İşte Anne sütünü arttırmanın yolları

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Boş yere “Sütüm yetmiyor!” diye paniğe kapılmayın...
İŞTE, ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRMANIN YOLLARI


Anneler bebeklerine verecekleri en değerli hediyenin anne sütü olduğunu biliyorlar. Ancak en sık sordukları sorulardan biri de: “Acaba sütüm bebeğime yeter mi?” oluyor. Sütünün az geldiğini düşünen annelere ve sütünün kalitesini arttırmak isteyenlere bazı önerilerimiz var.



Bebeğin beslenmesi ve gelişiminin yanı sıra emzirme, anne ile bebek arasındaki ilişki kalitesinin en yüksek seviyede olmasını da sağlar. Anne sütü ile beslenen çocuklarda bulaşıcı hastalıklar daha seyrek görülür. Ayrıca anne açısından bakıldığında ise, emziren annede meme ve yumurtalık kanseri gelişme olasılığının azaldığı, doğum sonrası fazla kiloların daha kolay verildiği görülmüştür.


Annenin sütünün içeriği ve miktarı bebeğinin erken, zamanında veya geç olarak doğmuş olmasına bağlı olarak değişir. Yani her annenin sütü özellikle kendi çocuğunun en ideal besin kaynağıdır ve başkaca hiçbir besin onun yerini dolduramaz. Ancak annelerin büyük bir çoğunluğu, önemli bir yanılgıya düşebiliyor. Bu yanılgı da, bebeğin doymadığı kanısıyla ek gıdalara başlanması. Bunun en önemli nedeni de, annelerin bebeklerine karşı duydukları aşırı sevgi ve koruma isteği. Ve anneler bu yanılgı sebebiyle bebeklerine ihtiyaç olmadığı halde, mama vererek istemeden de olsa zarar verebiliyorlar. Unutmayın, bebeğin ağlamasının tek sebebi acıkması değildir, bunun birçok sebebi olabilir. Bebeğinize, kendi sütünüzün yetmediğine lütfen tek başınıza karar vermeyin, bu karar için bebeğinizin doktoru ile de mutlaka görüşün. Çünkü her annenin sütü bebeğine yeter!



SÜTÜNÜZÜN KALİTESİ VE MİKTARI İÇİN BUNLARA DİKKAT!
- Psikolojik olarak emzirmeye hazırlanmak çok önemli. Estetik kaygılarınızdan kurtulun ve bebeğinizi doğurmadan önce mutlaka emzirme ve anne sütü ile ilgili kaynaklardan faydalanın.
- Emzirme eğitimi ile birlikte meme başının süt vermeye hazır hale getirilmesi için gerekli egzersizleri öğrenmek ve uygulamak üzere, doğumdan önce mutlaka bir çocuk hekimiyle iletişime geçin.
- Sütünüzün gelmesini beklemeden bebeğinizi doğar doğmaz ilk yarım saat içinde mutlaka emzirin.
- Bebek doğduğu andan itibaren istedikçe emzirilmelidir. Yenidoğan bebekler genellikle 8-10 öğün emmek isterler. Öğün sayısı daha sonra giderek azalır. Sık emzirme bol süt gelmesini sağladığı gibi, göğüslerin şişmesini ve acımasını da önler. Yani, aslında sütünüzün artmasını bebeğinizin sizi emmesi sağlar.
- Su tüketimi süt üretimi için olmazsa olmaz bir kuraldır. Ne kadar su o kadar süt diyebiliriz. Emziren annenin günde 3 litre su tüketmesi gerekir.
- Mama, inek sütü, su ya da başka gıdaların verilmesi, bebeğin aldığı süt miktarını azaltır. Bu da daha az süt gelmesine neden olur. Bu tür ek gıdalara, bebek 6 ayı doldurmadan başlamamak gerekir.
- Bebeğin başka sıvılara hatta suya bile emzirme döneminde ihtiyacı yoktur. Ancak doktorunuzun verdiği bir ilaç ya da anormal bir durum varsa, su verirken biberon kullanın. Biberon bebeğin meme emmesini tümüyle kesebilir. Biberonun gerektirdiği emme şekli, meme emilmesinden daha farklı ve kolay olduğu için biberonu tercih etmesine neden olabilir.
- Geceleri meme isteyen bebeği annenin emzirmesi çok önemlidir. Bu durum hem bebeğin psikolojisi hem de annenin süt veriminin artması açısından son derece önemlidir. Geceleri emzirmek anne açısından güç ve zorlayıcı olabilir. Bu durumda babanın ve aile büyüklerinin bu konuda anneye yardımcı ve destek olması çok yararlı olur. Zaten bu süreç 2. ayın sonuna doğru yavaş yavaş ortadan kalkacak ve geceleri emme ihtiyacı azalacaktır. Gece emzirmesi konusunda bazı aileler bir yanlışa düşerek, bebeği geceleri emzirmek yerine biberon ile beslerler. Bu hem annenin süt verimini azaltır, hem çocuğa doğal olmayan bir beslenme yapılmış olur, hem de bebek en yararlı olan anne sütünden mahrum kalır.
- Emziren annenin ruhsal yönden desteklenmesi, huzurlu bir ortam sağlanması ve mutlu edilmesi de son derecede önemlidir.
- Her emzirmede, bir önceki beslenmede en son verilmiş memeden başlanmalıdır.
- Bebeğin emme gücüne bağlı olmakla birlikte her emzirme yaklaşık 20-30 dakika sürmelidir.


HANGİ GIDALAR SÜT YAPAR?
Hamilelikte hazırladığınız yağ depolarınız doğum sonrası süt yapılması için enerjiye dönüşür, ancak bunun yanında sizin ekstradan 250-300 kalori almanız gerekir. Emzirme döneminde anneler beslenmelerine de özel bir önem göstermelidir. Emziren anne, günde en az 3 litre su, en az 2 bardak süt içmeli veya yoğurt ve peynir gibi süt ürünlerini yemelidir. Protein gereksinimini karşılamak için kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagiller; et, tavuk, balık gibi yiyeceklerden her öğünde yemelidir. Bol bol sebze ve meyve ihmal edilmemelidir. Ayrıca sütünün az geldiği düşüncesinde olan annelerin pekmez, bal gibi gıdalar tüketmesi tıbben tam kanıtlanmış olmamakla birlikte faydalı olduğu yönündedir. Su tüketmeyen annelere ayran, süt, taze sıkılmış meyve suyu, çorba ve komposto gibi sıvılar önerilir. Ancak bu sıvılar kalori içerir ve almanız gerekenden fazla kalori almanıza neden olabilir. Ayrıca, hamilelik şekeri olan annelerin doğum sonrasında şeker kontrollerini yaptırmaları ve buna göre beslenmeleri önerilir. Rezene çayı ve ısırgan çayının da tıbben kanıtlanmamış olsa da, tecrübeler, süt üretimine katkısı olduğu yönündedir.
Özellikle hem süt veriminizi arttırmak hem de sütün vitamin kalitesini yükseltmek için balık tüketimi çok önemlidir. Her öğünde vitaminden bol sebze ve meyve tüketilmelidir. Et ve protein içeren yumurta mutlaka tüketilmelidir. Ancak sucuk, salam ve sosis gibi katkı maddeli şarküteri ürünlerinden uzak durulmalıdır.



Özellikle hem süt veriminizi arttırmak hem de sütün vitamin kalitesini yükseltmek için balık tüketimi çok önemlidir. Her öğünde vitaminden bol sebze ve meyve tüketilmelidir. Et ve protein içeren yumurta mutlaka tüketilmelidir. Ancak sucuk, salam ve sosis gibi katkı maddeli şarküteri ürünlerinden uzak durulmalıdır.


Ortopedi Bölümü Prof Dr. Nadire Berker:
“BEBEĞİNİZE MASAJ YAPIN SÜTÜNÜZ ARTSIN”

“Bebek masajı, anne sütünün artmasını sağlayan ‘prolaktin’ hormonunun salgılanmasına, bebeğin kilo almasına ve anne-bebek arasında sağlıklı iletişim kurulmasına neden olur. Ayrıca kas koordinasyonunun artmasına, dolaşım, sindirim ve solunum sistemlerinin gelişmesine, rahatlamaya, hareketliliğin artmasına yardımcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirir.
Masaj ayrıca bağışıklık sistemini de uyarabilmektedir. Bebeğini okşayan ve ona dokunan annelerde rahatlama hissi olur ve anne sütünün artmasını sağlayan prolaktin hormonu salgılanır. Anne bebeğine yakınlaşır, aralarındaki güzel ilişkinin temeli böylece güçlenir.

Bebeğe sevgi ve şevkatle dokunma onun gelişimine büyük katkıda bulunur. Bebek masajı bu dokunmayı temel alarak yapılan bir dizi hareketten ibarettir ve bebeğin sağlığı ile anne ile iletişimine çeşitli katkılar sağlar. Bebek, masaj sayesinde rahatlamayı ve annesiyle ilişki kurmayı öğrenir. Masaj, kas koordinasyonunun artmasına, dolaşım, sindirim ve solunum sistemlerinin gelişmesine, rahatlamaya, hareketliliğin artmasına yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir.”
 
Üst Alt