Asıl ismi Li Lian Jie olan Jet Li, daha 11 yaşındayken Çin’in ulusal aerobik sanatı olan wushu şampiyonu oldu. Ülkesini temsil etmek için Washington D.C.’ye giden küçük Li, dövüş sanatını ustalıkla sergilemesi sayesinde dönemin Amerikan başkanı Richard Nixon’ın özel davetlisi bile oldu. Li, Nixon’ın “ Büyüdüğün zaman koruma görevlisi olmak ister misin ? ” sorusuna “ Hayır, bir insanı korumak istemiyorum; ben bütün Çin halkını korumak istiyorum ” diye şok edici bir cevap vererek uzun süre medyaya konu oldu. Amerika’da verdiği demeçlerle dünya çapında tanınan küçük Li, ülkesinde de kahraman ilan edildi. Fakat zaman Li’yi ülkesini koruyan bir vatanseverden ziyade insanları ekran karşısında eğlendiren bir dövüş ustası haline getirdi.
Babasının ölmesi üzerine çok zor koşullar altında yaşayan Li, çocukluğunu otobüs bileti satarak geçirdi. Ailesine yük olmamak için, bedava eğitim ve giyecek hakkı kazanarak Bejin spor okulunun wushu sınıfına katılan Li, bu sporda giderek ustalaştı ve 1974 yılında ulusal wushu şampiyonu oldu. Ülkesini temsil etmek için 45 ülkeyi birden dolaşan Li, yakın bir zamanda ölen Bruce Lee’den sonra anılan ikinci bir efsane olmaya karar verdi. Önceleri kafasında bir film yıldızı olmak gibi bir fikrin olmadığını söyleyen Jet Li, sinemayı idealini gerçekleştirmek için bir basamak olarak gördüğünü belirtiyor.
“ Bruce Lee’nin öldüğü 1973 yılını hatırlıyorum. Ertesi yıl kendimi kung fu’da ispatladım. Hong Kong’daki en büyük film menajerlerinden biri bana geldi ve ‘ Merhaba, oldukça iyisin. Bir film yıldızı olmayı ister misin ?’ dedi. Henüz 11 yaşındaydım. Her yıl Hong Kong’daki gösterdiğim performanslarda yanıma gelerek ‘ Hala gençsin. Neden daha hızlı yükselmeyesin ? diye çıkışıyordu. ”
Tekliflere rağmen bir süre daha bekleyen Li, bu sırada sanatını konuşturmaya devam ederek altın madalyalarına yenilerini ekledi.
Yaşı ilerledikçe olgunlaşan ve kabiliyetini insanlara öğretmek isteyen Li, ulusal takımın koçluğunu yapmaya başladı. Spor hayatında saha kenarına geçen Li, sinemada da kamera önüne geçmeye hazırlandı. 1982 yılında ilk film deneyimini yaşayan usta dövüşçü, “ Shaolin Temple ” filminde rol aldı. Jackie Chan’ın en büyük rakibi olacağı düşünülen Li, tahminleri boşa çıkarmadı ve sinemada hızla yükseldi. Bu filmin Çin hükümeti tarafından bütün gençlere tavsiye edilmesi üzerine ülkesinin bir numaralı yıldızı haline gelen Jet Li, 1986 yılında “ Born to Defend ” ile ikinci sinema deneyimini yaşadı.
80’lerin sonu ile 90’ların başı arasındaki süreçte ünü bütün dünyaya yayılan Li, dövüş filmlerinin aranan adamı haline geldi. “ Once Upon a Time in China ”, “ America ” ve “ Swordsman ” gibi ticari filmlerde rol alan aktör, izleyicileri farklı dövüş stiliyle kendine hayran bıraktı. Bu sırada aşk hayatında oldukça hararetli günler geçiren Li, aktris Quiyan Huang ile 1987 yılında evlendi. İki tane kız çocuğu olması nedeniyle ailesine daha da düşkünleşen aktöri ekrandan bir süre için uzaklaştı. Fakat ne kadar ilgi gösterse de işler istediği gibi gitmesi ve karısıyla 1990 yılında ayrıldı.
Artık bütüyle kendini işine yoğunlaştıran Li, aynı yıl “ Once Upon a Time ”ın yeni versiyonunda rol aldı. Hollywood’un kendisini kabul etmesi için tam sekiz yıl bekleyen Li, sonunda istediğine kavuştu ve Mel Gibson ve Danny Glover ikilisinin yer aldığı “ Lethal Weapon 4 ”de kötü adam rolü kazandı. Aslında beklediği rolün bu olmadığını söyleyen ve hayranlarını hayal kırıklığına uğratan Li, neden sorusuna ise şu cevabı veriyor:
“Çünkü ben bir oyuncuyum.”
Her şeye rağmen filmdeki performansıyla kötü adam karakterlerine farklı bir yaklaşım getiren Li, yönetmen Joel Silver’ı oldukça etkilemeyi başardı. Silver’ın teklifi üzerine bir Asya filmi olan “ Romeo Must Die ”da rol adlı.
Aynı zamanda “ The Matrix ”in yapımcısı olan Joel Silver, Li ile çalışmanın büyük bir şans olduğunu belirtiyor:
“ Matrix filminde, dövüş sanatlarından anlamayan insanlarla çalıştık. Her ne kadar özel efektlerle beslense de dövüş sahnelerinin çıkarılması tam dört ayımıza mal oldu. Fakat Jet farklıydı. Jet’in kendisi zaten özel bir efekt. ”
Jet Li’nin oldukça estetik duran dövüş teknikleri sergilediği “ Romeo Must Die ”da özellikle ölümcül dövüş sahnelerinde X ışınları kullanarak çekim yapıldı. Li rol arkadaşı Aaliyah’ı da bir aylık bir eğitime sokarak dövüş sahnelerinde zorluk çekmemsini sağladı.
Yönetmenliğini Andy ve Larry Wachowski kardeşlerin üstlendiği “ Matrix ”in ikincisinde oynaması kesinleşen Li, yapımcı Joel Silver ile birlikte hayalindeki projeyi gerçekleştirmeye başladı. Çin’in çevredeki bütün ülkeleri bir araya getiren ilk kralının hikayesini konu alan filmin çalışmalarına yoğunlaşan Li, ayrıca bir Universal yapımı olan “ The Green Hornet ” adlı filmde rol aldı. Li, filmde daha önce Bruce Lee’nin de canlandırdığı Kato rolünü oynayacak.
“ Lethal Weapon 4 ” filminde beraber oynayan ve daha sonraları sıkı bir dostluk kuran Li-Gibson ikilisi, “ Invincible ” adlı bir televizyon dizisinin yapımcılığını üstlendi. Gerek oyunculuk ve gerekse de kamera arkasında oldukça aktif görünen Jet Li, son dönemde başarılı projelere imza atarak “ Asya’nın en popüler yıldızı ” lakaplı Jackie Chan’in tahtına oturmayı başardı. İş yaşamının yanı sıra özel hayatında da yükselişe geçen Li, 1999 yılında Li Chi ile evlendi. İkinci evliliğini gerçekleştiren aktörün, 2000’in Nisan ayında Jane Li adlı bir kız çocuğu oldu.
Babasının ölmesi üzerine çok zor koşullar altında yaşayan Li, çocukluğunu otobüs bileti satarak geçirdi. Ailesine yük olmamak için, bedava eğitim ve giyecek hakkı kazanarak Bejin spor okulunun wushu sınıfına katılan Li, bu sporda giderek ustalaştı ve 1974 yılında ulusal wushu şampiyonu oldu. Ülkesini temsil etmek için 45 ülkeyi birden dolaşan Li, yakın bir zamanda ölen Bruce Lee’den sonra anılan ikinci bir efsane olmaya karar verdi. Önceleri kafasında bir film yıldızı olmak gibi bir fikrin olmadığını söyleyen Jet Li, sinemayı idealini gerçekleştirmek için bir basamak olarak gördüğünü belirtiyor.
“ Bruce Lee’nin öldüğü 1973 yılını hatırlıyorum. Ertesi yıl kendimi kung fu’da ispatladım. Hong Kong’daki en büyük film menajerlerinden biri bana geldi ve ‘ Merhaba, oldukça iyisin. Bir film yıldızı olmayı ister misin ?’ dedi. Henüz 11 yaşındaydım. Her yıl Hong Kong’daki gösterdiğim performanslarda yanıma gelerek ‘ Hala gençsin. Neden daha hızlı yükselmeyesin ? diye çıkışıyordu. ”
Tekliflere rağmen bir süre daha bekleyen Li, bu sırada sanatını konuşturmaya devam ederek altın madalyalarına yenilerini ekledi.
Yaşı ilerledikçe olgunlaşan ve kabiliyetini insanlara öğretmek isteyen Li, ulusal takımın koçluğunu yapmaya başladı. Spor hayatında saha kenarına geçen Li, sinemada da kamera önüne geçmeye hazırlandı. 1982 yılında ilk film deneyimini yaşayan usta dövüşçü, “ Shaolin Temple ” filminde rol aldı. Jackie Chan’ın en büyük rakibi olacağı düşünülen Li, tahminleri boşa çıkarmadı ve sinemada hızla yükseldi. Bu filmin Çin hükümeti tarafından bütün gençlere tavsiye edilmesi üzerine ülkesinin bir numaralı yıldızı haline gelen Jet Li, 1986 yılında “ Born to Defend ” ile ikinci sinema deneyimini yaşadı.
80’lerin sonu ile 90’ların başı arasındaki süreçte ünü bütün dünyaya yayılan Li, dövüş filmlerinin aranan adamı haline geldi. “ Once Upon a Time in China ”, “ America ” ve “ Swordsman ” gibi ticari filmlerde rol alan aktör, izleyicileri farklı dövüş stiliyle kendine hayran bıraktı. Bu sırada aşk hayatında oldukça hararetli günler geçiren Li, aktris Quiyan Huang ile 1987 yılında evlendi. İki tane kız çocuğu olması nedeniyle ailesine daha da düşkünleşen aktöri ekrandan bir süre için uzaklaştı. Fakat ne kadar ilgi gösterse de işler istediği gibi gitmesi ve karısıyla 1990 yılında ayrıldı.
Artık bütüyle kendini işine yoğunlaştıran Li, aynı yıl “ Once Upon a Time ”ın yeni versiyonunda rol aldı. Hollywood’un kendisini kabul etmesi için tam sekiz yıl bekleyen Li, sonunda istediğine kavuştu ve Mel Gibson ve Danny Glover ikilisinin yer aldığı “ Lethal Weapon 4 ”de kötü adam rolü kazandı. Aslında beklediği rolün bu olmadığını söyleyen ve hayranlarını hayal kırıklığına uğratan Li, neden sorusuna ise şu cevabı veriyor:
“Çünkü ben bir oyuncuyum.”
Her şeye rağmen filmdeki performansıyla kötü adam karakterlerine farklı bir yaklaşım getiren Li, yönetmen Joel Silver’ı oldukça etkilemeyi başardı. Silver’ın teklifi üzerine bir Asya filmi olan “ Romeo Must Die ”da rol adlı.
Aynı zamanda “ The Matrix ”in yapımcısı olan Joel Silver, Li ile çalışmanın büyük bir şans olduğunu belirtiyor:
“ Matrix filminde, dövüş sanatlarından anlamayan insanlarla çalıştık. Her ne kadar özel efektlerle beslense de dövüş sahnelerinin çıkarılması tam dört ayımıza mal oldu. Fakat Jet farklıydı. Jet’in kendisi zaten özel bir efekt. ”
Jet Li’nin oldukça estetik duran dövüş teknikleri sergilediği “ Romeo Must Die ”da özellikle ölümcül dövüş sahnelerinde X ışınları kullanarak çekim yapıldı. Li rol arkadaşı Aaliyah’ı da bir aylık bir eğitime sokarak dövüş sahnelerinde zorluk çekmemsini sağladı.
Yönetmenliğini Andy ve Larry Wachowski kardeşlerin üstlendiği “ Matrix ”in ikincisinde oynaması kesinleşen Li, yapımcı Joel Silver ile birlikte hayalindeki projeyi gerçekleştirmeye başladı. Çin’in çevredeki bütün ülkeleri bir araya getiren ilk kralının hikayesini konu alan filmin çalışmalarına yoğunlaşan Li, ayrıca bir Universal yapımı olan “ The Green Hornet ” adlı filmde rol aldı. Li, filmde daha önce Bruce Lee’nin de canlandırdığı Kato rolünü oynayacak.
“ Lethal Weapon 4 ” filminde beraber oynayan ve daha sonraları sıkı bir dostluk kuran Li-Gibson ikilisi, “ Invincible ” adlı bir televizyon dizisinin yapımcılığını üstlendi. Gerek oyunculuk ve gerekse de kamera arkasında oldukça aktif görünen Jet Li, son dönemde başarılı projelere imza atarak “ Asya’nın en popüler yıldızı ” lakaplı Jackie Chan’in tahtına oturmayı başardı. İş yaşamının yanı sıra özel hayatında da yükselişe geçen Li, 1999 yılında Li Chi ile evlendi. İkinci evliliğini gerçekleştiren aktörün, 2000’in Nisan ayında Jane Li adlı bir kız çocuğu oldu.