zeberus1234
Üye
Joseph Mallord William TURNER (1775-1851)
İngiliz ressam Joseph Mallord William Turner göz kamaştırıcı renklerle bezeli manzara resimleriyle tanınır. Çoğunlukla kır ve deniz manza*raları yapan Turner başlangıçta doğayı olduğu gibi tuvale geçiriyordu. Olgunluk yıllarında nesnelerin doğal görünümleriyle daha az ilgi*lenmeye başladı. Tablolarında canlı renkler ve bir ışık havuzunda titreşiyormuş duygusu veren görünümler yer almaya başladı.
Turner Londralı bir berberin oğluydu. Çok az öğrenim gördü. 12-13 yaşlarında bir oymabaskıcının resimlerini boyayarak çalışmaya başladı. Bir yandan da kendi yaptığı resimleri babasının dükkânında satmaya çalışıyordu. 1789'da Kraliyet Akade*misi Okulları'na girdi, kısa bir süre sonra çeşitli kitaplar ve dergiler için resimler çizme*ye başladı. Yaz aylarında İngiltere'nin çeşitli yörelerini geziyor, manzara taslakları çiziyor*du. Turner'ın şaşırtıcı bir belleği vardı. Daha önce gördüklerini basit taslakların yardımıy*la, aylar sonra bile gerçekte olduğu gibi kusursuz bir biçimde tuvaline aktarabiliyordu. Bu biçimde yaptığı tabloların en çarpıcı örneklerinden biri de Denizde Kar Fırtınası (1842) adlı tablodur. Dalgaları gerçeğe uygun bir biçimde resimleyebilmek için, Turner'ın bir fırtına sırasında kendini bir gemi direğine bağlatarak dalgaları gözlemlediği söylenir.
1802'deki Fransa gezisinin ardından denizin ve dalgaların hareketini olağanüstü bir usta*lıkla sergilediği Calais Pier (1803) adlı tablo*sunu yaptı. Daha sonraki Fransa ve İtalya gezilerinde resimde özellikle ışığın etkileri üzerinde çalıştı. Manzara resimlerini ayrıntı*lardan arındırmaya, saf renkler kullanmaya başladı. Turuncu, mor, sarı, mavi gibi parlak renkler kullanarak yoğun ve titreşimli bir ışık etkisi elde etti. Doğayı günün değişik saatleri*ne ve hava koşullarına göre değişen görüntü*süyle tuvaline aktaran Turner, İzlenimcilik Akımı'nın ilkelerini İzlenimciler'den çok da*ha önce uygulamış oldu (bak. İzlenimcilik).
Denizde Kar Fırtınası (1842) adlı tablo Turner'ın son dönem yağlıboya tablolarından biridir. Turner nesnelerin doğal görünümlerinden çok ışık ve renge önem veriyordu.
İngiliz ressam Joseph Mallord William Turner göz kamaştırıcı renklerle bezeli manzara resimleriyle tanınır. Çoğunlukla kır ve deniz manza*raları yapan Turner başlangıçta doğayı olduğu gibi tuvale geçiriyordu. Olgunluk yıllarında nesnelerin doğal görünümleriyle daha az ilgi*lenmeye başladı. Tablolarında canlı renkler ve bir ışık havuzunda titreşiyormuş duygusu veren görünümler yer almaya başladı.
Turner Londralı bir berberin oğluydu. Çok az öğrenim gördü. 12-13 yaşlarında bir oymabaskıcının resimlerini boyayarak çalışmaya başladı. Bir yandan da kendi yaptığı resimleri babasının dükkânında satmaya çalışıyordu. 1789'da Kraliyet Akade*misi Okulları'na girdi, kısa bir süre sonra çeşitli kitaplar ve dergiler için resimler çizme*ye başladı. Yaz aylarında İngiltere'nin çeşitli yörelerini geziyor, manzara taslakları çiziyor*du. Turner'ın şaşırtıcı bir belleği vardı. Daha önce gördüklerini basit taslakların yardımıy*la, aylar sonra bile gerçekte olduğu gibi kusursuz bir biçimde tuvaline aktarabiliyordu. Bu biçimde yaptığı tabloların en çarpıcı örneklerinden biri de Denizde Kar Fırtınası (1842) adlı tablodur. Dalgaları gerçeğe uygun bir biçimde resimleyebilmek için, Turner'ın bir fırtına sırasında kendini bir gemi direğine bağlatarak dalgaları gözlemlediği söylenir.
1802'deki Fransa gezisinin ardından denizin ve dalgaların hareketini olağanüstü bir usta*lıkla sergilediği Calais Pier (1803) adlı tablo*sunu yaptı. Daha sonraki Fransa ve İtalya gezilerinde resimde özellikle ışığın etkileri üzerinde çalıştı. Manzara resimlerini ayrıntı*lardan arındırmaya, saf renkler kullanmaya başladı. Turuncu, mor, sarı, mavi gibi parlak renkler kullanarak yoğun ve titreşimli bir ışık etkisi elde etti. Doğayı günün değişik saatleri*ne ve hava koşullarına göre değişen görüntü*süyle tuvaline aktaran Turner, İzlenimcilik Akımı'nın ilkelerini İzlenimciler'den çok da*ha önce uygulamış oldu (bak. İzlenimcilik).
Denizde Kar Fırtınası (1842) adlı tablo Turner'ın son dönem yağlıboya tablolarından biridir. Turner nesnelerin doğal görünümlerinden çok ışık ve renge önem veriyordu.