Jean-L
on G
rôme (1824 - 1904)
Fransız ressam Gerome, heykeltraş, öğretmen ve Oryantalizm akımının en önemli sanatçılarındandır. Tarihsel ve oryantalist stilde resimler yapmıştır. Özellikle Osmanlı coğrafyasını gezerek yaptığı tablolarla tanınmıştır.
Yaşamının son 25 yılında heykelle de uğraşmış, bir çok ünlü ressamın öğretmeni olmuştur. Öğrencileri arasında Odilon, Redon, Thomas Eakins, Mary Cassatt, Osman Hamdi Bey ve Şeker Ahmet Paşa gibi ünlü ressamlar bulunur.
Jean-L
on G
rôme, 11 Mayıs 1824’de Fransa’nın Vesoul kasabasında Pierre G
rôme ve Claude Francoise G
rôme’nin ilk oğlu olarak dünyaya geldi. Okulda çok küçük yaşlarından itibaren hep takdir görmüş ve birçok dersin yanında yağlıboya çalışmaları için de ödül almıştır. Resim konusunda 14 yaşında eğitime başlamış, 1840 yılında okulunu bitirmiş ve zamanın en ünlü ressamı Paul Delaroche’e bir tavsiye mektubu ile Paris’e gitmiştir.
Paris’te çalıştığı atölyedeki çalışma disiplini çok sıkıdır. Sabahları 5 saat çizim ve her çizim için sarf edilen bir hafta. Öğleden sonraları ise şahsi çalışmalar ki sokaklarda yapılan çizimler, tabiat ta çalışılan resimler veya büyük ressamların önemli yağlıboya tablo çalışmalarının tekrar edilmesi. Bunlar yetmezmiş gibi Jean-L
on G
rôme anatomi ve perspektif konusunda ekstra dersler de alır. Aynı zamanda babasının kendisine sağladığı maddi imkânlar sebebiyle atölyede de cok popüler bir insan olmuştur. Evi her zaman diğer sanatçı arkadaşları için açıktır ve hatta zaman zaman onları tok tutabilmek adına kendi aç kalmayı göze almaktadır.
Tahsilinin 3’üncü yılında, Vasoul’den tatilden döndükten sonra Delaroche’nin atölyesinin kapandığını öğrenir. Delaroche karısının ölümünden sonra depresyona girmiştir. Bu safhada G
rôme hocasının Roma’ya gitmek istediğini öğrenir ve onunla birlikte gitmek ister. Daha sonraları G
rôme Roma’da geçen bu yıllarını mutlulukla anacaktır. İtalya’da antika tabloları incelemek ile uğraşır. Özellikle Napoli Müzesi’nde çok vakit geçirir. Ancak tifo hastalığına yakalanır ve annesi gelerek kendisine bakmak zorunda kalır.
1844’de Paris’e döner ve Charles Gleyre’nin atölyesine katılır. Gleyre’nin daha sonra meşhur ve başarılı olacak bir çok öğrencisi vardır. Kendisi klasik ve mitolojik konulara çok ilgi duyan bir hoca olduğu için G
rôme de aynı şekilde etkilenir ve özellikle tablolarının detaylı olması hususunda yönlenir. Aynı zamanda Orta Doğu bölgesine de özel bir ilgi duymaya başlar ki bu bölge kendisinin daha sonraları bir şekilde kaderi olacaktır.
Takip eden yıllarda Fransız hükümetleri sanatçı ve artistlere destek vermeye başlamıştır. Bundan G
rôme ziyadesi ile nasibini almıştır. Çok çalışkan bir insan olarak sabah erkenden gece geç saatlere kadar delice çalışmış ve büyük başarılar kazanmıştır. 1860 yılı itibarı ile Hükümet projeleri ve desteği için çok pahalı bir ressam haline gelmiş ve Jean-L
on G
rôme daha fazla serbest çalışma için imkân ve zaman bulabilmiştir. 1855’te Türkiye’ye 1857’de ise Mısır’a gitmiş ve buralarda yapmış olduğu tablolar ilgi ile karşılanmış ve kendisine Oryantalist (veya Etnografik) Ressam kariyerini kazandırmıştır.
1861 sonunda Marie Goupil ile evlenmiştir. Goupil önemli bir sanat ajanıdır, birçok ülkede galerileri vardır. G
rôme çifti dört kız bir erkek evlada sahip olmuştur, ama oğulları 1891’de 27 yaşında ölmüştür.
1868 yılında yeni bir Orta Doğu turuna çıkan G
rôme, artık Arapça da konuşabiliyor olarak dolaşmış ve birçok eserler yaratmıştır. 1870 yılı itibarı ile G
rôme şöhretinin zirvesindedir. Toplumda elit bir konuma ve birçok nişan ve madalyaya sahiptir. Profesörlük unvanı vardır. Savaşla birlikte Londra’ya gitmiş, ama 1871’de tekrar Paris’teki evine dönmüş, ders vermeye devam etmiştir.
Seyahatlerine devam edip 1871 kışında Türkiye, 1873’te Cezayir, 1874’te Hollanda’ya, ardından 1879’da tekrar Türkiye, 1880 Mısır, 1881 Yunanistan, vs. derken devamlı seyahat etmiştir. Bu sırada dizanteri hastalığına yakalanmış, ama hiç bir zaman titiz çalışmalarından ödün vermemiştir.
Hayatının son evresinde Empresyonist resme şiddetle karşı çıkmış, hatta bu konuda birçok skandala sebep olmuştur.
10 Ocak 1904’te kendisini sabah saatlerinde Rembrandt’ın ve kendi tablosunun dibinde ölü olarak bulmuşlardır. Legion de Honour nişanı sahibi olarak devlet törenine hakkı olan Jean-L
on G
rôme, vasiyeti üzerine çok sade bir cenaze töreni ile devlet erkânı, yakın dostları ve sanat adamlarının katılımı ile uğurlanmıştır.
Jean-L
on G
rôme zamanının en popüler ve ünlü ressamı olup dünya yüzünde tabloları Oryantal Resim klasmanında en çok tekrar üretilerek satışa arz edilen ressamdır.
Türkiye’de de en çok Halı Tüccarları ve Hamam temalı eserleri rağbet görmüştür.
Zenci Başı Bozuk, 1869
on G
rôme (1824 - 1904)
Fransız ressam Gerome, heykeltraş, öğretmen ve Oryantalizm akımının en önemli sanatçılarındandır. Tarihsel ve oryantalist stilde resimler yapmıştır. Özellikle Osmanlı coğrafyasını gezerek yaptığı tablolarla tanınmıştır.
Yaşamının son 25 yılında heykelle de uğraşmış, bir çok ünlü ressamın öğretmeni olmuştur. Öğrencileri arasında Odilon, Redon, Thomas Eakins, Mary Cassatt, Osman Hamdi Bey ve Şeker Ahmet Paşa gibi ünlü ressamlar bulunur.
Jean-L
on G
rôme, 11 Mayıs 1824’de Fransa’nın Vesoul kasabasında Pierre G
rôme ve Claude Francoise G
rôme’nin ilk oğlu olarak dünyaya geldi. Okulda çok küçük yaşlarından itibaren hep takdir görmüş ve birçok dersin yanında yağlıboya çalışmaları için de ödül almıştır. Resim konusunda 14 yaşında eğitime başlamış, 1840 yılında okulunu bitirmiş ve zamanın en ünlü ressamı Paul Delaroche’e bir tavsiye mektubu ile Paris’e gitmiştir.
Paris’te çalıştığı atölyedeki çalışma disiplini çok sıkıdır. Sabahları 5 saat çizim ve her çizim için sarf edilen bir hafta. Öğleden sonraları ise şahsi çalışmalar ki sokaklarda yapılan çizimler, tabiat ta çalışılan resimler veya büyük ressamların önemli yağlıboya tablo çalışmalarının tekrar edilmesi. Bunlar yetmezmiş gibi Jean-L
on G
rôme anatomi ve perspektif konusunda ekstra dersler de alır. Aynı zamanda babasının kendisine sağladığı maddi imkânlar sebebiyle atölyede de cok popüler bir insan olmuştur. Evi her zaman diğer sanatçı arkadaşları için açıktır ve hatta zaman zaman onları tok tutabilmek adına kendi aç kalmayı göze almaktadır.
Tahsilinin 3’üncü yılında, Vasoul’den tatilden döndükten sonra Delaroche’nin atölyesinin kapandığını öğrenir. Delaroche karısının ölümünden sonra depresyona girmiştir. Bu safhada G
rôme hocasının Roma’ya gitmek istediğini öğrenir ve onunla birlikte gitmek ister. Daha sonraları G
rôme Roma’da geçen bu yıllarını mutlulukla anacaktır. İtalya’da antika tabloları incelemek ile uğraşır. Özellikle Napoli Müzesi’nde çok vakit geçirir. Ancak tifo hastalığına yakalanır ve annesi gelerek kendisine bakmak zorunda kalır.
1844’de Paris’e döner ve Charles Gleyre’nin atölyesine katılır. Gleyre’nin daha sonra meşhur ve başarılı olacak bir çok öğrencisi vardır. Kendisi klasik ve mitolojik konulara çok ilgi duyan bir hoca olduğu için G
rôme de aynı şekilde etkilenir ve özellikle tablolarının detaylı olması hususunda yönlenir. Aynı zamanda Orta Doğu bölgesine de özel bir ilgi duymaya başlar ki bu bölge kendisinin daha sonraları bir şekilde kaderi olacaktır.
Takip eden yıllarda Fransız hükümetleri sanatçı ve artistlere destek vermeye başlamıştır. Bundan G
rôme ziyadesi ile nasibini almıştır. Çok çalışkan bir insan olarak sabah erkenden gece geç saatlere kadar delice çalışmış ve büyük başarılar kazanmıştır. 1860 yılı itibarı ile Hükümet projeleri ve desteği için çok pahalı bir ressam haline gelmiş ve Jean-L
on G
rôme daha fazla serbest çalışma için imkân ve zaman bulabilmiştir. 1855’te Türkiye’ye 1857’de ise Mısır’a gitmiş ve buralarda yapmış olduğu tablolar ilgi ile karşılanmış ve kendisine Oryantalist (veya Etnografik) Ressam kariyerini kazandırmıştır.
1861 sonunda Marie Goupil ile evlenmiştir. Goupil önemli bir sanat ajanıdır, birçok ülkede galerileri vardır. G
rôme çifti dört kız bir erkek evlada sahip olmuştur, ama oğulları 1891’de 27 yaşında ölmüştür.
1868 yılında yeni bir Orta Doğu turuna çıkan G
rôme, artık Arapça da konuşabiliyor olarak dolaşmış ve birçok eserler yaratmıştır. 1870 yılı itibarı ile G
rôme şöhretinin zirvesindedir. Toplumda elit bir konuma ve birçok nişan ve madalyaya sahiptir. Profesörlük unvanı vardır. Savaşla birlikte Londra’ya gitmiş, ama 1871’de tekrar Paris’teki evine dönmüş, ders vermeye devam etmiştir.
Seyahatlerine devam edip 1871 kışında Türkiye, 1873’te Cezayir, 1874’te Hollanda’ya, ardından 1879’da tekrar Türkiye, 1880 Mısır, 1881 Yunanistan, vs. derken devamlı seyahat etmiştir. Bu sırada dizanteri hastalığına yakalanmış, ama hiç bir zaman titiz çalışmalarından ödün vermemiştir.
Hayatının son evresinde Empresyonist resme şiddetle karşı çıkmış, hatta bu konuda birçok skandala sebep olmuştur.
10 Ocak 1904’te kendisini sabah saatlerinde Rembrandt’ın ve kendi tablosunun dibinde ölü olarak bulmuşlardır. Legion de Honour nişanı sahibi olarak devlet törenine hakkı olan Jean-L
on G
rôme, vasiyeti üzerine çok sade bir cenaze töreni ile devlet erkânı, yakın dostları ve sanat adamlarının katılımı ile uğurlanmıştır.
Jean-L
on G
rôme zamanının en popüler ve ünlü ressamı olup dünya yüzünde tabloları Oryantal Resim klasmanında en çok tekrar üretilerek satışa arz edilen ressamdır.
Türkiye’de de en çok Halı Tüccarları ve Hamam temalı eserleri rağbet görmüştür.
Zenci Başı Bozuk, 1869