İngilizce Yardımcı Fiiller

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
58
Yaş
36
Coin
256,936
İngilizcede Yardımcı Fiiller
turkler icin ingilizce yardımcı fiiller
ingilizce yardımcı fiiller konu anlatımı

Ingilizce ’ de gelmen gerekir, cayı tercih ederim, dinlemelisin, anlatabilirim gibi ifadeleri yardımcı fiiller yardımı ile oluştururuz Bu bolumde yardımcı fiillerin nerelerde kullanılacağını goreceğiz


CAN


1 Yetenek (Ability):

I can swim Yuzebilirim

2 Birşeyin nasıl yapılacağını bildiğimiz durumlarda (Knowing how sth is done):

I can make a cake

3 İhtimal (Possibility):

I can come to see u tomorrow – Yarın seni gormeye gelebilirim

4 Ricalarda (Request):

Can u open the door, please? – Kapıyı acabilir misin?

5 İzin isterken veya izin verirken (Asking for and giving permission)

Can I study in this room? – Bu odada calışabilir miyim?

When u finish ur homework, you can watch TV? Odevini bitirdiğinde TV izleyebilirsin

6 Tahminlerdeolumluolumsuz (Predictionquestionnegative):

Who can that be at the door? He can ’t be my dad Kapıdaki kim olabilir? Babam olamaz




COULD


1 Gecmişteki yetenekler (Past ability):

At what age could you speak? Kac yaşında konuşabildin?

2 Geleceğe yonelik ihtimallerde (Future Possibility):

The doctor could see you at 3 Doktor seni saat 3 ’ te gorebilir

3 Ricalarda (Request) :

Could I borrow your dictionary? – Sozluğunu odunc alabilir miyim?




BE ABLE TO


1 Tum zamanlarla birlikte yetenek olarak (With all tenses ability)

She ’ll be able to keep her appointment tomorrow :Randevusunu yarın icin elde tutabilecek

2 Fırsatlarda (Opportunity):

I ’ ve a week ’s holiday next monthI ’ll be able to go on a holiday – Bir dahaki ay bir haftalık tatilim var Tatile gidebileceğim

3 Fiziksel başarılarda (Physical achievement) (what so really managed to do)

Mary was able to answer all questions on exam paper – Mary sınav kağıdındaki tum soruları cevaplayabildi




WILL


1 Kararlılık ( Determination):

I ’ ll pass that exam Şu snıavı vereceğim

2 Gelecek hakkında fikir ve tahminlerde (Prediction and opinion for the future)

It will rain Yağmur yağacak

3 Soz verirken (Promise):

I ’ll do whatever u say – Sen her ne dersen yapacağım

4 Kacınılmaz durumlarda (Unavoidable situations):

Accidents will happen – Kazalar olacak

5 Red ederken (Rejection):

I ’ll not talk to you – Seninle konuşmayacağım

6 İsteklilik niyet (Willingness – intention):

I ’ll help you to do the works İşlerini yapmada sana yardım edeceğim

7 Davetlerde – tekliflerde (Invitation – offer):

Will u have some tea? Biraz cay alır mısınız?




WOULD


1 Kibar ricalarda (Polite Request):

Would you open the door, please? – Lutfen kapıyı acar mısınız?

2 İnanılamaz durumlarla ilgili sorularda (Questions indicating unbelievable situations)

Who would make such a big mistake? – Kim bu kadar buyuk bir hata yapabilir?

3 Keşke (wish, if only) ve Neler (what) kalıplarından sonra istek belirtmek icin (to show desire for the presents after wish, if only, what):

I wish I would study harder – Keşke daha cok calışsam

If only you would help me – Keşke bana yardım etsen

What would not I give for good teeth Sağlıklı dişler icin neler vermezdim




MAY


1 İzin isterkenverirken (Ask for give permissionrequest):

May I come in? – İceri gelebilir miyim?

You may leave when you finish? Bitirince ayrılabilirsin

2 Olasılık makul tahminlerde (Probabilityreasonable guess):

Don ’t touch it! It may be hot Ona dokunma! Sıcak olabilir

3 Zıtlık gostermeye hazırlanırken (Getting ready to show contradiction):

She may not be very pretty but she is very good at his job Cok şirin olmayabilir ama işinde cok iyi

4 Dileklerde (Desire, wish):

May she rest in peace! – Huzur icinde yatsın!




MIGHT


1 Olasılıkmay ’ den daha zayıf (Probability (weaker than may):

I don ’t know where he is, he might be at work Nerede olduğunu bilmiyorum İşte olabilir

2 Kibar bir şekilde İzin isterken (Ask for permission request):

Might I use your phone? Telefonunuzu kullanabilir miyim?




MUST


1 Guclu gerekliliklerde (Strong necessity):

The lecture must begin right now – Ders şimdi başlamalı

2 Tahmin – mevcut durum hakkında yaptığımız cıkarımlarda (Predictiondeduction about a present situation):

He looks terribleHe must be ill Berbat gorunuyor Hasta olmalı

3 Yasaklarda (Prohibition):

You mustn ’t speak during the exam – Sınav sırasında konuşmamalısınız



SHOULD


1 Gorevlerde, gerekliliklerdemust ’ dan daha zayıf bir ifade, tavsiyelerde (Duty, necessityweaker than must), advice:

He should get up early – Erken kalkması gerekir

2 Tahminlerde (Prediction): Turkce ’ de de gerekir kelimesini tahminlerde kullanıyoruz

Helen took dancing lessons for years She should be a good dancer – Helen yıllarca dans dersleri aldı İyi bir danscı olması gerekir




OUGHT TO


1 Gorevlerde (Duty):

We ought to study Ders calışmamız lazım

2 Tavsiyelerde (Advice):

You ought to eat less – Daha az yemen lazım

3 Beklentilerde (Expectation):

My friend works hard He ought to be successful – Arkadaşım cok calışır Başarılı olması lazım




HAD BETTER


1 Tavsiyelerde (Advice)

You had better explain this – Bunu acıklasan iyi olur

2 Uyarılarda (Warn):

You had better not visit himHe has been so angry recently – Onu ziyaret etmesen iyi olur Son zamanlarda cok sinirli



BE SUPPOSED TO


1 Gorevlerde (Duty) should:

She ’s supposed to clean all the rooms – Tum odaları temizlemesi gerekir

2 Genel olarak inanclarda (General belief):

Milk is supposed to be good for health – Sut sağlık icin yararlı olmalı

3 Planlı hareketlerde (Planned action):

The plane is supposed to leave at 5 – Ucağın 5 ’ te kalkması gerekir

4 Yasaklarda (Prohibition):

You are not supposed to leave the class before afternoon – Oğleden once sınıftan ayrılmaman gerekir



WOULD RATHER


1 Tercihlerde (Preference):

Would u like tea or coffee?I ’d rather have coffee than tea – Cay mı kahve mi istersiniz? Caydansa kahve almayı tercih ederim

2 Benbiz harici oznelerde gecmiş yapıyla (past but the meaning is present):

I ’d rather you didn ’t ask difficult questions – Zor sorular sormamanı tercih ederim



USED TO


1 Gecmiş alışkanlıklarda (Past habit):

I used to get up early Erken kalkardım

2 Alışkanlıklarda (Be used toVing):

I am used to working too much – Cok calışmaya alışığım
 

Similar threads

  • Soru
Kurbağa Prens Masalının İngilizcesi, imageskurbagaprensmasalininingilizcesi5ad1765b3030f In olden times, when if you made a wish, it would always come true, there lived a king whose daughters were all beautiful, but the youngest was so beautiful that the sun itself, which has seen so much...
Cevaplar
0
Görüntüleme
40
  • Soru
Kırmızı Başlıklı Kızın İngilizce Hikayesinin ozeti, kırmızı başlıklı kızın hikayesi ingilizce, Kırmızı Başlıklı Kızın İngilizce Hikayesi ozeti ingilizce kırmızı başlıklı kızın hikayesi imageskirmizibasliklikiziningilizcehikayesi5b14a6d6cad8a Little Red Hood Lower Lusatia Once upon a time...
Cevaplar
0
Görüntüleme
26
  • Soru
Başarılı Olmanın Yolları İngilizce Determine your goals For success, students need to know what is the purpose of life, what you're expecting Absolute measure of being successful is a good one and get into university, to have a profession that is the envy of everyone Human beings are capable...
Cevaplar
0
Görüntüleme
24
  • Soru
Keloğlan ve Nasreddin Hoca hikayesi ingilizce İngilizce keloğlanla nasreddin hoca hikayesi KELOĞLAN and NASREDDİN HODJA Keloğlan had gone to the town to sell chickens When he arrived at the market, he started to look for a customer for the two chickens A man offered to pay a gold coin for the...
Cevaplar
0
Görüntüleme
22
  • Soru
İstiklal Marşı İngilizce Fear not! For the crimson flag that proudly waves in these dawns, shall never fade, Before the last fiery hearth that is ablaze within my nation burns out And that, is the star of my nation, and it will forever shine; It is mine; and solely belongs to my valiant nation...
Cevaplar
0
Görüntüleme
24
Üst Alt