Ülkemizde şeker hastalığı ve kalp damar hastalıkları çok önemli bir sorundur.
Toplumumuzda erişkinlerin yaklaşık % 25’i risk altındadır. Bu çok yüksek bir rakamdır.
Erkeklerin % 25’i kadınların % 31’i kilo fazlası, şişmanlık yani obezite sorunundan çekmekte.
30 yaş üzerinde yaklaşık 10 milyon kişiden bahsetmekteyiz.
Obezite ileride Tip II Şeker Hastalığına dönüşebilir. Fiziksel hareketsizlik ve stres gibi modern şehir hayatının nimetleri’ eklenince şeker ve kalp damar hastalıklarına giden bir sürecin içerisinde kendimizi buluruz.
Obezite sorunun yanına kısa sürede insülin direnci, kan şekeri yüksekliği ve metabolik sendrom gibi tanımlamalar kafamızı da karıştırabilir.
İşte bu yazının amacı sizlere bu yolun duraklarını teker, teker açıklamaktır.
- Gelin ilk duraktan başlayalım
Vücudumuz gereğinden fazla şeker aldığında ve/veya şekeri harcayamadığında onu düşürmek için salınan insülin yeterli etkiyi gösteremez.
insülin İnsülin direnci testi (HOMA-IR) , insülin direnci olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılan bir testtir. Bu test, matematiksel bir formüldür. 8-10 saatlik açlık sonrası alınan kan şekeri ile açlık insülin düzeyi birbiri ile çarpılarak, 405’e bölünür ve HOMA-IR denilen insülin direnci düzeyi ortaya çıkar
Bu konuda bilmemiz gereken ilk değer İnsülin düzeyidir.
İnsülin (açlık) değeri laboratuvarlarımıza göre 2-25 uU/mL ise normal kabul edilir.
İnsülin direnci ise insülin düzeyi ve açlık kan şekeri üzerinde bir formül ile hesaplanır.
AKŞXİNSÜLİN DÜZEYİ/405 formülü ile yukarıda açıkladığımız gibi hesaplanır. HOMA-IR olarak adlandırılır. 0,5-1,4 normal düzeyleridir. Optimal düzey ise 1.0 olarak kabul edilir.
- Bir sonraki durak ise pre-diabettir.
Pre-diyabet, ortalama kan şekeri seviyelerini yansıtan kan şekeri veya HbA1C düzeylerinin normalden yüksek ancak, diyabet tanısı için yeterince yüksek olmadığı bir durumdur. Prediabet hastaları, kalp krizi veya felce neden olabilen Tip 2 Diyabet ve Kardiyovasküler Hastalık (KVH) gelişme riski altındadır. Bunu şeker öncüsü yani prediabet olarak da değerlendirebiliriz. GİZLİ ŞEKER olarak da bilinir.
Pre-diyabet, Bozulmuş Glikoz Toleransı veya Bozulmuş Açlık Glikozu Aynı Anlamda mıdır? Evet. Doktorlar pre-diyabeti belirlemek için açlık kan şekeri veya oral glikoz tolerans testi (OGTT) kullanabilirler.
Üçüncü durak Metabolik Sendromdur.
Teşhis için;
- Diabetes mellitus veya
- Bozulmuş glukoz toleransı veya
• İnsülin direnci tüm bunları kabaca açlık kan şekerinin 100’ün üzerinde olması şeklinde özetlenebilir.
Bunlardan biri ve aşağıdakilerden en az ikisinin olması ile Metabolik Sendrom teşhisi koyulur.
Bel çevresi kadınlarda 80cm, erkeklerde 94 (101)cm üzerinde olan bireylerde; ABDOMİNAL OBEZİTE şeklinde tanımlanan durum,
Trigliserid düzeyi 150mg/dl’nin üzeri veya HDL-kolesterol(iyi kolesterol) kadınlarda 50mg/dl erkeklerde 40mg/dl’den düşüklüğü ile yerden bir kan yağlarında bozulma tablosu,
Tansiyon yani kan basıncı 130-85mmhg üzeri veya hipertansiyon tanısı ile antihipertansif ilaç kullanımı TANSİYON YÜKSEKLİĞİ,
Açlık kan şekerinin 100’ün üzerinde olması ( buna Diabetes mellitus veya bozulmuş glukoz toleransı) * Metabolik sendrom teşhisi için bunlardan üç ya da fazlasının olması yeterlidir.
Metabolik sendromlu kişilerde metabolik sendromu olmayanlara göre gelecekte tip 2 diyabet gelişme riski 5 kat, damar tıkanıklığı aterosklerotik Kalp Damar Hastalığı gelişime riski ise 2 kat daha fazladır.
Metabolik sendrom mevcuttur ve KAH geliştiren bireylerin % 53'ü aynı zamanda metabolik sendrom hastasıdır. Ülkemizde metabolik sendrom görülme sıklığı, erkeklerde % 28, kadınlarda ise %40 gibi oldukça yüksek değerlerdedir.
Metabolik sendrom, insülin direnciyle başlayan abdominal obezite, glukoz intoleransı veya diabetes mellitus,(şeker hastalığı) dislipidemi (kan yağlarında bozulma) hipertansiyon ve koroner arter hastalığı (KAH) gibi sistemik bozuklukların birbirine eklendiği ölümcül sonuçlara yolaçan bir endokrin hastalık olarak kabul edilir.
Metabolik sendrom ayrıca insülin direnci sendromu, sendrom X, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü ve uygarlık sendromu gibi farklı terimlerle de tanımlanmaktadır.
İnsülin direncini kırmak ve Metabolik Sendrom’dan kurtulmak için yapılması gerekenleri bir başka yazıda değerlendireceğiz.
Sağlıcakla kalın..
Toplumumuzda erişkinlerin yaklaşık % 25’i risk altındadır. Bu çok yüksek bir rakamdır.
Erkeklerin % 25’i kadınların % 31’i kilo fazlası, şişmanlık yani obezite sorunundan çekmekte.
30 yaş üzerinde yaklaşık 10 milyon kişiden bahsetmekteyiz.
Obezite ileride Tip II Şeker Hastalığına dönüşebilir. Fiziksel hareketsizlik ve stres gibi modern şehir hayatının nimetleri’ eklenince şeker ve kalp damar hastalıklarına giden bir sürecin içerisinde kendimizi buluruz.
Obezite sorunun yanına kısa sürede insülin direnci, kan şekeri yüksekliği ve metabolik sendrom gibi tanımlamalar kafamızı da karıştırabilir.
İşte bu yazının amacı sizlere bu yolun duraklarını teker, teker açıklamaktır.
- Gelin ilk duraktan başlayalım
Vücudumuz gereğinden fazla şeker aldığında ve/veya şekeri harcayamadığında onu düşürmek için salınan insülin yeterli etkiyi gösteremez.
insülin İnsülin direnci testi (HOMA-IR) , insülin direnci olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılan bir testtir. Bu test, matematiksel bir formüldür. 8-10 saatlik açlık sonrası alınan kan şekeri ile açlık insülin düzeyi birbiri ile çarpılarak, 405’e bölünür ve HOMA-IR denilen insülin direnci düzeyi ortaya çıkar
Bu konuda bilmemiz gereken ilk değer İnsülin düzeyidir.
İnsülin (açlık) değeri laboratuvarlarımıza göre 2-25 uU/mL ise normal kabul edilir.
İnsülin direnci ise insülin düzeyi ve açlık kan şekeri üzerinde bir formül ile hesaplanır.
AKŞXİNSÜLİN DÜZEYİ/405 formülü ile yukarıda açıkladığımız gibi hesaplanır. HOMA-IR olarak adlandırılır. 0,5-1,4 normal düzeyleridir. Optimal düzey ise 1.0 olarak kabul edilir.
- Bir sonraki durak ise pre-diabettir.
Pre-diyabet, ortalama kan şekeri seviyelerini yansıtan kan şekeri veya HbA1C düzeylerinin normalden yüksek ancak, diyabet tanısı için yeterince yüksek olmadığı bir durumdur. Prediabet hastaları, kalp krizi veya felce neden olabilen Tip 2 Diyabet ve Kardiyovasküler Hastalık (KVH) gelişme riski altındadır. Bunu şeker öncüsü yani prediabet olarak da değerlendirebiliriz. GİZLİ ŞEKER olarak da bilinir.
Pre-diyabet, Bozulmuş Glikoz Toleransı veya Bozulmuş Açlık Glikozu Aynı Anlamda mıdır? Evet. Doktorlar pre-diyabeti belirlemek için açlık kan şekeri veya oral glikoz tolerans testi (OGTT) kullanabilirler.
Üçüncü durak Metabolik Sendromdur.
Teşhis için;
- Diabetes mellitus veya
- Bozulmuş glukoz toleransı veya
• İnsülin direnci tüm bunları kabaca açlık kan şekerinin 100’ün üzerinde olması şeklinde özetlenebilir.
Bunlardan biri ve aşağıdakilerden en az ikisinin olması ile Metabolik Sendrom teşhisi koyulur.
Bel çevresi kadınlarda 80cm, erkeklerde 94 (101)cm üzerinde olan bireylerde; ABDOMİNAL OBEZİTE şeklinde tanımlanan durum,
Trigliserid düzeyi 150mg/dl’nin üzeri veya HDL-kolesterol(iyi kolesterol) kadınlarda 50mg/dl erkeklerde 40mg/dl’den düşüklüğü ile yerden bir kan yağlarında bozulma tablosu,
Tansiyon yani kan basıncı 130-85mmhg üzeri veya hipertansiyon tanısı ile antihipertansif ilaç kullanımı TANSİYON YÜKSEKLİĞİ,
Açlık kan şekerinin 100’ün üzerinde olması ( buna Diabetes mellitus veya bozulmuş glukoz toleransı) * Metabolik sendrom teşhisi için bunlardan üç ya da fazlasının olması yeterlidir.
Metabolik sendromlu kişilerde metabolik sendromu olmayanlara göre gelecekte tip 2 diyabet gelişme riski 5 kat, damar tıkanıklığı aterosklerotik Kalp Damar Hastalığı gelişime riski ise 2 kat daha fazladır.
Metabolik sendrom mevcuttur ve KAH geliştiren bireylerin % 53'ü aynı zamanda metabolik sendrom hastasıdır. Ülkemizde metabolik sendrom görülme sıklığı, erkeklerde % 28, kadınlarda ise %40 gibi oldukça yüksek değerlerdedir.
Metabolik sendrom, insülin direnciyle başlayan abdominal obezite, glukoz intoleransı veya diabetes mellitus,(şeker hastalığı) dislipidemi (kan yağlarında bozulma) hipertansiyon ve koroner arter hastalığı (KAH) gibi sistemik bozuklukların birbirine eklendiği ölümcül sonuçlara yolaçan bir endokrin hastalık olarak kabul edilir.
Metabolik sendrom ayrıca insülin direnci sendromu, sendrom X, polimetabolik sendrom, ölümcül dörtlü ve uygarlık sendromu gibi farklı terimlerle de tanımlanmaktadır.
İnsülin direncini kırmak ve Metabolik Sendrom’dan kurtulmak için yapılması gerekenleri bir başka yazıda değerlendireceğiz.
Sağlıcakla kalın..