Son yıllarda tıpta teknolojinin ileri derecede gelişmesi, ameliyat süreci ve sonrasında hastaların konforunu artırmaya ve kozmetik anlamda insanları tatmin etmeye başlamıştır.
Kalp ameliyatlarından sonra iz kalma korkusu, hastalar için ameliyatta hayatını kaybetmek kadar önemli bir stres haline gelmiştir. Kalp ameliyatlarında; “minimal invaziv” adı verilen “pencere ameliyatı” veya “küçük kesi”yöntemi diye tanımladığımız 5cm’lik kesi ile yapılan yeni operasyon tekniği, hastaları kozmetik açıdan rahatlatan ve memnun eden bir yöntem olarak gelişmektedir. Bu nedenle, biz hastalarımıza “kalbinize giden kozmetik yol” olarak tanımlamaktayız. Küçük kesi yöntemiyle kalp ameliyatlarında iz kalma korkusuna artık son verilmiştir.
Kozmetik kazancın yanı sıra, hastaların operasyon sonrası ağrılarının azalması, hastaneden taburcu olma sürelerinin kısalması, nekahat döneminin 6 haftadan 2 haftaya inmesi gibi pek çok artı getirmektedir.
Bu yöntem ile halk arasında“iman tahtası”olarak anılan sternum kemiğinin, tamamı kesilmeden meme altı 5-6 cm’lik kesi ile ya da kemiğin üst ucunda 5cm’lik kesi ile açık kalp operasyonlarını yapmak artık olası hale gelmiştir. Bu yöntemle, kalp kapağı ameliyatları, kalp deliklerinin kapatılması, kalp tümörleri ve koroner bypas işlemleri gerçekleştirilebilmektedir.
Az kan kaybı, daha düşük enfeksiyon riski, cerrahi travma ve acının azalması, kozmetik güzellik ki hastaların çoğu kendi yara yerini görmez, ameliyat sonrası istediği pozisyonda yatabilme, hastaneden taburcu olunca araba kullanabilme, hastanede daha kısa yatış ve hayata erken üretken birey olarak dönme, cinsel hayatın sınırlanmaması gibi pek çek avantajı ile “kalbe giden kozmetik delik”kalp cerrahı ile hastası arasında kurulan kozmetik bir köprü olmuştur.
Kalp ameliyatlarından sonra iz kalma korkusu, hastalar için ameliyatta hayatını kaybetmek kadar önemli bir stres haline gelmiştir. Kalp ameliyatlarında; “minimal invaziv” adı verilen “pencere ameliyatı” veya “küçük kesi”yöntemi diye tanımladığımız 5cm’lik kesi ile yapılan yeni operasyon tekniği, hastaları kozmetik açıdan rahatlatan ve memnun eden bir yöntem olarak gelişmektedir. Bu nedenle, biz hastalarımıza “kalbinize giden kozmetik yol” olarak tanımlamaktayız. Küçük kesi yöntemiyle kalp ameliyatlarında iz kalma korkusuna artık son verilmiştir.
Kozmetik kazancın yanı sıra, hastaların operasyon sonrası ağrılarının azalması, hastaneden taburcu olma sürelerinin kısalması, nekahat döneminin 6 haftadan 2 haftaya inmesi gibi pek çok artı getirmektedir.
Bu yöntem ile halk arasında“iman tahtası”olarak anılan sternum kemiğinin, tamamı kesilmeden meme altı 5-6 cm’lik kesi ile ya da kemiğin üst ucunda 5cm’lik kesi ile açık kalp operasyonlarını yapmak artık olası hale gelmiştir. Bu yöntemle, kalp kapağı ameliyatları, kalp deliklerinin kapatılması, kalp tümörleri ve koroner bypas işlemleri gerçekleştirilebilmektedir.
Az kan kaybı, daha düşük enfeksiyon riski, cerrahi travma ve acının azalması, kozmetik güzellik ki hastaların çoğu kendi yara yerini görmez, ameliyat sonrası istediği pozisyonda yatabilme, hastaneden taburcu olunca araba kullanabilme, hastanede daha kısa yatış ve hayata erken üretken birey olarak dönme, cinsel hayatın sınırlanmaması gibi pek çek avantajı ile “kalbe giden kozmetik delik”kalp cerrahı ile hastası arasında kurulan kozmetik bir köprü olmuştur.