zeberus1234
Yeni Üye
hz muhammed ehlibeyt,
peygamberimizin ehlibeyti,
peygamber efendimizin ehli beyti
Hz. Muhammed’in Ehl-i Beyt’i kimlerdir?
Hazret-i Muhammed’in Ehl-i Beyt-i; Hz. İmam Ali, Hz, Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin’dir. Bu beş kimseler, Al-i Aba, Penç-i Ali ve Beşler gibi isimlerle de anılırlar.
1.Bir kudsi hadiste: “Levlâke levlâk lemâ halakte eflâk” buyurmuştur. Mealen: “Ya Muhammed! Seni varlığım için yarattım ve benim dileğim sensin. Ben on sekiz bin âlemi, senin için yarattım. Eğer seni ve Ehlibeyt’ini yaratmayacak olsaydım, evet sen olmasaydın, yerleri ve gökleri ve her ikisi arasında bulunan tüm varlıkları yaratmazdım” diyor.
2.Yine Cenab-ı Allah Kuran’da, Hz. Peygamber’e: “Kul lâ es’elüküm aleyhi ecren illel meveddete fil kurba” buyurmuştur.
Mealen: “De ki: “Ben tebliğime karşılık sizden, akrabamı sevmeniz dışında hiçbir şey istemiyorum.”
Ayette, “meveddet” sözcüğü geçmektedir, bu söz, sevgidir, bağlılıktır.
“Kurba” sözcüğü ise “akraba” dır. Bu da mutlak bağlılık ve sevgidir. Bunun için tüm âlem, Allah Resulü’nün Ehlibeyt’ini, yani yakın akrabalarını sevmek mecburiyetindedir. Çünkü bu sevgi, İslam âlemine farz kılınmıştır.
Bunun için de sevğili Peygamber’imiz. Bir hadisine: “Benim Ehlibeyt’im Nuhun Gemisi’ne benzer, kim ki bu gemiye bindi; kurtuluşa erdi, binemeyenler ise delâlette kaldılar” buyurmuştur.
3.Yine Kuran’da: “İnnemâ yüridüllahü liyüzhibe ankümür ricse ehlel beyti ve yutahhireküm tathira.”
Mealen: “Ehlibeyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”
4.Şu ayette de: “İnnallahe ve melâiketehü yusallune alen nebiy, yâ eyyühellezine âmenu sallu aleyhi ve sellimu teslimâ.”
Mealen: “Şu bir gerçek ki, Allah ve melekleri, Peygamber’e salât ederler. Ey müminler! Siz de ona salât getirin ve tam teslimiyetle selâm verin” denilmektedidr. Bu ayetin inişinden sonra orada hazır bulunanlar, Hz. Peygamber’e: “Ya Resulüllah! Sana nasıl salavât getirelim?” diye sordular. O, vakit Allah’ın Resulü: “Allahümme salli alâ Muhammed ve âl-i Muhammed deyin” dedi. Burada geçen “âl-i” sözü, Hz. İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin’i de kapsamaktadır. Böylece, Hz. Muhammed ve onun Ehlibeyti’ne salavât getirmek tüm müminlere farz olmuştur.
5.Kuran’da: Kuşkusuz biz sana “Kever”i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Burada birinci ayet, müjde ayetidir. “Biz sana kevseri verdik, senin soyun kevserden gelecektir” deniyor. Kevser’in pek çok anlamı vardır, ancak burada neslin çoğalması anlamındadır. Nesil kimden gelecektir? Tabi ki, Hz. Fatıma ile Hz. Ali’den devam edecektir ve öyle de olmuştur. Kerbelâ’da tüm erkekler, şehadet şerbetini içtikleri halde, “İmam Zeynel Abidin” sağ kalmış ve Hz. Muhammed’in nesili ondan yürümüştür. Hz. Peygamber’in Ehlibeyt’i hakkında değişik yorumlar vardır ve bu yorumların kaynaklarından bazıları şunlardıdr.
Diğer Kaynaklara Göre Ehlibeyt
1.Ebû Saidî Hudri, Mücahid, Katâde ve diğer sahabelerin açıklamalarına göre Ehlibeyt: Hz. İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin’dir.
2.İmam Timrizi’nin de Ümmi Seleme’den “tahric” ettiğine göre, Ümmi Seleme: “Bu ayet benim odamda nazil oldu. Hz. Peygamber, bu ayeti okuduğu zaman, ben de kapının yanında bulunuyordum. “Ya Resülullah! Ben Ehlibeyt’ten değil miyim?” diye sordu. O vakit Resülullah buyurdular ki: “Şüphesiz sen de hayra müteveccihsin, Peygamber zevcelerindensin” dedi ve o sırada odada bulunan Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i abasının altına aldı ve: “Ya Rabb! Bunlar benim “Ehlibeytim”dir. O halde onlardan kiri gider, onları tertemiz yap” diyerek “Ahzab Süresi, 33 ayeti” okudu.
3.(Said bin Cübeyr, ibn. Abbas’tan rivayet olarak bildiriyor. İkrime, Mukattil’in sözleri de bu yöndedir. Bunlara göre “Ehlibeyt” Resülullah aleyhe ve selem efendimizin zevceleridir. Çünkü, “Beyt-i sâdet de bulunanlar, onlardır.
4.Ehlibeyt, Hz. Peygamber’in hane halkıdır ve tüm eşleri, evlatları, torunları ve Hz. Ali de buna dahildir” diyenler de mevcuttur.
alıntı
peygamberimizin ehlibeyti,
peygamber efendimizin ehli beyti
Hz. Muhammed’in Ehl-i Beyt’i kimlerdir?
Hazret-i Muhammed’in Ehl-i Beyt-i; Hz. İmam Ali, Hz, Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin’dir. Bu beş kimseler, Al-i Aba, Penç-i Ali ve Beşler gibi isimlerle de anılırlar.
1.Bir kudsi hadiste: “Levlâke levlâk lemâ halakte eflâk” buyurmuştur. Mealen: “Ya Muhammed! Seni varlığım için yarattım ve benim dileğim sensin. Ben on sekiz bin âlemi, senin için yarattım. Eğer seni ve Ehlibeyt’ini yaratmayacak olsaydım, evet sen olmasaydın, yerleri ve gökleri ve her ikisi arasında bulunan tüm varlıkları yaratmazdım” diyor.
2.Yine Cenab-ı Allah Kuran’da, Hz. Peygamber’e: “Kul lâ es’elüküm aleyhi ecren illel meveddete fil kurba” buyurmuştur.
Mealen: “De ki: “Ben tebliğime karşılık sizden, akrabamı sevmeniz dışında hiçbir şey istemiyorum.”
Ayette, “meveddet” sözcüğü geçmektedir, bu söz, sevgidir, bağlılıktır.
“Kurba” sözcüğü ise “akraba” dır. Bu da mutlak bağlılık ve sevgidir. Bunun için tüm âlem, Allah Resulü’nün Ehlibeyt’ini, yani yakın akrabalarını sevmek mecburiyetindedir. Çünkü bu sevgi, İslam âlemine farz kılınmıştır.
Bunun için de sevğili Peygamber’imiz. Bir hadisine: “Benim Ehlibeyt’im Nuhun Gemisi’ne benzer, kim ki bu gemiye bindi; kurtuluşa erdi, binemeyenler ise delâlette kaldılar” buyurmuştur.
3.Yine Kuran’da: “İnnemâ yüridüllahü liyüzhibe ankümür ricse ehlel beyti ve yutahhireküm tathira.”
Mealen: “Ehlibeyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”
4.Şu ayette de: “İnnallahe ve melâiketehü yusallune alen nebiy, yâ eyyühellezine âmenu sallu aleyhi ve sellimu teslimâ.”
Mealen: “Şu bir gerçek ki, Allah ve melekleri, Peygamber’e salât ederler. Ey müminler! Siz de ona salât getirin ve tam teslimiyetle selâm verin” denilmektedidr. Bu ayetin inişinden sonra orada hazır bulunanlar, Hz. Peygamber’e: “Ya Resulüllah! Sana nasıl salavât getirelim?” diye sordular. O, vakit Allah’ın Resulü: “Allahümme salli alâ Muhammed ve âl-i Muhammed deyin” dedi. Burada geçen “âl-i” sözü, Hz. İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin’i de kapsamaktadır. Böylece, Hz. Muhammed ve onun Ehlibeyti’ne salavât getirmek tüm müminlere farz olmuştur.
5.Kuran’da: Kuşkusuz biz sana “Kever”i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Burada birinci ayet, müjde ayetidir. “Biz sana kevseri verdik, senin soyun kevserden gelecektir” deniyor. Kevser’in pek çok anlamı vardır, ancak burada neslin çoğalması anlamındadır. Nesil kimden gelecektir? Tabi ki, Hz. Fatıma ile Hz. Ali’den devam edecektir ve öyle de olmuştur. Kerbelâ’da tüm erkekler, şehadet şerbetini içtikleri halde, “İmam Zeynel Abidin” sağ kalmış ve Hz. Muhammed’in nesili ondan yürümüştür. Hz. Peygamber’in Ehlibeyt’i hakkında değişik yorumlar vardır ve bu yorumların kaynaklarından bazıları şunlardıdr.
Diğer Kaynaklara Göre Ehlibeyt
1.Ebû Saidî Hudri, Mücahid, Katâde ve diğer sahabelerin açıklamalarına göre Ehlibeyt: Hz. İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. İmam Hasan ve Hz. İmam Hüseyin’dir.
2.İmam Timrizi’nin de Ümmi Seleme’den “tahric” ettiğine göre, Ümmi Seleme: “Bu ayet benim odamda nazil oldu. Hz. Peygamber, bu ayeti okuduğu zaman, ben de kapının yanında bulunuyordum. “Ya Resülullah! Ben Ehlibeyt’ten değil miyim?” diye sordu. O vakit Resülullah buyurdular ki: “Şüphesiz sen de hayra müteveccihsin, Peygamber zevcelerindensin” dedi ve o sırada odada bulunan Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i abasının altına aldı ve: “Ya Rabb! Bunlar benim “Ehlibeytim”dir. O halde onlardan kiri gider, onları tertemiz yap” diyerek “Ahzab Süresi, 33 ayeti” okudu.
3.(Said bin Cübeyr, ibn. Abbas’tan rivayet olarak bildiriyor. İkrime, Mukattil’in sözleri de bu yöndedir. Bunlara göre “Ehlibeyt” Resülullah aleyhe ve selem efendimizin zevceleridir. Çünkü, “Beyt-i sâdet de bulunanlar, onlardır.
4.Ehlibeyt, Hz. Peygamber’in hane halkıdır ve tüm eşleri, evlatları, torunları ve Hz. Ali de buna dahildir” diyenler de mevcuttur.
alıntı