I. Dünya Savaşı’ndan Sonra İmzalanan Ateşkes ve Barış Antlaşmaları Nelerdir?
I. Dünya Savaşı’ndan Sonra İmzalanan Ateşkes ve Barış Antlaşmaları
1914 yılında başlayan ve 1918 yılında İtilaf Devletlerinin üstünlüğüyle sona eren I. Dünya Savaşı’nın bitiren ateşkes anlaşmaları şunlardır;
-Bulgaristan ile Selanik Ateşkes Antlaşması (29 Eylül 1918)
-Osmanlı Devleti ile Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
-Avusturya ile Villa Gusti Ateşkes Antlaşması (3 Kasım-1918)
-Almanya ile Redhondes Ateşkes Antlaşması (11Kasım-1918 )
Savaşı bitiren ateşkes anlaşmalarının ardından bu ittifak devletleriyle barış antlaşmaları imzalanmıştır. bu antlaşmalar barış anlaşması olmaktan çok yenilen devletlere ceza niteliğinde olmuştur.
1) Bulgaristan ile Neuilly (Nöyyi) Antlaşması (27 Kasım 1917)
Bu antlaşmayla Bulgaristan Gümülcine, Dedeağaç, Dobruca gibi bölgeleri kaybetti ve yenik bir devlet olmanın gerektirdiği yükümlülükleri kabul etmiş oldu. ayrıca Bulgaristan ordusundaki asker sayısı 25 bin ile sınırlandırılarak tehlike olmaktan çıkarıldı ve Ege ile bağlantısı da kesildi.
2) Almanya ile Versailles (Versay) Antlaşması (28 Haziran 1919)
Almanya’ya yaşam hakkı dahi tanımayan Versay Antlaşması ile Almanya deniz aşırı bölgeleri başta olmak üzere sömürgelerini, bir çok bölgesini İtilaf Devletleri’ne bırakmak zorunda kalmıştır. ayrıca askerlik hizmetinin zorunlu olmaktan çıkarıldı ve yenik devlet olmasına rağmen savaş tazminatı vermeyi kabul etti.
Versay Antlaşması Almanya açısından çok ağır şartlar içeren bir antlaşmadır. zira bu antlaşma ile Almanya uzun süre savaşamayacak duruma getirildi. Versay Antlaşması’nın belki de en önemli özelliği II. Dünya Savaşı’na sebep olmasıdır. Antlaşmanın çok ağır maddeler içermesi ve Almanya’nın bu hükümleri uygun bulmaması ve bozmak istemesi II. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkış nedenlerinden biridir.
3) Avusturya ile Saint Germain Antlaşması (10 Eylül 1919)
Avusturya da bu antlaşma ile yenilginin gerektirdiği yükümlülükleri kabul etmiş, denizle bağlantısı kesilmiştir.
4) Macaristan ile Trianon (Triyanon)Antlaşması (6 Haziran 1920)
Trianon Antlaşması ile bağımsız Macaristan tanınmış oluyordu. ancak denizle bağlantısı olmayan küçük bir devlet olarak…
5) Osmanlı Devleti ile Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)
Osmanlı Devleti’ne yaşam hakkı tanımayan, sömürge haline getiren, ülkeyi Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Sinop, Kastamonu, Çankırı, An*kara, Eskişehir, Bolu, Zonguldak, Bilecik, İstanbul ve Kayseri’nin doğusu olmak üzere küçük bir sınıra hapseden ve hatta doğrudan Osmanlı Devleti’ni parçalamayı hedefleyen 433 maddelik bir antlaşmadır.
Yunanlılar’ın Osmanlı Devleti’ni antlaşmaya zorlamak adına Bursa ve Doğu Trakya’yı işgal etmesinin ardından Saltanat Şurası Sevr Antlaşmasını kabul etti ve Rıza Tevfik, Reşat Halis ve Hadi Paşadan oluşan heyet Fransa’ya giderek Sevr Antlaşmasını imzaladı. Ancak TBMM Sevr Antlaşmasını tanımadı. üstelik Sevr Antlaşmasını imzalayanları da vatan haini kabul etti. Türk halkının Sevr Antlaşması’na cevabı ise Kurtuluş Savaşı oldu.
Sevr Antlaşması tarihte imzalandığı halde yürürlüğe girmeyen yani “ölü doğan” bir antlaşmadır.
Genel olarak yenik ittifak devletleriyle imzalanmış olan bu antlaşmalara baktığımızda hepsinde askeri ve ekonomik sınırlamalar getirildiği, sınırların değiştiğini görebiliriz.
I. Dünya Savaşı’ndan Sonra İmzalanan Ateşkes ve Barış Antlaşmaları
1914 yılında başlayan ve 1918 yılında İtilaf Devletlerinin üstünlüğüyle sona eren I. Dünya Savaşı’nın bitiren ateşkes anlaşmaları şunlardır;
-Bulgaristan ile Selanik Ateşkes Antlaşması (29 Eylül 1918)
-Osmanlı Devleti ile Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
-Avusturya ile Villa Gusti Ateşkes Antlaşması (3 Kasım-1918)
-Almanya ile Redhondes Ateşkes Antlaşması (11Kasım-1918 )
Savaşı bitiren ateşkes anlaşmalarının ardından bu ittifak devletleriyle barış antlaşmaları imzalanmıştır. bu antlaşmalar barış anlaşması olmaktan çok yenilen devletlere ceza niteliğinde olmuştur.
1) Bulgaristan ile Neuilly (Nöyyi) Antlaşması (27 Kasım 1917)
Bu antlaşmayla Bulgaristan Gümülcine, Dedeağaç, Dobruca gibi bölgeleri kaybetti ve yenik bir devlet olmanın gerektirdiği yükümlülükleri kabul etmiş oldu. ayrıca Bulgaristan ordusundaki asker sayısı 25 bin ile sınırlandırılarak tehlike olmaktan çıkarıldı ve Ege ile bağlantısı da kesildi.
2) Almanya ile Versailles (Versay) Antlaşması (28 Haziran 1919)
Almanya’ya yaşam hakkı dahi tanımayan Versay Antlaşması ile Almanya deniz aşırı bölgeleri başta olmak üzere sömürgelerini, bir çok bölgesini İtilaf Devletleri’ne bırakmak zorunda kalmıştır. ayrıca askerlik hizmetinin zorunlu olmaktan çıkarıldı ve yenik devlet olmasına rağmen savaş tazminatı vermeyi kabul etti.
Versay Antlaşması Almanya açısından çok ağır şartlar içeren bir antlaşmadır. zira bu antlaşma ile Almanya uzun süre savaşamayacak duruma getirildi. Versay Antlaşması’nın belki de en önemli özelliği II. Dünya Savaşı’na sebep olmasıdır. Antlaşmanın çok ağır maddeler içermesi ve Almanya’nın bu hükümleri uygun bulmaması ve bozmak istemesi II. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkış nedenlerinden biridir.
3) Avusturya ile Saint Germain Antlaşması (10 Eylül 1919)
Avusturya da bu antlaşma ile yenilginin gerektirdiği yükümlülükleri kabul etmiş, denizle bağlantısı kesilmiştir.
4) Macaristan ile Trianon (Triyanon)Antlaşması (6 Haziran 1920)
Trianon Antlaşması ile bağımsız Macaristan tanınmış oluyordu. ancak denizle bağlantısı olmayan küçük bir devlet olarak…
5) Osmanlı Devleti ile Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920)
Osmanlı Devleti’ne yaşam hakkı tanımayan, sömürge haline getiren, ülkeyi Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Sinop, Kastamonu, Çankırı, An*kara, Eskişehir, Bolu, Zonguldak, Bilecik, İstanbul ve Kayseri’nin doğusu olmak üzere küçük bir sınıra hapseden ve hatta doğrudan Osmanlı Devleti’ni parçalamayı hedefleyen 433 maddelik bir antlaşmadır.
Yunanlılar’ın Osmanlı Devleti’ni antlaşmaya zorlamak adına Bursa ve Doğu Trakya’yı işgal etmesinin ardından Saltanat Şurası Sevr Antlaşmasını kabul etti ve Rıza Tevfik, Reşat Halis ve Hadi Paşadan oluşan heyet Fransa’ya giderek Sevr Antlaşmasını imzaladı. Ancak TBMM Sevr Antlaşmasını tanımadı. üstelik Sevr Antlaşmasını imzalayanları da vatan haini kabul etti. Türk halkının Sevr Antlaşması’na cevabı ise Kurtuluş Savaşı oldu.
Sevr Antlaşması tarihte imzalandığı halde yürürlüğe girmeyen yani “ölü doğan” bir antlaşmadır.
Genel olarak yenik ittifak devletleriyle imzalanmış olan bu antlaşmalara baktığımızda hepsinde askeri ve ekonomik sınırlamalar getirildiği, sınırların değiştiğini görebiliriz.