İstiklâl Marşı’nın On Kıtasının Açıklması Kısaca

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak

Mehmet Akif Ersoy, Türk milletine seslenir Bağımsızlık, vatan tehlikededir ama milletinin moralinin yüksek olması gerekmektedir Bağımsızlığımızın, vatan bütünlüğümüzün tehlikede olduğu bu dönemde milletçe inancımız tam ve morallerimiz yüksek olmalıdır

Vatan üzerinde en son ocak tütene kadar, yani son fert bile hayatta kaldığı müddetçe Türk milleti bağımsızlık adına mücadele edecektir Ve bağımsızlığımızın simgesi olan bayrak, Türk milletinin sonsuza kadar üzerinde dalgalanmaya devam edecektir

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl!
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Şair bu dörtlükte bayrağı kişileştirmektedir Ona göre bağımsızlığımız kaybedildiğinde bayrak dalgalanamayacağı için Türk milletine karşı kızgın bir çehreye bürünmüştür

Şair ise, Türk milletinin bunu hak etmediğini belirtiyor ;

Çünkü Türk milleti bağımsızlık ve onun simgesi bayrak uğrunda çok şehit vermiştir Egemenliğin, mutlaka Allah’a iman eden, tapan Türk milletinin hakkı olacağını haykırıyor

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım

Şair, Türk milletinin vatanına ve bağımsızlığına göz diken tüm düşman güçlerine, emperyalist güçlere karşı seslenmektedir Türk milletinin tarih boyunca bağımsız olduğunu, kimsenin egemenliği altına girmediğini söylemektedir Bağımsızlığına göz diken düşman karşısında hiçbir engelin, Türk milletinin durduramayacağını haykırmaktadır

'http:wwwbilgidostumcomwpcontentuploads202412turkbayragiresmi'http:wwwbilgidostumcomwpcontentuploads202412turkbayragiresmi1024x469

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

Şair, bu dörtlükte de Türk milletine moral vermek istemektedir Bağımsızlığımıza kasteden düşmanlar, çok güçlüdür Zamanın en modern silahlarıyla üzerimize gelmektedirler Türk askerinin ise bunların karşısında donanımı, askeri gücü daha zayıftır Ancak şair, garbın (batılı düşman güçlerinin) büyük gücüne karşı Türk milletinin buna üstün gelecek bir imana sahip olduğunu belirtmektedir Batı, şair tarafından tek dişi kalmış, zayıflamış bir canavara benzetilmekte; bunun bir köpek gibi ulumasının korkulacak bir şey olmadığını belirtmektedir

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

Şair, Türk milletine, Türk askerine seslenmektedir Düşmanın sebepsiz, alçakça saldırılarına karşı yılmadan mücadele etmesini istiyor Çünkü Allah, Kur’an’da kendisine inanan Müslümanlara yardım etmeyi vadetmiştir Ve Allah’a iman eden Türk milletine zafer, er geç gelecektir

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

Şair, bu dörtlükte de milletine seslenmektedir Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, alelade bir toprak parçası değildir Vatan topraklarının altında sayısız şehit yatmaktadır Bu toprakların düşmanlar tarafından çiğnenmesi, şehitlerimizin ruhunu incitecektir Milletimizin bu bilinçle vatana sahip çıkması gereğini Türk milletine bildirmektedir

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hûda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda

Şair bu dörtlükte de milletine seslenmektedir Vatanın toprağı şehit kanlarıyla doludur Vatanı anlamlı kılan da budur Allah, canımı da sevdiğimi de benden alsın ama beni vatanımdan ayrı kılmasın sözleriyle vatan sevgisini dile getirmektedir

Ruhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

Şair bu dörtlükte Allah’a yakarmaktadır Öldüğünde ruhunun Allah’tan isteği, vatanın kutsal mabedlerine yabancıların, düşmanların kirli elleri değmesin İslam dinine şahitlik eden ezanlar ebediyen yurdumuzda okunsun

O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım
Her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım



Ruhunun bu dileği yerine geldiğinde, yani vatan bağımsız olduğunda mezarımın başında bir taş varsa bu, sana bin kez şükür secdesi yapacaktır Ve bir şehit olarak ölmüşsem yaralarımdan sevinçle kanlı yaşlar boşanır Bu sevinçle, huzurla ruhum yükselir ve göğün en yüksek noktasına cesedim ulaşır

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Son kıtada şair Türk bayrağına sesleniyor Bağımsızlık kazanılmış; vatan, düşman işgâlinden kurtarılmıştır Bayrak yine eskisi gibi tüm şanıyla dalgalanmaya devam edecektir Ve bayrağımız uğrunda döktüğümüz kanlar helaldir Özgürlük, hür yaşamış bayrağımın, Allah’a iman eden Türk milletinin hakkıdır
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt