İnfertilede tedavi aşamaları: Tüp bebek tedavisine ne zaman geçilmeli ?

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Tüp bebek tedavisi, çocuk isteyen ancak kendiliğinden gebe kalamayan çiftlerin başvurabileceği, en etkili ve başarı şansı en yüksek tedavi yöntemidir.
Tüp bebek bazı çiftler için son tedavi yolu olabilirken, bazı çiftlerde de zaman kaybetmeden ilk ve tek tedavi yöntemidir.

Anne veya baba adaylarında tespit edilmiş veya önceden bilinen bir infertilite, gebe kalamama problemi yok ise, çiftlerimize her zaman 1 yıl boyunca, düzenli ilişki ile kendiliğinden gebe kalabileceklerini anlatır ve beklemelerini öneririz.

Hafif infertilite sebeplerinde bazen yumurta takipleri, çoğu zaman da aşılama ile gebelik elde etmeye çalışırız. Bu çiftlerimiz, zamanlama problemi olan, şehir dışında çalışmak zorunda olanlar, hafif yumurtlama problemi olanlar, spermiogramında sınırda bozuklukları olan hafif erkek faktörü olan çiftler olabilir.

İnfertilite, yani kısırlık için sebep olan faktörler, hem erkek hem kadın kaynaklı olabilir, bazen de her iki faktör de aynı çiftte mevcut olabilir.
Öncelikle infertilite için bir sebep var ise tespit edilmeye çalışarak araştırmaya başlanır.
Erkek faktörler için tarama nispeten basit bir spermiogram testi vererek daha kolay olmaktadır. Spermiogramda sperm sayı, hareket, morfoloji yüzdeleri değerlendirilir. Eğer ağır bir erkek faktörü problemi varsa üroloji konsültasyonu istenir. Erkek faktörlerde hafif ve sınırda bozukluklarda aşılama, orta ve ağır bozukluklarda ise tüp bebek – mikroenjeksiyon ile gebelik için tedavi yapılabilir. Spermiogramda sperm bulunamayan erkeklerde, tese, tesa, mikrotese yöntemleriyle öncelikle üroloji doktorlarımız sperm araması yaparlar, sperm bulunur ise dondurularak tüp bebek tedavisi planı yapılır.

Kadınlarda araştırmalar biraz daha kapsamlı olmaktadır. Öncelikle düzenli adet göremeyen hanımlarda hormon profili ortaya konmalı, adet düzenini ve yumurtlamayı etkilecek bir hormonal bozukluk var ise tespit edilmelidir. Bu bozukluklar adet düzenini sağlayan FSH, LH hormonlarında olabileceği gibi, tiroid hormonlarında veya süt hormonu olarak bilinen prolaktinde de olabilir.
İlaçlı rahim filmi olarak bilinen HSG ile de hem rahimin şekli, rahim içi yer kaplayan bir kitlenin tanısı, hem de asıl amaç olarak tüplerin durumu ortaya konur. Rahim içinde bir problem tespit edilirse histeroskopi ile polip, myom alınır, septum var ise kesilerek düzeltilir, yapışıklıklar-adhezyonlar var ise açılarak, rahim içi gebelik için hazırlanır.
Ultrasonografide tespit edilmiş yumurtalık kistlerinden, basit olanlar için girişim yapılmamalı, çukulata kistleri-endometriomalar çaplarına göre değerlendirilmeli, özelliği olduğu düşünülen yumurtalık kistleri için ayrıca araştırma yapılmalıdır.

Bütün bu araştırmalara rağmen çiftlerin en az % 15 inde bir sebep tespit edilemez. Bu duruma açıklanamayan infertilite – açıklanamayan kısırlık durumu denir. Bu durumu bazen anlatmakta, bazen de tedavi planını yaparken tedavi seçiminde çiftlerimiz ile zorluklar çekebilmekteyiz. Çünkü hiçbir problem tespit edilemeyen çiftlerimiz, peki neden ? sorusunda takılabilmektedirler. Gebelik oluşumu bir uyumu gerektirir, bazen yumurta ve sperm hücrelerinin bir türlü kavuşamamaları, bazen döllenme olsa da rahim içinde tutunmanın gerçekleşememesi belki de açıklanamayan sebepleri oluşturmaktadır.

Tüplerde, yumurtalıklarda cerrahi ile tedavisi yapılarak düzeltilecek problemler yok ise, erkek faktör açısından da ürolojik olarak cerrahi veya medikal tedavi gerektiren durumlar bulunmuyorsa, bu şartları taşıyan ve çocuk sahibi olamayan çiftler artık tüp bebek tedavisi adayıdırlar.

Gebe kalamama süresinin uzun olduğu çiftler, en az iki başarısız aşılama tedavisi göten çiftler, yumurtalık rezervi düşük olanlar, sperm sayısı, hareketi, morfolojisi kötü olanlar, her iki tüpü tıkalı veya alınmış olanlar direk olarak tüp bebek tedavisi adaylarıdır.

Tüp bebek tedavisi, anne adaylarının yumurtalarının bazı hormonal ilaçlar ile çoğaltılması, büyütülmesi ve toplanması, toplanan yumurtaların da, baba adaylarının spermleri ile mikroenjeksiyon yöntemiyle döllenmesi ile embriyoların oluşturulması, son olarak embriyo veya embriyoların transferi aşamalarından oluşur. Bu tedaviye genellikle adetin 2. veya 3. günü başlanır. Yumurtaların gelişim ve takip süreci yaklaşık 9-12 gündür. Yumurtaların olgunluğa eriştiği düşünüldüğünde çatlatma iğnesi yapılır ve planlanan zmanda OPU dediğimi yumurta toplama işlemi yapılır. Aynı anda baba adayından sperm örmeği alınır ve olgun yumurtalara İCSİ –mikroenjeksiyon yöntemi ile dölleme sağlanır. Ertesi gün embriyoloji labratuarımızda kaç embriyonun döllendiği tespit edilir ve embriyoların gelişimi takip edilir.
Embriyo transferi 2-5 günler arasında, embriyo sayısına ve kalitesine göre yapılmaktadır. Tercih edilen embriyo sayısı ve kalitesi iyi olduğu sürece blastokist dediğimiz 5. Gün embriyosunun transferidir.

Embriyo transferinden 10-12 gün sonra, kanda gebelik testi ile, pozitif sonuç almayı temenni ederek, tekrar randevulaşırız.
 
Üst Alt