Toplumda en sık görülen kanserlerden korunmak ya da bunları erken yakalamak için ne yapmalıyız?
Burada en sık görülen kanserler için uygulanan çekap programlarından söz edilmiştir.
1- Akciğer kanseri:Anne ya da babasında akciğer kanseri olan, sigara içen ve öksürüğü olan kişilerde spiral tomografi çekilmelidir.
2- Prostat kanseri:Genellikle erken dönemde belirti vermez. Bu nedenle 50 yaşından itibaren erkeklerde yılda bir kez kanda PSA dediğimiz prostat spesifik antijene bakmak gerekir. Bu bir tümör belirteci olup prostat kanserli hastalarda yükselir.
3- Meme kanseri:Küçük kitlelerin fizik incelemeyle tanısı pek mümkün değildir. Bu nedenle 40 yaşından itibaren kadınlara yılda bir kez mamografi yapılmalıdır. Gerektiğinde buna meme ultrasonografisi ve meme MR’ı eklenebilir.
4- Deri kanserleri:Yüzeyde oldukları için genellikle fark edilirler. Ancak bazen kendi gözümüzle ulaşamadığımız deri kısımları olduğundan yılda bir kez cilt muayenesi yapılmalıdır. Burada saçlı deri gibi lezyonların saklanabildiği yerler de kontrol edilir. Ayrıca bizim fark edemediğimiz ben ve diğer cilt lezyonlarındaki değişiklikler dermatolog tarafından saptanabilir.
5- Mide kanseri:Gastrit diye geçiştirilen bazı mide rahatsızlıkları kanser belirtisi olabilir. Bu kişilere gastroskopi denilen üst endoskopik tetkik yapılmalıdır. Böylelikle yakınmaların nedeni anlaşılır. Biyopsi yapılarak kanser olup olmadığına karar verilir.
6- Mesane kanseri:Kanlı idrar gibi hastalıktan kuşkulanılan durumlarda sistoskopi denilen tetkikle idrar kanalından mesaneye girilerek bakılır ve gerekirse biyopsi alınır.
7- Kalın barsak kanseri:Kalın barsaklardaki polipler zamanla kansere dönüşebilir ve bunlar hiç belirti vermezler. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki herkese periyodik olarak kolonoskopi yapılmalıdır. Polip bulunursa bunlar endoskopi sırasında çıkarılır ve tedavi tamamlanmış olur. Günümüzde bu tetkikin yapılması çok kolaylaşmıştır. Tetkik sırasında hasta uyutulduğu için herhangi bir acı ya da ağrı duymamaktadır. Kansere dönüşebilen polip bulunmuşsa kolonoskopinin bir yıl sonra tekrarı gerekir. Normal bulunan kişilerde 3 ile 10 yıl arasında tetkiki tekrarlamak gerekir. Ayrıca yılda bir kez dışkıda gizli kan bakılmalıdır. Dışkıda kan bulunan kişilerde kalın barsak kanseri olabileceğinden kolonoskopiyle barsaklar incelenmelidir.
8- Tiroid kanseri:Kuşkulanılan durumda elle boyun muayenesi ve tiroid ultrasonografisi yapılmalıdır. Kuşkulu nodüllerden biyopsi alınmalıdır.
9- Rahim kanseri:Rahim kanserlerinin % 20 kadarı belirti vermez. Bunlarda ‘pap smear’ denilen test yapılabilir. Bu testte rahim ağzından sürüntü alınmaktadır. Aslında ‘pap smear’testi rahim ağzı kanserlerini oluşmadan yakalamada çok önemli bir testtir. Cinsel yaşam başladıktan sonra yılda bir kez yapılmalıdır. Ancak rahmin gövdesindeki kanserleri yakalamada etkinliği azdır. Rahim kanserinden kuşkulanılan durumlarda ‘pap smear’a ek olarak karın bölgesinin tomografi ya da MR’ı çekilebilir.
10- Kadın yumurtalık kanseri:Kuşkulanılan durumlarda kandaCA-125denilen antjene bakılarak hastalık hakkında bilgi edinilebilir. Kadın-doğum muayenesi, ultrasonografi ve MRile yumurtalıklarda kitle olup olmadığı anlaşılır.
Burada en sık görülen kanserler için uygulanan çekap programlarından söz edilmiştir.
1- Akciğer kanseri:Anne ya da babasında akciğer kanseri olan, sigara içen ve öksürüğü olan kişilerde spiral tomografi çekilmelidir.
2- Prostat kanseri:Genellikle erken dönemde belirti vermez. Bu nedenle 50 yaşından itibaren erkeklerde yılda bir kez kanda PSA dediğimiz prostat spesifik antijene bakmak gerekir. Bu bir tümör belirteci olup prostat kanserli hastalarda yükselir.
3- Meme kanseri:Küçük kitlelerin fizik incelemeyle tanısı pek mümkün değildir. Bu nedenle 40 yaşından itibaren kadınlara yılda bir kez mamografi yapılmalıdır. Gerektiğinde buna meme ultrasonografisi ve meme MR’ı eklenebilir.
4- Deri kanserleri:Yüzeyde oldukları için genellikle fark edilirler. Ancak bazen kendi gözümüzle ulaşamadığımız deri kısımları olduğundan yılda bir kez cilt muayenesi yapılmalıdır. Burada saçlı deri gibi lezyonların saklanabildiği yerler de kontrol edilir. Ayrıca bizim fark edemediğimiz ben ve diğer cilt lezyonlarındaki değişiklikler dermatolog tarafından saptanabilir.
5- Mide kanseri:Gastrit diye geçiştirilen bazı mide rahatsızlıkları kanser belirtisi olabilir. Bu kişilere gastroskopi denilen üst endoskopik tetkik yapılmalıdır. Böylelikle yakınmaların nedeni anlaşılır. Biyopsi yapılarak kanser olup olmadığına karar verilir.
6- Mesane kanseri:Kanlı idrar gibi hastalıktan kuşkulanılan durumlarda sistoskopi denilen tetkikle idrar kanalından mesaneye girilerek bakılır ve gerekirse biyopsi alınır.
7- Kalın barsak kanseri:Kalın barsaklardaki polipler zamanla kansere dönüşebilir ve bunlar hiç belirti vermezler. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki herkese periyodik olarak kolonoskopi yapılmalıdır. Polip bulunursa bunlar endoskopi sırasında çıkarılır ve tedavi tamamlanmış olur. Günümüzde bu tetkikin yapılması çok kolaylaşmıştır. Tetkik sırasında hasta uyutulduğu için herhangi bir acı ya da ağrı duymamaktadır. Kansere dönüşebilen polip bulunmuşsa kolonoskopinin bir yıl sonra tekrarı gerekir. Normal bulunan kişilerde 3 ile 10 yıl arasında tetkiki tekrarlamak gerekir. Ayrıca yılda bir kez dışkıda gizli kan bakılmalıdır. Dışkıda kan bulunan kişilerde kalın barsak kanseri olabileceğinden kolonoskopiyle barsaklar incelenmelidir.
8- Tiroid kanseri:Kuşkulanılan durumda elle boyun muayenesi ve tiroid ultrasonografisi yapılmalıdır. Kuşkulu nodüllerden biyopsi alınmalıdır.
9- Rahim kanseri:Rahim kanserlerinin % 20 kadarı belirti vermez. Bunlarda ‘pap smear’ denilen test yapılabilir. Bu testte rahim ağzından sürüntü alınmaktadır. Aslında ‘pap smear’testi rahim ağzı kanserlerini oluşmadan yakalamada çok önemli bir testtir. Cinsel yaşam başladıktan sonra yılda bir kez yapılmalıdır. Ancak rahmin gövdesindeki kanserleri yakalamada etkinliği azdır. Rahim kanserinden kuşkulanılan durumlarda ‘pap smear’a ek olarak karın bölgesinin tomografi ya da MR’ı çekilebilir.
10- Kadın yumurtalık kanseri:Kuşkulanılan durumlarda kandaCA-125denilen antjene bakılarak hastalık hakkında bilgi edinilebilir. Kadın-doğum muayenesi, ultrasonografi ve MRile yumurtalıklarda kitle olup olmadığı anlaşılır.