Son konular

Hz.Muhammed'in ÇocukLarı

zeberus1234

Yeni Üye
Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
Hz. Peygamber'in Hz. Hatice'den iki erkek ve dört kız çocuğu dünyaya gelmiştir. İlk çocuğu Kâsım iki yaşında Abdullah da küçük yaşta iken vefat etmiştir. Abdullah adlı çocuğuna aynı zamanda Tayyib ve Tâhir denildiği nakledilmektedir.[646] Bunların dışında Medine döneminde Mısır'lı Mâriye'den İbrahim adlı oğlu olmuştur. Kızlarının doğum sırası konusunda ihtilaf bulunmakla birlikte genellikle Zeyneb Rukıye Ümmü Gülsüm ve Fâtıma şeklinde olduğu kabul edilmektedir.

Zeyneb: Hz. Peygamber'in ikinci çocuğu ve kızlarının en büyüğüdür. Babası otuz yaşında iken dünyaya geldiği nakledilmektedir. Hz. Hatice'nin arzusu üzerine Hz. Peygamber Zeyneb'i teyzesinin oğlu Ebü'l-Âs b. Rebi' ile evlendirmiştir. Bu evlilikten Zeyneb'in Ali ve Ümâme adlı iki çocuğu dünyaya gelmiştir. Zeyneb babasına peygamberlik gelince annesi ile birlikte İslâmiyet'i kabul etmiştir. Kocası Ebü'l-Âs ise o dönemde iman etmemiş; ancak müslüman olan hanımı ile beraber yaşamaktan da vazgeçmemiştir. Bu şekilde evlilikleri Bedir savaşına kadar devam etmiştir. Hz. Peygamber Medine'ye hicret edince ailesi ile birlikte kızı Zeyneb'i de Mekke'den getirtmek istemiş ancak kocası ondan ayrılmak istememiştir.

Bu arada Ebü'l-Âs müşrikler safında katıldığı Bedir savaşında esir düşmüş Zeyneb kocasının fidyesi olarak bir miktar malla birlikte annesinin kendisine evlenirken çeyiz olarak verdiği gerdanlığı göndermiştir. Hz. Peygamber gerdanlığı iade ederek Ebül-Âs'ı serbest bırakmıştır. Ancak ondan kızını çocukları ile birlikte Medine'ye göndermesini istemiş ve bu konuda kendisinden söz almıştır. Ebü'l-Âs sözünü tutarak Zeyneb'i ve çocuklarını Medine'ye göndermek üzere yola çıkarmıştır. O sırada hamile olan Zeyneb Mekke'de Zî Tuvâ adlı yerde henüz İslam'ı kabul etmemiş bulunan Hebbâr b. Esved'in saldırısı sonucu deveden düşmüş ve çocuğunu düşürmüştür. Bu olay sonucu yakalandığı hastalık ilerleyerek hicrî 8. yılda onun ölümüne sebep olmuştur.[647] Olaydan sonra Mekke'ye dönmüştür. Bu arada Hz. Peygamber onu getirmek için Zeyd b. Hârise'yi ve ensardan bir şahsı Bedir savaşından bir ay kadar sonra Mescid-i Haram'a 10 km. uzaklıkta bulunan Batn-ı Ye'cec'e kadar göndermiş Zeyneb de yanında çocukları olduğu halde bu ikisi ile birlikte Medine'ye gelmiş ve Hz. Peygamber'in yanında yaşamaya başlamıştır.

Diğer taraftan Ebü'l-Âs hicretin 6. yılında müşriklere ait bir kervanla gittiği Suriye'den dönerken İs mevkiinde karşılaştığı İslâm askerî birliği tarafından Medine'ye getirilmiş ve İslâmiyet'i kabul etmiştir. Hz. Peygamber Zeyneb'i eski kocası ile tekrar evlendirmiştir.[648] Zeyneb Ebü'l-Âs'la gerçekleşen bu ikinci evliliğinden kısa süre sonra hicretin 8. yılında vefat etmiştir. Çocuklarından Ali Mekke'nin fethinden sonra ölmüştür. Kızı Ümâme ise teyzesi Fâtıma'nın vefatından sonra Hz. Ali ile onun şehit edilmesinden sonra da Muğîre b. Nevfel ile evlenmiş ve onun nikahında iken vefat etmiştir. Ümâme'nin bu kocasından Yahya adında bir çocuğunun dünyaya geldiği söylenir.[649] Biraz sonra görüleceği üzere diğer iki kız kardeşi Rukiye ve Ümmü Gülsüm gibi Zeyneb'in nesli de devam etmemiştir.[650]

Rukıye (Rukayye): Babası otuz üç yaşındayken dünyaya geldiği kaydedilir. Rukıye Ebû Leheb'in oğlu Utbe ile biraz sonra bahsedilecek olan Ümmü Gülsüm de Uteybe ile nikahlandı. Hemen bütün güvenilir kaynaklar Hz. Peygamber'in bu iki kızının Ebû Leheb'in oğullarıyla zifafa girmedikleri konusunda müttefiktirler. Ebû Leheb ve hanımı kendilerinin İslâm'a karşı tutumlarını yeren Tebbet Sûresi'nin nâzil olması ve aynı zamanda Rukıye ve Ümmü Gülsüm'ün İslâm'ı kabul etmeleri üzerine oğullarını Hz. Peygamber'in kızlarından ayrılmaya zorladılar. Neticede her ikisi de ayrıldı. Bundan sonra Hz. Peygamber Rukıye'yi Hz. Osman ile evlendirdi. Rukıye kocasıyla birlikte Habeşistan hicretine katıldı. Daha sonra Mekke'ye dönerek Medine'ye hicret etti ve burada yaşamaya başladı. Hicretin 2. yılında Bedir seferi hazırlıkları esnasında kızamığa yakalandı. Hz. Peygamber Hz. Osman'ı sefere götürmedi ve hasta hanımıyla ilgilenmesi için Medine'de bıraktı. Ancak Rukıye Hz. Peygamber seferde iken vefat etti. Hz. Osman'dan dünyaya gelen Abdullah adındaki oğlu iki veya altı yaşında iken vefat etti.[651]

Ümmü Gülsüm: Rukıye'den küçük olduğuna göre babası otuz dört yaşın üzerinde iken dünyaya gelmiş olmalıdır. Yukarıda da geçtiği gibi Ebû Leheb'in oğullarından Uteybe ile nikahlandı. Annesinin ve babasının zorlaması sonucu Uteybe Ümmü Gülsüm'ü boşadı. Ümmü Gülsüm hicrete kadar babasının evinde yaşadı. Kızkardeşi Fâtıma ve Hz. Peygamber'in diğer aile fertleriyle birlikte Medine'ye hicret etti. Ablası Rukıye'nin vefatından bir müddet sonra hicretin 3. yılında Hz. Osman'la evlendirildi. Hicretin 9. yılında vefat etti. Ümmü Gülsüm'ün çocuğu olmadı. Onun vefatı üzerine Hz. Peygamber "bir üçüncü (bazı rivayetlerde on) kızım olsaydı yine Osman'la nikahlardım" demiştir.[652]

Fâtıma: Hz. Peygamber'in kızlarının en küçüğüdür. Doğum tarihi konusunda ihtilaf bulunmakla birlikte genel kabul birincisi ağırlıklı olmak üzere 609 ve 605 yıllarında yoğunlaşmaktadır. Kaynaklarımızda onun çocukluk ve gençlik yıllarıyla ilgili bilgiler azdır. Başından geçen olaylardan birisi şöyledir: Bir gün Hz. Peygamber Kâbe'nin yanında namaz kılarken secdeye vardığında müşrikler bir koyunun iç organlarını sırtına koyarlar. Hz. Peygamber secdeden başını kaldıramaz. Bu sırada Fâtıma gelip babasının üzerindekileri atar ve müşriklere çıkışır.[653]

Hz. Fâtıma babasının hicretinden bir müddet sonra içlerinde kızkardeşi Ümmü Gülsüm ve Hz. Ebû Bekir'in ailesinin de bulunduğu bir kafile ile birlikte Medine'ye hicret etti. Bir müddet sonra Hz. Ali onu babasından istedi. Hz. Peygamber kızının görüşünü alarak[654] hicretin 2. yılında Fâtıma'yı Hz. Ali ile evlendirdi. Hz. Fâtıma evlendikten bir yıl kadar sonra ilk çocuğu Hasan'ı ondan bir yıl sonra da ikinci çocuğu Hüseyin'i dünyaya getirdi. Daha sonraki yıllarda Ümmü Gülsüm ve Zeyneb adlı kızları ile Muhsin (veya Muhassin) adlı oğlu dünyaya geldi. Ancak bu sonuncusu küçükken vefat etti. Hz. Fâtıma'nın İslâm kültüründe ünlü olduğu hususlardan birisi sağlık ve sosyal yardım alanlarındaki hizmetleridir. Nitekim Uhud savaşında gazilere su ve yiyecek taşımış yaralıları tedavi etmiş babasının yüzündeki kanları temizlemiştir. Hz. Peygamber'in vefatına çok üzülmüş ve ondan altı ay kadar sonra vefat etmiştir. Hz. Peygamber'in nesli Fâtıma'nın çocukları vasıtasıyla devam etmiştir.[655]

İbrahim: Hz. Peygamber'in Mısır'lı Mâriye'den olma oğludur. Hicrî 8. yılda dünyaya gelmiştir. Hz. Peygamber İbrahim'in doğumu üzerine Mâriye'yi hürriyetine kavuşturmuş ve çocuğu da sütanneye vermiştir. İbrahim henüz iki yaşını doldurmadan hicretin 10. yılında hastalanarak vefat etmiştir.[656]

Görüldüğü üzere Hz. Peygamber'in çocukları genç yaşlarda vefat etmişlerdir. Başta kızları olmak üzere çocuklarının vefatları esnasındaki yaşları konusunda kaynaklarda farklı kayıtlar mevcuttur. Bu husus Endülüs'lü ünlü âlim İbn Hazm'ın da ilgisini çekmiş ve Peygamber'in kızlarından hiçbirinin 35 yaşını geçmediğini Fâtıma'nın vefat ettiğinde 25 yaşında Rukıye'nin de o civarda Ümmü Gülsüm'ün 22 yaşında olduğunu belirtmiş Zeyneb'in de genç yaşta vefat ettiğini kaydetmekle yetinmiştir.
 
Üst Alt