İlk Türk Denizcileri,
Anadolu’daki ilk Türk denizcisi Çaka Bey dir, kurduğu donanma ise ilk donanma olarak kabul edilmektedir.
İlk Türk Denizcileri ÇAKA BEY
Türkleri denizlerle kaynaştıran ilk öncü, Çaka Bey olmuştur. Çaka Bey, 1078 yılında Bizans’a esir düşmüş ve İstanbul’a gönderilmiştir. Çaka Bey, İstanbul’daki esaret döneminde deniz ve denizciliğe karşı tutku derecesinde bir ilgi duymaya başlamıştır.
Bizans İmparatoru’nun 1081 yılında değişimi sebebiyle İstanbul’daki karışıklıklardan yararlanarak kaçmayı başaran Çaka Bey, Beyliğinin askerleri ile yeniden bir araya gelerek; İzmir’i, ele geçirmiş ve müstakil bir Türk Beyi olarak sınırlarını genişletmeye başlatmıştır. Çaka Bey, İzmir’de o döneme göre modern sayılabilecek bir tersane yaptırmıştır.
Bu aşamadan sonra gemi inşa faaliyetlerine geçilmiş; kürekli ve yelkenli gemilerden oluşan 50 parçalık ilk Türk Donanması 1081 yılında inşa edilmiştir. Emir Çaka Bey, 1081 yılında 50 parçadan oluşan ilk Türk Donanması ile Ege’nin sıcak sularına yelken açarak, Urla, Çeşme ve Foça’yı ele geçirmiştir. 1081 yılı Türk Deniz Kuvvetlerinin kuruluş yılı olarak kabul edilmiştir. İlk Türk Donanması 1089 yılında Midilli, 1090 yılında ise Sakız Adası’nı fethederek denizlerin dünyasına hızlı bir giriş yapmıştır.
Çaka Bey komutasındaki, ilk Türk Donanması 19 Mayıs 1090 tarihinde Karaburun ile Sakız Adası arasında kalan Koyun Adaları civarında Bizans Donanması ile karşılaşmıştır. Tarihte “Koyun Adaları Muharebesi” olarak geçen bu ilk deniz savaşında Bizans Donanması ağır kayıplarla geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Çaka Beyin 1095 yılında ölümü, yükselen bir değer olan Türk Denizciliğinin gelişim hızına büyük bir darbe indirmiştir.
İlk Türk Denizcileri UMUR BEY
Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol baskısına dayanamayarak, 1308 yılında parçalanmasından sonra özellikle Batı Anadolu’da bir takım Uç Beylikleri kurulmuştur.
Bu Uç Beylikleri, (Karesioğulları, Saruhanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Candaroğulları) Türk Deniz Tarihi’nin hızını kaybeden gelişim sürecine yeni bir ivme, yeni bir heyecan kazandırmışlardır.
Aydın civarında 1308 yılında kurulan Aydınoğulları Beyliği, özellikle Umur Bey döneminde denizcilikte büyük atılım yapmıştır. 1095 yılında Çaka Beyin ölümüyle yaklaşık iki buçuk asır süren Türk denizciliğinin sessizliği, Umur Beyle sona ermiştir. Babası Aydınoğlu Mehmet Bey’in 1334 yılında ölümü üzerine Beyliğin başına geçen Umur Bey, 1334-1348 yılları arasında Ege’de, Bizanslılar ve Cenevizlilere karşı büyük başarılar kazanmış; Rodos’tan Çanakkale Boğazı’na kadar, Mora ve Rumeli kıyıları da dahil olmak üzere denizlerde kesin bir kontrol sağlamıştır. Haçlı Ordusuna karşı son derece atak ve taktik baskın şeklinde manevralar yapan Umur Bey, 1348 yılında çetin deniz muharebelerinin birisinde şehit olmuştur.
İlk Türk Denizcileri KARAMÜRSEL BEY
Karamürsel’in 1323 yılında fethi ile Marmara Denizi’ne ulaşan Osmanlı Beyliği, 1324 yılında Batı komşusu Karesi Beyliği’nden yardım maksadıyla Mürsel Bey komutasında gönderilen 24 gemiden oluşan kuvvet sayesinde denizlerle tanışmış ve güçlü bir Deniz Kuvvetine gidecek uzun yoldaki ilk kararlı adımlarını atmıştır.
Mürsel Bey; denizcilik bilgisi, kahramanlığı ve denizlerdeki çatışmalarda göstermiş olduğu üstün başarıları nedeni ile Osmanlı Beyliği içerisinde haklı bir şöhrete sahip olmuş; kendisine, cesaret ve atılganlığı nedeniyle, “Kara” unvanı verilmiştir.
Osmanlı Beyliği, Doğu Marmara’da kesin bir hakimiyet sağlayınca, deniz gücünün kurumsallaşması için çalışmalar başlatılmıştır. Karamürsel’de 1327 yılında ilk Osmanlı Tersanesi kurulmuş; burada ilk Osmanlı savaş gemisi inşa edilmiştir. Donanma hiyerarşik bir sistemle teşkilatlandırılarak, Donanma Komutanı’na, “Derya Beyi” unvanı verilmiştir. Kara Mürsel Bey, Osmanlı Devleti’ndeki ilk “Derya Beyi” olarak Türk Deniz Tarihi’nin öncüleri arasında yerini almış, ölümünden sonra isminin verildiği şimdiki Karamürsel İlçesinde ebedi istirahatine çekilmiştir.
İlk Türk Denizcileri PİRİ REİS
Piri Reis eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstadı olmasının yanı sıra, Osmanlı deniz tarihinde büyük iz bırakmış bir denizcidir.
Piri Reis, Türk denizciliğine bir çok değerli deniz bilimcisi ve amiraller armağan eden ve o dönemlerde, “Denizciler Yatağı” olarak adlandırılan Gelibolu’da doğmuştur. Amcası ünlü Türk Amirali Kemal Reis sayesinde daha küçük sayılabilecek bir yaşta Sefer Katibi olarak Osmanlı Donanmasına katılan Piri Reisin doğum tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 1465-1470 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Piri Reis, uzun yıllar Akdeniz’de dolaşmış; tüm limanları ve kıyıları dikkatle gözlemlemiş ve tüm faaliyetlerini kayıt altına almıştır.
Piri Reis, 1499-1502 yılları arasında çeşitli savaşlarda Gemi Komutanı olarak Venediklilerle savaşmıştır. Amcası Kemal Reis 1511 yılında şehit düşünce Gelibolu’ya geri dönen Piri Reis burada notik çalışmalarına başlamıştır. Ünlü Birinci Dünya Haritasını 1513 yılında çizmiş ve 1517 yılında Mısır Seferi esnasında Yavuz Sultan Selim’e sunmuştur. İlk eserinden 8 yıl sonra döneminin en saygın “Kılavuz Kitabı” olarak kabul edilen Kitab-ı Bahriyeyi yazmış; 1525 yılında bu kitaba son şeklini vermiş ve 1526 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a sunmuştur.
Piri Reis, Kitab-ı Bahriye adı ile bilinen “Bahriye” eserinde o zamanlar Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunan şehir ve ülkeleri tarif ederek, resim ve haritalarını yapmış; aynı zamanda denizcilik ve gemicilik için de önemli bilgiler vermiştir.
Piri Reisin “Bahriye” adlı eşsiz eserinin yanı sıra 1513 ve 1528 yıllarında yapmış olduğu iki dünya haritası mevcuttur.Sonraki yıllarda, Güney sularında Devlet için çalışan Piri Reis, bu dönemde, Hint Kaptanlığı, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi'ndeki deniz görevlerinde yaşlanmıştır.
Piri Reis'in Osmanlı Donanmasında yaptığı son görev, acı olaylarla biten Mısır Kaptanlığı'dır. 1552'de çıktığı İkinci Seferin son durağı Basra'da, tamire ve dinlenmeye muhtaç donanmayı bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır'a döndüğü için, burada hapsedilmiştir. Donanmayı Basra'da bırakması, Basra Valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi ve Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın politik hırsı yüzünden; 1554'te hizmette kusurla suçlanmış ve idam edilmiştir.
Ne var ki o, yarattığı evrensel boyuttaki eserleri olan, iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin ilk önemli yapıtlarından birisi sayılan Kitab-ı Bahriye ile günümüzde de halen yaşamaktadır.
İlk Türk Denizcileri TURGUT REİS
Turgut Reis, 1485 yılında, Muğla/Menteşe’nin Saravuloz köyünde dünyaya gelmiştir. Korsan gemilerinde tayfa olarak çalışmış, 1538 Preveze Deniz Savaşı’nda Barbaros Hayrettin Paşanın emrinde bulunmuş ve zaferin kazanılmasında büyük hizmetleri olmuştur. 1540’ta Cenovalılara esir düşmüş ve üç yıl bir gemide forsa olarak kalmıştır. Barbaros Hayrettin Paşa tarafından kurtarılınca kendisine bir donanma oluşturulmuştur. Cerbe Adası’nda üslenmiş ve Kandiye’yi fethetmiştir. Barbaros Hayrettin Paşanın 1546 yılında vefatından sonra Akdeniz’de onun yerini doldurmuş, Osmanlıların deniz egemenliğinin sürmesini sağlamıştır.
1550 yılında Osmanlı Devlet hizmetine giren Turgut Reis, Batı Akdeniz’deki faaliyetleri ile Avrupa’nın korkulu rüyası haline gelmiştir. Trablusgarp, 15 Ağustos 1551’de Turgut Reis tarafından zapt edilmiş ve bu fetihten sonra “Trablusgarp Fatihi” olarak anılmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman, Turgut Reis’e Trablusgarp Beylerbeyliğini vermiştir. Turgut Reis, Kaptanı Derya Piyale Paşa ile deniz seferlerine katılmış, 1560 yılında Cerbe Deniz Zaferinin kazanılmasında en büyük pay sahiplerinden biri olmuştur. Turgut Reis, 23 Haziran 1565 tarihinde ileri yaşına rağmen katıldığı Malta Kuşatması’nda şehit olmuştur.
İlk Türk Denizcileri KEMAL REİS
Ünlü deniz bilimcisi Piri Reisin amcası olan Kemal Reisin, 1440 yılında Gelibolu’da doğduğu sanılmaktadır, fakat bazı Osmanlı kaynakları da Karamanlı bir Türk ailesinden geldiğini yazmaktadır. Gençliğinde korsanlık yapmış, daha sonra Gelibolu'da Osmanlı Donanmasına deniz piyadesi (azap askeri) olarak girmiş ve azap reisi olmuştur. Azap reisi olmasından bir süre sonra, yaklaşık 1473 yılı dolaylarında, kendisine ait gemisi ile (kalitesiyle) denizlere açılıp akıncı leventlik yapmaya başlamıştır.
1481 yılında yeğeni Piri Reisi yanına alıp, yeni seferlere başlamak üzere denizlere açıldığında, artık adı Akdeniz’in en tanınmış reisleri arasında anılmaya başlanmıştır.
Kemal Reis kahramanlığı, cesareti ve denizcilik bilgisiyle Akdeniz’in en tanınmış reisleri arasında yer alınca, 1487 yılında Sultan II.Beyazıt (1481-1512) tarafından devlet hizmetine alınmıştır. Kemal Reisin devlet hizmetine alması ile Türk denizcilik tarihinde “Büyük Türk Donanma Kaptanları” çağı açılmıştır.
Kemal Reis, Osmanlı devlet hizmetine girdikten sonra Osmanlı denizciliğinde ve özellikle gemi inşa faaliyetlerinde büyük bir değişim söz konusu olmuştur. O döneme göre çok büyük sayılabilecek Venedik gemileri tarzında “Göke” adı verilen yelkenli ve kürekli üç güverteli iki büyük gemi 1495 yılında inşa edilmiştir. Bu gemilerden birisine Kemal Reis, diğerine Burak Reis komuta etmiştir.
Kemal Reis’in Osmanlı Donanması hizmetine alınması ve donanmanın yeni baştan teşkilatlandırılması, Osmanlı Donanmasını Venedik ile mücadele yapabilecek bir seviyeye getirmiştir. 1499’da başlayan savaşlarda Modon, Koron, Navarin, İnebahtı gibi müstahkem mevkilerin alınmasında Kemal Reisin büyük hizmetleri görülmüş, ayrıca Venedik Donanması ile işbirliği yapan Fransız gemileri de hezimete uğratılmıştır.
Ünlü Türk denizcisi Kemal Reis, 1511 yılında Ege Denizi’nde karşılaştığı bir fırtınada gemisinin batması sonucu vefat etmiştir. Kemal Reis'in ölümü, bütün Akdeniz'de üzüntüyle karşılanmıştır. Denizciliğinin yanı sıra Osmanlı Donanmasına getirdiği en önemli yenilik uzun menzilli topları ilk defa kullanmış olmasıdır.
İlk Türk Denizcileri BURAK REİS
1488'de Mısır seferinde Kadırga Reisi olarak görev alan Burak Reis'in doğum yeri ve hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Burak Reis, Sultan II. Bayezid’in daveti üzerine Kemal Reis ile birlikte Batı Akdeniz’den gelerek, Osmanlı devlet hizmetine giren ünlü denizcilerimizdendir. Burak Reis 12 Ağustos 1499’da Ege Denizi’nde Venedik donanmasına karşı büyük bir savaş vermiş,1000 mürettebatlı iki büyük düşman gemisi arasına sıkışan gemisini tutuşturmak suretiyle kendi gemisiyle beraber Venedik gemilerini de yakmıştır. Bu arada kendisi de şehit düşmüştür.
Türk denizcilik tarihinde, sularında bu muharebelerin cereyan ettiği Brodano Adası’na kahraman Reis’e izafeten “Burak Adası” ismi verilmiştir.
KAPTAN-I DERYA BARBAROS (HIZIR) HAYRETTİN PAŞA
Barbaros Hayrettin Paşa, Osmanlı Devletinin en ünlü Kaptan-ı Deryası olup, XVI. yüzyılda Akdeniz’i Türk egemenliğine hediye etmiştir. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı, ağabeyi Oruç'a verdikleri "Barbarossa" adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.
Midilli doğumlu Hızır Hayrettin Barbaros, ağabeyi Oruç ile Kuzey Afrika kıyılarında korsanlık yaparken ünü Akdeniz’e yayılmıştır. Barbaros kardeşler 1515’de Cezayir’i ele geçirerek, Cezayir Krallığını kurmuşlardır. Cezayir Kralı olarak devletin başına geçen Oruç Barbaros (Oruç Reis), 1518’te bir savaşta İspanyollar tarafından şehit edilmiştir.
Ağabeyi Oruç Reisin ölümü üzerine Cezayir Kralı olan Barbaros Hayrettin, İspanyollar ile savaşmaya devam etmiştir. Kazandığı başarılar üzerine şöhreti artan Barbaros Hayrettin, 1533’de Kanuni Sultan Süleyman tarafından devlet hizmetine çağrılmış ve Osmanlı Donanması Kaptan-ı Deryalığı’na atanmıştır.
Türk denizciliğine altın çağını yaşatan Barbaros Hayrettin Paşa, 1534 yılında fiilen başladığı yeni görevinde on iki yıl süre ile çok büyük ve önemli seferler yapmış, birçok zafer kazanmıştır. Bunlar Tunus, Mayorka, Pulya, Korfu, Venedik Seferleri, Adalar Denizi ve Akdeniz Seferleri ve özellikle 27 Eylül 1538 tarihinde Andrea Doria komutasındaki Haçlı Donanması’na karşı kazandığı Preveze Deniz Zaferi ile Fransa Kralını himaye için yaptığı Nice Seferidir.
Ünlü Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa 1546 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Türbesi İstanbul Beşiktaş’tadır.
KAPTAN-I DERYA KILIÇ ALI PAŞA
Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yetiştirilen denizcilerden olan Uluç Ali Reis, Turgut Reisin yanında 1560 yılında Cerbe Deniz Savaşında yer almış ve zaferin kazanılmasında önemli faaliyette bulunmuştur. 1565 yılında Turgut Reis ile Malta Kuşatmasında yer almıştır.
Turgut Reisin 1565 yılındaki vefatından sonra Trablusgarp Beylerbeyliğine atanan Uluç Ali Reis, 1568 yılında Cezayir Beylerbeyliğine getirilerek, bu görevde 1571 yılına kadar kalmıştır.
1571 yılında İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı Donanmasının üçte ikilik bir kısmı, Donanmanın sağ kanat komutanı ve Cezayir Beylerbeyi Uluç Ali Reisin kullandığı gemiler hariç, Haçlı Donanması tarafından yok edilmiştir.
Bu savaşta göstermiş olduğu cesaret ve feragatın karşılığı olarak Sultan II. Selim: Uluç Ali Reise, 28 Ekim 1571 tarihinde “Kılıç Ali Paşa” adını vererek, Osmanlı Donanmasına Kaptan-ı Derya olarak atamıştır.
Osmanlı Donanmasının üçte ikilik kısmının İnebahtı (Lepanto)’da yok olmasından sonra, Kılıç Ali Paşanın gayreti ile beş ay gibi kısa bir sürede İstanbul ve Gelibolu tersaneleri başta olmak üzere bütün Osmanlı tersanelerinde olağanüstü gayret gösterilerek en az eskisi kadar güçlü bir donanma inşa edilmiştir. Kılıç Ali Paşanın komutasındaki yeni donanmanın yaptığı bir sefer ile 1574 yılında Tunus yeniden Osmanlıların eline geçmiştir.
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşanın vefatı olan 1587 yılına kadar geçen on beş yıllık sürede Osmanlı Donanması, dünyanın en güçlü donanması olarak varlığını korumuştur.
SALİH REİS
Barbaros Hayrettin Paşanın yetiştirmiş olduğu ünlü reislerden birisi de Salih Reis'tir. Salih Reis muhtemelen 1486 yılında doğmuş olup, küçük yaşta denizciliğe olan istidadından dolayı denizlere açılarak akınlar yapmaya başlamıştır. Bir çok başarılar elde ederek Barbaros Hayrettin Paşanın hizmetine girmiştir.
Barbaros Hayrettin Paşanın, Osmanlı Devlet hizmetine girerken getirmiş olduğu on sekiz reisten birisi de Salih Reistir. Salih Reis, Preveze Deniz Savaş’ında Barbaros Hayrettin Paşanın gemilerinin sağ kanadına komuta etmiş ve savaşın kazanılmasında büyük gayretler sarf etmiştir.
Barbaros Hayrettin Paşa, 1543’te Fransa Seferinde iken, Salih ve Hasan Reisleri İspanya ve Katonya Sahillerine akın yapmak için göndermiş ve buralardan birçok ganimet elde etmişlerdir.
Barbaros Hayrettin Paşanın 1546’daki vefatından sonra Salih Reis, 1551 yılında Cezayir Beylerbeyliğine atanmıştır. 1553 yılında Fas’ı Osmanlı Devleti’ne bağlamış, bu büyük başarıdan sonra Cezayir’e geri dönmüştür. Salih Reis 1556 yılında vefat etmiştir.
Anadolu’daki ilk Türk denizcisi Çaka Bey dir, kurduğu donanma ise ilk donanma olarak kabul edilmektedir.
İlk Türk Denizcileri ÇAKA BEY
Türkleri denizlerle kaynaştıran ilk öncü, Çaka Bey olmuştur. Çaka Bey, 1078 yılında Bizans’a esir düşmüş ve İstanbul’a gönderilmiştir. Çaka Bey, İstanbul’daki esaret döneminde deniz ve denizciliğe karşı tutku derecesinde bir ilgi duymaya başlamıştır.
Bizans İmparatoru’nun 1081 yılında değişimi sebebiyle İstanbul’daki karışıklıklardan yararlanarak kaçmayı başaran Çaka Bey, Beyliğinin askerleri ile yeniden bir araya gelerek; İzmir’i, ele geçirmiş ve müstakil bir Türk Beyi olarak sınırlarını genişletmeye başlatmıştır. Çaka Bey, İzmir’de o döneme göre modern sayılabilecek bir tersane yaptırmıştır.
Bu aşamadan sonra gemi inşa faaliyetlerine geçilmiş; kürekli ve yelkenli gemilerden oluşan 50 parçalık ilk Türk Donanması 1081 yılında inşa edilmiştir. Emir Çaka Bey, 1081 yılında 50 parçadan oluşan ilk Türk Donanması ile Ege’nin sıcak sularına yelken açarak, Urla, Çeşme ve Foça’yı ele geçirmiştir. 1081 yılı Türk Deniz Kuvvetlerinin kuruluş yılı olarak kabul edilmiştir. İlk Türk Donanması 1089 yılında Midilli, 1090 yılında ise Sakız Adası’nı fethederek denizlerin dünyasına hızlı bir giriş yapmıştır.
Çaka Bey komutasındaki, ilk Türk Donanması 19 Mayıs 1090 tarihinde Karaburun ile Sakız Adası arasında kalan Koyun Adaları civarında Bizans Donanması ile karşılaşmıştır. Tarihte “Koyun Adaları Muharebesi” olarak geçen bu ilk deniz savaşında Bizans Donanması ağır kayıplarla geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Çaka Beyin 1095 yılında ölümü, yükselen bir değer olan Türk Denizciliğinin gelişim hızına büyük bir darbe indirmiştir.
İlk Türk Denizcileri UMUR BEY
Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol baskısına dayanamayarak, 1308 yılında parçalanmasından sonra özellikle Batı Anadolu’da bir takım Uç Beylikleri kurulmuştur.
Bu Uç Beylikleri, (Karesioğulları, Saruhanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Candaroğulları) Türk Deniz Tarihi’nin hızını kaybeden gelişim sürecine yeni bir ivme, yeni bir heyecan kazandırmışlardır.
Aydın civarında 1308 yılında kurulan Aydınoğulları Beyliği, özellikle Umur Bey döneminde denizcilikte büyük atılım yapmıştır. 1095 yılında Çaka Beyin ölümüyle yaklaşık iki buçuk asır süren Türk denizciliğinin sessizliği, Umur Beyle sona ermiştir. Babası Aydınoğlu Mehmet Bey’in 1334 yılında ölümü üzerine Beyliğin başına geçen Umur Bey, 1334-1348 yılları arasında Ege’de, Bizanslılar ve Cenevizlilere karşı büyük başarılar kazanmış; Rodos’tan Çanakkale Boğazı’na kadar, Mora ve Rumeli kıyıları da dahil olmak üzere denizlerde kesin bir kontrol sağlamıştır. Haçlı Ordusuna karşı son derece atak ve taktik baskın şeklinde manevralar yapan Umur Bey, 1348 yılında çetin deniz muharebelerinin birisinde şehit olmuştur.
İlk Türk Denizcileri KARAMÜRSEL BEY
Karamürsel’in 1323 yılında fethi ile Marmara Denizi’ne ulaşan Osmanlı Beyliği, 1324 yılında Batı komşusu Karesi Beyliği’nden yardım maksadıyla Mürsel Bey komutasında gönderilen 24 gemiden oluşan kuvvet sayesinde denizlerle tanışmış ve güçlü bir Deniz Kuvvetine gidecek uzun yoldaki ilk kararlı adımlarını atmıştır.
Mürsel Bey; denizcilik bilgisi, kahramanlığı ve denizlerdeki çatışmalarda göstermiş olduğu üstün başarıları nedeni ile Osmanlı Beyliği içerisinde haklı bir şöhrete sahip olmuş; kendisine, cesaret ve atılganlığı nedeniyle, “Kara” unvanı verilmiştir.
Osmanlı Beyliği, Doğu Marmara’da kesin bir hakimiyet sağlayınca, deniz gücünün kurumsallaşması için çalışmalar başlatılmıştır. Karamürsel’de 1327 yılında ilk Osmanlı Tersanesi kurulmuş; burada ilk Osmanlı savaş gemisi inşa edilmiştir. Donanma hiyerarşik bir sistemle teşkilatlandırılarak, Donanma Komutanı’na, “Derya Beyi” unvanı verilmiştir. Kara Mürsel Bey, Osmanlı Devleti’ndeki ilk “Derya Beyi” olarak Türk Deniz Tarihi’nin öncüleri arasında yerini almış, ölümünden sonra isminin verildiği şimdiki Karamürsel İlçesinde ebedi istirahatine çekilmiştir.
İlk Türk Denizcileri PİRİ REİS
Piri Reis eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstadı olmasının yanı sıra, Osmanlı deniz tarihinde büyük iz bırakmış bir denizcidir.
Piri Reis, Türk denizciliğine bir çok değerli deniz bilimcisi ve amiraller armağan eden ve o dönemlerde, “Denizciler Yatağı” olarak adlandırılan Gelibolu’da doğmuştur. Amcası ünlü Türk Amirali Kemal Reis sayesinde daha küçük sayılabilecek bir yaşta Sefer Katibi olarak Osmanlı Donanmasına katılan Piri Reisin doğum tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 1465-1470 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Piri Reis, uzun yıllar Akdeniz’de dolaşmış; tüm limanları ve kıyıları dikkatle gözlemlemiş ve tüm faaliyetlerini kayıt altına almıştır.
Piri Reis, 1499-1502 yılları arasında çeşitli savaşlarda Gemi Komutanı olarak Venediklilerle savaşmıştır. Amcası Kemal Reis 1511 yılında şehit düşünce Gelibolu’ya geri dönen Piri Reis burada notik çalışmalarına başlamıştır. Ünlü Birinci Dünya Haritasını 1513 yılında çizmiş ve 1517 yılında Mısır Seferi esnasında Yavuz Sultan Selim’e sunmuştur. İlk eserinden 8 yıl sonra döneminin en saygın “Kılavuz Kitabı” olarak kabul edilen Kitab-ı Bahriyeyi yazmış; 1525 yılında bu kitaba son şeklini vermiş ve 1526 yılında Kanuni Sultan Süleyman’a sunmuştur.
Piri Reis, Kitab-ı Bahriye adı ile bilinen “Bahriye” eserinde o zamanlar Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunan şehir ve ülkeleri tarif ederek, resim ve haritalarını yapmış; aynı zamanda denizcilik ve gemicilik için de önemli bilgiler vermiştir.
Piri Reisin “Bahriye” adlı eşsiz eserinin yanı sıra 1513 ve 1528 yıllarında yapmış olduğu iki dünya haritası mevcuttur.Sonraki yıllarda, Güney sularında Devlet için çalışan Piri Reis, bu dönemde, Hint Kaptanlığı, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi'ndeki deniz görevlerinde yaşlanmıştır.
Piri Reis'in Osmanlı Donanmasında yaptığı son görev, acı olaylarla biten Mısır Kaptanlığı'dır. 1552'de çıktığı İkinci Seferin son durağı Basra'da, tamire ve dinlenmeye muhtaç donanmayı bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır'a döndüğü için, burada hapsedilmiştir. Donanmayı Basra'da bırakması, Basra Valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi ve Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın politik hırsı yüzünden; 1554'te hizmette kusurla suçlanmış ve idam edilmiştir.
Ne var ki o, yarattığı evrensel boyuttaki eserleri olan, iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin ilk önemli yapıtlarından birisi sayılan Kitab-ı Bahriye ile günümüzde de halen yaşamaktadır.
İlk Türk Denizcileri TURGUT REİS
Turgut Reis, 1485 yılında, Muğla/Menteşe’nin Saravuloz köyünde dünyaya gelmiştir. Korsan gemilerinde tayfa olarak çalışmış, 1538 Preveze Deniz Savaşı’nda Barbaros Hayrettin Paşanın emrinde bulunmuş ve zaferin kazanılmasında büyük hizmetleri olmuştur. 1540’ta Cenovalılara esir düşmüş ve üç yıl bir gemide forsa olarak kalmıştır. Barbaros Hayrettin Paşa tarafından kurtarılınca kendisine bir donanma oluşturulmuştur. Cerbe Adası’nda üslenmiş ve Kandiye’yi fethetmiştir. Barbaros Hayrettin Paşanın 1546 yılında vefatından sonra Akdeniz’de onun yerini doldurmuş, Osmanlıların deniz egemenliğinin sürmesini sağlamıştır.
1550 yılında Osmanlı Devlet hizmetine giren Turgut Reis, Batı Akdeniz’deki faaliyetleri ile Avrupa’nın korkulu rüyası haline gelmiştir. Trablusgarp, 15 Ağustos 1551’de Turgut Reis tarafından zapt edilmiş ve bu fetihten sonra “Trablusgarp Fatihi” olarak anılmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman, Turgut Reis’e Trablusgarp Beylerbeyliğini vermiştir. Turgut Reis, Kaptanı Derya Piyale Paşa ile deniz seferlerine katılmış, 1560 yılında Cerbe Deniz Zaferinin kazanılmasında en büyük pay sahiplerinden biri olmuştur. Turgut Reis, 23 Haziran 1565 tarihinde ileri yaşına rağmen katıldığı Malta Kuşatması’nda şehit olmuştur.
İlk Türk Denizcileri KEMAL REİS
Ünlü deniz bilimcisi Piri Reisin amcası olan Kemal Reisin, 1440 yılında Gelibolu’da doğduğu sanılmaktadır, fakat bazı Osmanlı kaynakları da Karamanlı bir Türk ailesinden geldiğini yazmaktadır. Gençliğinde korsanlık yapmış, daha sonra Gelibolu'da Osmanlı Donanmasına deniz piyadesi (azap askeri) olarak girmiş ve azap reisi olmuştur. Azap reisi olmasından bir süre sonra, yaklaşık 1473 yılı dolaylarında, kendisine ait gemisi ile (kalitesiyle) denizlere açılıp akıncı leventlik yapmaya başlamıştır.
1481 yılında yeğeni Piri Reisi yanına alıp, yeni seferlere başlamak üzere denizlere açıldığında, artık adı Akdeniz’in en tanınmış reisleri arasında anılmaya başlanmıştır.
Kemal Reis kahramanlığı, cesareti ve denizcilik bilgisiyle Akdeniz’in en tanınmış reisleri arasında yer alınca, 1487 yılında Sultan II.Beyazıt (1481-1512) tarafından devlet hizmetine alınmıştır. Kemal Reisin devlet hizmetine alması ile Türk denizcilik tarihinde “Büyük Türk Donanma Kaptanları” çağı açılmıştır.
Kemal Reis, Osmanlı devlet hizmetine girdikten sonra Osmanlı denizciliğinde ve özellikle gemi inşa faaliyetlerinde büyük bir değişim söz konusu olmuştur. O döneme göre çok büyük sayılabilecek Venedik gemileri tarzında “Göke” adı verilen yelkenli ve kürekli üç güverteli iki büyük gemi 1495 yılında inşa edilmiştir. Bu gemilerden birisine Kemal Reis, diğerine Burak Reis komuta etmiştir.
Kemal Reis’in Osmanlı Donanması hizmetine alınması ve donanmanın yeni baştan teşkilatlandırılması, Osmanlı Donanmasını Venedik ile mücadele yapabilecek bir seviyeye getirmiştir. 1499’da başlayan savaşlarda Modon, Koron, Navarin, İnebahtı gibi müstahkem mevkilerin alınmasında Kemal Reisin büyük hizmetleri görülmüş, ayrıca Venedik Donanması ile işbirliği yapan Fransız gemileri de hezimete uğratılmıştır.
Ünlü Türk denizcisi Kemal Reis, 1511 yılında Ege Denizi’nde karşılaştığı bir fırtınada gemisinin batması sonucu vefat etmiştir. Kemal Reis'in ölümü, bütün Akdeniz'de üzüntüyle karşılanmıştır. Denizciliğinin yanı sıra Osmanlı Donanmasına getirdiği en önemli yenilik uzun menzilli topları ilk defa kullanmış olmasıdır.
İlk Türk Denizcileri BURAK REİS
1488'de Mısır seferinde Kadırga Reisi olarak görev alan Burak Reis'in doğum yeri ve hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Burak Reis, Sultan II. Bayezid’in daveti üzerine Kemal Reis ile birlikte Batı Akdeniz’den gelerek, Osmanlı devlet hizmetine giren ünlü denizcilerimizdendir. Burak Reis 12 Ağustos 1499’da Ege Denizi’nde Venedik donanmasına karşı büyük bir savaş vermiş,1000 mürettebatlı iki büyük düşman gemisi arasına sıkışan gemisini tutuşturmak suretiyle kendi gemisiyle beraber Venedik gemilerini de yakmıştır. Bu arada kendisi de şehit düşmüştür.
Türk denizcilik tarihinde, sularında bu muharebelerin cereyan ettiği Brodano Adası’na kahraman Reis’e izafeten “Burak Adası” ismi verilmiştir.
KAPTAN-I DERYA BARBAROS (HIZIR) HAYRETTİN PAŞA
Barbaros Hayrettin Paşa, Osmanlı Devletinin en ünlü Kaptan-ı Deryası olup, XVI. yüzyılda Akdeniz’i Türk egemenliğine hediye etmiştir. Batılılar havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı, ağabeyi Oruç'a verdikleri "Barbarossa" adını daha sonra Hızır için de kullandıklarından Barbaros diye tanınmış, Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim takmıştır.
Midilli doğumlu Hızır Hayrettin Barbaros, ağabeyi Oruç ile Kuzey Afrika kıyılarında korsanlık yaparken ünü Akdeniz’e yayılmıştır. Barbaros kardeşler 1515’de Cezayir’i ele geçirerek, Cezayir Krallığını kurmuşlardır. Cezayir Kralı olarak devletin başına geçen Oruç Barbaros (Oruç Reis), 1518’te bir savaşta İspanyollar tarafından şehit edilmiştir.
Ağabeyi Oruç Reisin ölümü üzerine Cezayir Kralı olan Barbaros Hayrettin, İspanyollar ile savaşmaya devam etmiştir. Kazandığı başarılar üzerine şöhreti artan Barbaros Hayrettin, 1533’de Kanuni Sultan Süleyman tarafından devlet hizmetine çağrılmış ve Osmanlı Donanması Kaptan-ı Deryalığı’na atanmıştır.
Türk denizciliğine altın çağını yaşatan Barbaros Hayrettin Paşa, 1534 yılında fiilen başladığı yeni görevinde on iki yıl süre ile çok büyük ve önemli seferler yapmış, birçok zafer kazanmıştır. Bunlar Tunus, Mayorka, Pulya, Korfu, Venedik Seferleri, Adalar Denizi ve Akdeniz Seferleri ve özellikle 27 Eylül 1538 tarihinde Andrea Doria komutasındaki Haçlı Donanması’na karşı kazandığı Preveze Deniz Zaferi ile Fransa Kralını himaye için yaptığı Nice Seferidir.
Ünlü Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa 1546 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Türbesi İstanbul Beşiktaş’tadır.
KAPTAN-I DERYA KILIÇ ALI PAŞA
Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yetiştirilen denizcilerden olan Uluç Ali Reis, Turgut Reisin yanında 1560 yılında Cerbe Deniz Savaşında yer almış ve zaferin kazanılmasında önemli faaliyette bulunmuştur. 1565 yılında Turgut Reis ile Malta Kuşatmasında yer almıştır.
Turgut Reisin 1565 yılındaki vefatından sonra Trablusgarp Beylerbeyliğine atanan Uluç Ali Reis, 1568 yılında Cezayir Beylerbeyliğine getirilerek, bu görevde 1571 yılına kadar kalmıştır.
1571 yılında İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı Donanmasının üçte ikilik bir kısmı, Donanmanın sağ kanat komutanı ve Cezayir Beylerbeyi Uluç Ali Reisin kullandığı gemiler hariç, Haçlı Donanması tarafından yok edilmiştir.
Bu savaşta göstermiş olduğu cesaret ve feragatın karşılığı olarak Sultan II. Selim: Uluç Ali Reise, 28 Ekim 1571 tarihinde “Kılıç Ali Paşa” adını vererek, Osmanlı Donanmasına Kaptan-ı Derya olarak atamıştır.
Osmanlı Donanmasının üçte ikilik kısmının İnebahtı (Lepanto)’da yok olmasından sonra, Kılıç Ali Paşanın gayreti ile beş ay gibi kısa bir sürede İstanbul ve Gelibolu tersaneleri başta olmak üzere bütün Osmanlı tersanelerinde olağanüstü gayret gösterilerek en az eskisi kadar güçlü bir donanma inşa edilmiştir. Kılıç Ali Paşanın komutasındaki yeni donanmanın yaptığı bir sefer ile 1574 yılında Tunus yeniden Osmanlıların eline geçmiştir.
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşanın vefatı olan 1587 yılına kadar geçen on beş yıllık sürede Osmanlı Donanması, dünyanın en güçlü donanması olarak varlığını korumuştur.
SALİH REİS
Barbaros Hayrettin Paşanın yetiştirmiş olduğu ünlü reislerden birisi de Salih Reis'tir. Salih Reis muhtemelen 1486 yılında doğmuş olup, küçük yaşta denizciliğe olan istidadından dolayı denizlere açılarak akınlar yapmaya başlamıştır. Bir çok başarılar elde ederek Barbaros Hayrettin Paşanın hizmetine girmiştir.
Barbaros Hayrettin Paşanın, Osmanlı Devlet hizmetine girerken getirmiş olduğu on sekiz reisten birisi de Salih Reistir. Salih Reis, Preveze Deniz Savaş’ında Barbaros Hayrettin Paşanın gemilerinin sağ kanadına komuta etmiş ve savaşın kazanılmasında büyük gayretler sarf etmiştir.
Barbaros Hayrettin Paşa, 1543’te Fransa Seferinde iken, Salih ve Hasan Reisleri İspanya ve Katonya Sahillerine akın yapmak için göndermiş ve buralardan birçok ganimet elde etmişlerdir.
Barbaros Hayrettin Paşanın 1546’daki vefatından sonra Salih Reis, 1551 yılında Cezayir Beylerbeyliğine atanmıştır. 1553 yılında Fas’ı Osmanlı Devleti’ne bağlamış, bu büyük başarıdan sonra Cezayir’e geri dönmüştür. Salih Reis 1556 yılında vefat etmiştir.