İlk Türk DevletleriBüyük Hun İmparatorluğu
Büyük Hun İmparatorluğu, M.Ö. 220 yılında Türkler tarafından kurulan ilk imparatorluk. Hunlar günümüzün Moğolistan bölgesinde; Çin'in kuzey-batısında yaşamlarını sürdürmekteydiler.Bilinen ilk imparatorları Teoman(Tuman)'dır. En buyuk imparatorları Mete Han (Oğuz Han)'dır. Çinliler önüne geçemedikleri Hun Türklerinin saldırıları ardından "Büyük Çin Duvarı" (Çin Seddi)'ni inşa etmek zorunda kalmıştır. (M.Ö. 214) Bu yapı günümüzde halen bir dünya harikası olarak kabul edilmektedir. Ming Hanedanı döneminde de yenilenen büyük duvarın birçok kısımı sağlamlığı ile günümüzde hala ayakta kalmıştır.
Bozkırların İmparatorluğu
Bilinen ilk Türk devletlerinden biridir. Kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur. M. Ö. 220 yılında Teoman tarafından kurulduğu kabul edilir. Teomandan sonra devleti büyük bir imparatorluk haline getiren Mete Han (Mo-dun)'dır. Türk ve Moğol boylarını bir çatı altında toplayan Mete, İpek yoluna egemen olmak için Çin ile savaşmıştır. M.Ö. 200 yıllarında Çin'i yenilgiye uğratarak vergiye bağlamıştır. M.Ö. 187 yılında Çin İmparatorluk ordusunu, ki başında Ka-o-ti bulunmaktadır, Pa-i-Teng sefereinde 10 bin kişilik disiplinli ve düzenli ordusuyla yenilgiye uğratmıştır. Bu çin ordusunun sayısının bazı kaynaklarda 200 bin olduğu yazmaktadır. Mete Han devrinde Sibirya, Çin Denizi, Hazar Denizi arasında kalan tüm topraklara hakim olunmuştur.
Metenin Çin'i topraklarına bağlamayıp, vergi almak suretiyle yönetmesi sebebi, Çin yerleşik hayatı ve siyasi etkisinden uzak durma olarak yorumlanır. Bunun yanında Çin'in kalabalık nüfusu altında Türklük özelliklerini kaybetmek istememiştir.
Büyük Hun İmparatorluğunun en geniş sınırları, Sarı renk: Günümüzde Türklerin yaşadığı yerlerMetenin ölümünden sonra bir süre daha gücünü koruyan devlet, Çinli prenseslerle evlenme geleneği ile Çinli prenseslerin casusluk faaliyetleri, Türk boyları arasındaki iktidar kavgaları, Çinin İpek yolu üzerinde gittikçe siyasi nüfuzunu arttırması gibi nedenlerle M.Ö. 46 yılında Hunlar Doğu Hunları ve Batı Hunları olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu ikiye ayrılışın nedenlerinden birisi de Büyük Hun Devleti'nin başında bulunan Ho-han-ye' nin ekonomik sıkıntıları da neden göstererek Çin hakimiyetine girmek istemesidir ki, bu düşünceyi kardeşi Çiçi, "atalarına saygısızlık" olarak kabul edip esaret altına girmeyi reddetmiştir.
Batı Hunları Çiçi yönetiminde Talas'ın batısına egemen oldular. Akhunların ve Avrupa Hunlarının kurulmasında etkin rol oynadılar. Batı Hunluları'nın başında bulunan Çiçi'nin Çin'e karşı verdiği mücadelede kısa bir süre sonra başarısız olduğu görülmüştür. Zira Çiçi, Çin ile mücadelede eski Türk savaş taktiklerini bırakarak bir şehir kurup burayı kale haline getirerek savunma savaşı yapmayı yeğlemiştir. Bu kendisinin birinci hatasıdır. Yenilgisinde etkili olan diğer hata ise emri altında bulunan askerlere çok sert davranmasıdır.
Doğu Hunları Ho-Han-ye yönetiminde Talas'ın doğusunda M.S 48 yılına kadar hüküm sürdü. Çin'in siyasi hareketleri sonucu, M.S. 48 yılında Güney ve Kuzey Hunları olmak üzere ikiye ayrıldı. Kuzey hunları hakan Pi yönetiminde Moğol ve Sibirya stepleri çevresinde 156 yılına kadar devam etti. Güney Hunları Panhu yönetiminde Uygur havzasında ve Çine yakın bölgelerde 216 yılına kadar devam etti.
Doğu Hunlarının kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmasının sebebi; Panhu yönetimindeki Türkler'in Çin'in siyasi üstünlüğünü kabul etmesine rağmen, yeğeni Pi yönetimindeki kuzey Türklerin'in Çin üstünlüğünü kabul etmeyişidir. (Güney Hunları: bknz. Batı Hun İmparatorluğu)
Güney Hunlarının yıkılması sonunda Çin siyasi egemenliği çerçevesinde Çin ülkesine tampon maksatlı birçok küçük Hun devleti kurulmuştur. Bu Hun devletleri Göktürk siyasi üstünlüğüne kadar devam etmiştir.
Hun Kağanları (Şenyuları)
Yabgu Tou-Man - Karahan (Teoman Tovuman) (?-M.Ö. 209)
Mete Bagatır (M.Ö. 209 - Ö. 174)
Lao - Şang (M.Ö. 174 - 161)
Çun - Çen Yabgu (Kün) (161 - 126)
İ-Çin-Hsien (İçihise) Yabgu (M.Ö.126 -114)
Wu-Weri (Uvey) Yabgu (M.Ö. 114 - 105)
Wu-Şih-Lu-Erh (U-Su-Liu-Usilu) Yabgu (M.Ö. 105 - 102)
Çü-Li-Hu (Hiü-Li-Hu-Güylihu) Yabgu (M.Ö. 102 - 101)
Çü-Ti-Hu (Tsie-Ti-Heu-Tsüydiheu) Yabgu (M.Ö. 101 - 96)
Hu-Lu-Ku-(Hu-Lo-Ku = Hulugu) Yabgu (M.Ö. 96 - 85)
Khuandi Yabgu (M.Ö. 85 - 68)
Khuyluy Yabgu (M.Ö. 68 - 60)
Uven-Güydi Yabgu (M.Ö. 60 - 58)
Khukhasie Yabgu (M.Ö. 58 - 56)
Çiçi Yabgu (M.Ö. 56 - 36) Çiçi ve oğulları Batı Türkistan'a çekilmiş ve Talas'ın batısını yönetmiştir. Avrupa Hunları ile Akhunların temelini oluştururlar.
Ho-Han-Ye (M.Ö. 56 - 31)
Joti Yabgu (M.Ö. 31 - 20)
Seuse - Joti Yabgu (M.Ö. 20 - 12)
Çeya - Joti Yabgu (M.Ö. 12 - 8)
Üçjolu - Joti Yabgu (M.Ö. 8 - M.S. 13)
Uluyjoti Yabgu (13 - 18)
Şikao-Joti Yabgu (18 - 46)
Vutatiho Yabgu (46)
GÜNEY HUNLARI (BATI HUN İMPARATORLUĞU)
Panu Yabgu (46 - 83) Yeğeni Pi ve oğulları Güney Sibirya'ya yönelmiş ve Moğolistan'ın kuzey taraflarını Kuzey Hunları olarak ayrı yönetmiştir.
Sanmuldutzu Yabgu (83 - 84)
Yuliu Yabgu (84 - 89)
Yuçukien Yabgu (89 - 93)
Ankuo Yabgu (93 - 94)
Tingtoşi - Suyheuti Yabgu (94 - 98)
Vanşiçi - Suyti Yabgu (98 - 124)
Vuçihu - Şihço Yabgu (124 - 127)
Tejoşi - Suytsieu Yabgu (127 - 140)
Çenieu Yabgu (140 - 143)
Hulanjoşi Suytsieu Yabgu (143 - 147)
İlingşi - Suytsieu Yabgu (147 - 172)
Totejoşi - Suytsieu Yabgu (172 - 177)
Huçing Yabgu (177 - 179)
Kiangkiu Yabgu (179 - 188)
Teçişi - Suyheu Yabgu (188 - 195)
Huçutsiuen Yabgu (195 - 216)
Egemenlik Alanı
Orta Asya steplerindeki tüm Türk boyları, Moğol kabileleri, Moğol Tatarları, Tunguzlar, Yüeçiler ( Kuşhanlar),Çin Hanedanlığı, İpek Yolu. Kapladığı alan: Kuzeyde Sibirya; güneyde Tibet, Keşmir; doğuda Büyük Okyanus; batıda Hazar Denizi (18.000.000 km2).
Çiçi'nin Çin kayıtlarındaki sözleri
Çin elçisinin Çiçi ile ilgili düştüğü bir kayıt şöyledir: " Boyun eğmeyeceğiz. Zira öteden beri Türkler kuvveti takdir eder, tabi olmayı hakir görürler. Savaşçı süvari hayatımız sayesinde adı yabancıları titreten bir millet olduk. Biz ölsek de, kahramanlığımızın şöhreti kalacak, çocuklarımız ve torunlarımız diğer kavimlerin efendisi olacaktır."
Devlet Yönetimi
Hun devleti başında bulunan kişi " tan-hu" ya da "şen-yu" olarak anılıyordu. Tanhu sözcüğü bir ünvan olarak " sonsoz genişlik" anlamına gelmektedir. Hükümdarlık da kut anlayışı egemendi. Hükümdarlığın tanrıdan geçtiği görüşü vardı. Ülke, töre hükümlerine göre yönetilirdi. Şenyunun görevi, ülkede dirliği sağlamak, adaleti gerçekleştirmek, orduya komuta etmek, meclisi yönetmek olarak sıralanabilir. Hükümdarlık babadan oğla geçmektedir. Ülke oğullar arasında doğu, batı, merkez olarak miras bırakılmaktadır. Türk devleti hükümdarı eşine "ka-tun" denirdi. Yönetimde söz sahibiydi.
Büyük Hun Devleti'nde üç meclis bulunuyordu.
1. Meclis: Dini nitelikte konular tartışılır. Yılın ilk aylarında toplanırdı.
2. Meclis: Haziran ayında toplanır ve devlet işleri görüşülürdü.
3. Meclis: Sonbaharda toplanılır ve askeri işler görüşülürdü.
Devamlı devleti yöneten " seçkinler meclisi" vardı. Bu meclise " ayukı" denilmekteydi.
Ordu
a. Hun ordusu ücretli değildi.
b. Hun ordusunda kadın-erkek asker sayılır, her an savaşa hazır bulunurdu. (ordu-millet anlayışı)
c. Hun ordusunun temeli atlı askerlere dayanırdı.
d. Ordu tümen sistemine göre teşkilatlanmıştır. (10.000 kişi)
e. Kullanılan araçlar: ok ve yaydı. Yakın dövüşte kılıç, kargı kullanılırdı.
f. Savaş stratejisi; keşif seferleri ve yıpratma savaşları olarak ikiye ayrılıyordu.
g. Sahte geri çekilme ve turan taktiği teknikleri kullanıldığı Çin kayıtlarından öğrenilmektedir.
Metenin mektubundaki Türkler
Metenin Çin İmparatoruna yazdığı mektupta Türkler:
Yay çekebilen ve kullanabilen tüm kavimler Hun olarak bir tek aile halinde birleştirildiler. Artık Hun ülkesinde küçükler büyümeleri için gerekli çevreyi elde edecekler; yaşlılar ve büyükler ise kendi yurtlarında sessiz ve rahat yaşayacaklardır. Nesillerden nesillere bütün Hunlar barış ve mutluluk içinde kalacaktır. Tanrının lütuf ve inayeti ile subay ve askerlerimin üstün yetenek ve erdemleri ile dayanıklı atlarımın üstün gücü ile Kuşhanları ezerek yendi. Çin sınırındaki bütün küçük devletler ile, bütün Orta Asya halkları düzene kavuşturuldu. Bunların hepsi artık Hun oldular.
Büyük Hunların Türk ve Dünya Tarihine katkıları
Ordu örgütlenmesinde 10'luk sistem Mete döneminde oluşturulumuş ve günümüze kadar gelmiştir. Batı uygarlıkları bu sistemi Türkler'den almıştır.
Hun akınlarına karşı tarihi Çin seddi yapılmıştır.
Kavimler Göçünün başlamasında Hun devletinin yıkılışı ilk etkendir.
Diğer Türk devletlerine intikal eden olumsuz miras ise parçalanma ve iktidar için mücadele eden Türk boyları genetiğidir.
Büyük Hun İmparatorluğu, M.Ö. 220 yılında Türkler tarafından kurulan ilk imparatorluk. Hunlar günümüzün Moğolistan bölgesinde; Çin'in kuzey-batısında yaşamlarını sürdürmekteydiler.Bilinen ilk imparatorları Teoman(Tuman)'dır. En buyuk imparatorları Mete Han (Oğuz Han)'dır. Çinliler önüne geçemedikleri Hun Türklerinin saldırıları ardından "Büyük Çin Duvarı" (Çin Seddi)'ni inşa etmek zorunda kalmıştır. (M.Ö. 214) Bu yapı günümüzde halen bir dünya harikası olarak kabul edilmektedir. Ming Hanedanı döneminde de yenilenen büyük duvarın birçok kısımı sağlamlığı ile günümüzde hala ayakta kalmıştır.
Bozkırların İmparatorluğu
Bilinen ilk Türk devletlerinden biridir. Kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur. M. Ö. 220 yılında Teoman tarafından kurulduğu kabul edilir. Teomandan sonra devleti büyük bir imparatorluk haline getiren Mete Han (Mo-dun)'dır. Türk ve Moğol boylarını bir çatı altında toplayan Mete, İpek yoluna egemen olmak için Çin ile savaşmıştır. M.Ö. 200 yıllarında Çin'i yenilgiye uğratarak vergiye bağlamıştır. M.Ö. 187 yılında Çin İmparatorluk ordusunu, ki başında Ka-o-ti bulunmaktadır, Pa-i-Teng sefereinde 10 bin kişilik disiplinli ve düzenli ordusuyla yenilgiye uğratmıştır. Bu çin ordusunun sayısının bazı kaynaklarda 200 bin olduğu yazmaktadır. Mete Han devrinde Sibirya, Çin Denizi, Hazar Denizi arasında kalan tüm topraklara hakim olunmuştur.
Metenin Çin'i topraklarına bağlamayıp, vergi almak suretiyle yönetmesi sebebi, Çin yerleşik hayatı ve siyasi etkisinden uzak durma olarak yorumlanır. Bunun yanında Çin'in kalabalık nüfusu altında Türklük özelliklerini kaybetmek istememiştir.
Büyük Hun İmparatorluğunun en geniş sınırları, Sarı renk: Günümüzde Türklerin yaşadığı yerlerMetenin ölümünden sonra bir süre daha gücünü koruyan devlet, Çinli prenseslerle evlenme geleneği ile Çinli prenseslerin casusluk faaliyetleri, Türk boyları arasındaki iktidar kavgaları, Çinin İpek yolu üzerinde gittikçe siyasi nüfuzunu arttırması gibi nedenlerle M.Ö. 46 yılında Hunlar Doğu Hunları ve Batı Hunları olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu ikiye ayrılışın nedenlerinden birisi de Büyük Hun Devleti'nin başında bulunan Ho-han-ye' nin ekonomik sıkıntıları da neden göstererek Çin hakimiyetine girmek istemesidir ki, bu düşünceyi kardeşi Çiçi, "atalarına saygısızlık" olarak kabul edip esaret altına girmeyi reddetmiştir.
Batı Hunları Çiçi yönetiminde Talas'ın batısına egemen oldular. Akhunların ve Avrupa Hunlarının kurulmasında etkin rol oynadılar. Batı Hunluları'nın başında bulunan Çiçi'nin Çin'e karşı verdiği mücadelede kısa bir süre sonra başarısız olduğu görülmüştür. Zira Çiçi, Çin ile mücadelede eski Türk savaş taktiklerini bırakarak bir şehir kurup burayı kale haline getirerek savunma savaşı yapmayı yeğlemiştir. Bu kendisinin birinci hatasıdır. Yenilgisinde etkili olan diğer hata ise emri altında bulunan askerlere çok sert davranmasıdır.
Doğu Hunları Ho-Han-ye yönetiminde Talas'ın doğusunda M.S 48 yılına kadar hüküm sürdü. Çin'in siyasi hareketleri sonucu, M.S. 48 yılında Güney ve Kuzey Hunları olmak üzere ikiye ayrıldı. Kuzey hunları hakan Pi yönetiminde Moğol ve Sibirya stepleri çevresinde 156 yılına kadar devam etti. Güney Hunları Panhu yönetiminde Uygur havzasında ve Çine yakın bölgelerde 216 yılına kadar devam etti.
Doğu Hunlarının kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmasının sebebi; Panhu yönetimindeki Türkler'in Çin'in siyasi üstünlüğünü kabul etmesine rağmen, yeğeni Pi yönetimindeki kuzey Türklerin'in Çin üstünlüğünü kabul etmeyişidir. (Güney Hunları: bknz. Batı Hun İmparatorluğu)
Güney Hunlarının yıkılması sonunda Çin siyasi egemenliği çerçevesinde Çin ülkesine tampon maksatlı birçok küçük Hun devleti kurulmuştur. Bu Hun devletleri Göktürk siyasi üstünlüğüne kadar devam etmiştir.
Hun Kağanları (Şenyuları)
Yabgu Tou-Man - Karahan (Teoman Tovuman) (?-M.Ö. 209)
Mete Bagatır (M.Ö. 209 - Ö. 174)
Lao - Şang (M.Ö. 174 - 161)
Çun - Çen Yabgu (Kün) (161 - 126)
İ-Çin-Hsien (İçihise) Yabgu (M.Ö.126 -114)
Wu-Weri (Uvey) Yabgu (M.Ö. 114 - 105)
Wu-Şih-Lu-Erh (U-Su-Liu-Usilu) Yabgu (M.Ö. 105 - 102)
Çü-Li-Hu (Hiü-Li-Hu-Güylihu) Yabgu (M.Ö. 102 - 101)
Çü-Ti-Hu (Tsie-Ti-Heu-Tsüydiheu) Yabgu (M.Ö. 101 - 96)
Hu-Lu-Ku-(Hu-Lo-Ku = Hulugu) Yabgu (M.Ö. 96 - 85)
Khuandi Yabgu (M.Ö. 85 - 68)
Khuyluy Yabgu (M.Ö. 68 - 60)
Uven-Güydi Yabgu (M.Ö. 60 - 58)
Khukhasie Yabgu (M.Ö. 58 - 56)
Çiçi Yabgu (M.Ö. 56 - 36) Çiçi ve oğulları Batı Türkistan'a çekilmiş ve Talas'ın batısını yönetmiştir. Avrupa Hunları ile Akhunların temelini oluştururlar.
Ho-Han-Ye (M.Ö. 56 - 31)
Joti Yabgu (M.Ö. 31 - 20)
Seuse - Joti Yabgu (M.Ö. 20 - 12)
Çeya - Joti Yabgu (M.Ö. 12 - 8)
Üçjolu - Joti Yabgu (M.Ö. 8 - M.S. 13)
Uluyjoti Yabgu (13 - 18)
Şikao-Joti Yabgu (18 - 46)
Vutatiho Yabgu (46)
GÜNEY HUNLARI (BATI HUN İMPARATORLUĞU)
Panu Yabgu (46 - 83) Yeğeni Pi ve oğulları Güney Sibirya'ya yönelmiş ve Moğolistan'ın kuzey taraflarını Kuzey Hunları olarak ayrı yönetmiştir.
Sanmuldutzu Yabgu (83 - 84)
Yuliu Yabgu (84 - 89)
Yuçukien Yabgu (89 - 93)
Ankuo Yabgu (93 - 94)
Tingtoşi - Suyheuti Yabgu (94 - 98)
Vanşiçi - Suyti Yabgu (98 - 124)
Vuçihu - Şihço Yabgu (124 - 127)
Tejoşi - Suytsieu Yabgu (127 - 140)
Çenieu Yabgu (140 - 143)
Hulanjoşi Suytsieu Yabgu (143 - 147)
İlingşi - Suytsieu Yabgu (147 - 172)
Totejoşi - Suytsieu Yabgu (172 - 177)
Huçing Yabgu (177 - 179)
Kiangkiu Yabgu (179 - 188)
Teçişi - Suyheu Yabgu (188 - 195)
Huçutsiuen Yabgu (195 - 216)
Egemenlik Alanı
Orta Asya steplerindeki tüm Türk boyları, Moğol kabileleri, Moğol Tatarları, Tunguzlar, Yüeçiler ( Kuşhanlar),Çin Hanedanlığı, İpek Yolu. Kapladığı alan: Kuzeyde Sibirya; güneyde Tibet, Keşmir; doğuda Büyük Okyanus; batıda Hazar Denizi (18.000.000 km2).
Çiçi'nin Çin kayıtlarındaki sözleri
Çin elçisinin Çiçi ile ilgili düştüğü bir kayıt şöyledir: " Boyun eğmeyeceğiz. Zira öteden beri Türkler kuvveti takdir eder, tabi olmayı hakir görürler. Savaşçı süvari hayatımız sayesinde adı yabancıları titreten bir millet olduk. Biz ölsek de, kahramanlığımızın şöhreti kalacak, çocuklarımız ve torunlarımız diğer kavimlerin efendisi olacaktır."
Devlet Yönetimi
Hun devleti başında bulunan kişi " tan-hu" ya da "şen-yu" olarak anılıyordu. Tanhu sözcüğü bir ünvan olarak " sonsoz genişlik" anlamına gelmektedir. Hükümdarlık da kut anlayışı egemendi. Hükümdarlığın tanrıdan geçtiği görüşü vardı. Ülke, töre hükümlerine göre yönetilirdi. Şenyunun görevi, ülkede dirliği sağlamak, adaleti gerçekleştirmek, orduya komuta etmek, meclisi yönetmek olarak sıralanabilir. Hükümdarlık babadan oğla geçmektedir. Ülke oğullar arasında doğu, batı, merkez olarak miras bırakılmaktadır. Türk devleti hükümdarı eşine "ka-tun" denirdi. Yönetimde söz sahibiydi.
Büyük Hun Devleti'nde üç meclis bulunuyordu.
1. Meclis: Dini nitelikte konular tartışılır. Yılın ilk aylarında toplanırdı.
2. Meclis: Haziran ayında toplanır ve devlet işleri görüşülürdü.
3. Meclis: Sonbaharda toplanılır ve askeri işler görüşülürdü.
Devamlı devleti yöneten " seçkinler meclisi" vardı. Bu meclise " ayukı" denilmekteydi.
Ordu
a. Hun ordusu ücretli değildi.
b. Hun ordusunda kadın-erkek asker sayılır, her an savaşa hazır bulunurdu. (ordu-millet anlayışı)
c. Hun ordusunun temeli atlı askerlere dayanırdı.
d. Ordu tümen sistemine göre teşkilatlanmıştır. (10.000 kişi)
e. Kullanılan araçlar: ok ve yaydı. Yakın dövüşte kılıç, kargı kullanılırdı.
f. Savaş stratejisi; keşif seferleri ve yıpratma savaşları olarak ikiye ayrılıyordu.
g. Sahte geri çekilme ve turan taktiği teknikleri kullanıldığı Çin kayıtlarından öğrenilmektedir.
Metenin mektubundaki Türkler
Metenin Çin İmparatoruna yazdığı mektupta Türkler:
Yay çekebilen ve kullanabilen tüm kavimler Hun olarak bir tek aile halinde birleştirildiler. Artık Hun ülkesinde küçükler büyümeleri için gerekli çevreyi elde edecekler; yaşlılar ve büyükler ise kendi yurtlarında sessiz ve rahat yaşayacaklardır. Nesillerden nesillere bütün Hunlar barış ve mutluluk içinde kalacaktır. Tanrının lütuf ve inayeti ile subay ve askerlerimin üstün yetenek ve erdemleri ile dayanıklı atlarımın üstün gücü ile Kuşhanları ezerek yendi. Çin sınırındaki bütün küçük devletler ile, bütün Orta Asya halkları düzene kavuşturuldu. Bunların hepsi artık Hun oldular.
Büyük Hunların Türk ve Dünya Tarihine katkıları
Ordu örgütlenmesinde 10'luk sistem Mete döneminde oluşturulumuş ve günümüze kadar gelmiştir. Batı uygarlıkları bu sistemi Türkler'den almıştır.
Hun akınlarına karşı tarihi Çin seddi yapılmıştır.
Kavimler Göçünün başlamasında Hun devletinin yıkılışı ilk etkendir.
Diğer Türk devletlerine intikal eden olumsuz miras ise parçalanma ve iktidar için mücadele eden Türk boyları genetiğidir.