zeberus1234
Yeni Üye
Ashabı kiram'ın ileri gelenlerinden Kunyesi Eba Muhammed'tir Mekke'nin zengin ailelerinden olup, yakışıklı ve guzel giyinen bir gencti Anne ve babası onun uzerine titrerdi Ozellikle, Mekke'nin en zenginlerinden sayılan annesi, oğluna guzel elbiseler giydirir ve guzel kokular surerdi Mekkeliler de onu hayranlıkla seyrederlerdi Bir defasında Hz Peygamber de onun hakkında şoyle buyurmuştu: Mekke'de Mus'ab b Umeyr'den daha guzel giyinen, daha yakışıklı ve nimetler icinde yuzen başka bir genc gormedim(İbn Sa'd, etTabakatu'lKubra, Beyrut 1960, III, 116)
Mus'ab, Mekke'de o gunun şartlarına gore zenginlik ve ihtişam icinde yaşarken, Hz Peygamber(sas)'in insanları islam'a davet ettiğini oğrendi Fazla vakit kaybetmeden Hz Peygamber'e giderek iman edip musluman oldu O sırada Mekkeliler, muslumanlara yoğun bir baskı uyguladığından, Hz Mus'ab musluman olduğunu ailesinden gizlemek zorunda kalmıştı Ama o, Peygamberimizi gizlice ziyaret etmeyi de ihmal etmezdi Ne var ki Osman b Talha, Mus'ab'ın namaz kıldığını gorup durumu annesi ile akrabalarına bildirmişti Bunun uzerine akrabaları yakalayıp hapsettiler Mekke'nin bu nazlı ve zengin genci icin artık cile dolu zor gunler başlamıştı
Habeşistan'a hicret eden ilk kafileye katılıncaya kadar hapiste tutulan Hz Mus'ab, hicret imkanı cıkınca, dinini daha rahat bir şekilde yaşayabilmek icin Habeşistan'a hicret etti Habeşistan donusunde Hz Mus'ab'ın durumu tamamen değişmiş ve bu nazlı delikanlının yerini, kalbi islam ve imanla dopdolu iradesi guclu kuvvetli, metin bir genc almıştı Annesi ondaki bu kararlılık ve metaneti gorunce, uzerindeki baskısını biraz hafifletmek zorunda kaldı
Bu sırada Birinci Akabe Beyati olmuş ve Medinelilerden bir grup islam'ı kabullenmişti Kendilerine islam'ı anlatmak ve diğerlerine de tebliğ yapmak icin Rasulullah'tan bir oğretici istediler Hz Peygamber de bu onemli gorev icin Hz Mus'ab b Umeyr'i gorevlendirdi Hz Mus'ab onlara hem namaz kıldıracak, hem Kur'an oğretecek, hem de diğer insanlara islam'ı anlatacaktı ve yeni kimseleri islam'a davet edecekti
Boylece Medine'ye ilk hicret eden sahabi Mus'ab b Umeyr oluyordu Medine'de ilk cuma namazını da Mus'ab b Umeyr kıldırdığı kaynaklarda ifade edilir (İbn Sa'd, age, III, 118)
Bir yıl sonra Mekke'ye, hac mevsiminde yanında yetmiş kişi ile gelen Mus'ab b Umeyr, Hz Peygamber (sas)'e islam'ın Medine'deki hızlı yayılışının mujdesini verirken şoyle demişti: İslam'ın girmediği ve konuşulmadığı ev kalmadıBaşta Hz Peygamber olmak uzere butun muslumanlar bu habere cok sevindiler Oğlunun Mekke'ye donduğunu haber alan annesi onu tekrar hapsetmek istedi Ancak Mus'ab butun bunlara karşı olgun bir musluman tavrını takınarak imanında direndi ve annesini bundan vazgecirdi Onun annesini islam'a daveti bir sonuc vermediği gibi annesi de Mus'ab'ı yolundan dondurememişti
Hz Peygamber (sas)'in yanında iki ay kadar kalan Mus'ab b Umeyr, Hicretten on iki gun once Medine'ye vardı Hz Peygamber (sas) onu Sa'd b Ebi Vakkas (ra) ve EbU EyyUb elEnsari (ra) ile kardeş ilan etmişti (İbn Sa'd age, III, 120)
Bedir savaşında muhacirlerin sancağı onun elindeydi RasUlullah'ın bayraktarıolarak un yapmıştı Uhud savaşında da sancak yine onun elindeydi Savaş esnasında muslumanların gerilediğini goren Mus'ab b Umeyr, atını sağa sola doğru suruyor ve yuksek sesle şu ayeti okuyordu: Muhammed ancak bir peygamberdir Ondan once bircok peygamberler gelip gecmiştir(Ali imran, 3144) Bu ayetin Uhud gunune kadar nazil olmadığı ve o gun giderildiği rivayeti, Hz Mus'ab'ın Allah katındaki değerini ifade eder (İbn Sa'd, age, III,120,121) Uhud Gazvesinde islam ordusunun sancağını taşıyan Mus'ab b Umeyr'in once sağ kolu kesildi Hemen sancağı sol eline alarak savaşa devam etti Fakat ardından sol eli de kesildi Bu defa vucuduyla sancağa sımsıkı sarıldı ve yukarıdaki ayeti okumaya devam etti Sonunda muşriklerin bir mızrak darbesiyle şehid oldu Sancağı hemen Suveybit b Sa'd ve EbU'rRUm b Umeyr adlı sahabiler aldılar
Hz Mus'ab şehid olarak yerde yatarken, gunun sonlarına doğru, Hz Peygamber (sas) Mus'ab'ı elinde sancakla gordu ve ileriye git ey Mus'ab!diye emretti Fakat o kişi geri donerek Ben Mus'ab değilimdeyince Hz Peygamber onun Mus'ab kılığında savaşan Allah'ın meleklerinden biri olduğunu anladı (İbn Sa'd, age, II, 121)
Uhud savaşında Ashabı kiram'ın ileri gelenlerinden bircok kimse şehid oldu Hz Mus'ab b Umeyr de şehidler arasındaydı Hz Peygamber (sas)'in ne kadar uzuntulu olduğu yuzunden okunuyordu Mus'ab'ın mubarek na'şının başucunda oturarak, Uhud şehidleri hakkında nazil olduğu bildirilen şu ayeti okudu: Mu'minlerden oyle er kişiler vardır ki, Allah'a verdikleri sozde sadakat ettiler Kimi adağını odedi şehid oldu Kimi de (şehid olmayı) bekliyor Onlar verdikleri sozu asla değiştirmediler(elAhzab 3323) Sonra Hz Peygamber diğer sahabilere, şehidlere yaklaşıp selam vermelerini soyledi ve verilen selamların şehidler tarafından alınacağını ifade etti (İbn Sa'd, age, III, 121)
Hz Mus'ab şehid edildiğinde kırk yaşlarında idi Bir zamanlar zenginlik ve refah icinde yaşayan bu değerli insanı kefenleyecek bir ortu dahi bulunamamıştı Hz Peygamber, yanına geldiğinde Mus'ab b Umeyr eski bir hırkanın icinde sacları dağılmış, vucudu ise kılıc ve mızrak darbeleriyle parcalanmış bir durumda yatıyordu Hz Peygamber uzuntulu bir halde şunları soyledi: Seni Mekke'de gorduğumde, senden daha guzel giyinen, senden daha yakışıklı kimse yoktu Şimdi ise, kefen olarak sarılmış hırkadan başın dışarıda kalıyorSonra onun icin de bir kabir actılar ve o mubarek sahabiyi de Uhud şehidleri arasına defnettiler
Allah yolunda canını feda eden bu aziz şehid sahabı icin Ashabı Kiram'dan Habbab (ra) şunları anlatıyor: Biz Hz Peygamberle birlikte Medine'ye yalnız Allah rızası icin hicret ettik Artık mukafatını Allah'tan bekleriz Arkadaşlarımız arasında bu nimetlerden tatmadan ahirete gidenler vardır ki Mus'ab b Umeyr bunlardan biridir O Uhud gunu şehid olmuştu da, kendisini saracak bir kefen dahi bulamamıştık Yalnız şehidin bir kaftanını bulmuş ve bu aziz şehidi ona sarmaya calışmıştık Ancak başını orterken ayakları acılıyor, ayaklarını kapatırken de başı acığa cıkıyordu Bu yoksulluk karşısında Hz Peygamber bize şehidin başını ortmemizi ve ayaklarının ustune de ızhir denilen kokulu ottan koymamızı emretti(Buhari, Cenaiz 27; İbn Sa'd, age, III, 121)
Mus'ab, Mekke'de o gunun şartlarına gore zenginlik ve ihtişam icinde yaşarken, Hz Peygamber(sas)'in insanları islam'a davet ettiğini oğrendi Fazla vakit kaybetmeden Hz Peygamber'e giderek iman edip musluman oldu O sırada Mekkeliler, muslumanlara yoğun bir baskı uyguladığından, Hz Mus'ab musluman olduğunu ailesinden gizlemek zorunda kalmıştı Ama o, Peygamberimizi gizlice ziyaret etmeyi de ihmal etmezdi Ne var ki Osman b Talha, Mus'ab'ın namaz kıldığını gorup durumu annesi ile akrabalarına bildirmişti Bunun uzerine akrabaları yakalayıp hapsettiler Mekke'nin bu nazlı ve zengin genci icin artık cile dolu zor gunler başlamıştı
Habeşistan'a hicret eden ilk kafileye katılıncaya kadar hapiste tutulan Hz Mus'ab, hicret imkanı cıkınca, dinini daha rahat bir şekilde yaşayabilmek icin Habeşistan'a hicret etti Habeşistan donusunde Hz Mus'ab'ın durumu tamamen değişmiş ve bu nazlı delikanlının yerini, kalbi islam ve imanla dopdolu iradesi guclu kuvvetli, metin bir genc almıştı Annesi ondaki bu kararlılık ve metaneti gorunce, uzerindeki baskısını biraz hafifletmek zorunda kaldı
Bu sırada Birinci Akabe Beyati olmuş ve Medinelilerden bir grup islam'ı kabullenmişti Kendilerine islam'ı anlatmak ve diğerlerine de tebliğ yapmak icin Rasulullah'tan bir oğretici istediler Hz Peygamber de bu onemli gorev icin Hz Mus'ab b Umeyr'i gorevlendirdi Hz Mus'ab onlara hem namaz kıldıracak, hem Kur'an oğretecek, hem de diğer insanlara islam'ı anlatacaktı ve yeni kimseleri islam'a davet edecekti
Boylece Medine'ye ilk hicret eden sahabi Mus'ab b Umeyr oluyordu Medine'de ilk cuma namazını da Mus'ab b Umeyr kıldırdığı kaynaklarda ifade edilir (İbn Sa'd, age, III, 118)
Bir yıl sonra Mekke'ye, hac mevsiminde yanında yetmiş kişi ile gelen Mus'ab b Umeyr, Hz Peygamber (sas)'e islam'ın Medine'deki hızlı yayılışının mujdesini verirken şoyle demişti: İslam'ın girmediği ve konuşulmadığı ev kalmadıBaşta Hz Peygamber olmak uzere butun muslumanlar bu habere cok sevindiler Oğlunun Mekke'ye donduğunu haber alan annesi onu tekrar hapsetmek istedi Ancak Mus'ab butun bunlara karşı olgun bir musluman tavrını takınarak imanında direndi ve annesini bundan vazgecirdi Onun annesini islam'a daveti bir sonuc vermediği gibi annesi de Mus'ab'ı yolundan dondurememişti
Hz Peygamber (sas)'in yanında iki ay kadar kalan Mus'ab b Umeyr, Hicretten on iki gun once Medine'ye vardı Hz Peygamber (sas) onu Sa'd b Ebi Vakkas (ra) ve EbU EyyUb elEnsari (ra) ile kardeş ilan etmişti (İbn Sa'd age, III, 120)
Bedir savaşında muhacirlerin sancağı onun elindeydi RasUlullah'ın bayraktarıolarak un yapmıştı Uhud savaşında da sancak yine onun elindeydi Savaş esnasında muslumanların gerilediğini goren Mus'ab b Umeyr, atını sağa sola doğru suruyor ve yuksek sesle şu ayeti okuyordu: Muhammed ancak bir peygamberdir Ondan once bircok peygamberler gelip gecmiştir(Ali imran, 3144) Bu ayetin Uhud gunune kadar nazil olmadığı ve o gun giderildiği rivayeti, Hz Mus'ab'ın Allah katındaki değerini ifade eder (İbn Sa'd, age, III,120,121) Uhud Gazvesinde islam ordusunun sancağını taşıyan Mus'ab b Umeyr'in once sağ kolu kesildi Hemen sancağı sol eline alarak savaşa devam etti Fakat ardından sol eli de kesildi Bu defa vucuduyla sancağa sımsıkı sarıldı ve yukarıdaki ayeti okumaya devam etti Sonunda muşriklerin bir mızrak darbesiyle şehid oldu Sancağı hemen Suveybit b Sa'd ve EbU'rRUm b Umeyr adlı sahabiler aldılar
Hz Mus'ab şehid olarak yerde yatarken, gunun sonlarına doğru, Hz Peygamber (sas) Mus'ab'ı elinde sancakla gordu ve ileriye git ey Mus'ab!diye emretti Fakat o kişi geri donerek Ben Mus'ab değilimdeyince Hz Peygamber onun Mus'ab kılığında savaşan Allah'ın meleklerinden biri olduğunu anladı (İbn Sa'd, age, II, 121)
Uhud savaşında Ashabı kiram'ın ileri gelenlerinden bircok kimse şehid oldu Hz Mus'ab b Umeyr de şehidler arasındaydı Hz Peygamber (sas)'in ne kadar uzuntulu olduğu yuzunden okunuyordu Mus'ab'ın mubarek na'şının başucunda oturarak, Uhud şehidleri hakkında nazil olduğu bildirilen şu ayeti okudu: Mu'minlerden oyle er kişiler vardır ki, Allah'a verdikleri sozde sadakat ettiler Kimi adağını odedi şehid oldu Kimi de (şehid olmayı) bekliyor Onlar verdikleri sozu asla değiştirmediler(elAhzab 3323) Sonra Hz Peygamber diğer sahabilere, şehidlere yaklaşıp selam vermelerini soyledi ve verilen selamların şehidler tarafından alınacağını ifade etti (İbn Sa'd, age, III, 121)
Hz Mus'ab şehid edildiğinde kırk yaşlarında idi Bir zamanlar zenginlik ve refah icinde yaşayan bu değerli insanı kefenleyecek bir ortu dahi bulunamamıştı Hz Peygamber, yanına geldiğinde Mus'ab b Umeyr eski bir hırkanın icinde sacları dağılmış, vucudu ise kılıc ve mızrak darbeleriyle parcalanmış bir durumda yatıyordu Hz Peygamber uzuntulu bir halde şunları soyledi: Seni Mekke'de gorduğumde, senden daha guzel giyinen, senden daha yakışıklı kimse yoktu Şimdi ise, kefen olarak sarılmış hırkadan başın dışarıda kalıyorSonra onun icin de bir kabir actılar ve o mubarek sahabiyi de Uhud şehidleri arasına defnettiler
Allah yolunda canını feda eden bu aziz şehid sahabı icin Ashabı Kiram'dan Habbab (ra) şunları anlatıyor: Biz Hz Peygamberle birlikte Medine'ye yalnız Allah rızası icin hicret ettik Artık mukafatını Allah'tan bekleriz Arkadaşlarımız arasında bu nimetlerden tatmadan ahirete gidenler vardır ki Mus'ab b Umeyr bunlardan biridir O Uhud gunu şehid olmuştu da, kendisini saracak bir kefen dahi bulamamıştık Yalnız şehidin bir kaftanını bulmuş ve bu aziz şehidi ona sarmaya calışmıştık Ancak başını orterken ayakları acılıyor, ayaklarını kapatırken de başı acığa cıkıyordu Bu yoksulluk karşısında Hz Peygamber bize şehidin başını ortmemizi ve ayaklarının ustune de ızhir denilen kokulu ottan koymamızı emretti(Buhari, Cenaiz 27; İbn Sa'd, age, III, 121)