SoruCevap
Yeni Üye
İzmir ilinin TARİHÇESİ
Tarihi belgelerde İzmir'in en eski adı "ZMÜRNA" olarak geçmektedir. İon yazımında SMRYNA yazılışının ZMİRNİ olarak telaffuz edilmesinden kaynaklanarak şehrin adının İZMİRNİ olarak kullanılmaya başlandığı varsayılmaktadır. Şehrin İzmir adını alışı ise Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinden sonraya rastlamaktadır. İzmir adı ilk defa Anadolu'ya yerleşen Türkler tarafından kullanılmıştır.
Arkeolojik araştırmalar İzmir'de ilk yerleşimin İ.Ö. 3000'lerde körfezin kuzey-doğu ucundaki Bayraklı dolaylarında olduğunu göstermektedir. Şehrin Bayraklı Tepekule mevkiinde Navluhan adıyla kurulmuştur. Kaynaklar İzmir'in ikinci kez kuruluşu çalışmalarının Büyük İskender zamanında Kadifekale dolaylarında başladığını göstermektedir.
Tarihi gelişim içerisinde İzmir çeşitli medeniyetlerin hakimiyeti altına girmiştir. Tarih boyunca İzmir'de ticaret hep ön planda olmuştur. İran'ın ham ipeği kervanlarla İzmir'e getirilmiş ve buradan Avrupalı tüccarlara satılmıştır.Ayni şekilde Avrupa'dan gelen mallar da İzmir üzerinden Anadolu ve İran'a sevkedilmiştir.
İzmir 15.yüzyılda Osmanlı egemenliğine girmiş, bu dönemde ekonomik hayatın olduğu kadar sosyal hayatında lokomotifi durumuna gelmiştir.
15 Mayıs 1919'da Yunan işgaline uğramış, bu işgal 9 Eylül 1922'de Yunan ordularının bozgunu ile son bulmuş ve İzmir, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün önderliğinde yürütülen Ulusal Kurtuluş Savaşımızın simgesi olmuştur.
AGORA
İzmir Agorası , Büyük İskender tarafından yeniden kurdurulan kentin iskan sahası Kadifekale'nin kuzey yamacında şimdiki adı ile Namazgah Mahallesi'ndedir. Eskiden Türk Mezarlığı olan Agora kalıntıları yüzyıllardır yarı açıkta duran bazı mermer sütunların ilgi çekmesi sonucu ortaya çıkarılmıştır.Agora'nın ortaya çıkarılmasındaki en büyük hizmeti İzmir Arkeoloji Müzesi'nin Eski Müdürü Selahattin Kantar yapmıştır.İzmir Agorası'nın kalıntılarında Roma döneminde yapılmış Tanrı POSEİDON'un kabartma şeklinde enfes bir heykeli bulunmuştur.İzmir Agorası'sında Poseidon kabartmasının hemen yanında Tanrıça DEMETER'inde bir kabartması bulunmuştur.İzmir Agorası'nda bulunan Poseidon ve Demeter heykelleri şimdi İzmir Arkeoloji Müzesi'ndedir.
KIZLARAĞASI HANI
1741 yılında Hacı Beşir Aga tarafından Hisar Camii'nin yanına yaptırılmıştır.İki katlı ve yüz odalı ve dört kapalı Kızlarğası Hanı'nın en önemli özelliği kendine has kokusu ve serinliğidir.Osmanlı Hanları tipinde yapılmış olan bu yapı tamamen taş kaplıdır. Ortasında avlu ve mescit bulunur.Avlunun ortasında bulunan mescit bugün dini özelliğini yitirmiş ,alt katı kahve üstü ise halı ve kilim satan bir mağaza olarak kullanılmaktadır.Yeniden restore edilen Kızlarağası Hanı bugünde alışveriş edebileceğiniz bir mekandır.
Tarihi belgelerde İzmir'in en eski adı "ZMÜRNA" olarak geçmektedir. İon yazımında SMRYNA yazılışının ZMİRNİ olarak telaffuz edilmesinden kaynaklanarak şehrin adının İZMİRNİ olarak kullanılmaya başlandığı varsayılmaktadır. Şehrin İzmir adını alışı ise Türklerin Anadolu'ya yerleşmesinden sonraya rastlamaktadır. İzmir adı ilk defa Anadolu'ya yerleşen Türkler tarafından kullanılmıştır.
Arkeolojik araştırmalar İzmir'de ilk yerleşimin İ.Ö. 3000'lerde körfezin kuzey-doğu ucundaki Bayraklı dolaylarında olduğunu göstermektedir. Şehrin Bayraklı Tepekule mevkiinde Navluhan adıyla kurulmuştur. Kaynaklar İzmir'in ikinci kez kuruluşu çalışmalarının Büyük İskender zamanında Kadifekale dolaylarında başladığını göstermektedir.
Tarihi gelişim içerisinde İzmir çeşitli medeniyetlerin hakimiyeti altına girmiştir. Tarih boyunca İzmir'de ticaret hep ön planda olmuştur. İran'ın ham ipeği kervanlarla İzmir'e getirilmiş ve buradan Avrupalı tüccarlara satılmıştır.Ayni şekilde Avrupa'dan gelen mallar da İzmir üzerinden Anadolu ve İran'a sevkedilmiştir.
İzmir 15.yüzyılda Osmanlı egemenliğine girmiş, bu dönemde ekonomik hayatın olduğu kadar sosyal hayatında lokomotifi durumuna gelmiştir.
15 Mayıs 1919'da Yunan işgaline uğramış, bu işgal 9 Eylül 1922'de Yunan ordularının bozgunu ile son bulmuş ve İzmir, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün önderliğinde yürütülen Ulusal Kurtuluş Savaşımızın simgesi olmuştur.
AGORA
İzmir Agorası , Büyük İskender tarafından yeniden kurdurulan kentin iskan sahası Kadifekale'nin kuzey yamacında şimdiki adı ile Namazgah Mahallesi'ndedir. Eskiden Türk Mezarlığı olan Agora kalıntıları yüzyıllardır yarı açıkta duran bazı mermer sütunların ilgi çekmesi sonucu ortaya çıkarılmıştır.Agora'nın ortaya çıkarılmasındaki en büyük hizmeti İzmir Arkeoloji Müzesi'nin Eski Müdürü Selahattin Kantar yapmıştır.İzmir Agorası'nın kalıntılarında Roma döneminde yapılmış Tanrı POSEİDON'un kabartma şeklinde enfes bir heykeli bulunmuştur.İzmir Agorası'sında Poseidon kabartmasının hemen yanında Tanrıça DEMETER'inde bir kabartması bulunmuştur.İzmir Agorası'nda bulunan Poseidon ve Demeter heykelleri şimdi İzmir Arkeoloji Müzesi'ndedir.
KIZLARAĞASI HANI
1741 yılında Hacı Beşir Aga tarafından Hisar Camii'nin yanına yaptırılmıştır.İki katlı ve yüz odalı ve dört kapalı Kızlarğası Hanı'nın en önemli özelliği kendine has kokusu ve serinliğidir.Osmanlı Hanları tipinde yapılmış olan bu yapı tamamen taş kaplıdır. Ortasında avlu ve mescit bulunur.Avlunun ortasında bulunan mescit bugün dini özelliğini yitirmiş ,alt katı kahve üstü ise halı ve kilim satan bir mağaza olarak kullanılmaktadır.Yeniden restore edilen Kızlarağası Hanı bugünde alışveriş edebileceğiniz bir mekandır.