zeberus1234
Yeni Üye
Hz Yusuf Hikayesi
Hz Yusuf'un Hikayesi
Yusuf, onbir ağabeyi olan kucuk bir cocuktu Yakışıklı ve akıllıydı Babası Yakup en cok Yusuf'u severdi
Bir akşam Yusuf uyuyunca ilginc bir ruya gordu Ruyasında onbir tane yıldız, guneş ve ay toplanmışlar kendisinin onunde eğiliyorlardı Uyandığında cok şaşırmıştı Neden bir insanın onunde yıldızlar, ay ve guneş eğiliyordu? Gidip ruyasını babasına anlattı
Babacığım onbir yıldız, guneş ve ay benim onumde eğildiler, dedi
Babası Yakup, bir peygamberdi Bu ruyayı duyunca cok sevindi
Yusuf oğlum, dedi Allah seni korusun
Daha sonra Yusuf kardeşleriyle bir yolculuğa cıktı ve donuşte,
Ah babacığım, aramızda bir yarış duzenlemiştik, Yusuf eşyalarımızın yanındaydı sonra bir kurt gelmiş onu yemiş, deyip koc kanına bulanmış gomleği gosterdiler Ama Yusuf'un gomleğinde parcalanma izleri yoktu Yakup bu yalana inanmamıştı: Hayır dedi, bu hikayeyi siz uydurdunuz Yusuf'um olmedi Fakat Yusuf bulunamıyordu, en iyisi sabretmek ve Allah'a guvenmekti
Uvey kardeşler akşam olunca Yusuf'u duşunmeden uykuya dalmışlardı Oysa Yusuf, karanlık derin bir kuyuda ne yemek yiyebiliyor, ne de su bulabiliyordu Sonunda Allah'ın yardımıyla ormandan gecen bir yolcu grubu, yani bir kervan, bu kuyuyu gorduler Kervan cok susamıştı Hemen kuyuya bir kova sarkıttılarKuyudan kovayı cektiklerinde cok şaşırdılar Cunku kovanın icinde gozyaşlarına boğulmuş bir guzel cocuk vardı Kervandakiler bu cocuğu bir kole olarak Mısır'da satmaya karar verdiler, Mısır'a varınca pazar yerine gidip:
Bu guzel cocuğu satın alacak var mıdır, diye bağırdılar
O pazarda bulunan bir tuccar Yusuf'u satın aldı
Onu Mısır kralına goturdu
Yusuf'un dış gorunumu kadar ici de tertemizdi Kralın hanımı Yusuf'u cok beğenmişti Fakat Yusuf kadının kotu arzularına karşı Allah'a sığındı Kadın cok kızmıştı Hemen kocasına gitti Yusuf bana kotu davranıyor diye şikayet etti Boylece Yusuf zindana atılmıştı Fakat mahkumlar ve gardiyanlar anladılar ki Yusuf soylu bir gencti Yusuf'la aynı gun iki mahkum daha gelmişti Onlar gordukleri ruyalarını Yusuf'tan sordular
Ben, dedi mahkumlardan birisi Ruyamda şarap sıkıyordum
Diğeri de:
Ben de başımda ekmek kırıntıları taşıyordum
Bunları kuşlar yediler
Yusuf'tan bu ruyaları acıklamasını istediler Fakat Yusuf bir peygamberdi Peygamberlerin gorevi yalnızca ruyalarla uğraşmak değildi Allah'ın emirlerini yaymaktı Yusuf soze şoyle başladı:
Ben dedi, ruyaları tabir etmeyi cok iyi bilirim Bu bana Allah'ın verdiği bir bilgidir
Ve şoyle devam etti:
Rabbimin bana oğrettiği, sizlere ve başkalarına oğretmediği cok şey var Allah ilmini herkese ve ozellikle gunah işleyenlere vermez Bana verdi, cunku ben Allah'a inanıyorum ve guveniyorum İşte bakın insanlar nankor, tek olan Allah'a inanmak varken putlar yapıp tapıyorlar, onlardan isteklerini istiyorlar Duşunun bir defa, bir yığın taş parcaları mı iyidir, yoksa bir olan Allah mı? Biliniz ki ey kardeşlerim, krallar, hakimiyetler, tum dunya, uzay ve evren Allah'ındır Ondan başkasına ibadet etmeyin Bu size soylediğim tevhid dini dosdoğru yoldur Gelin bu yola girin
Sonra o iki adama:
Biriniz efendisine şarap verecek, biriniz idam edilecek ve kuşlar kafasında beslenecek
Sonra şarap vereceksin dediğine donup:
Bu gercek olunca beni hatırla olur mu? dedi
Yusuf'un dediği gercek oldu Mahkumlardan birisi kralın uşağı oldu, diğeri idam edildi
Bu arada zaman gecti, Mısır kralı bir ruya gordu Yedi tane cılız okuz, yedi tane şişman ineğin etini yiyorlar ve yine yedi tane başak diğer yedi kurumuş başağa dolanıyorlardı
Kral bu ruyayı etrafındakilere sordu, kimseler bilememişti
İşte o anda uşağın aklına Yusuf geldi Kralım bunu Yusuf bilirdedi Hizmetci zindana koşup Yusuf'a ruyayı sordu
Yusuf da anlattı:
Yedi yıl bolluk olacak, buyuk gayretlerle mısır yetişecek Sonra korkunc bir kuraklık olacak, şayet ondan once urunlerinizi depo ederseniz kuraklıkta sıkıntı cekmezsiniz Bu kıtlık yedi sene surdukten sonra yeniden bolluk olacak diyerek sozlerini bitirdi
Hizmetci geri donup krala Yusuf'un anlattıklarını aktardı Kral bu felaketi onceden oğrendiği icin cok sevindi Bu ruyayı acıklayan kimdirdiye hizmetciye sordu Hizmetci:
Bu kişi Yusuf'tur efendim, dedi
Kral:
Onu hemen bana getirin, ben onu ozel danışmanım yapacağım, dedi
Kral Yusuf'u kendi ozel danışmanı yaptı Ancak, kralın etrafındaki memurlar da kral gibi kotuyduler Allah'ın herkesin yararına sunduğu nimetlerde haksızlıklar yapıyorlardıBiliniz ki insanların kalplerinde Allah korkusu olmazsa başkalarının hakkına el koymakta şuphe etmezler Ama icinde Allah korkusu olan, durust olur,dunya nimetlerini yerinde ve hakkı ile kullanır
Bundan dolayı Yusuf, haksızlıkların duzeltilmesi icin kendini one cıkarıp krala:
Beni hazine sorumlusu yap, dedi
Kral da ona bu işi verdi Boylece Yusuf tahıl depolarının da başına gecmiş oluyordu
Yusuf'un soylediği gibi buyuk bir kuraklık gelip catmıştı Ancak Yusuf'un sayesinde Mısır'daki depolar ağzına kadar tahıl ile doluydu Onun icin cevre memleketlerde yiyecek bulamayanlar Mısır'a gelip, tahıl istiyorlardı Yakup da oğullarını Mısır'a yiyecek almaya gondermeye karar verdi Fakat en kucuk oğlu Bunyamin'i gondermedi Yusuf icin nasıl korktuysa, Bunyamin icin de oyle korkuyordu
Yusuf'un uvey kardeşleri yola koyuldular Yusuf'u coktan oldu biliyorlardı Mısır'a varınca unuttukları kardeşi Yusuf'un karşısına cıktılar Yusuf onları yabancı gibi karşıladı Kim olduğunu onlara anlatmadı
Nereden geliyorsunuz?
Kenan ilinden
Siz kimlerdensiniz?
Biz Yakup'un oğullarıyız
Babamız peygamberdir
Başka kardeşiniz var mı?
Evet adı Bunyamin
Neden o da gelmedi?
Babamız yollamadı
Neden, o cok mu kucuk?
Hayır ama, onun bir kardeşi vardı adı Yusuf'tu Bir gun bizimle oynarken bir kurt onu yedi
Yusuf bunu duyunca icinden bir gulme tutturuverdi Ancak icinde babasını ve kardeşi Bunyamin'i gormek icin buyuk bir ozlem duymaya başlamıştı Yusuf kardeşlerine istedikleri yiyecekleri verdi Bir daha geldiklerinde kardeşleri Bunyamin'i de getirmelerini, yoksa yiyecek alamayacaklarını soyledi Kardeşleri Yusuf'u tanıyamamışlardı
Kardeşler eve donduklerinde olanları babalarına anlattılar Tekrar yiyecek almaya giderken Bunyamin'i de istediler Fakat Yakup, Yusuf'un başına gelenleri unutmamıştı Bu yuzden Bunyamin'i onlarla gondermekten cekindi Ancak, kardeşlerin hepsi Allah adına yemin edince Bunyamin'in onlarla gitmesine izin verdi
Kardeşler, Bunyamin ile birlikte Mısır'a doğru yola cıktılar Mısır'a geldiklerinde Yusuf, kardeşini hemen tanımıştı Onu bir kenara cekip, ben senin kardeşin Yusuf'um dedi Bunyamin bunu duyunca cok sevindi
Yusuf, kardeşinin kendi yanında kalmasını istiyordu Ama bunu nasıl yapacaktı?
Bunyamin'in kalmasını sağlamak icin gizlice Bunyamin'in cantasının icine kralın gumuş kupalarından birini sakladı Kardeşler saraydan ayrılırken, hizmetciler gumuş bardaklardan birinin eksildiğini gorduler Butun kervanlar durduruldu Eşyalar aranınca gumuş bardak, Bunyamin'in cantasından cıkıverdi O zamanki kanunlara gore, boyle bir şey yapan cezasını cekene kadar o ulkeden cıkamazdı Yusuf da zaten bunu istiyordu Boylece Bunyamin'in gitmesine izin verilmedi Buyuk kardeşler cok uzgunduler Şimdi babalarına ne cevap vereceklerdi? Bunyamin de işin farkına varmıştı ama ağabeyleri cok uzgundu Yusuf'a koşup yalvardılar Ama Yusuf, Bunyamin'in kendisiyle kalmasını istediği icin onların tekliflerini, yalvarmalarını kabul etmedi
Buyuk kardeşlerden birisi:
Ben babama 'Bunyamin'i geri sana sağ salim getireceğim' demiştim Ben Bunyamin donene kadar gitmeyeceğim siz gidin, dedi Bunun uzerine geri kalanlar babalarına donduler Olup biteni anlattılar Ancak Yakup, olup bitene inanmak istemiyordu
Benim Bunyamin'im hırsızlık yapmaz ama ben de onun icin birşey yapamam Sabredip bekleyeceğim, dedi
Gece, gunduz dua etmeye başladı O kadar cok uzuldu ki artık gozleri gormez olmuştu Sonra oğullarını topladı:
Mısır'a gidip kardeşinizi gorun, dedi
Kardeşler Yusuf'a ucuncu kez gittiler:
Biz yine geldik, cunku bizim kardeşimiz Bunyamin'e ihtiyacımız var, bize tahıl da lazım, cunku kuraklık devam ediyor Paramız da yok, ne olursun bize yardım et, diye yalvardılar Yusuf bu yalvarmalardan cok uzulmuştu Fakat onlara kendisine yaptıkları davranışın kotuluğunu anlatmak istiyordu
Hatırlayın bakalım, sizin Yusuf diye bir kardeşiniz vardı Ona ne yapmıştınız? Birden kardeşlerin hepsi Yusuf'u hatırladılar:
Sen Sen Yusuf musun? diye utana sıkıla sordular
Evet dedi Yusuf
Şuphesiz biz yanlış yaptık, affet bizi, dedi kardeşleri
Yusuf onları affetti Sonra onlara tum aile bireylerini Mısır'a getirmelerini soyledi Gomleğini de cıkarıp:
Bu gomleği babama verin, inşallah onun gozleri acılacaktır, dedi
Kardeşler Kenan iline babalarının yanına donduler Onlar gelmeden Yakup etrafındakilere:
Bana deli demeyin ama, Yusuf'umun yaşadığını hissediyorum, dedi
Halk da:
Hadi canım, Yusuf yıllar oldu kaybolalı, sen nasıl boyle soylersin? dediler
Sonunda cocuklar eve geldiler Yusuf'un mujdesini babalarına verdiler Gomleğini de babalarına sundular Yusuf un haberi babasını oyle sevindirmişti ki yeniden gormeye başladı Sonra tum aile Mısır'a yerleşti Yusuf da Mısır'da yonetici olmuştu Boylece Yusuf'un cocukken gorduğu ruya gercekleşmiş oluyordu
Hz Yusuf'un Hikayesi
Yusuf, onbir ağabeyi olan kucuk bir cocuktu Yakışıklı ve akıllıydı Babası Yakup en cok Yusuf'u severdi
Bir akşam Yusuf uyuyunca ilginc bir ruya gordu Ruyasında onbir tane yıldız, guneş ve ay toplanmışlar kendisinin onunde eğiliyorlardı Uyandığında cok şaşırmıştı Neden bir insanın onunde yıldızlar, ay ve guneş eğiliyordu? Gidip ruyasını babasına anlattı
Babacığım onbir yıldız, guneş ve ay benim onumde eğildiler, dedi
Babası Yakup, bir peygamberdi Bu ruyayı duyunca cok sevindi
Yusuf oğlum, dedi Allah seni korusun
Daha sonra Yusuf kardeşleriyle bir yolculuğa cıktı ve donuşte,
Ah babacığım, aramızda bir yarış duzenlemiştik, Yusuf eşyalarımızın yanındaydı sonra bir kurt gelmiş onu yemiş, deyip koc kanına bulanmış gomleği gosterdiler Ama Yusuf'un gomleğinde parcalanma izleri yoktu Yakup bu yalana inanmamıştı: Hayır dedi, bu hikayeyi siz uydurdunuz Yusuf'um olmedi Fakat Yusuf bulunamıyordu, en iyisi sabretmek ve Allah'a guvenmekti
Uvey kardeşler akşam olunca Yusuf'u duşunmeden uykuya dalmışlardı Oysa Yusuf, karanlık derin bir kuyuda ne yemek yiyebiliyor, ne de su bulabiliyordu Sonunda Allah'ın yardımıyla ormandan gecen bir yolcu grubu, yani bir kervan, bu kuyuyu gorduler Kervan cok susamıştı Hemen kuyuya bir kova sarkıttılarKuyudan kovayı cektiklerinde cok şaşırdılar Cunku kovanın icinde gozyaşlarına boğulmuş bir guzel cocuk vardı Kervandakiler bu cocuğu bir kole olarak Mısır'da satmaya karar verdiler, Mısır'a varınca pazar yerine gidip:
Bu guzel cocuğu satın alacak var mıdır, diye bağırdılar
O pazarda bulunan bir tuccar Yusuf'u satın aldı
Onu Mısır kralına goturdu
Yusuf'un dış gorunumu kadar ici de tertemizdi Kralın hanımı Yusuf'u cok beğenmişti Fakat Yusuf kadının kotu arzularına karşı Allah'a sığındı Kadın cok kızmıştı Hemen kocasına gitti Yusuf bana kotu davranıyor diye şikayet etti Boylece Yusuf zindana atılmıştı Fakat mahkumlar ve gardiyanlar anladılar ki Yusuf soylu bir gencti Yusuf'la aynı gun iki mahkum daha gelmişti Onlar gordukleri ruyalarını Yusuf'tan sordular
Ben, dedi mahkumlardan birisi Ruyamda şarap sıkıyordum
Diğeri de:
Ben de başımda ekmek kırıntıları taşıyordum
Bunları kuşlar yediler
Yusuf'tan bu ruyaları acıklamasını istediler Fakat Yusuf bir peygamberdi Peygamberlerin gorevi yalnızca ruyalarla uğraşmak değildi Allah'ın emirlerini yaymaktı Yusuf soze şoyle başladı:
Ben dedi, ruyaları tabir etmeyi cok iyi bilirim Bu bana Allah'ın verdiği bir bilgidir
Ve şoyle devam etti:
Rabbimin bana oğrettiği, sizlere ve başkalarına oğretmediği cok şey var Allah ilmini herkese ve ozellikle gunah işleyenlere vermez Bana verdi, cunku ben Allah'a inanıyorum ve guveniyorum İşte bakın insanlar nankor, tek olan Allah'a inanmak varken putlar yapıp tapıyorlar, onlardan isteklerini istiyorlar Duşunun bir defa, bir yığın taş parcaları mı iyidir, yoksa bir olan Allah mı? Biliniz ki ey kardeşlerim, krallar, hakimiyetler, tum dunya, uzay ve evren Allah'ındır Ondan başkasına ibadet etmeyin Bu size soylediğim tevhid dini dosdoğru yoldur Gelin bu yola girin
Sonra o iki adama:
Biriniz efendisine şarap verecek, biriniz idam edilecek ve kuşlar kafasında beslenecek
Sonra şarap vereceksin dediğine donup:
Bu gercek olunca beni hatırla olur mu? dedi
Yusuf'un dediği gercek oldu Mahkumlardan birisi kralın uşağı oldu, diğeri idam edildi
Bu arada zaman gecti, Mısır kralı bir ruya gordu Yedi tane cılız okuz, yedi tane şişman ineğin etini yiyorlar ve yine yedi tane başak diğer yedi kurumuş başağa dolanıyorlardı
Kral bu ruyayı etrafındakilere sordu, kimseler bilememişti
İşte o anda uşağın aklına Yusuf geldi Kralım bunu Yusuf bilirdedi Hizmetci zindana koşup Yusuf'a ruyayı sordu
Yusuf da anlattı:
Yedi yıl bolluk olacak, buyuk gayretlerle mısır yetişecek Sonra korkunc bir kuraklık olacak, şayet ondan once urunlerinizi depo ederseniz kuraklıkta sıkıntı cekmezsiniz Bu kıtlık yedi sene surdukten sonra yeniden bolluk olacak diyerek sozlerini bitirdi
Hizmetci geri donup krala Yusuf'un anlattıklarını aktardı Kral bu felaketi onceden oğrendiği icin cok sevindi Bu ruyayı acıklayan kimdirdiye hizmetciye sordu Hizmetci:
Bu kişi Yusuf'tur efendim, dedi
Kral:
Onu hemen bana getirin, ben onu ozel danışmanım yapacağım, dedi
Kral Yusuf'u kendi ozel danışmanı yaptı Ancak, kralın etrafındaki memurlar da kral gibi kotuyduler Allah'ın herkesin yararına sunduğu nimetlerde haksızlıklar yapıyorlardıBiliniz ki insanların kalplerinde Allah korkusu olmazsa başkalarının hakkına el koymakta şuphe etmezler Ama icinde Allah korkusu olan, durust olur,dunya nimetlerini yerinde ve hakkı ile kullanır
Bundan dolayı Yusuf, haksızlıkların duzeltilmesi icin kendini one cıkarıp krala:
Beni hazine sorumlusu yap, dedi
Kral da ona bu işi verdi Boylece Yusuf tahıl depolarının da başına gecmiş oluyordu
Yusuf'un soylediği gibi buyuk bir kuraklık gelip catmıştı Ancak Yusuf'un sayesinde Mısır'daki depolar ağzına kadar tahıl ile doluydu Onun icin cevre memleketlerde yiyecek bulamayanlar Mısır'a gelip, tahıl istiyorlardı Yakup da oğullarını Mısır'a yiyecek almaya gondermeye karar verdi Fakat en kucuk oğlu Bunyamin'i gondermedi Yusuf icin nasıl korktuysa, Bunyamin icin de oyle korkuyordu
Yusuf'un uvey kardeşleri yola koyuldular Yusuf'u coktan oldu biliyorlardı Mısır'a varınca unuttukları kardeşi Yusuf'un karşısına cıktılar Yusuf onları yabancı gibi karşıladı Kim olduğunu onlara anlatmadı
Nereden geliyorsunuz?
Kenan ilinden
Siz kimlerdensiniz?
Biz Yakup'un oğullarıyız
Babamız peygamberdir
Başka kardeşiniz var mı?
Evet adı Bunyamin
Neden o da gelmedi?
Babamız yollamadı
Neden, o cok mu kucuk?
Hayır ama, onun bir kardeşi vardı adı Yusuf'tu Bir gun bizimle oynarken bir kurt onu yedi
Yusuf bunu duyunca icinden bir gulme tutturuverdi Ancak icinde babasını ve kardeşi Bunyamin'i gormek icin buyuk bir ozlem duymaya başlamıştı Yusuf kardeşlerine istedikleri yiyecekleri verdi Bir daha geldiklerinde kardeşleri Bunyamin'i de getirmelerini, yoksa yiyecek alamayacaklarını soyledi Kardeşleri Yusuf'u tanıyamamışlardı
Kardeşler eve donduklerinde olanları babalarına anlattılar Tekrar yiyecek almaya giderken Bunyamin'i de istediler Fakat Yakup, Yusuf'un başına gelenleri unutmamıştı Bu yuzden Bunyamin'i onlarla gondermekten cekindi Ancak, kardeşlerin hepsi Allah adına yemin edince Bunyamin'in onlarla gitmesine izin verdi
Kardeşler, Bunyamin ile birlikte Mısır'a doğru yola cıktılar Mısır'a geldiklerinde Yusuf, kardeşini hemen tanımıştı Onu bir kenara cekip, ben senin kardeşin Yusuf'um dedi Bunyamin bunu duyunca cok sevindi
Yusuf, kardeşinin kendi yanında kalmasını istiyordu Ama bunu nasıl yapacaktı?
Bunyamin'in kalmasını sağlamak icin gizlice Bunyamin'in cantasının icine kralın gumuş kupalarından birini sakladı Kardeşler saraydan ayrılırken, hizmetciler gumuş bardaklardan birinin eksildiğini gorduler Butun kervanlar durduruldu Eşyalar aranınca gumuş bardak, Bunyamin'in cantasından cıkıverdi O zamanki kanunlara gore, boyle bir şey yapan cezasını cekene kadar o ulkeden cıkamazdı Yusuf da zaten bunu istiyordu Boylece Bunyamin'in gitmesine izin verilmedi Buyuk kardeşler cok uzgunduler Şimdi babalarına ne cevap vereceklerdi? Bunyamin de işin farkına varmıştı ama ağabeyleri cok uzgundu Yusuf'a koşup yalvardılar Ama Yusuf, Bunyamin'in kendisiyle kalmasını istediği icin onların tekliflerini, yalvarmalarını kabul etmedi
Buyuk kardeşlerden birisi:
Ben babama 'Bunyamin'i geri sana sağ salim getireceğim' demiştim Ben Bunyamin donene kadar gitmeyeceğim siz gidin, dedi Bunun uzerine geri kalanlar babalarına donduler Olup biteni anlattılar Ancak Yakup, olup bitene inanmak istemiyordu
Benim Bunyamin'im hırsızlık yapmaz ama ben de onun icin birşey yapamam Sabredip bekleyeceğim, dedi
Gece, gunduz dua etmeye başladı O kadar cok uzuldu ki artık gozleri gormez olmuştu Sonra oğullarını topladı:
Mısır'a gidip kardeşinizi gorun, dedi
Kardeşler Yusuf'a ucuncu kez gittiler:
Biz yine geldik, cunku bizim kardeşimiz Bunyamin'e ihtiyacımız var, bize tahıl da lazım, cunku kuraklık devam ediyor Paramız da yok, ne olursun bize yardım et, diye yalvardılar Yusuf bu yalvarmalardan cok uzulmuştu Fakat onlara kendisine yaptıkları davranışın kotuluğunu anlatmak istiyordu
Hatırlayın bakalım, sizin Yusuf diye bir kardeşiniz vardı Ona ne yapmıştınız? Birden kardeşlerin hepsi Yusuf'u hatırladılar:
Sen Sen Yusuf musun? diye utana sıkıla sordular
Evet dedi Yusuf
Şuphesiz biz yanlış yaptık, affet bizi, dedi kardeşleri
Yusuf onları affetti Sonra onlara tum aile bireylerini Mısır'a getirmelerini soyledi Gomleğini de cıkarıp:
Bu gomleği babama verin, inşallah onun gozleri acılacaktır, dedi
Kardeşler Kenan iline babalarının yanına donduler Onlar gelmeden Yakup etrafındakilere:
Bana deli demeyin ama, Yusuf'umun yaşadığını hissediyorum, dedi
Halk da:
Hadi canım, Yusuf yıllar oldu kaybolalı, sen nasıl boyle soylersin? dediler
Sonunda cocuklar eve geldiler Yusuf'un mujdesini babalarına verdiler Gomleğini de babalarına sundular Yusuf un haberi babasını oyle sevindirmişti ki yeniden gormeye başladı Sonra tum aile Mısır'a yerleşti Yusuf da Mısır'da yonetici olmuştu Boylece Yusuf'un cocukken gorduğu ruya gercekleşmiş oluyordu