1-Kuva-yi Milliye Hareketi
İtilaf Devletleri Mondros Ateşkes Antlaşması na dayanarak Türk topraklarını işgal etmeyeorduyu terhis etmesi için hükümete baskı yapmaya silah ve cephaneye el koymaya başlamıştı.Bu durum Türk halkının büyük tepkisine yol açmıştı.Hele Yunanlıların İzmir i işgali ve ardından da Batı Anadolu nun iç kesimlerine doğru ilerlemesi milli heyecanın iyice artmasına yol açmıştı.Yerli Rumlarla işbirliği halinde hareket eden yunanlılarTürk köy ve kasabalarına saldırıyor halkı acımasızca katlediyordu.Bu durum Türk halkının vatan savunması için silaha sarılmasına neden oldu.Çoğu askeri nitelikli kişilerin öncülüğünde efeler ve zeybeklerden milli teşkilatlar kurulmaya başlandı.Eli silah tutan sivil halkbölgenin işgalini önlemek ve Yunan vahşetine dur demek için bu milli birliklere katıldı.Kuva-yi Milliye (milli kuvetler) adını alan bu silahlı direniş grupları Batı Anadoluda ilk cephelerin kurulmasını sağladılar.
Temmuz 1919 da Balıkesir Ağustos 1919 da da Alaşehir kongresi toplandı. Bu kongrelerde alınan karalarda Kuva-yi Milliye nin insan silah ve cephane bakımından desteklenmesi uygun görüldü.
Düzenli ordunun kuruluşuna düşmanın ilerleyişi yer yer durduran ve büyük kayıplar verdiren bu birlikler Anadolu harekatının teşkilatlanmasın ada zaman kazandırmıştır. Bu teşkilatlanma içinde Ayvalık dan Denizli ye kadar uzanan bir cephe oluştu.Başlıca yan cepheleri Ödemiş Ayvalık Sema Akhisar Salihli ve Aydın cepheleri olan bu geniş cephe sonradan Batı Cephesi adını almıştır. Salihli Cephesi nde Çerkez Ethem Aydın Cephesinde Yörük Ali Efe ve Demici Mehmet Efe Kuva-yi Milliyeyi sembolleştiren isimler oldu.
Batı Anadolu da oluşan bu Kava-yi Milliyenin anlamı Sivas Kongresi ile genişletildi ve kongre kararı ile bölgenin Kuva-yi Milliye genel komutanlığına 20.Kolordu Komutanı olan Ali Fırat Paşa atandı.
Güney illerimicin Fransızlar ve Ermeniler tarafından işgali üzerine bu illerimizde de halk teşkilatlanarak Kuva-yi Milliye birlikleri kurmuştu. Kuva-yi Milliyenin güney cephesindeki ilk savunması 11 Aralık 1919 da Dörtyol da başlatıldı. Daha sonra Adana Maraş Urfa ve Antep de düşmana karşı direnişe geçen Türk halkı daha çok Kuva-yi Milliye birlikleri ile kendi şehir ve kasabalarını kahramanca savunmuşlar ve düşmanı kovmuşlardır.
Diğer yandan Karadeniz yöresinde Samsun ve Giresun da Pontusçu Rumlara karşı Trakya da Yunanlılara karşı oluşturulan Kuva- yi Milliye birlikleri başalrılı mücadele vermişlerdir
Bölgesel direniş hareketi olarak ortaya çıkan ve Türlerin gücünü en zor günlerde düşmana gösteren Kuva-yi Milliye birlikleriİngiltere gibi dönemin en güçlü devleti tarafından desteklenen düzenli Yunan ordusu karşısında yeterli başarıyı gösteremedi.
Uzun süre düşmanı oyalayıp milli hareketin güçlenmesi için zaman kazandırdı. Ermeni ve Rum çetelerine karşıköykasaba ve şehirleri korudular. Baskınlar düzenleyerek İtilaf devletlerinin kontrölündeki depolardan silah ve cephane edindiler.İç ayaklanmaların bastırılmasında önemli hizmetler yaparak milli bilincin ve direniş azminin güçlenmesinde etkili oldular.
Ancak belli bir otoriteden yoksun olan bu birlikler kendi şeflerinin emrinde hareket ediyorlar ihtiyaçlarının çoğunu kendileri karşılamay çalıyorlardı. Bu duum zaman zaman halkın şikayetine neden oluyordu. Askeri disiplin ve düzenden uzak olan silah ve cephane yönünden yetersiz olan bu birlikler askerlik tekniğini de bilmiyordu.
Düşmanı ülkeden söküp atabilmek için düzenli bir orduya ihtiyaç vardı. Bu nedenle TBMM açılınca düzenli ordunun kuruluşu çalışmalarına hız verildi. TBMM aldığı bir karala Batı Cephesini oluşturmuştu. Tüm Kuva-yi Milliye birliklerinin cephe komutanlığının emrine alınmasına karar verildi. Böylece Kuva-yi Milliye dönemi sona erdi ancak Kuva-yi Milliye ruhu kurtuluş savaşı boyunca Türk milletinin gönlünde yaşamaya devam etti.
İtilaf Devletleri Mondros Ateşkes Antlaşması na dayanarak Türk topraklarını işgal etmeyeorduyu terhis etmesi için hükümete baskı yapmaya silah ve cephaneye el koymaya başlamıştı.Bu durum Türk halkının büyük tepkisine yol açmıştı.Hele Yunanlıların İzmir i işgali ve ardından da Batı Anadolu nun iç kesimlerine doğru ilerlemesi milli heyecanın iyice artmasına yol açmıştı.Yerli Rumlarla işbirliği halinde hareket eden yunanlılarTürk köy ve kasabalarına saldırıyor halkı acımasızca katlediyordu.Bu durum Türk halkının vatan savunması için silaha sarılmasına neden oldu.Çoğu askeri nitelikli kişilerin öncülüğünde efeler ve zeybeklerden milli teşkilatlar kurulmaya başlandı.Eli silah tutan sivil halkbölgenin işgalini önlemek ve Yunan vahşetine dur demek için bu milli birliklere katıldı.Kuva-yi Milliye (milli kuvetler) adını alan bu silahlı direniş grupları Batı Anadoluda ilk cephelerin kurulmasını sağladılar.
Temmuz 1919 da Balıkesir Ağustos 1919 da da Alaşehir kongresi toplandı. Bu kongrelerde alınan karalarda Kuva-yi Milliye nin insan silah ve cephane bakımından desteklenmesi uygun görüldü.
Düzenli ordunun kuruluşuna düşmanın ilerleyişi yer yer durduran ve büyük kayıplar verdiren bu birlikler Anadolu harekatının teşkilatlanmasın ada zaman kazandırmıştır. Bu teşkilatlanma içinde Ayvalık dan Denizli ye kadar uzanan bir cephe oluştu.Başlıca yan cepheleri Ödemiş Ayvalık Sema Akhisar Salihli ve Aydın cepheleri olan bu geniş cephe sonradan Batı Cephesi adını almıştır. Salihli Cephesi nde Çerkez Ethem Aydın Cephesinde Yörük Ali Efe ve Demici Mehmet Efe Kuva-yi Milliyeyi sembolleştiren isimler oldu.
Batı Anadolu da oluşan bu Kava-yi Milliyenin anlamı Sivas Kongresi ile genişletildi ve kongre kararı ile bölgenin Kuva-yi Milliye genel komutanlığına 20.Kolordu Komutanı olan Ali Fırat Paşa atandı.
Güney illerimicin Fransızlar ve Ermeniler tarafından işgali üzerine bu illerimizde de halk teşkilatlanarak Kuva-yi Milliye birlikleri kurmuştu. Kuva-yi Milliyenin güney cephesindeki ilk savunması 11 Aralık 1919 da Dörtyol da başlatıldı. Daha sonra Adana Maraş Urfa ve Antep de düşmana karşı direnişe geçen Türk halkı daha çok Kuva-yi Milliye birlikleri ile kendi şehir ve kasabalarını kahramanca savunmuşlar ve düşmanı kovmuşlardır.
Diğer yandan Karadeniz yöresinde Samsun ve Giresun da Pontusçu Rumlara karşı Trakya da Yunanlılara karşı oluşturulan Kuva- yi Milliye birlikleri başalrılı mücadele vermişlerdir
Bölgesel direniş hareketi olarak ortaya çıkan ve Türlerin gücünü en zor günlerde düşmana gösteren Kuva-yi Milliye birlikleriİngiltere gibi dönemin en güçlü devleti tarafından desteklenen düzenli Yunan ordusu karşısında yeterli başarıyı gösteremedi.
Uzun süre düşmanı oyalayıp milli hareketin güçlenmesi için zaman kazandırdı. Ermeni ve Rum çetelerine karşıköykasaba ve şehirleri korudular. Baskınlar düzenleyerek İtilaf devletlerinin kontrölündeki depolardan silah ve cephane edindiler.İç ayaklanmaların bastırılmasında önemli hizmetler yaparak milli bilincin ve direniş azminin güçlenmesinde etkili oldular.
Ancak belli bir otoriteden yoksun olan bu birlikler kendi şeflerinin emrinde hareket ediyorlar ihtiyaçlarının çoğunu kendileri karşılamay çalıyorlardı. Bu duum zaman zaman halkın şikayetine neden oluyordu. Askeri disiplin ve düzenden uzak olan silah ve cephane yönünden yetersiz olan bu birlikler askerlik tekniğini de bilmiyordu.
Düşmanı ülkeden söküp atabilmek için düzenli bir orduya ihtiyaç vardı. Bu nedenle TBMM açılınca düzenli ordunun kuruluşu çalışmalarına hız verildi. TBMM aldığı bir karala Batı Cephesini oluşturmuştu. Tüm Kuva-yi Milliye birliklerinin cephe komutanlığının emrine alınmasına karar verildi. Böylece Kuva-yi Milliye dönemi sona erdi ancak Kuva-yi Milliye ruhu kurtuluş savaşı boyunca Türk milletinin gönlünde yaşamaya devam etti.