Kadının peruk kullanması, sacını kesmesi ve boyaması helal midir?
Cenabı Hak her insanı ayrı bir guzellikte yaratmıştır Birlik muhrunun acıkca okunduğu insan simasındaki guzellik, fıtri ve tabii olanıdır Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu ozellik ve guzelliklere şukredip, Allah'ın ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir işaretidir
Bunun icin hayati ve zaruri bir maslahat yoksa, vucutta bulunan mevcut durumu değiştirme yoluna gitmemek lazımdır Bir zaruret yokken insan bedeni uzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (asm), başına ilave sac takana, cildine dovme yapana ve yaptırana, guzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara,Allah'ın yarattıklarını değiştirdikleri icin ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş Ve ikazda bulunmuştur(1)
Fıkıh alimleri bu hadisten hareket ederek yuzunde sakal ve bıyık biten kadının onları gidermesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabii şeklinden cıkarmanın, kirpikleri duzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler Cunku diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir Aslında olmayıp sonradan biten yuzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gidermesinde bir mahzur gorulmemektedir
Aynı şekilde insan sacından yapılmış olan peruk takmak da sunnette yasaklanan şeyler arasında bulunmaktadır Ancak kadınların hayvan tuy ve kılından, bitkiden veya suni malzemelerden bir şey eklemelerinin, bunlardan yapılmış peruğu kullanmanın caiz olabileceği kaynaklarda belirtilir(2)
Fakat, kadının başına taktığı bu ceşit şeyleri ancak kocası ve kendisine nikahı duşmeyen yakın erkek akrabaları yanında takabilir Onun dışında yabancıların icinde hangi maddeden yapılmış olursa olsun peruk kullanması caiz olmaz
Kadının sacını kesip kesmeyeceği hususunda da, yapılan işin ve taşınan niyetin mahiyetine gore hukum farklılık arz eder Sac kadının susu ve tabii ziynetidir Kadını erkekten ayıran muhim bir unsurdur Bu itibarla kadın sacıyla bir butunluk meydana getirir Bundan dolayı sacını mazeretsiz olarak kesip kısaltan kadın erkeğe benzemiş olur Nitekim, gerek kılık kıyafeti, gerekse tavır, hareket ve yaşayışıyla erkeğe benzeyen kadınları veya kadına benzemek icin ozenen erkekleri Peygamber Efendimiz (asm) iyi karşılamamış, bir hadislerinde şoyle buyurmuşlardır:
Allah, kadınlardan erkeğe benzemeye ozenenleri ve erkeklerden de kadınlara benzemeye calışanları rahmetinden uzak kılsın(3)
Ancak bir ozurden veya hastalıktan dolayı sacını kesen ve kısaltanın durumu elbette ki değişiktir Bakımında, kurutmasında zorluk ceker, erkeğe benzeme gibi bir niyet taşımazsa, kadının kulak yumuşağına kadar sacını kısaltmasında bir mahzur yoktur(4)
Zaten tesettur icabı, kadının sacını kocasından, baba ve kardeşi gibi yakın akrabalarından başkası gormemektedir Boylece başkalarına sacını gostermekten doğan mahzur da ortadan kalkmış olur Sac ve sakal boyamasına gelince; şimdi olduğu gibi, Peygamberimizin zamanında Yahudi ve Hıristiyan ihtiyarları beyazlaşan sac ve sakallarını boyamazlardı Bunu hoş karşılamayan Peygamber Efendimiz, Şuphesiz, Yahudi ve Hıristiyanlar sac boyamazlar Siz onlara muhalefet edinizbuyurmuştur(5)
Sac ve sakalı boyamanın sunnet olan şekli, kına ve kırmızı siyah karışımı (civit otu gibi) nebati boyalarla boyamaktır Peygamberimizin bu husustaki sozleri emir değil, teşvik ve tavsiye şeklinde telakki edilmişti Pek cok İslam ulemasına gore sacı siyaha boyamak mekruh gorulmuştur(6) Bu meselede kadınlar icin bir sınırlama yoktur Onlara her turlu suslenme meşrudur
Kaynak:sorularlaislamiyet
Cenabı Hak her insanı ayrı bir guzellikte yaratmıştır Birlik muhrunun acıkca okunduğu insan simasındaki guzellik, fıtri ve tabii olanıdır Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu ozellik ve guzelliklere şukredip, Allah'ın ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir işaretidir
Bunun icin hayati ve zaruri bir maslahat yoksa, vucutta bulunan mevcut durumu değiştirme yoluna gitmemek lazımdır Bir zaruret yokken insan bedeni uzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (asm), başına ilave sac takana, cildine dovme yapana ve yaptırana, guzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara,Allah'ın yarattıklarını değiştirdikleri icin ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş Ve ikazda bulunmuştur(1)
Fıkıh alimleri bu hadisten hareket ederek yuzunde sakal ve bıyık biten kadının onları gidermesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabii şeklinden cıkarmanın, kirpikleri duzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler Cunku diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir Aslında olmayıp sonradan biten yuzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gidermesinde bir mahzur gorulmemektedir
Aynı şekilde insan sacından yapılmış olan peruk takmak da sunnette yasaklanan şeyler arasında bulunmaktadır Ancak kadınların hayvan tuy ve kılından, bitkiden veya suni malzemelerden bir şey eklemelerinin, bunlardan yapılmış peruğu kullanmanın caiz olabileceği kaynaklarda belirtilir(2)
Fakat, kadının başına taktığı bu ceşit şeyleri ancak kocası ve kendisine nikahı duşmeyen yakın erkek akrabaları yanında takabilir Onun dışında yabancıların icinde hangi maddeden yapılmış olursa olsun peruk kullanması caiz olmaz
Kadının sacını kesip kesmeyeceği hususunda da, yapılan işin ve taşınan niyetin mahiyetine gore hukum farklılık arz eder Sac kadının susu ve tabii ziynetidir Kadını erkekten ayıran muhim bir unsurdur Bu itibarla kadın sacıyla bir butunluk meydana getirir Bundan dolayı sacını mazeretsiz olarak kesip kısaltan kadın erkeğe benzemiş olur Nitekim, gerek kılık kıyafeti, gerekse tavır, hareket ve yaşayışıyla erkeğe benzeyen kadınları veya kadına benzemek icin ozenen erkekleri Peygamber Efendimiz (asm) iyi karşılamamış, bir hadislerinde şoyle buyurmuşlardır:
Allah, kadınlardan erkeğe benzemeye ozenenleri ve erkeklerden de kadınlara benzemeye calışanları rahmetinden uzak kılsın(3)
Ancak bir ozurden veya hastalıktan dolayı sacını kesen ve kısaltanın durumu elbette ki değişiktir Bakımında, kurutmasında zorluk ceker, erkeğe benzeme gibi bir niyet taşımazsa, kadının kulak yumuşağına kadar sacını kısaltmasında bir mahzur yoktur(4)
Zaten tesettur icabı, kadının sacını kocasından, baba ve kardeşi gibi yakın akrabalarından başkası gormemektedir Boylece başkalarına sacını gostermekten doğan mahzur da ortadan kalkmış olur Sac ve sakal boyamasına gelince; şimdi olduğu gibi, Peygamberimizin zamanında Yahudi ve Hıristiyan ihtiyarları beyazlaşan sac ve sakallarını boyamazlardı Bunu hoş karşılamayan Peygamber Efendimiz, Şuphesiz, Yahudi ve Hıristiyanlar sac boyamazlar Siz onlara muhalefet edinizbuyurmuştur(5)
Sac ve sakalı boyamanın sunnet olan şekli, kına ve kırmızı siyah karışımı (civit otu gibi) nebati boyalarla boyamaktır Peygamberimizin bu husustaki sozleri emir değil, teşvik ve tavsiye şeklinde telakki edilmişti Pek cok İslam ulemasına gore sacı siyaha boyamak mekruh gorulmuştur(6) Bu meselede kadınlar icin bir sınırlama yoktur Onlara her turlu suslenme meşrudur
Kaynak:sorularlaislamiyet