İnsanın Doğa Uzerindeki Etkileri

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
İnsanın Doğa Uzerindeki Etkileri
İnsanın Doğa Uzerindeki Etkileri Nelerdir
İnsanın Doğa Uzerindeki Etkileri

*İnsanoğlunun doğal cevresini değiştirmeye başlaması, ateş yakmayı oğrendiği tarihoncesi cağlara kadar uzanır Orneğin Afrika'nın savan denen geniş cayırlıkları bundan 50 bin yıl once bu kıtadaki ormanların yanmasıyla oluşmuştu Ama, insanoğlunun doğaya verdiği zararlar ozellikle son yuzyılda olağanustu boyutlara ulaştı

Bunun nedeni teknolojinin inanılmaz bir hızla ilerlemesidir Tekerleğin bulunması ile otomobilin yapımı arasında 10 bin yıl gibi cok uzun bir sure gecmişti; oysa insanoğlunun hava ve uzay yolculuklarına başlaması, yercekimsiz ortamda yaşamayı başarması ve Ay'da yuruyebilmesi icin otomobilin yapımından bu yana yalnızca 80 yıl gecmesi yeterli oldu Teknoloji sayesinde insan yeryuzundeki en uzak mesafelere cok kısa zamanda ulaşmayı, akarsuların yonunu değiştirmeyi, elektrik uretimi icin su gucunden ve nukleer enerjiden yararlanmayı başardı

Teknolojinin sağladığı olanaklar kuşkusuz bircok yonden insanın yaşam koşullarını cok olumlu etkiledi; ama bir yandan da olağanustu boyutlarda bir nufus patlamasına yol actı İlk insanın yeryuzunde belirmesinden yaklaşık yarım milyon yıl sonra, 1850'lerde dunya nufusu ancak 1 milyara ulaşmıştı Oysa o tarihten sonra inanılmaz bir hızla artan nufus 1986'da 5 milyara yaklaşmış ve bu artışın 1 milyarı son 15 yıl icinde gercekleşmiştir
Bugun yeryuzunun butun zenginliklerinden olabildiğince yararlanmayı isteyen milyarlarca insan geleceği duşunmeden doğal kaynakları zorlamaktadır Orneğin insanların bir yıl icinde tukettiği butun icme ve kullanım suları bir yere toplansa, Dunya'nın merkezine kadar olan uzaklığın yarısı (en az 3000 km) derinliğinde ve Avrupa kıtası buyukluğunde bir gol oluşur Nufus ve tuketim aynı hızla artarsa yeryuzunun butun kaynakları kısa surede insanın gereksinimlerini karşılayamaz duruma gelebilir İnsanlar binlerce yıldır ucsuz bucaksız denizlerdeki balıkların hicbir zaman tukenmeyeceğine inanıyorlardı


Oysa 1970'lerden başlayarak Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde morina ve ringa balıkları, 1960'lardan sonra Marmara Denizi'nde başta uskumru olmak uzere bircok balık turu azalmaya başladı; Peru acıklarındaki hamsi avcılığında da yuzde 75'lik bir duşuş goruldu Bir yaşam ortamındaki herhangi bir canlı turunun azalması başka canlıların yaşamını da tehlikeye atar Orneğin Atlas Okyanusu'ndaki ringaların sayısı azalınca bu balıklarla beslenen deniz kuşları da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı Norvec'e bağlı Rost Adası'nda, 1970'ten 1980'lerin ortalarına kadar yaklaşık yarım milyon denizpapağanı aclıktan oldu

Sanayi alanındaki hızlı gelişmenin en olumsuz yanlanndan biri, bugun butun doğal kaynakları ve canlıları tehdit eden cevre kirliliğidir Motorlu taşıtlarda, evlerde, fabrikalarda ve enerji santrallarında kullanılan petrol turevleri ile komur gibi fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliijğ: bazı kentlerde insan yaşamını tehlikeye atacak duzeydedir Orneğin bir zamanlar Londra'da bu sorun oylesine ciddi boyutlara ulaşmıştı ki, 1952'de beş gun boyunca kentin uzerine coken zehirli gaz bulutları yuzunden 4000 kişi olmuştu

Kullanılacak yakıt turlerinin yasalarla belirlenip sıkı denetim altına alınmasıyla Londra'nın havası buyuk olcude temizlendi Ama gunumuzde Kalkuta gibi kalabalık kentlerdeki hava kirliliği Londra'dakinden cok daha ciddi boyutlara varmış, Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi buyuk kentlerimizde tehlike sınırına dayanmıştır 1986 sonlarında bu sorunun ustesinden gelmek icin Ankara'da kalorifer ve fabrika bacalarına filtre takılması, bazı kalorifer yakıtlarının, ozellikle linyit komurunun yasaklanması gibi
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt