zeberus1234
Yeni Üye
kuran'da hz musa ile ilgili ayetler
kuran'da hz musanın gectiği ayetler
HzMusa İle İlgili Ayetler
Kuran'da hz Musa nın adının gectiği yaklaşık 200 ayet vardırBunlar şu şekildedir:
Bakara
(51) Hani, biz MUsa ile kırk gece icin sozleşmiştik Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz
Bakara
(53) Hani, doğru yolu tutasınız diye MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) ve Furkan'ı vermiştik
Bakara
(54) MUsa kavmine dedi ki: Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendinize yazık ettiniz Gelin yaratıcınıza tovbe edin de nefislerinizi oldurun (kendinizi duzeltin) Bu, Yaratıcınız katında sizin icin daha iyidir Boylece Allah da onların tovbesini kabul etti Cunku o, tovbeleri cok kabul edendir, cok merhametlidir
Bakara
(55) Hani siz, Ey MUsa! Biz Allah'ı acıktan acığa gormedikce sana asla inanmayızdemiştiniz Bunun uzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım carpmıştı
Bakara
(60) Hani, MUsa kavmi icin su dilemişti Biz de, Asanı kayaya vurdemiştik, boylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti Allah'ın rızkından yiyin, icin Yalnız, yeryuzunde bozgunculuk yaparak fesat cıkarmayındemiştik
Bakara
(61) Hani, Ey MUsa! Biz bir ceşit yemeğe asla katlanamayız O halde, bizim icin Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versindemiştiniz O da size, İyi olanı duşuk olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Oyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada vardemişti Boylece zillet ve yoksulluk onları kapladı Onlar, Allah'ın gazabına uğradılar Bunun sebebi, onların; Allah'ın ayetlerini inkar ediyor, peygamberleri de haksız yere olduruyor olmaları idi Butun bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı
Bakara
(67) Hani MUsa kavmine, Allah size bir sığır kesmenizi emrediyordemişti Onlar da, Sen bizimle eğleniyor musun?demişlerdi MUsa, Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah'a sığınırımdemişti
Bakara
(68) Bizim icin Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize acıklasındediler MUsa şoyle dedi: Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne korpe, ikisi arası bir sığırdır Haydi emrolunduğunuz işi yapın
Bakara
(69) Onlar, Bizim icin Rabbine dua et de, rengi neymiş? acıklasındediler MUsa şoyle dedi: Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların icini acan bir sığırdırdedi
Bakara
(71) MUsa şoyle dedi: Rabbim diyor ki, o; cift surmek, ekin sulamak icin boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hic alacası olmayan bir sığırdır Onlar, İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdindediler Nihayet o sığırı kestiler Neredeyse bunu yapmayacaklardı
Bakara
(87) Andolsun, MUsa'ya Kitabı (Tevrat'ı) verdik Ondan sonra ardarda peygamberler gonderdik Meryemoğlu İsa'ya mucizeler verdik Onu Ruhu'lKudus (Cebrail) ile destekledik Size herhangi bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikce, kibirlenip (onların) bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da oldurmediniz mi?
Bakara
(92) Andolsun, MUsa size acık mucizeler getirmişti de, arkasından sizler nefislerinize zulum ederek buzağıyı ilah edinmiştiniz
Bakara
(108) Yoksa, daha once MUsa'nın sorguya cekildiği gibi, siz de peygamberinizi sorguya cekmek mi istiyorsunuz? Her kim imanı kufre değişirse, o artık doğru yoldan sapmış olur
Bakara
(136) Deyin ki: Biz Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, MUsa ve İsa'ya verilen (Tevrat ve İncil) ile butun diğer peygamberlere Rab'lerinden verilene iman ettik Onlardan hicbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz
Bakara
(246) MUsa'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini gormedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, Bize bir hukumdar gonder de Allah yolunda savaşalımdemişlerdi O, Ya uzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacak olursanız?demişti Onlar, Yurdumuzdan cıkarılmış, cocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalımdiye cevap vermişlerdi Ama onlara savaş farz kılınınca iclerinden pek azı haric, yuz cevirdiler Allah zalimleri hakkıyla bilendir
Bakara
(248) Peygamberleri onlara şoyle dedi: Onun hukumdarlığının alameti size o sandığın gelmesidir Onda Rabbinizden bir guven duygusu ve huzur ile MUsa ailesinin, HarUn ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır Onu melekler taşımaktadır Eğer inanmış kimselerseniz bunda şuphesiz, sizin icin kesin bir delil vardır
Ali İmran
(84) De ki: Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve Yakuboğullarına indirilene, MUsa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık Onlardan hicbirini diğerinden ayırt etmeyiz Biz ona teslim olanlarız
Nisa
(153) Kitap ehli, senden kendilerine gokten bir kitap indirmeni istiyorlar (Buna şaşma!) MUsa'dan, bundan daha buyuğunu istemişler ve Allah'ı bize acıkca gosterdemişlerdi Boylece zulumleri sebebiyle onları yıldırım carptı Sonra kendilerine apacık deliller gelmesinin ardından (tuttular) buzağıyı tanrı edindiler Biz bunu da affettik ve MUsa'ya apacık bir guc ve yetki verdik
Maide
(20) Hani MUsa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Allah'ın, uzerinizdeki nimetini hatırlayın Hani icinizden peygamberler cıkarmıştı Sizi hukumdarlar kılmıştır ve (diğer) toplumlardan hicbirine vermediğini size vermişti
Maide
(22) Dediler ki: Ey MUsa! O (dediğin) topraklarda gayet guclu, zorba bir millet var Onlar oradan cıkmadıkca biz oraya asla giremeyiz Eğer oradan cıkarlarsa biz de gireriz
Enam
(84) Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik Hepsini hidayete erdirdik Daha once NUh'u da hidayete erdirmiştik Zurriyetinden Davud'u, Suleyman'ı, Eyyub'u, YUsuf'u, MUsa'yı ve HarUn'u da İyilik yapanları işte boyle mukafatlandırırız
Enam
(154) Sonra iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, her şeyi acıklamak, hidayet ve rahmete erdirmek icin MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ki Rablerinin huzuruna varacaklarına iman etsinler
Araf
(160) Biz onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık (Tih sahrasında susuzluktan sıkılan) kavmi MUsa'dan su istediğinde biz ona, Asanı taşa vurdiye vahyettik (Vurunca) taştan on iki pınar fışkırdı Herkes (kendi) su iceceği yeri bildi Uzerlerine bulutu da golgelik yaptık ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi ve temiz olanlarından yiyin(dedik) Onlar bize zulmetmediler, fakat kendi nefislerine zulmediyorlardı
Araf
(159) MUsa'nın kavminden (insanları) hak ile doğru yola ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk da vardı
Araf
(154) MUsa'nın ofkesi dinince (attığı) levhaları aldı Onların yazısında Rableri icin korku duyanlara bir hidayet ve bir rahmet vardı
Araf
(155) MUsa, kavminden, belirlediğimiz yere gitmek icin yetmiş adam secti Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar) MUsa, Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan once helak ederdin Şimdi icimizden bir takım beyinsizlerin işledikleri gunah sebebiyle bizi helak mı edeceksin? Bu sırf senin bir imtihanındır Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın, dilediğini de doğruya iletirsin Sen bizim velimizsin Artık bizi bağışla ve bize acı Sen bağışlayanların en hayırlısısındedi
Araf
(150) MUsa, kavmine kızgın ve uzgun olarak donduğunde, Benden sonra arkamdan ne kotu işler yaptınız! Rabbinizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?dedi (Ofkesinden) levhaları attı ve kardeşinin sacından tuttu, onu kendine doğru cekmeye başladı (Kardeşi) Ey anamoğludedi, Kavim beni gucsuz buldu Az kalsın beni olduruyorlardı Sen de bana boyle davranarak duşmanları sevindirme Beni o zalimler topluluğu ile bir tutma
Araf
(148) MUsa'nın kavmi onun (Tur'a gitmesinin) ardından, ziynet eşyalarından, boğurmesi olan bir buzağı heykeli (yaparak ilah) edindiler Onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara hicbir yol gostermediğini gormediler mi? (Boyle iken) onu (ilah) edindiler de zalim kimseler oldular
Araf
(144) (Allah) Ey MUsa! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar uzerine seckin kıldım Oyleyse sana verdiğimi al ve şukredenlerden oldedi
Araf
(145) MUsa icin, Tevrat levhalarında her şeye dair bir oğut ve her şeyin bir acıklamasını yazdık ve ona şoyle dedik: Şimdi onları kuvvetle tut, kavmine de emret Onları en guzeliyle alsınlar (uygulasınlar) Yakında size fasıkların yurdunu gostereceğim
Araf
(142) MUsa'ya otuz gece sure belirledik, buna on (gece) daha kattık Boylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı MUsa kardeşi HarUn'a, Kavmim arasında benim yerime gec ve yapıcı ol Sakın bozguncuların yoluna uymadedi
Araf
(143) MUsa, belirlediğimiz yere (TUra) gelip Rabbi de ona konuşunca, Rabbim! Bana (kendini) goster, sana bakayım dedi Allah da, Beni (dunyada) katiyen goremezsin Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni gorebilirsin dedi Rabbi dağa tecelli edince onu darmadağın eerdi MUsa da baygın duştu Ayılınca, Seni eksikliklerden uzak tutarım Allahım! Sana tovbe ettim Ben inananların ilkiyim dedi
Araf
(138) İsrailoğullarını denizden gecirdik Derken, kendilerine ait putlara tapan bir kavme rastladılar İsrailoğulları, Ey MUsa! Onların kendilerine ait ilahları (putları) olduğu gibi sen de bize ait bir ilah yapsanadediler MUsa şoyle dedi: Şuphesiz siz cahillik eden bir kavimsiniz
Araf
(134) Uzerlerine azap cokunce, Ey MUsa! Rabbinin sana verdiği soz uyarınca bizim icin dua et Eğer azabı uzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte elbette gondereceğizdediler
Araf
(131) Fakat onlara iyilik geldiği zaman, Bu bizimdir, (biz calışıp kazandık)derler Eğer başlarına bir kotuluk gelirse MUsa ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır Fakat cokları bilmezler
Araf
(129) Dediler ki: Sen bize gelmeden once de bize işkence edildi, geldikten sonra daMUsa, Umulur ki, Rabbiniz duşmanınızı helak edecek ve sizi bu yerde (Mısır'da) egemen kılıp, nasıl davranacağınıza bakacaktırdedi
Araf
(128) MUsa kavmine, Allah'tan yardım isteyin ve sabredin Şuphesiz yeryuzu Allah'ındır Ona, kullarından dilediğini mirascı kılar Sonuc Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındırdedi
Araf
(127) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) MUsa'yı ve kavmini, bu ulkede fesat cıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk etsinler diye bırakacak mısın?Firavun, Biz onların oğullarını oldureceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız Biz onların uzerinde ezici bir guce sahibiz?dedi
Araf
(117) Biz de MUsa'ya, Elindeki değneğini atdiye vahyettik Bir de ne gorsunler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor
Araf
(115) (Sihirbazlar), Ey MUsa!Ya once sen at, ya da once atanlar biz olalımdediler
Araf
(107) Bunun uzerine MUsa asasını yere attı Bir de ne gorsunler, apacık bir ejderha
Araf
(104) MUsa dedi ki: Ey Firavun! Şuphesiz ki ben alemlerin Rabbi tarafından gonderilmiş bir peygamberim
Araf
(103) Sonra onların ardından MUsa'yı, apacık mucizelerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gonderdik de onları (mucizeleri) inkar ettiler Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu
Yunus
(88) MUsa şoyle dedi: Ey Rabbimiz! Gercekten sen Firavun'a ve onun ileri gelenlerine dunya hayatında nice zinet ve mallar verdin Ey Rabbimiz, yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz, sen onların mallarını silip supur ve kalplerine darlık ver, cunku onlar elem dolu azabı gorunceye kadar iman etmezler
Yunus
(87) MUsa'ya ve kardeşine, Kavminiz icin Mısır'da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın Namazı dosdoğru kılın Mu'minleri mujdelediye vahyettik
Yunus
(83) Firavun ve ileri gelenlerinin kotuluk yapmaları korkusu ile kavminin kucuk bir bolumunden başkası MUsa'ya iman etmedi Cunku Firavun o yerde zorba bir kişi idi O gercekten aşırı gidenlerdendi
Yunus
(84) MUsa, Ey kavmim! Eğer siz gercekten Allah'a iman etmişseniz, eğer O'na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O'na tevekkul edindedi
Yunus
(81) Sihirbazlar atacaklarını atınca MUsa dedi ki: Sizin bu yaptığınız sihirdir Allah onu elbette boşa cıkaracaktır Cunku Allah bozguncuların işini duzeltmez
Yunus
(80) Sihirbazlar gelince MUsa onlara, Atacağınızı atın (hunerinizi ortaya koyun)dedi
Yunus
(77) MUsa: Size hak gelince, onun hakkında boyle mi diyorsunuz? Bu bir sihir midir? Oysa sihirbazlar, iflah olmazlar!dedi
Yunus
(75) Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de MUsa ve HarUn'u mucizelerimizle gonderdik Ama buyukluk tasladılar ve suclu bir toplum oldular
Hud
(17) Rabbi katından acık bir delile dayanan kimse, yalnız dunyalık isteyen kimse gibi midir? Kaldı ki, bu delili Rabbinden bir şahit (Kur'an) ve bir de ondan (Kur'an'dan) once bir onder ve bir rahmet olarak (indirilmiş olan) MUsa'nın kitabı (Tevrat) desteklemektedir İşte bunlar ona (Kur'an'a) inanırlar Gruplardan her kim onu inkar ederse, ateş onun varacağı yerdir Ondan hic şuphen olmasın Şuphesiz o, Rabbin tarafından (bildirilmiş) gercektir Fakat insanların coğu inanmazlar
Hud
(97) Andolsun, biz MUsa'yı ayetlerimizle ve apacık bir mucize ile Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber gonderdik de ileri gelenler Firavun'un emrine uydular Halbuki Firavun'un emri doğru değildi
Hud
(110) Andolsun, biz MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa duşulmuştu Eğer daha once Rabbinin bir sozu gecmemiş olsaydı, elbette aralarında hukum verilirdi Onlar da (muşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şuphe icindedirler
İbrahim
(5) Andolsun, MUsa'yı da, Kavmini karanlıklardan aydınlığa cıkar ve onlara Allah'ın (gecmiş milletleri cezalandırdığı) gunlerini hatırlatdiye ayetlerimizle gonderdik Şuphesiz bunda cok sabreden, cok şukreden herkes icin ibretler vardır
İbrahim
(6) Hani MUsa kavmine, Allah'ın size olan nimetini anın Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı İşte bunda size Rabbinizden buyuk bir imtihan vardırdemişti
İbrahim
(8) MUsa şoyle dedi: Siz ve yeryuzunde bulunanların hepsi nankorluk etseniz de gercek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, ovguye layık olandır
İsra
(2) MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve onu, Benden başkasını vekil edinmeyindiyerek, İsrailoğullarına bir rehber yaptık
İsra
(101) Andolsun, biz MUsa'ya apacık dokuz mucize verdik İsrailoğullarına sor (sana anlatsınlar): Hani MUsa onlara gelmiş ve Firavun da ona, Ben senin kesinlikle buyulendiğini zannediyorum ey MUsa!demişti
İsra
(102) MUsa ise, İyi biliyorsun ki, bunları ancak, goklerin ve yerin Rabbi apacık deliller olarak indirmiştir Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helak olmuş bir kişi olarak goruyorumdemişti
Kehf
(60) Hani MUsa beraberindeki gence şoyle demişti: İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim
Kehf
(62) Oradan uzaklaştıklarında MUsa beraberindeki gence Oğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı cok yorgun duştukdedi
Kehf
(64) MUsa: İşte aradığımız bu ididedi Bunun uzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri donduler
Kehf
(66) MUsa ona, Sana oğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi oğretmen icin sana tabi olayım mı?dedi
Kehf
(69) MUsa, İnşaAllah beni sabırlı bulacaksın Hicbir işte de sana karşı gelmeyeceğimdedi
Kehf
(71) Derken yola koyuldular Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi MUsa, Sen onu icindekileri boğmak icin mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptındedi
Kehf
(73) MUsa, Unuttuğum icin bana cıkışma ve bu işimde bana gucluk cıkarma!dedi
Kehf
(74) Yine yola koyuldular Nihayet bir erkek cocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu oldurdu MUsa, Bir cana karşılık olmaksızın sucsuz birini mi oldurdun? Andolsun cok kotu bir iş yaptın!dedi
Kehf
(76) MUsa, Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) ozre ulaştın (bu son ozur dileyişim)dedi
Kehf
(77) Yine yola koyuldular Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler Halk onları konuk etmek istemedi Derken orada yıkılmaya yuz tutmuş bir duvar gorduler Adam hemen o duvarı doğrulttu MUsa, İsteseydin bu iş icin bir ucret alırdındedi
Meryem
(51) Kitapta, MUsa'yı da an Şuphesiz o seckin bir insan idi Bir resul, bir nebi idi
Ta Ha
(9) MUsa'nın haberi sana ulaştı mı?
Ta Ha
(11) Ateşin yanına varınca, ona şoyle seslenildi: Ey MUsa!
Ta Ha
(17) Şu sağ elindeki nedir ey MUsa?
Ta Ha
(18) MUsa dedi ki: O benim değneğimdir Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim Onunla başka işlerimi de gorurum
Ta Ha
(19) Allah, Onu yere at ey MUsa!dedi
Ta Ha
(20) MUsa da onu attı Bir de ne gorsun o, hızla akan bir yılan olmuş!
Ta Ha
(25) MUsa dedi ki: Rabbim! Gonlume ferahlık ver
Ta Ha
(36) Allah şoyle dedi: İstediğin sana verildi ey MUsa!
Ta Ha
(39) Onu (bebek MUsa'yı) sandığın icine koy ve denize (Nil'e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana duşman, hem de ona duşman olan birisi (Firavun) alsın Sana da, ey MUsa, sevilesin ve gozetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım
Ta Ha
(40) Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve size onun bakımını ustlenecek kimseyi gostereyim mi?diyordu Derken, gozu aydın olsun, uzulmesin diye seni annene dondurduk (Sana baktı, buyudun) ve (kazara) bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık seni sıkı bir denemeden gecirdik (ve kacıp Medyen'e gittin) Medyen halkı icinde yıllarca kaldın sonra (peygamber olman icin) takdir edilmiş bir zamanda (TUr'a) geldin ey MUsa!
Ta Ha
(45) MUsa ve HarUn şoyle dediler: Ey Rabbimiz! Şuphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz
Ta Ha
(49) Firavun, Sizin Rabbiniz kim, ey MUsa?dedi
Ta Ha
(50) MUsa, Rabbimiz her şeye hilkatini (yaratılış ozelliklerini) veren, sonra onlara yol gosterendirdedi
Ta Ha
(52) MUsa şoyle dedi: Onlar hakkındaki bilgi Rabbimin katında bir kitapta (levhi mahfuzda yazılı)dır Rabbim yanılmaz ve unutmaz
Ta Ha
(57) Şoyle dedi: Ey MUsa! Sihrin ile bizi yurdumuzdan cıkarmak icin mi geldin?
Ta Ha
(59) MUsa, Buluşma vaktimiz, bayram gunu, insanların toplandığı kuşluk vaktidirdedi
Ta Ha
(61) MUsa onlara şoyle dedi: Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder Allah'a karşı yalan uyduran mutlaka husrana uğramıştır
Ta Ha
(65) Sihirbazlar: Ey MUsa! Ya once atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruzdediler
Ta Ha
(66) MUsa: Yok, (once) siz atındedi Bir de ne gorsun, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla surunur gibi gorunuyor
Ta Ha
(67) Bunun uzerine MUsa icinde bir korku hissetti
Ta Ha
(68) Şoyle dedik: Korkma (ey MUsa!) Cunku, sensin en ustun olan
Ta Ha
(70) (MUsa'nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, HarUn ve MUsa'nın Rabbine inandıkdediler
Ta Ha
(77) (Firavun'un imana yanaşmaması uzerine) MUsa'ya, Kullarımı (İsrailoğullarını) geceleyin (Mısır'dan) yurutup cıkar Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol acdiye vahyettik
Ta Ha
(83) (MUsa TUr'a varınca): Seni, acele ile kavminden uzaklaştıran nedir, ey MUsa?(dedik)
Ta Ha
(84) MUsa şoyle dedi: Onlar, işte onlar hemen arkamdalar Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim
Ta Ha
(86) Bunun uzerine MUsa ofke dolu ve uzgun bir halde halkına dondu Ey kavmim! Rabbiniz size guzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) cok zaman mı gecti, yoksa uzerinize Rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz soze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?dedi
Ta Ha
(88) Boylece (Samiri) onlar icin boğurmesi olan bir buzağı heykeli ortaya cıkardı (Samiri ve adamları) Bu sizin de ilahınızdır, MUsa'nın da ilahıdır Oyle iken MUsa, (İlahını burada) unuttu (da onu TUr'da aramaya gitti)dediler
Ta Ha
(93) MUsa: (TUr'dan donunce) şoyle dedi: Ey HarUn! Saptıklarını gorduğun zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?
Ta Ha
(95) MUsa, Ya senin derdin neydi ey Samiri?dedi
Ta Ha
(97) MUsa, Cekil git! Artık sen hayatın boyunca (hastalanıp) Bana dokunmak yok!diyeceksin9 Senin icin, asla kacamayacağın bir ceza daha var Hele şu ibadet edip durduğun ilahına bak! Biz onu elbette yakacağız ve onu muhakkak denize savuracağız
Enbiya
(48) Andolsun, biz MUsa ile HarUn'a, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar icin o Furkan'ı (Tevrat'ı) bir ışık ve oğut olarak verdik
Hac
(44) İbrahim'in kavmi ile LUt'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı) MUsa da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara muhlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim Beni inkar etmek nasılmış, (gorduler)
Muminun
(46) Sonra MUsa ve kardeşi HarUn'u mucizelerimizle ve apacık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gonderdik de (onlar) buyukluk tasladılar ve kendilerini buyuk gorup boburlenen bir topluluk oldular
Muminun
(49) Andolsun, hidayete ersinler diye MUsa'ya Kitabı (Tevrat'ı) verdik
Furkan
(35) Andolsun, Biz, MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve kardeşi HarUn'u da ona yardımcı kıldık
Neml
(10) Değneğini at(MUsa değneğini attı) Onu yılanmış gibi hareket eder gorunce, donup ardına bakmadan kactı (Allah şoyle dedi): Ey MUsa korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar
Neml
(9) Ey MUsa! Gercek şu ki, ben mutlak guc sahibi, hukum ve hikmet sahibi olan Allahım
Neml
(7) Hani MUsa ailesine, Ben bir ateş gordum, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğimdemişti
Şuara
(11) Hani Rabbin MUsa'ya, Zalimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Başlarına geleceklerden hala korkmuyorlar mı?diye seslenmişti
Şuara
(12) MUsa şoyle dedi: Ey Rabbim! Muhakkak ki ben, beni yalanlamalarından korkuyorum
Şuara
(20) MUsa şoyle dedi: Ben onu, o vakit kendimi kaybetmiş bir halde iken (istemeyerek) yaptım
Şuara
(24) MUsa, O, goklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir Eğer gercekten inanırsanız bu boyledir
Şuara
(26) MUsa, O, sizin de Rabbiniz, gecmiş atalarınızın da Rabbidirdedi
Şuara
(28) MUsa, O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir Eğer duşunuyorsanız bu, boyledirdedi
Şuara
(30) MUsa, Sana apacık bir delil getirmiş olsam da mı?dedi
Şuara
(32) Bunun uzerine MUsa, asasını attı, bir de ne gorsunler asa acıkca kocaman bir yılan olmuş
Şuara
(43) MUsa onlara, Hadi ortaya atacağınız şeyi atındedi
Şuara
(45) MUsa da asasını attı Bir de ne gorsunler, asa onların duzdukleri sihir takımlarını yutuyor
Şuara
(52) Biz MUsa'ya, Kullarımı geceleyin yola cıkar, muhakkak ki takip edileceksinizdiye vahyettik
kuran'da hz musanın gectiği ayetler
HzMusa İle İlgili Ayetler
Kuran'da hz Musa nın adının gectiği yaklaşık 200 ayet vardırBunlar şu şekildedir:
Bakara
(51) Hani, biz MUsa ile kırk gece icin sozleşmiştik Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz
Bakara
(53) Hani, doğru yolu tutasınız diye MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) ve Furkan'ı vermiştik
Bakara
(54) MUsa kavmine dedi ki: Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendinize yazık ettiniz Gelin yaratıcınıza tovbe edin de nefislerinizi oldurun (kendinizi duzeltin) Bu, Yaratıcınız katında sizin icin daha iyidir Boylece Allah da onların tovbesini kabul etti Cunku o, tovbeleri cok kabul edendir, cok merhametlidir
Bakara
(55) Hani siz, Ey MUsa! Biz Allah'ı acıktan acığa gormedikce sana asla inanmayızdemiştiniz Bunun uzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım carpmıştı
Bakara
(60) Hani, MUsa kavmi icin su dilemişti Biz de, Asanı kayaya vurdemiştik, boylece kayadan on iki pınar fışkırmış, her boy kendi su alacağı pınarı bilmişti Allah'ın rızkından yiyin, icin Yalnız, yeryuzunde bozgunculuk yaparak fesat cıkarmayındemiştik
Bakara
(61) Hani, Ey MUsa! Biz bir ceşit yemeğe asla katlanamayız O halde, bizim icin Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versindemiştiniz O da size, İyi olanı duşuk olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Oyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada vardemişti Boylece zillet ve yoksulluk onları kapladı Onlar, Allah'ın gazabına uğradılar Bunun sebebi, onların; Allah'ın ayetlerini inkar ediyor, peygamberleri de haksız yere olduruyor olmaları idi Butun bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı
Bakara
(67) Hani MUsa kavmine, Allah size bir sığır kesmenizi emrediyordemişti Onlar da, Sen bizimle eğleniyor musun?demişlerdi MUsa, Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah'a sığınırımdemişti
Bakara
(68) Bizim icin Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize acıklasındediler MUsa şoyle dedi: Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne korpe, ikisi arası bir sığırdır Haydi emrolunduğunuz işi yapın
Bakara
(69) Onlar, Bizim icin Rabbine dua et de, rengi neymiş? acıklasındediler MUsa şoyle dedi: Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların icini acan bir sığırdırdedi
Bakara
(71) MUsa şoyle dedi: Rabbim diyor ki, o; cift surmek, ekin sulamak icin boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hic alacası olmayan bir sığırdır Onlar, İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdindediler Nihayet o sığırı kestiler Neredeyse bunu yapmayacaklardı
Bakara
(87) Andolsun, MUsa'ya Kitabı (Tevrat'ı) verdik Ondan sonra ardarda peygamberler gonderdik Meryemoğlu İsa'ya mucizeler verdik Onu Ruhu'lKudus (Cebrail) ile destekledik Size herhangi bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikce, kibirlenip (onların) bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da oldurmediniz mi?
Bakara
(92) Andolsun, MUsa size acık mucizeler getirmişti de, arkasından sizler nefislerinize zulum ederek buzağıyı ilah edinmiştiniz
Bakara
(108) Yoksa, daha once MUsa'nın sorguya cekildiği gibi, siz de peygamberinizi sorguya cekmek mi istiyorsunuz? Her kim imanı kufre değişirse, o artık doğru yoldan sapmış olur
Bakara
(136) Deyin ki: Biz Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a), İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, MUsa ve İsa'ya verilen (Tevrat ve İncil) ile butun diğer peygamberlere Rab'lerinden verilene iman ettik Onlardan hicbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz
Bakara
(246) MUsa'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini gormedin mi (ne yaptılar)? Hani, peygamberlerinden birine, Bize bir hukumdar gonder de Allah yolunda savaşalımdemişlerdi O, Ya uzerinize savaş farz kılındığı halde, savaşmayacak olursanız?demişti Onlar, Yurdumuzdan cıkarılmış, cocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde Allah yolunda niye savaşmayalımdiye cevap vermişlerdi Ama onlara savaş farz kılınınca iclerinden pek azı haric, yuz cevirdiler Allah zalimleri hakkıyla bilendir
Bakara
(248) Peygamberleri onlara şoyle dedi: Onun hukumdarlığının alameti size o sandığın gelmesidir Onda Rabbinizden bir guven duygusu ve huzur ile MUsa ailesinin, HarUn ailesinin geriye bıraktığından kalıntılar vardır Onu melekler taşımaktadır Eğer inanmış kimselerseniz bunda şuphesiz, sizin icin kesin bir delil vardır
Ali İmran
(84) De ki: Allah'a, bize indirilene (Kur'an'a) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve Yakuboğullarına indirilene, MUsa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık Onlardan hicbirini diğerinden ayırt etmeyiz Biz ona teslim olanlarız
Nisa
(153) Kitap ehli, senden kendilerine gokten bir kitap indirmeni istiyorlar (Buna şaşma!) MUsa'dan, bundan daha buyuğunu istemişler ve Allah'ı bize acıkca gosterdemişlerdi Boylece zulumleri sebebiyle onları yıldırım carptı Sonra kendilerine apacık deliller gelmesinin ardından (tuttular) buzağıyı tanrı edindiler Biz bunu da affettik ve MUsa'ya apacık bir guc ve yetki verdik
Maide
(20) Hani MUsa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Allah'ın, uzerinizdeki nimetini hatırlayın Hani icinizden peygamberler cıkarmıştı Sizi hukumdarlar kılmıştır ve (diğer) toplumlardan hicbirine vermediğini size vermişti
Maide
(22) Dediler ki: Ey MUsa! O (dediğin) topraklarda gayet guclu, zorba bir millet var Onlar oradan cıkmadıkca biz oraya asla giremeyiz Eğer oradan cıkarlarsa biz de gireriz
Enam
(84) Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik Hepsini hidayete erdirdik Daha once NUh'u da hidayete erdirmiştik Zurriyetinden Davud'u, Suleyman'ı, Eyyub'u, YUsuf'u, MUsa'yı ve HarUn'u da İyilik yapanları işte boyle mukafatlandırırız
Enam
(154) Sonra iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, her şeyi acıklamak, hidayet ve rahmete erdirmek icin MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ki Rablerinin huzuruna varacaklarına iman etsinler
Araf
(160) Biz onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık (Tih sahrasında susuzluktan sıkılan) kavmi MUsa'dan su istediğinde biz ona, Asanı taşa vurdiye vahyettik (Vurunca) taştan on iki pınar fışkırdı Herkes (kendi) su iceceği yeri bildi Uzerlerine bulutu da golgelik yaptık ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi ve temiz olanlarından yiyin(dedik) Onlar bize zulmetmediler, fakat kendi nefislerine zulmediyorlardı
Araf
(159) MUsa'nın kavminden (insanları) hak ile doğru yola ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk da vardı
Araf
(154) MUsa'nın ofkesi dinince (attığı) levhaları aldı Onların yazısında Rableri icin korku duyanlara bir hidayet ve bir rahmet vardı
Araf
(155) MUsa, kavminden, belirlediğimiz yere gitmek icin yetmiş adam secti Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar) MUsa, Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan once helak ederdin Şimdi icimizden bir takım beyinsizlerin işledikleri gunah sebebiyle bizi helak mı edeceksin? Bu sırf senin bir imtihanındır Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın, dilediğini de doğruya iletirsin Sen bizim velimizsin Artık bizi bağışla ve bize acı Sen bağışlayanların en hayırlısısındedi
Araf
(150) MUsa, kavmine kızgın ve uzgun olarak donduğunde, Benden sonra arkamdan ne kotu işler yaptınız! Rabbinizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?dedi (Ofkesinden) levhaları attı ve kardeşinin sacından tuttu, onu kendine doğru cekmeye başladı (Kardeşi) Ey anamoğludedi, Kavim beni gucsuz buldu Az kalsın beni olduruyorlardı Sen de bana boyle davranarak duşmanları sevindirme Beni o zalimler topluluğu ile bir tutma
Araf
(148) MUsa'nın kavmi onun (Tur'a gitmesinin) ardından, ziynet eşyalarından, boğurmesi olan bir buzağı heykeli (yaparak ilah) edindiler Onun kendileriyle konuşmadığını ve onlara hicbir yol gostermediğini gormediler mi? (Boyle iken) onu (ilah) edindiler de zalim kimseler oldular
Araf
(144) (Allah) Ey MUsa! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar uzerine seckin kıldım Oyleyse sana verdiğimi al ve şukredenlerden oldedi
Araf
(145) MUsa icin, Tevrat levhalarında her şeye dair bir oğut ve her şeyin bir acıklamasını yazdık ve ona şoyle dedik: Şimdi onları kuvvetle tut, kavmine de emret Onları en guzeliyle alsınlar (uygulasınlar) Yakında size fasıkların yurdunu gostereceğim
Araf
(142) MUsa'ya otuz gece sure belirledik, buna on (gece) daha kattık Boylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı MUsa kardeşi HarUn'a, Kavmim arasında benim yerime gec ve yapıcı ol Sakın bozguncuların yoluna uymadedi
Araf
(143) MUsa, belirlediğimiz yere (TUra) gelip Rabbi de ona konuşunca, Rabbim! Bana (kendini) goster, sana bakayım dedi Allah da, Beni (dunyada) katiyen goremezsin Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni gorebilirsin dedi Rabbi dağa tecelli edince onu darmadağın eerdi MUsa da baygın duştu Ayılınca, Seni eksikliklerden uzak tutarım Allahım! Sana tovbe ettim Ben inananların ilkiyim dedi
Araf
(138) İsrailoğullarını denizden gecirdik Derken, kendilerine ait putlara tapan bir kavme rastladılar İsrailoğulları, Ey MUsa! Onların kendilerine ait ilahları (putları) olduğu gibi sen de bize ait bir ilah yapsanadediler MUsa şoyle dedi: Şuphesiz siz cahillik eden bir kavimsiniz
Araf
(134) Uzerlerine azap cokunce, Ey MUsa! Rabbinin sana verdiği soz uyarınca bizim icin dua et Eğer azabı uzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte elbette gondereceğizdediler
Araf
(131) Fakat onlara iyilik geldiği zaman, Bu bizimdir, (biz calışıp kazandık)derler Eğer başlarına bir kotuluk gelirse MUsa ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır Fakat cokları bilmezler
Araf
(129) Dediler ki: Sen bize gelmeden once de bize işkence edildi, geldikten sonra daMUsa, Umulur ki, Rabbiniz duşmanınızı helak edecek ve sizi bu yerde (Mısır'da) egemen kılıp, nasıl davranacağınıza bakacaktırdedi
Araf
(128) MUsa kavmine, Allah'tan yardım isteyin ve sabredin Şuphesiz yeryuzu Allah'ındır Ona, kullarından dilediğini mirascı kılar Sonuc Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındırdedi
Araf
(127) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) MUsa'yı ve kavmini, bu ulkede fesat cıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk etsinler diye bırakacak mısın?Firavun, Biz onların oğullarını oldureceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız Biz onların uzerinde ezici bir guce sahibiz?dedi
Araf
(117) Biz de MUsa'ya, Elindeki değneğini atdiye vahyettik Bir de ne gorsunler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor
Araf
(115) (Sihirbazlar), Ey MUsa!Ya once sen at, ya da once atanlar biz olalımdediler
Araf
(107) Bunun uzerine MUsa asasını yere attı Bir de ne gorsunler, apacık bir ejderha
Araf
(104) MUsa dedi ki: Ey Firavun! Şuphesiz ki ben alemlerin Rabbi tarafından gonderilmiş bir peygamberim
Araf
(103) Sonra onların ardından MUsa'yı, apacık mucizelerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gonderdik de onları (mucizeleri) inkar ettiler Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu
Yunus
(88) MUsa şoyle dedi: Ey Rabbimiz! Gercekten sen Firavun'a ve onun ileri gelenlerine dunya hayatında nice zinet ve mallar verdin Ey Rabbimiz, yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz, sen onların mallarını silip supur ve kalplerine darlık ver, cunku onlar elem dolu azabı gorunceye kadar iman etmezler
Yunus
(87) MUsa'ya ve kardeşine, Kavminiz icin Mısır'da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın Namazı dosdoğru kılın Mu'minleri mujdelediye vahyettik
Yunus
(83) Firavun ve ileri gelenlerinin kotuluk yapmaları korkusu ile kavminin kucuk bir bolumunden başkası MUsa'ya iman etmedi Cunku Firavun o yerde zorba bir kişi idi O gercekten aşırı gidenlerdendi
Yunus
(84) MUsa, Ey kavmim! Eğer siz gercekten Allah'a iman etmişseniz, eğer O'na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O'na tevekkul edindedi
Yunus
(81) Sihirbazlar atacaklarını atınca MUsa dedi ki: Sizin bu yaptığınız sihirdir Allah onu elbette boşa cıkaracaktır Cunku Allah bozguncuların işini duzeltmez
Yunus
(80) Sihirbazlar gelince MUsa onlara, Atacağınızı atın (hunerinizi ortaya koyun)dedi
Yunus
(77) MUsa: Size hak gelince, onun hakkında boyle mi diyorsunuz? Bu bir sihir midir? Oysa sihirbazlar, iflah olmazlar!dedi
Yunus
(75) Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de MUsa ve HarUn'u mucizelerimizle gonderdik Ama buyukluk tasladılar ve suclu bir toplum oldular
Hud
(17) Rabbi katından acık bir delile dayanan kimse, yalnız dunyalık isteyen kimse gibi midir? Kaldı ki, bu delili Rabbinden bir şahit (Kur'an) ve bir de ondan (Kur'an'dan) once bir onder ve bir rahmet olarak (indirilmiş olan) MUsa'nın kitabı (Tevrat) desteklemektedir İşte bunlar ona (Kur'an'a) inanırlar Gruplardan her kim onu inkar ederse, ateş onun varacağı yerdir Ondan hic şuphen olmasın Şuphesiz o, Rabbin tarafından (bildirilmiş) gercektir Fakat insanların coğu inanmazlar
Hud
(97) Andolsun, biz MUsa'yı ayetlerimizle ve apacık bir mucize ile Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber gonderdik de ileri gelenler Firavun'un emrine uydular Halbuki Firavun'un emri doğru değildi
Hud
(110) Andolsun, biz MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa duşulmuştu Eğer daha once Rabbinin bir sozu gecmemiş olsaydı, elbette aralarında hukum verilirdi Onlar da (muşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şuphe icindedirler
İbrahim
(5) Andolsun, MUsa'yı da, Kavmini karanlıklardan aydınlığa cıkar ve onlara Allah'ın (gecmiş milletleri cezalandırdığı) gunlerini hatırlatdiye ayetlerimizle gonderdik Şuphesiz bunda cok sabreden, cok şukreden herkes icin ibretler vardır
İbrahim
(6) Hani MUsa kavmine, Allah'ın size olan nimetini anın Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı İşte bunda size Rabbinizden buyuk bir imtihan vardırdemişti
İbrahim
(8) MUsa şoyle dedi: Siz ve yeryuzunde bulunanların hepsi nankorluk etseniz de gercek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, ovguye layık olandır
İsra
(2) MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve onu, Benden başkasını vekil edinmeyindiyerek, İsrailoğullarına bir rehber yaptık
İsra
(101) Andolsun, biz MUsa'ya apacık dokuz mucize verdik İsrailoğullarına sor (sana anlatsınlar): Hani MUsa onlara gelmiş ve Firavun da ona, Ben senin kesinlikle buyulendiğini zannediyorum ey MUsa!demişti
İsra
(102) MUsa ise, İyi biliyorsun ki, bunları ancak, goklerin ve yerin Rabbi apacık deliller olarak indirmiştir Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helak olmuş bir kişi olarak goruyorumdemişti
Kehf
(60) Hani MUsa beraberindeki gence şoyle demişti: İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim
Kehf
(62) Oradan uzaklaştıklarında MUsa beraberindeki gence Oğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı cok yorgun duştukdedi
Kehf
(64) MUsa: İşte aradığımız bu ididedi Bunun uzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri donduler
Kehf
(66) MUsa ona, Sana oğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi oğretmen icin sana tabi olayım mı?dedi
Kehf
(69) MUsa, İnşaAllah beni sabırlı bulacaksın Hicbir işte de sana karşı gelmeyeceğimdedi
Kehf
(71) Derken yola koyuldular Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi MUsa, Sen onu icindekileri boğmak icin mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptındedi
Kehf
(73) MUsa, Unuttuğum icin bana cıkışma ve bu işimde bana gucluk cıkarma!dedi
Kehf
(74) Yine yola koyuldular Nihayet bir erkek cocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu oldurdu MUsa, Bir cana karşılık olmaksızın sucsuz birini mi oldurdun? Andolsun cok kotu bir iş yaptın!dedi
Kehf
(76) MUsa, Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) ozre ulaştın (bu son ozur dileyişim)dedi
Kehf
(77) Yine yola koyuldular Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler Halk onları konuk etmek istemedi Derken orada yıkılmaya yuz tutmuş bir duvar gorduler Adam hemen o duvarı doğrulttu MUsa, İsteseydin bu iş icin bir ucret alırdındedi
Meryem
(51) Kitapta, MUsa'yı da an Şuphesiz o seckin bir insan idi Bir resul, bir nebi idi
Ta Ha
(9) MUsa'nın haberi sana ulaştı mı?
Ta Ha
(11) Ateşin yanına varınca, ona şoyle seslenildi: Ey MUsa!
Ta Ha
(17) Şu sağ elindeki nedir ey MUsa?
Ta Ha
(18) MUsa dedi ki: O benim değneğimdir Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim Onunla başka işlerimi de gorurum
Ta Ha
(19) Allah, Onu yere at ey MUsa!dedi
Ta Ha
(20) MUsa da onu attı Bir de ne gorsun o, hızla akan bir yılan olmuş!
Ta Ha
(25) MUsa dedi ki: Rabbim! Gonlume ferahlık ver
Ta Ha
(36) Allah şoyle dedi: İstediğin sana verildi ey MUsa!
Ta Ha
(39) Onu (bebek MUsa'yı) sandığın icine koy ve denize (Nil'e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana duşman, hem de ona duşman olan birisi (Firavun) alsın Sana da, ey MUsa, sevilesin ve gozetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım
Ta Ha
(40) Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve size onun bakımını ustlenecek kimseyi gostereyim mi?diyordu Derken, gozu aydın olsun, uzulmesin diye seni annene dondurduk (Sana baktı, buyudun) ve (kazara) bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık seni sıkı bir denemeden gecirdik (ve kacıp Medyen'e gittin) Medyen halkı icinde yıllarca kaldın sonra (peygamber olman icin) takdir edilmiş bir zamanda (TUr'a) geldin ey MUsa!
Ta Ha
(45) MUsa ve HarUn şoyle dediler: Ey Rabbimiz! Şuphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz
Ta Ha
(49) Firavun, Sizin Rabbiniz kim, ey MUsa?dedi
Ta Ha
(50) MUsa, Rabbimiz her şeye hilkatini (yaratılış ozelliklerini) veren, sonra onlara yol gosterendirdedi
Ta Ha
(52) MUsa şoyle dedi: Onlar hakkındaki bilgi Rabbimin katında bir kitapta (levhi mahfuzda yazılı)dır Rabbim yanılmaz ve unutmaz
Ta Ha
(57) Şoyle dedi: Ey MUsa! Sihrin ile bizi yurdumuzdan cıkarmak icin mi geldin?
Ta Ha
(59) MUsa, Buluşma vaktimiz, bayram gunu, insanların toplandığı kuşluk vaktidirdedi
Ta Ha
(61) MUsa onlara şoyle dedi: Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder Allah'a karşı yalan uyduran mutlaka husrana uğramıştır
Ta Ha
(65) Sihirbazlar: Ey MUsa! Ya once atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruzdediler
Ta Ha
(66) MUsa: Yok, (once) siz atındedi Bir de ne gorsun, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla surunur gibi gorunuyor
Ta Ha
(67) Bunun uzerine MUsa icinde bir korku hissetti
Ta Ha
(68) Şoyle dedik: Korkma (ey MUsa!) Cunku, sensin en ustun olan
Ta Ha
(70) (MUsa'nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, HarUn ve MUsa'nın Rabbine inandıkdediler
Ta Ha
(77) (Firavun'un imana yanaşmaması uzerine) MUsa'ya, Kullarımı (İsrailoğullarını) geceleyin (Mısır'dan) yurutup cıkar Yakalanmaktan korkmaksızın, endişe etmeksizin onlara denizde kuru bir yol acdiye vahyettik
Ta Ha
(83) (MUsa TUr'a varınca): Seni, acele ile kavminden uzaklaştıran nedir, ey MUsa?(dedik)
Ta Ha
(84) MUsa şoyle dedi: Onlar, işte onlar hemen arkamdalar Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim
Ta Ha
(86) Bunun uzerine MUsa ofke dolu ve uzgun bir halde halkına dondu Ey kavmim! Rabbiniz size guzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) cok zaman mı gecti, yoksa uzerinize Rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz soze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?dedi
Ta Ha
(88) Boylece (Samiri) onlar icin boğurmesi olan bir buzağı heykeli ortaya cıkardı (Samiri ve adamları) Bu sizin de ilahınızdır, MUsa'nın da ilahıdır Oyle iken MUsa, (İlahını burada) unuttu (da onu TUr'da aramaya gitti)dediler
Ta Ha
(93) MUsa: (TUr'dan donunce) şoyle dedi: Ey HarUn! Saptıklarını gorduğun zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?
Ta Ha
(95) MUsa, Ya senin derdin neydi ey Samiri?dedi
Ta Ha
(97) MUsa, Cekil git! Artık sen hayatın boyunca (hastalanıp) Bana dokunmak yok!diyeceksin9 Senin icin, asla kacamayacağın bir ceza daha var Hele şu ibadet edip durduğun ilahına bak! Biz onu elbette yakacağız ve onu muhakkak denize savuracağız
Enbiya
(48) Andolsun, biz MUsa ile HarUn'a, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar icin o Furkan'ı (Tevrat'ı) bir ışık ve oğut olarak verdik
Hac
(44) İbrahim'in kavmi ile LUt'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı) MUsa da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara muhlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim Beni inkar etmek nasılmış, (gorduler)
Muminun
(46) Sonra MUsa ve kardeşi HarUn'u mucizelerimizle ve apacık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gonderdik de (onlar) buyukluk tasladılar ve kendilerini buyuk gorup boburlenen bir topluluk oldular
Muminun
(49) Andolsun, hidayete ersinler diye MUsa'ya Kitabı (Tevrat'ı) verdik
Furkan
(35) Andolsun, Biz, MUsa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve kardeşi HarUn'u da ona yardımcı kıldık
Neml
(10) Değneğini at(MUsa değneğini attı) Onu yılanmış gibi hareket eder gorunce, donup ardına bakmadan kactı (Allah şoyle dedi): Ey MUsa korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar
Neml
(9) Ey MUsa! Gercek şu ki, ben mutlak guc sahibi, hukum ve hikmet sahibi olan Allahım
Neml
(7) Hani MUsa ailesine, Ben bir ateş gordum, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğimdemişti
Şuara
(11) Hani Rabbin MUsa'ya, Zalimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Başlarına geleceklerden hala korkmuyorlar mı?diye seslenmişti
Şuara
(12) MUsa şoyle dedi: Ey Rabbim! Muhakkak ki ben, beni yalanlamalarından korkuyorum
Şuara
(20) MUsa şoyle dedi: Ben onu, o vakit kendimi kaybetmiş bir halde iken (istemeyerek) yaptım
Şuara
(24) MUsa, O, goklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir Eğer gercekten inanırsanız bu boyledir
Şuara
(26) MUsa, O, sizin de Rabbiniz, gecmiş atalarınızın da Rabbidirdedi
Şuara
(28) MUsa, O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir Eğer duşunuyorsanız bu, boyledirdedi
Şuara
(30) MUsa, Sana apacık bir delil getirmiş olsam da mı?dedi
Şuara
(32) Bunun uzerine MUsa, asasını attı, bir de ne gorsunler asa acıkca kocaman bir yılan olmuş
Şuara
(43) MUsa onlara, Hadi ortaya atacağınız şeyi atındedi
Şuara
(45) MUsa da asasını attı Bir de ne gorsunler, asa onların duzdukleri sihir takımlarını yutuyor
Şuara
(52) Biz MUsa'ya, Kullarımı geceleyin yola cıkar, muhakkak ki takip edileceksinizdiye vahyettik