektir. (Facilitate). Benliğini kabul eden birey savunma mekanizmalarına çok az ihtiyaç duymaktadır. Gelişme açıktır. (Gladding, 1988)
 

Similar threads

  • Soru
DANIŞAN ODAKLI (ROGERYEN) PSİKOTERAPİ TEORİSİ Carl Rogers, psikoterapistlerin dominant, otoriter ve en iyiyi bilen tavrına karşı çıktı. Eşitliği ve karşılıklılığı önemseyen yeni bir bakış açısı sundu. Bu bakış açısı, danışanı biricik bir birey olarak benimsedi; onu yönlendirmek veya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
  • Soru
Hümanistik İnsancıl Yaklaşım Nedir? Hümanistik insancıl yaklaşım, bireyin potansiyelini keşfetmeye odaklanan bir psikoloji akımıdır. Bu yaklaşım, insanların kendilerini gerçekleştirmelerini sağlamak için kişisel büyümeyi teşvik eder. Hümanistik yaklaşıma göre, insanlar doğuştan iyidir ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
  • Soru
Sevdiklerinle paylaşmayı unutma ! Hümanistik Kuramlar Nedir? İnsan odaklı bir psikoloji yaklaşımıdır. Hümanistik kuramlar, insanın potansiyelini ve kişisel gelişimini vurgular. Bireyin benlik algısı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı üzerinde durur. Hümanistik kuramlar, insanların kendi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
  • Soru
İnsanların dünyasına, yalnızlaşmasına ve felsefik olarak içe kapanmalarına yönelik Varoluşçu yaklaşım ortaya çıkmıştır. Varoluşçu Yaklaşım nedir, örnekleri, temel ilkeleri, temsilcileri, kurucusu kimdir? Varoluşçu yaklaşımı hakkında en çok merak edilenler Felsefe meraklıları tarafından ilgi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
10
  • Soru
Sevdiklerinle paylaşmayı unutma ! Hümanist Psikolojisi Nedir? Hümanist psikoloji, insanın potansiyelini keşfetmeye odaklanan bir psikoloji akımıdır. İnsanın kendini gerçekleştirme, özgürlük, bütünlük, anlam ve değer gibi temel ihtiyaçlarını vurgular. Hümanist psikoloji, bireyi bir bütün olarak...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
Üst Alt