Son konular

Kader ile ilgili hadisler

Konuyu Yükselt

zeberus1234

Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
3
Tepkime
9
Puanları
38
Yaş
36
Coin
2
Kader ile ilgili hadisler,


Ebu ’lEsved edDieliyy şöyle dedi:

İmran ibn Husayn (radıya ’llâhu anh) bir gün bana şöyle sordu:

– İnsanların yapmakta oldukları ve emek çekip didindikleri şeye ne dersin? Kendilerine hüküm olunan ve sebkât etmiş bulunan kaderden, kendilerine gelip geçen bir şey midir? Yoksa Nebî ve Rasûllerinin getirdiği şeylerden olup da kendilerini karşılayacak ve aleyhlerine kanıt sâbit oluveren şeylerden midir?

– Hayır! (karşılaşacakları tesadüfî işler yok) Lâkin, geçmişte kendilerine yazılan ve kendilerine gelip çatan bir şeydir! dedim

Bunun üstüne İmran bin Husayn sordu:

– Öyle ise bu insanlara ZULÜM olmuyor mu?

Bu sözden güçlü olarak korktum ve şöyle dedim:

– Her şey, Allah'ın mahlûkudur ve elinin mülküdür!

– O YAPTIKLARINDAN MES'ÛL OLMAZ; AMA ONLAR MES'ÛL OLURLAR!(Enbiyâ: 23)

– Allah sana acınacak şey buyursun! Ben sana sorduğum şeylerle oysa senin aklını imtihan etmek istedim Müzeyn kabilesinden iki birey Rasûlullah ’ın yanında geldiler ve şöyle sordular:

– Yâ Rasûlullah! İnsanların bugün yapmakta oldukları ve emek çekip didine geldikleri şeye ne buyurursun? Bu üzerlerine hüküm edilen ve önceden yazılan bir kaderden olarak, kendilerine isâbet eden bir şey midir? Yoksa, Nebî ve Rasûllerin getirdiği ve üzerlerine hüccet sâbit olan şeylerden olarak, kendilerinin karşılayacakları şeyler içinde midir?

Rasûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

– Hayır! Bu ikinci şekil değil! ÜZERLERİNE HÜKÜM OLUNAN VE KENDİLERİNE GELEN BİR ŞEYDİR (kaderdir) Azîz ve Celîl olan Allah ’ın kitabında bunun tasdiki şu âyettir:

– HER BİR NEFSE VE ONU DÜZENLEYENE, SONRA DA ONA AYRICA KÖTÜLÜĞÜ, KEZA KORUNMASINI İLHAM EDENE (Şems: 7 8)

Câbir radıyallâhu anh şöyle dedi:

Surûkatubnu Mâlik ibn Cu'şûm geldi ve şöyle sordu:

– Yâ Rasûlullah! Bize DİNİMİZİN ASLINI AÇIKLAMA ET! Bugünkü amel neyin içindedir? Bunun bilgisine nisbetle, biz yarı derhal yaratılmış gibiyiz Bugünün ameli, kalemlerin yazıp da kuruduğu, takdirlerin cereyan ettiği işler içinde midir? Yahut karşılaşacağımız işler içinde midir?

Rasûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem):

– Hayır! Bugün fakat iş, bitmiş oluşacak işler içinde değildir! Fakat kalemlerin yazıp kuruduğu, takdirlerin eğilim etmiş olduğu işler içindedir! Buyurdu

Surâka bu defa sordu:

– Pek ise amel ne için?

Züheyr dedi ama: Bundan sonra Ebu Zübeyr anlamadığım bir şey konuştu; ben ne dedi, diye sordum:

– Amel ediniz, çünkü herkese kolaylaştırılmıştır!buyurdu

Abdullah ibn Mes ’ud (radıya ’llâhu anh) şöyle dedi:

Bize dâima içten söyleyen ve kendisine de dürüst bildirilen Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

– Sizin birinizin belli başlıbaba maddeleri 40 gün anasının karnında toplanır Sonradan o maddeler o kadar süre içinde katı bir kan pıhtısı hâlini alır Sonradan yine o kadar süre içerisinde bir çiğnem ete tahavvül eder (120 günde) ona bir melek gönderilir de bu melek ona ruhu nefheder Ve melek dört sözcük ile yani rızkını, ecelini, âmelini, said ve şakî olduğunu yazmakla emrolunur

Kendisinden diğer Adalet ilâh olmayan Allah ’a ant ederim fakat: sizden biriniz cennet ehlinin ameliyle amel etmekte devam eder Nihâyet kendisi ile Cennet aralarında bir zirâ ’dan başka mesafe kalmaz! Bu sırada yazı o kişinin önüne geçer! Bu kez o birey cehennem ehlinin ameliyle amel etmeye devam eder

Ve yine sizden biriniz Cehennem ehlinin ameliyle amel eder, nihâyet kendisiyle cehennem arasında fakat bir zirâ uzaklık kalır Bu sırada yazı önüne geçer! Bu defa da o kimse cennet ehlinin ameliyle amel eder ve cennete girer!

* * *

Enes İbn Mâlik (radıya ’llâhu anh) şu hadîsi Rasûlullah'a bağladı:

Rasûlullah şöyle buyurmuştur:

– Kuşkusuz Azîz ve Celîl olan Allah rahime bir melek tevkil etmiştir

Melek, Ey rabbım bir nutfedir; ey rabbım bir kan pıhtısıdır; ey rabbım bir çiğnem ettirder Allah bir mahlûk hükmedip yaratmak istediğinde Melek,

Ey Rabbım erkek midir yoksa dişi midir; şâkî midir yahut saîd midir; rızkı nedir; ecelî nedir?sorularını sorar BUNLAR ANASININ KARNINDA İKEN BU NEDENLE YAZILIR!


Hazreti Âli (radıyallâhu anh) şöyle anlattı:

Biz bir defasında Bâkiül Garkad mezarlığında bir cenâzede bulunduk Rasûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem) yanımıza gelip oturdu Biz de etrafına oturduk Rasûlullah ’ın beraberinde bir âsâ vardı Rasûlullah başını eğdi ve düşünceli bir halde elindeki âsâ ile yere vurup dürtüştürmeye, çizgiler ve izler meydana getirmeye başladı Daha Sonra:

– Sizden hiçbir kişi ve yaratılmış hiçbir leziz müstesna olmamak üzere, belli cennetteki ve cehennemdeki yerine Allah yazmıştır! Ve herkesin şakî veya saîd olduğu muhakkak yazılmıştır!

Buyurdu Bunun üstüne sahabîlerden bir kimse şöyle sordu:

– Ya Rasûlullah, o kadar ise bizler âmeli terkedip, bu yazımız üzerine kalalım mı?

Rasûlullah şöyle buyurdu:

– Saîd olan kimse, saadet ehlinin ameline ulaşacaktır Şakî olan kimse de, şekâvet ehlinin ameline ulaşacaktır Sizler amel edip çalışın! Çünkü herkese kolaylaştırılmıştır! Said olan Saadet ehlinin ameline KOLAYLAŞTIRILIR, şakî olan da şekâvet ehlinin AMELİNE KOLAYLAŞTIRILIR

Daha Sonra Rasûlullah şu âyetleri okudu:

– BUNDAN SONRADAN KİM VERİR VE SAKINIRSA, O en güzeli de onay ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız Lakin kim pintilik eder, kendisini müstağni görür en güzeli olan sayarsa, biz de onu en şiddet olan için hazırlayacağız(Leyl: 5 10)


İmran İbn Husayn (radıya ’llâhu anh) şöyle dedi:

Bir kimse tarafından şöyle soruldu:

– Ya Rasûlullah, cennet ehli alev ehlinden (ayırdedilip) bilindi mi?

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem):

– Evet!

Yine o zât kadar:

– Öyle ise âmel edenler niye böyle çalışıp duruyorlar? denildi

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem):

– Herkes niçin yaratıldı ise, onun yolları kendisine kolaylaştırılmıştır!

Ebû Hüreyre (radıya ’llâhu anh), Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu, dedi:

– Gerçekten o kadar adam vardır fakat; uzun vakit cennet ehlinin âmelini işler; daha sonra onun bu yaptıkları, ateş ehlinin ameli ile son bulup, mühürlenir Kezâ birey uzun süre alev ehlinin amelini işler; sonradan da onun bu ameli cennet ehlinin ameliyle son bulup, mühürlenir!

Sehl İbn Sâ ’d es Saidiyy (radıya ’llâhu anh) der ancak; Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

– Gerçekten pek adam vardır fakat, insanlara zâhir olan hâlleri ile muhakkak cennet ehli ameli yapar! Halbuki kendisi alev ehlindendir! Ve yine o kadar adam vardır fakat insanlara görünüşe göre mutlak alev ehlinin amelini işler, halbuki kendisi cennet ehlindendir!

* * *

Tâvûs şöyle dedi:

Ben Rasûlullah ’ın sahabîlerinden çoğu insanlara eriştim Onlar HER ŞEY ALIN YAZISI İLEDİRdiyorlardı Ben Abdullah ibn Ömer radıyallâhu anh ’dan şöyle işittim:

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdu oysa:

– HER ŞEY KADER İLEDİR! HATTA ÂCİZLİK İLE ZEKÂ VE BECERIKLILIK BİLE! YAHUT ZEKI VE ZEKÂ İLE ÂCİZLİK BİLE


İbn Abbas radıyallâhu anh şöyle anlatıyor:

Ebû Hureyre'nin, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu, diyerek, rivayet ettiği şu hadîstekinden daha küçük, günâha aynı hiçbir şey görmedim!

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

– Allah âdemoğluna zinâdan nasibini takdir etmiştir! Hiç şüphesiz âdemoğlu takdir edilmiş olan bu âkibete erişecektir!

İmdî göz zinâsı görmek, dil zinâsı konuşmaktır Lezzetli temennî eder ve iştahlanır

Tenâsül uzvu ise bu organların hepsinin arzularını ya gerçekleştirir, yahut yalanlar (Buharî Tecrid 2132)



Ubeyy ibn Kâ ’b (radıya ’llâhu anh) şöyle dedi:

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) buyurdu:

– Hızır ’ın öldürmüş olduğu çocuk, KÂFİR OLARAK tabiâtlandırılmıştır! Eğer yaşasaydı, emin asıl ve babasını azgınlık, tecavüz ve kâfirlikle sarıp bürüyecekti!

Mü ’minlerin anası Hz Aişe radıyallâhu anh ’a şöyle dedi:

Bir ufak çocuk vefat etti Ben,

– Ne mutlu ona, o cennet serçelerinden bir serçe, deyiverdim Bunun üstüne Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

– Sen bilmez misin ki, Allah Cenneti yaratmış, cehennemi de yaratmıştır! Sonradan şunun için bir ehil yaratmış, bunun için de bir ehil yaratmıştır!

Mü ’minlerin anası Hz Aişe şöyle anlattı:

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) ensârdan minik bir çocuk cenâzesine çağrıldı Ben,

– Saadet ona! O cennet serçelerinden bir serçe kuşudur! Musibet işlemedi! Kötülük yapacak bir çağa erişemedi! dedim

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle dedi:

– Şundan başkası mı olacak Yâ Aişe! Allah cennet için bir halk müziği yarattı fakat; onlar daha babalarının sulblerinde bulunurlarken, Allâh onları Cennet için yaratmıştır! Ve kezâ Allah, alev için pek bir ahâlî yaratmıştır oysa, onlar henüz babalarının sulblerinde bulunurlarken, Allah onları ateş için yaratmıştır!


Yezîd ibn Hürmüz ile Abdurrahman el A ’râc dediler fakat:

Biz Ebû Hureyre'den işittik şöyle dedi, Rasûlullah salla'llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

– Adem ile Musa Aleyhisselâm RABLARI KATINDA birbirlerine karşısında kanıt getirerek tartıştılar Sonuç Olarak Adem, Musa'ya HÜCCETLE galebe etti

Musa:

– Sen Allah'ın kendi eliyle yarattığı; kendi Rûh'undan ruh üflediği; meleklerini secde ettirdiği; cennetinde iskân edip oturttuğu; sonra da yapmış olduğun hatadan dolayı insanları arza indirten Adem misin, diye sordu

Adem:

– Sen Allah ’ın Rasûllükle ve kelâmıyla mümtaz kılıp seçtiği; içinde her şeyin beyânı yer alan levhaları verdiği; ve ağır ağır konuşucu olarak seni kendisine yaklaştırdığı Musa'sın! Benim yaratılmamdan kaç sene önce Allah'ın Tevrat ’ı yazdığını biliyorsun! dedi

Musa:

– 40 sene önce!

dedi Adem:

– Peki, Tevratın içinde, VE ADEM RABBİNE ÂSİ OLDU da ŞAŞIP KALDI(Tâhâ: 121) âyetini buldun mu? diye sordu Musâ dedi:

– Evet buldum

Adem:

– Pek ise, Allah ’ın beni yaratmasından 40 sene önce, benim yapmamı üzerime takdir ettiği işi yapmamdan dolayı beni azarlayıp, kınıyorsun! dedi

Rasûlullah salla ’llâhu aleyhi ve sellem:

– Böylece Adem, Musâ'yı hüccet ile mağlub etmiştir



Abdullah ibn Amr ibn As (radıya ’llâhu anh) şöyle dedi:

Ben Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) ’den duydum, şöyle buyurdu:

– Allah mahlûkâtın KADERLERİNİ semâları ve arzı yaratmasından 50 BİN sene EVVEL YAZMIŞTIR!



Ebû Hureyre (radıya ’llâhu anh), Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu, dedi:

– Her birinde hayır olmakla beraber, Allah ’a göre adaleli mü ’min zâif mü ’minden daha bahtı açık ve sevimlidir Sana yardımsever şeyler üzerinde doyumsuzluk ile çalış, Allah ’dan takviye iste acze düşme

EĞER SANA BİR ŞEY, BİR MÜSÎBET GELİP İSABET EDERSE, KEŞKE ben böyle yapmasaydım, böyle olurdudeme! Fakat,

– Allah BÖYLE TAKDİR ETMİŞ, O DİLEDİĞİNİ YAPAR!de Zîrâ bu KEŞKE(seydim) kelimesi şeytanın amelini açar!

SÜNENİ TİRMÎZİ


Abdullah bin Ömer (radıya ’llâhu anh) ’dan söylenti edilmiştir:

Ömer (radıya ’llâhu anh):

– Yâ Rasûlullah Yapmakta olduğumuz işin, yeni oluşan bir iş, veya bir başlangıç mı olduğu; yahut önceden tamamlanan bir işte mi çalıştığımız kanaatindesin?

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

– Ey Hattaboğlu, önceden tamamlanan bir işte! Cümbür Cemaat kolaylıkla başaracaktır! Ne var fakat saadet ehlinden olan saadet için çalışacak; şekâvet ehlinden olan da şekâvet için çalışacaktır!


Selman radıyallâhu anh'dan rivayet olunmuştur:

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

– Kazayı oysa dua önler; ve ömrü yalnız iyilik artırır!

Ebû Hizâme (radıya ’llâhu anh) rivayet edilmiştir:

Bir adam Rasûlullah ’a gelerek sordu:

– Yaptırdığımız afsun (okunma)ların, tedavide kullandığımız ilaçların ve tuttuğumuz perhizlerin, Allah ’ın kaderinden herhangi bir şeyi önleyeceği görüşünde misin?

– ONLAR DA ALLAH ’IN KADERİNDENDİR!

– Ademoğlu, yanıbaşında 99 vefat olduğu halde sûretlenmiştir! Şayet bu vefat tehlikelerini atlatır ise, ihtiyarlığa düşer ve neticede ölür!

Hazreti Ali radıya ’llâhu anh ’dan söylenti olmuştur:

– Kul 4 esasa iman etmedikçe mü ’min olamaz! Allah ’dan diğer ilâh olmadığına, Benim Rasûlü olup Adalet ile gönderdiğine, ölüme ve öldükten sonradan yaşamaya ve kadere iman edecek

Câbir bin Abdullah (radıya ’llâhu anh) ’dan rivayet edilmiştir:

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:

– Bir kul, hayrı ve şerri ile kadere iman etmedikçe; kendisine isâbet edenin ondan şaşmasına; kendisine isâbet etmeyenin de ona isâbet etmesine katiyet ile imkân olmadığını bilmedikçe; mü ’min olmaz!

Abdullah bin Amr (radıya ’llâhu anh) ’dan rivayet edilmiştir:

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) elinde iki kitap (tutuyormuşçasına) üzerimize çıka geldi ve:

– Bu kitabın ne olduğunu biliyor musunuz? Buyurdu

– Hayır yâ Rasûlullah, oysa bize bildirirsen dedik

Bunun üzerine sağ elindeki kitap için;

– Bu, Âlemlerin Rabbı ’ndan bir kitaptır! Cennete gireceklerin adları, baba ve kabîlelerinin isimleri, bu kitapta mevcuttur! Orada son kişilerine değin icmâlen yazılmıştır ki, bundan böyle onlar şüphesiz artırılmayacak ve eksiltilmeyecektir!

Daha Sonra sol elindeki kitap için de;

– Bu da Âlemlerin Rabbı ’ndan bir kitaptır Cehenneme gireceklerin adları, baba ve kabîlelerinin isimleri bu kitapta mevcuttur Orada son kişilerine dek icmalen yazılmıştır Artık onlar asla arttırılmayacak ve eksiltilmeyecektir!

– Yâ Rasûlullah, koşul evvelden tamamlanmış ise; o halde âmel neye fayda?

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

– Doğru olun ve mûtedil davranın Çünkü cennete girecek kişi, her ne amel işlemiş olursa olsun, onun ameli cennet ehlinin ameli ile son bulacaktır! Cehenneme girecek kişi de, ne amel işlemiş olursa olsun cehennem ehlinin ameli ile ameline son verecektir! Rabbimiz KULLARIN KADERİNİ TÂYİN ETMİŞTİR! Bir bölük cehennemdedir!


İbni Mes ’ûd radıyallâhu anh'dan:

– Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) bize hutbe irâd ederek:

– Hiç bir şey, hiç bir şeye hastalığını bulaştıramaz!

Bunun üstüne bir a ’rabî sordu:

– Ya Rasûlullah, haşefesi uyuzlu erkek deveyi ağıla alıyoruz ve sonra tüm develeri uyuz yapıyor!

Rasûlullah şöyle buyurdu:

– O halde birinci deveyi uyuz yapan kimdir? Advâ ve sefer yoktur! ALLAH HER NEFSİ YARATMIŞ ONUN HAYATINI, RIZKINI, KARŞILAŞACAKLARINI TAKDİR ETMİŞTİR!

Buharî

Ebû Hureyre (radıya ’llâhu anh) ’dan:

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:

– Hiçbir kişiyi onun hoş işi ve ibâdeti cennete koyamaz!

Bunun üstüne ashabı sordu:

– Seni de mi koymaz Yâ Rasûlullah?

Resûli Ekrem şöyle yanıt verdi:

– Evet, beni de! Allah ’ın fazlı ve rahmeti beni kuşattığı için cennete girerim Bu sebeple ashabım iş ve ibâdetinizde ifrat ve tefritten sakının Içten yoldan gidip Allah ’a yaklaşınız Sakın hiç biriniz ölümü temenni etmesin! Çünkü o, hayır sahibi ise, hayrını arttırması umulur; günâhkâr ise tevbe ederek ölmesi beklenebilir (Tecri 1918)


Abdullah bir Amr (radıya ’llâhu anh) ’dan rivayet olunmuştur:

Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

– Belirli yüce Allah yarattıklarını bir karanlık içinde yarattı Sonra onlara nurundan saçtı! Bu nurdan nasibini bölge kimse hidayete erdi! Nasibini alamayan da delâlete saptı! Bunun için ALLAH'IN İLMİNE KADAR KALEM KURUDU! (Tırmizi 2780)


Zeyd bin Sâbit (radıya ’llâhu anh) şöyle dedi:

Ben Rasûlullah (salla ’llâhu aleyhi ve sellem) ’den duydum şöyle buyurdu:

– Eğer Allah sahibi olduğu göklerin halkını ve yerin halkını azâblandırsa idi, onlara zulmetmeden azâb vermiş olurdu!

Eğer, onlara merhamet etse idi, Allah ’ın rahmeti onlar için, kendileri için işledikleri amellerinin karşılığından daha bahtı açık olurdu

Ve eğer senin, Uhud Dağı kadar altının olup, hepsini Allah yolunda harcamış olsaydın; Sen, kaderin hepsine inanmadıkça ve SENİN BAŞINA GELMİŞ OLAN ŞEYLERİN GELMEMESİNİN OLASI OLMADIĞINI; ve başına gelmemiş olan şeylerin de gelmesine imkân olmadığını bilmedikçe (kabul olmazdı) Kezâ anlatılan bu inançtan başka bir akîde üzerine ölürsen kuşkusuz cehenneme gireceğini kesin olarak bilmedikçe, senden kabul edilmezdi (İbni MâcehMukaddime)


Süraka bin Cü ’şum (radıya ’llâhu anh) ’dan rivayet edildiğine tarafından, kendisi şöyle demiştir:

Ben Resûli Ekrem (sallallâhu aleyhi vesellem) ’e dedim ama:

– Yâ Rasûlullah! AMEL, kaderleri çizen kalemin yazdığı mukadderâtın cümlesinde mi fakat, artık kalem onun işini tamamlamış ve kurumuştur? Yahut AMEL, (için geçmişte bir felek sözkonusu olmayıp) istikbalde takınacağı tavra kadar mi?

Rasûlullah (sallallâhu aleyhi vesellem) buyurdu:

– FİİLİN, felek ile saptama edilmiş olan mukadderâttan olup, kalemin yazıp kuruduğu hususlar içindedir! Herkes ne için yaratıldı ise ona müyesser kılınır! (İbni MâcehMukaddime *
 

Similar threads

  • Soru
Zekat İle İlgili Hadisi Şerifler Amr İbnu Şuayb lahza ebihi lahza ceddihi (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular oysa: Kim, maI sâhibi bir yetime veli olursa, bu malla ticaret yapsın, malın zekâtını yiyip bitirmesine terketmesinTirmizi, Zekât 15, (641)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
  • Soru
Rüşvet almakla ilgili hadisler, Rüşvet vermekle ilgili hadisler Hâkime ya da yöneticiye, haklının hileli gösterilmesi ya da hileli olan bir şeye haklıymış gibi muamele edilmesi için rüşvet saptamak günahtır Kararda haksızlığa ve hak sahibinin zulme uğramasına yol açar Musibet yayılır Allahu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
  • Soru
Namazda Bilerek İmamdan Önce Davranmak Acelecilik insanın tabiatındandır Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor: “İnsan pek acelecidir” İsra: 11 Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Teenni (acele davranmamak) Allah’tan, acele ise şeytandandır” Beyhaki Sünenü’l-Kübra: 10/104 Kişi çoğu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  • Soru
Nasûh tevbenin kabulü için olmazsa olmaz husus, samimiyet ve pişmanlıktır. Bu pişmanlık, insanın gücü yettiği ölçüde o hatayı tekrar etmemesi ve yaptığı günahla ilgili kul hakları varsa, bu hakları helâl ettirmek için elinden gelen gayreti göstermesidir. Fakîh Ebü’l-Leys Semerkandî -rahmetullâhi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
30
  • Soru
Namazda Ta’dili Erkânı Terketmek - tadili erkanı terketmenin günahı Hırsızlığın en büyüklerinden biri de namazdan çalmadır. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ‘İnsanların hırsızlıkta en kötüsü namazından çalandır.’ Sahabeler dediler ki: −Ya Rasulallah! Namazından nasıl...
Cevaplar
0
Görüntüleme
12
Üst Alt