Kıskançlık duygusu, her insanın yaradılışında vardır. Bu duygunun
varlığı kişinin gelişiminde etkili olduğu kadar, aşırı uyarılmıs olması
halinde de yaşamı zora sokar. Hele ki bu bir çocuksa yaşam daha da zor
bir hal alır.
Anne-babaların bilmesi gereken en önemli şey ‘kardeş kıskançlığı’nın
doğal, evrensel ve beklenen bir durum olduğudur. Bu durum karşısında
paniğe kapılmak oldukça yanlış bir davranış olacaktır. Anne-baba ne
kadar rahat olursa çocukta bu dönemi bir o kadar rahat atlatır.
Kıskançlığın en büyük nedeni ; büyük kardeşin en değerli varlığı olan
anne ve babasını, kardeşiyle paylaşmasıdır. Fakat kıskançlık sadece
büyük çocukta ortaya çıkan bir durum değildir. Küçük kardeş büyüdükçe,
büyük kardeşin becerileri karşısında kendini yetersiz hissedebilir ve ona
tanınan ayrıcalıklar olduğunu düşünerek kıskançlık duymaya başlar.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI KARŞISINDA ANNE – BABA
TUTUMLARI NASIL OLMALIDIR ?
- Anne-babalar çocuklarına eşit davrandıklarında kıskançlık tetiklenir.
Önemli olan eşit davranmak değil ‘adil’ davranmaktır. Çünkü her
çocuk birbirinden farklıdır. Eşit zaman ayırmak yerine çocuğa
gereksinimine göre zaman ayırmak gerekir. Sevginizin eşit olduğunu
göstermek yerine, her çocuğa sadece kendine özel sevgi duyulduğunu
göstermek doğru olacaktır.
- Anne- babasının kendine adil davranmadığını hisseden çocuk, anne-
babasına karşı güvenini yitirirse, kıskançlığın asıl tetikçisi
‘güvensizlik’ olur.
- Bir kardeşin, aileden birine benzetiliyor olması ve bunun dile
getirilmesi diğer kardeşin kendini dışlanmış hissetmesine sebep olur
ve bu da kıskançlığı tetikler.
- Ebeveynlerin doğal olmayan davranışları kıskançlığa sebep olur.
Örneğin kardeşi dünyaya gelen bir çocuğun annesi hastaneden
gelirken yanında bir hediyeyle gelir ve ‘ Bunu sana kardeşin hediye
olarak getirdi’ derse, çocuk bir bebeğin hediye alıp getiremeyeceğini
bilecek yaşta ise, bu duruma şaşırır ve anne-babasına güveni sarsılır.
Kardeş kıskançlığı oluşturmak istemeyen ebeveynler çocuklarına
karşı gerçekçi ve doğal davranmalıdırlar. Yapmacık davranışlar
çocuğu kaygılandırır, kaygı ise kıskançlığa sebep olur.
- Bazı durumlarda kardeş kıskançlığı tehlikeli bir hal alabilir ve çocuk
kardeşine zarar vermeye çalışabilir. Bu gibi durumlarda onları ayrı
tutmaya çalışmak yanlış bir davranış olacaktır. Kardeşleri mümkün
oldukça bir arada tutmaya çalışmalı fakat bunu yaparken göz önünde
olmalarına dikkat edilmelidir. Çocuğun kardeşine zarar vermesi gibi
bir durumda ebeveynler yeterince net ama sert olmayan bir tavırla
çocuğu uyarmalıdır. Büyük çocuğa karşı suçluluk hisseden, yeterince
net sınırlar koyamayan ebeveynler bebeğin zarar görmesine sebep
olabilir.
- Küçük kardeşle ilgili işlerde, çocuğunuzdan yardım istemeniz faydalı
bir hareket olacaktır. Fakat bunu yaparken çocuğunuza ‘sen abi/abla
oldun’ gibi sözler söylenmemeli, çocuğa ‘çocuk’ olduğu
unutturulmamalıdır.
- Çocuğunuzla kardeşi olmadan önce yaptığınız şeyleri yapmaya
devam ederseniz yaşanan kıskançlığı en aza indirebilirsiniz.
- Kardeşi dünyaya geldiğinde çocuğun evdeki düzeni mümkün oldukça
bozulmamalıdır. En önemlisi önceden çocuğunuza nasıl
davranıyorsanız öyle davranmaya devam etmenizdir. Aşırı
davranışlar sergilemeniz, ‘seni daha çok seviyorum’ ‘kardeşin çok
yaramaz sen çok uslusun’ gibi aşırı sözler çocuğa hem yapmacık
gelir hem de kardeşler arası yakınlaşmayı engeller.
Ebeveynlerin üzerine düşen en önemli görev ‘doğal davranmak’tır.
Ebeveylerin çocuğu kaygılı davranışlarını telaşa vermeden, sakince
dinlemesi ve doğal davranmaya devam etmesi, çocukta kaygıların
yersiz olduğu izlenimini uyandırır. Yani çocuk her şeyin yolunda
olduğunu düşünmeye başlarsa kıskançlık başlamadan sönmüş
olur.Örneğin kardeşi dünyaya gelen çocuk artık eskisi kadar anne-
babası tarafından sevilmeyeceğini düşünmeye başlarsa bu kıskançlık
için yetecek bir cümledir. Ancak anne-baba kendi istifini hiç
bozmadan hem yeni kardeşi sever, hem de kıskançlık başlayacak
olan çocuğun kendisini sevmeye devam ederse, çocuğun kıskançlık
davranışlarından etkilenmeden anne- baba yaşamlarına devam
ederlerse, çocuk normalleşir. Aslolan çocuğun anne-baba ve evdeki
bireylerin sevgisini kaybedeceğine karşı kaygılanmasıdır. Kaygının
ortadan kalkmasının çözümü ise doğal ve rahat davranmaktır.
Çocuğunuzun durumunun tüm bunlardan daha kötü olduğunu
düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana danışılmalısınızdır.
Unutmayın Kardeş kıskanlığı geçici bir süreçtir. Onlar ‘kardeştir’ ve
aslında birbirlerini çok severler.
varlığı kişinin gelişiminde etkili olduğu kadar, aşırı uyarılmıs olması
halinde de yaşamı zora sokar. Hele ki bu bir çocuksa yaşam daha da zor
bir hal alır.
Anne-babaların bilmesi gereken en önemli şey ‘kardeş kıskançlığı’nın
doğal, evrensel ve beklenen bir durum olduğudur. Bu durum karşısında
paniğe kapılmak oldukça yanlış bir davranış olacaktır. Anne-baba ne
kadar rahat olursa çocukta bu dönemi bir o kadar rahat atlatır.
Kıskançlığın en büyük nedeni ; büyük kardeşin en değerli varlığı olan
anne ve babasını, kardeşiyle paylaşmasıdır. Fakat kıskançlık sadece
büyük çocukta ortaya çıkan bir durum değildir. Küçük kardeş büyüdükçe,
büyük kardeşin becerileri karşısında kendini yetersiz hissedebilir ve ona
tanınan ayrıcalıklar olduğunu düşünerek kıskançlık duymaya başlar.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI KARŞISINDA ANNE – BABA
TUTUMLARI NASIL OLMALIDIR ?
- Anne-babalar çocuklarına eşit davrandıklarında kıskançlık tetiklenir.
Önemli olan eşit davranmak değil ‘adil’ davranmaktır. Çünkü her
çocuk birbirinden farklıdır. Eşit zaman ayırmak yerine çocuğa
gereksinimine göre zaman ayırmak gerekir. Sevginizin eşit olduğunu
göstermek yerine, her çocuğa sadece kendine özel sevgi duyulduğunu
göstermek doğru olacaktır.
- Anne- babasının kendine adil davranmadığını hisseden çocuk, anne-
babasına karşı güvenini yitirirse, kıskançlığın asıl tetikçisi
‘güvensizlik’ olur.
- Bir kardeşin, aileden birine benzetiliyor olması ve bunun dile
getirilmesi diğer kardeşin kendini dışlanmış hissetmesine sebep olur
ve bu da kıskançlığı tetikler.
- Ebeveynlerin doğal olmayan davranışları kıskançlığa sebep olur.
Örneğin kardeşi dünyaya gelen bir çocuğun annesi hastaneden
gelirken yanında bir hediyeyle gelir ve ‘ Bunu sana kardeşin hediye
olarak getirdi’ derse, çocuk bir bebeğin hediye alıp getiremeyeceğini
bilecek yaşta ise, bu duruma şaşırır ve anne-babasına güveni sarsılır.
Kardeş kıskançlığı oluşturmak istemeyen ebeveynler çocuklarına
karşı gerçekçi ve doğal davranmalıdırlar. Yapmacık davranışlar
çocuğu kaygılandırır, kaygı ise kıskançlığa sebep olur.
- Bazı durumlarda kardeş kıskançlığı tehlikeli bir hal alabilir ve çocuk
kardeşine zarar vermeye çalışabilir. Bu gibi durumlarda onları ayrı
tutmaya çalışmak yanlış bir davranış olacaktır. Kardeşleri mümkün
oldukça bir arada tutmaya çalışmalı fakat bunu yaparken göz önünde
olmalarına dikkat edilmelidir. Çocuğun kardeşine zarar vermesi gibi
bir durumda ebeveynler yeterince net ama sert olmayan bir tavırla
çocuğu uyarmalıdır. Büyük çocuğa karşı suçluluk hisseden, yeterince
net sınırlar koyamayan ebeveynler bebeğin zarar görmesine sebep
olabilir.
- Küçük kardeşle ilgili işlerde, çocuğunuzdan yardım istemeniz faydalı
bir hareket olacaktır. Fakat bunu yaparken çocuğunuza ‘sen abi/abla
oldun’ gibi sözler söylenmemeli, çocuğa ‘çocuk’ olduğu
unutturulmamalıdır.
- Çocuğunuzla kardeşi olmadan önce yaptığınız şeyleri yapmaya
devam ederseniz yaşanan kıskançlığı en aza indirebilirsiniz.
- Kardeşi dünyaya geldiğinde çocuğun evdeki düzeni mümkün oldukça
bozulmamalıdır. En önemlisi önceden çocuğunuza nasıl
davranıyorsanız öyle davranmaya devam etmenizdir. Aşırı
davranışlar sergilemeniz, ‘seni daha çok seviyorum’ ‘kardeşin çok
yaramaz sen çok uslusun’ gibi aşırı sözler çocuğa hem yapmacık
gelir hem de kardeşler arası yakınlaşmayı engeller.
Ebeveynlerin üzerine düşen en önemli görev ‘doğal davranmak’tır.
Ebeveylerin çocuğu kaygılı davranışlarını telaşa vermeden, sakince
dinlemesi ve doğal davranmaya devam etmesi, çocukta kaygıların
yersiz olduğu izlenimini uyandırır. Yani çocuk her şeyin yolunda
olduğunu düşünmeye başlarsa kıskançlık başlamadan sönmüş
olur.Örneğin kardeşi dünyaya gelen çocuk artık eskisi kadar anne-
babası tarafından sevilmeyeceğini düşünmeye başlarsa bu kıskançlık
için yetecek bir cümledir. Ancak anne-baba kendi istifini hiç
bozmadan hem yeni kardeşi sever, hem de kıskançlık başlayacak
olan çocuğun kendisini sevmeye devam ederse, çocuğun kıskançlık
davranışlarından etkilenmeden anne- baba yaşamlarına devam
ederlerse, çocuk normalleşir. Aslolan çocuğun anne-baba ve evdeki
bireylerin sevgisini kaybedeceğine karşı kaygılanmasıdır. Kaygının
ortadan kalkmasının çözümü ise doğal ve rahat davranmaktır.
Çocuğunuzun durumunun tüm bunlardan daha kötü olduğunu
düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana danışılmalısınızdır.
Unutmayın Kardeş kıskanlığı geçici bir süreçtir. Onlar ‘kardeştir’ ve
aslında birbirlerini çok severler.