İslam dininde yer alan İcmali ve Tafsili İmankonusunda ilmihal derecesinde hazırlanan bu konu, birçok faydalı ilim içermektedir. İman, inanılacak meseleler açısından icmali ve tafsili iman olmak üzere ikiye ayrılmaktır.
İcmali İman
İmanın en özlü ve en kısa şekli olan icmali iman, tevhid ve şehadet kelimelerinde özetlenmiştir. Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. : La ilahe illallah Muhammedün Resulullah (Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Muhammed Onun elçisidir) cümlesidir. Şehadet kelimesi de: Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülüh (Ben Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına, Muhammed’in Onun kulu ve elçisi olduğuna inanır ve tanıklık ederim) ifadesidir.
İmanın ilk derecesi ve İslam’ın ilk temel direği budur. Gerçekte Allah’ı yegane ilah tanıyan, Hazreti Muhammed’i Onun peygamberi olarak kabullenen kimse, diğer iman esaslarını ve Peygamberimizin getirmiş olduğu İslam dinini de toptan kabullenmiş demektir.
Çünkü diğer iman esasları bize Hazreti Peygamber aracılığıyla bildirilmiştir. Allah elçisini tasdik etmek, getirdiği hükümleri de tasdik etmek demektir. İnanılacak şeyler ayrı olarak söylenmediğinden buna imana icmali (toptan) iman denir. Mümin sayılabilmek için, icmali iman yeterli olmakla birlikte, İslam’ın diğer hükümlerini ve inanılması gerekli olan şeylerin her birini kişinin tek tek öğrenmesi şarttır.
Tafsili İman
İnanılacak şeylerin her birine, açık ve geniş şekilde, ayrıntılı inanmaya tafsili iman denir. Tafsili iman üç derecede incelenir:
Birinci derece, Allah’a, Hazreti Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın peygamberi olduğuna ve ahiret gününe kesin olarak inanmaktır. Bu, icmali imana göre çok geniştir. Çünkü burada ahirete iman da yer almaktadır.
İkinci derece, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, cennet ve cehennemin, sevap ve azabın varlığına, kaza ve kadere inanmaktır.Tafsili imanın ikinci derecesi Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. ifade edilen prensiplerdir.
Üçüncü derece, Hazreti Muhammed’in (s.a.v) Allah katından getirdiği, bize kadar ulaştırılan hükümleri tasdik etmektir başka ifadeyle, manası apaçık (muhkem) ayet ve mütevatir hadislerle sabit olan hususların hepsine ayrı ayrı, Allah ve Resulü’nün bildirdiği ve emir buyurduklarını da içine alacak şekilde bütün ayrıntıları ile inanmaktır. Namaz, oruç, hac ve diğer farzları, helal ve haram olan davranışları öğrenip bütün bunların farz, helal ve haram olduklarını yürekten tasdik etmek tafsili imanın üçüncü derecesini oluşturur.
Müslüman olmayan bir kişi, icmali iman ile İslam’a dininegirmiş olmaktadır. Bu iman üzere ölürse cennete girecektir. Ancak tafsili iman ile Müslüman kişinin imanı yücelir, olgunlaşır, sağlam temeller üzerine oturur. İnsanın, Allah’ı ve Ondan geleni gönülden tasdik ettikten sonra, Hazreti Peygamber’in açıkladığı buyruk ve yasakları bütünüyle, farzı farz, haramı haram bilerek öğrenmesi, kabullenmesi ve de uygulaması gerekmektedir. Tafsili imanın üçüncü derecesi, zarurat-ı diniyye denilen ve inanılması zorunlu bulunan tüm inanç, ibadet, muamelat ve ahlak hükümlerine inanmayı içermektedir.
İcmali İman
İmanın en özlü ve en kısa şekli olan icmali iman, tevhid ve şehadet kelimelerinde özetlenmiştir. Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. : La ilahe illallah Muhammedün Resulullah (Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Muhammed Onun elçisidir) cümlesidir. Şehadet kelimesi de: Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülüh (Ben Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığına, Muhammed’in Onun kulu ve elçisi olduğuna inanır ve tanıklık ederim) ifadesidir.
İmanın ilk derecesi ve İslam’ın ilk temel direği budur. Gerçekte Allah’ı yegane ilah tanıyan, Hazreti Muhammed’i Onun peygamberi olarak kabullenen kimse, diğer iman esaslarını ve Peygamberimizin getirmiş olduğu İslam dinini de toptan kabullenmiş demektir.
Çünkü diğer iman esasları bize Hazreti Peygamber aracılığıyla bildirilmiştir. Allah elçisini tasdik etmek, getirdiği hükümleri de tasdik etmek demektir. İnanılacak şeyler ayrı olarak söylenmediğinden buna imana icmali (toptan) iman denir. Mümin sayılabilmek için, icmali iman yeterli olmakla birlikte, İslam’ın diğer hükümlerini ve inanılması gerekli olan şeylerin her birini kişinin tek tek öğrenmesi şarttır.
Tafsili İman
İnanılacak şeylerin her birine, açık ve geniş şekilde, ayrıntılı inanmaya tafsili iman denir. Tafsili iman üç derecede incelenir:
Birinci derece, Allah’a, Hazreti Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın peygamberi olduğuna ve ahiret gününe kesin olarak inanmaktır. Bu, icmali imana göre çok geniştir. Çünkü burada ahirete iman da yer almaktadır.
İkinci derece, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, cennet ve cehennemin, sevap ve azabın varlığına, kaza ve kadere inanmaktır.Tafsili imanın ikinci derecesi Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. ifade edilen prensiplerdir.
Üçüncü derece, Hazreti Muhammed’in (s.a.v) Allah katından getirdiği, bize kadar ulaştırılan hükümleri tasdik etmektir başka ifadeyle, manası apaçık (muhkem) ayet ve mütevatir hadislerle sabit olan hususların hepsine ayrı ayrı, Allah ve Resulü’nün bildirdiği ve emir buyurduklarını da içine alacak şekilde bütün ayrıntıları ile inanmaktır. Namaz, oruç, hac ve diğer farzları, helal ve haram olan davranışları öğrenip bütün bunların farz, helal ve haram olduklarını yürekten tasdik etmek tafsili imanın üçüncü derecesini oluşturur.
Müslüman olmayan bir kişi, icmali iman ile İslam’a dininegirmiş olmaktadır. Bu iman üzere ölürse cennete girecektir. Ancak tafsili iman ile Müslüman kişinin imanı yücelir, olgunlaşır, sağlam temeller üzerine oturur. İnsanın, Allah’ı ve Ondan geleni gönülden tasdik ettikten sonra, Hazreti Peygamber’in açıkladığı buyruk ve yasakları bütünüyle, farzı farz, haramı haram bilerek öğrenmesi, kabullenmesi ve de uygulaması gerekmektedir. Tafsili imanın üçüncü derecesi, zarurat-ı diniyye denilen ve inanılması zorunlu bulunan tüm inanç, ibadet, muamelat ve ahlak hükümlerine inanmayı içermektedir.