Kareem Abdul-Jabber

zeberus1234

Yeni Üye
Tepkime
10
Yaş
36
Coin
2
Kareem Abdul-Jabber


Tam Adı: Kareem Abdul-Jabbar
Doğum Tarihi: 16/8/1947 New York
Boy: 7-2; Kilo: 267 lbs.
Lise: Power Memorial (N.Y.)
Üniversite: UCLA
Draft: Milwaukiee Bucks (1969)
Transfer: Los Angeles Lakers'a 16/6/1975 Image


Kareem Abdul-Jabbar basketbolu 42 yaşında bıraktığında; kimse ondan daha fazla blok yapmamış, sayı atmamış, MVP seçilmemiş, maç oynamamış, All-Star olmamıştı. Onun başarıları belki de lig tarihinde tektir. Yılın çaylağı, altı şampiyonluk, altı kez NBA MVP’si, iki kez finallerin MVP’si, 19 kez All-Star, iki kez sayı lideri, ve NBA’in 35. ve 50. Yıldönümlerinde tüm zamanların takımlarına seçildi. Aynı zamanda 8 playoff rekoru ve 7 All-Star rekoru var. Hiç kimse Abdul-Jabbar kadar fazla bireysel ve takım başarısı elde etmedi.

Abdul-Jabbar’ın çaylak zamanlarındaki fiziği bile NBA için fazlaydı. Yeni gelenler onun fiziğine yakın olsa da, asla onun gibi sky-hook atamadılar. Abdul-Jabbar’ın NBA tarihine kazandırdığı bu sky-hook, zamanla NBA’in en önemli silahlarından birisi haline geldi. Kareem; pivot pozisyonuna zerafet, beceriklilik ve çok yönlülük getirdi. Önceden sadece fizik üstünlüğü olarak bakılan bu pozisyona başka bir bakış açısı kazandırdı.

Sahadaki inanılmaz başarısına rağmen Kareem; basketbol fanları tarafından fazla sevilmedi. O basına karşı hep soğuk ve ilgisizdi. Bir kezsinde The Sporting News’e: “Ben kötü adamlar arasında en kötüsüyüm” demişti.

İlerleyen dönemlerde Abdul-Jabbar açılmaya başladı; taraftarlar, koçlar ve oyuncular onun basketbola getirdiklerini kabullenmeye başladılar. 1988-89 sezonunda Kareem ismi bütün sahalarda dolandı.

Miami baş koçu Pat Riley, Lakers’da 8 sezon Kareem’e koçluk yapmıştı, bir kezsinde Sports Illustrate’e “Neden hala yargılıyoruz ki? Ne zaman bir adam rekorlar kırsa, şampiyonluklar getirse hep çok büyük eleştirilere maruz kalır. Neden yargılıyoruz ki? Hadi onu gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olarak kabul edelim” diye açıklamada bulunmuştu.

Abdul-Jabbar; Ferdinand Levis Alcindor Jr. olarak New York’da, 2. dünya savaşının bitmesinden iki sene sonra doğdu. Katı bir baba ve disiplinli bir annenin tek çocuğuydu. Harlem okul sistemindeki en uzun boylu çocuktu. Alcindor’a Okul arkadaşları bir yaratık gözüyle bakıyorlardı. New York High School, şimdiki adıyla Power Memorial’da UCLA’ya üye oldu ve John Wooden’in güç santrali olarak Bruins için oynadı.

Alcindor kolayca okulun en iyi oyuncuları arasına girdi. NCAA’in düzenlediği, çaylaklık yılında oynamama gibi bir kuralı yüzünden ilk senesinde oturduktan sonra 1967 ve 1969’da U.S.A.’de Sporting News, United Pres International, The Associated Pres ve U.S. Basketball Writers Association tarafından yılın oyuncusu olarak seçildi. 1967, 1968, 1969’da NCAA’deki All-American ve En Çok Göze Çarpan Oyuncu ödüllerine layik görüldü. Alcindor’un liderliğinde Wooden ve UCLA üç ulusal şampiyonluk kazandı.

ImageMilwaukee Bucks daha ikinci sezonunda, 1969 NBA draftında ilk olarak Alcindor’u draft etti. (Bucks’ın ilk sezonu berbattı. 22-55’lik skorla Phoenix Suns’dan önce draft hakkını kullandı.) Sıra yeni bir pivotu olgunlaştırmaya geldi. Bill Russell Boston’dan daha yeni ayrılmıştı ve Wilt Chamberlain 35 yaşında olmasına rağmen hala etkiliydi. Alcindor’un önderliği ile Bucks, East Division’da 56-26’lık seri ile 2.liğe yerleşti. Alcindor ligde, en fazla sayı sıralamasında (28,8) 2. sırada, en fazla ribaund (14,5) sıralamasında 3. sırada yer alıyordu. NBA Yılın Çaylağı ödülüne layik görüldü.

Sezon öncesinde Bucks, 31 yaşındaki guard Oscar Robertson’u Cincinnati Royals’dan alarak NBA liderliği için biletini ayırttı. Bobby Dandridge’nin güçlü kadrosu sayesinde 66 galibiyetle 1970-71 sezonunda sezon birinciliğini aldılar. Bu 60 galibiyetin içinde 20 maçlık yenilmeme rekoru da vardı. Alcindor kariyerinin ilk MVP ödülünü ve en fazla sayı yapma rekorunu (31,7) da bu sezonda kırdı. Milwaukee finallerde 12-2 skor elde etti. Baltimore Bullets’i ezdi geçti. Alcindor finallerin de MVP’si olmuştu.

1971-72 sezonundan önce Alcindor din değiştirdi ve Katoliklik’ten İslamiyet’e geçti. İsmini değiştirerek Kareem Abdul-Jabbar yaptı. İsmi; güçlü köle, asilzade anlamına geliyordu. O gerçekten de bir asilzade ve güçlü bir oyuncuydu ve yıllarını Milwaukee’de geçirmeyi seviyordu. 1971-72’de yine sayı krallığını (34,8) elde etti ve MVP ödülüne layık görüldü. Milwaukee de yine sezonu 1. olarak bitirdi. 1973-74’te Kareem ligdeki 5. yılında 3. kez MVP seçildi ve dört alanda ilk dörde girdi. Bunlar: 27 sayı ortalaması ile 3.lük, 14,5 ribaund ortalaması ile 4.lük, 283 blok ile 2.lik, 0.539 saha içi isabet oranı ile 2.lik.

1974’te Bucks yine NBA finallerinde oynadı ama Boston’a kaybetti. Boston’da çok iyi oyun kurucular vardı. 35 yaşında olmasına rağmen hala çok hızlı olan Robertson; playofflardan sonra emekli oldu.

Kareem, Milwaukee’deki inanılmaz başarısına rağmen; kendi dininden ve kültüründen fazla kişi olmaması nedeniyle Milwaukee’den ayrılmak istedi. Lakers ya da New York’a gitmek istedi. Bucks başkanı Wayne Embry 1975’te Jabbar’ın; Junior Bridgeman, Dave Meyers, Elmore Smith, Brian Winters’e karşılık takas olması konusunda şikâyetçi olsa da Abdul-Jabbar, Lakers’a gönderildi.

Chamberlain iki yıl önceden emekli olmuştu, bunun yüzünden Lakers; 30-52’lik galibiyetle 1974-75 sezonunu sonuncu bitirdi. Abdul-Jabbar; Lakers’daki ilk sezonunda 10 maçı kurtarabildi. 27.7 maç başına sayı ve 16.9 maç başına ribaund ile başka bir MVP ödülü aldı. Bu ödül onun 7 yıllık kariyerindeki 4. MVP ödülüydü.

ImageBir sezon sonra Lakers’ın başına Jerry West geldi ve 53-29’luk derece ile takımı ligdeki eski yerinde getirdi. 26.2 sayı ortalaması, 13.3 ribaund ortalaması, 261 blok ve 0.579 iç sayı isabeti ile yine MVP ödülüne layık görüldü. Bu ödülle 8 senede 5. kez MVP oldu ve Celtics’li Bill Russel’ın rekorunu kırdı. Ama Lakers finallerde, şampiyonluk için niyetli olan ve kendisine ait inanılmaz bir devi yani Bill Walton’ı olan Portland Trail Blazers’a karşı kaybetti.

Abdul-Jabbar’ın üst derecede performanslarına rağmen Lakers; sonraki iki sezonu ligde orta sıralarda bitirdi. 1977- 78 sezonunda Milwaukee’nin çaylağı Kent Benson ile yaptığı kavga yüzünden eli kırılan ve 20 maç kaçıran Jabbar; yine de yüksek bir ortalama ile oynamaya devam etti. Genç oyuncular Jamaal Wilkes ve Norm Nixon kararlı görünmesine rağmen Lakers sezonu vasat bir biçimde bitirdi.

1979’da Utah Jazz’dan aldığı draft hakkını elinde bulunduran Lakers, bu hakkını 6- 9’luk oyun kurucu Earvin “Magic” Johnson’u draft ederek kullandı. Lakers; Johnson’un gelişiyle şampiyonluğu seriye bağladı, Jabbar; 5 şampiyonluk yüzüğü daha elde etti. Lakers’ın bu hummalı dönemlerine “showtime” dendi. Jabbar’ın son 10 yıllık kariyerinde 9 kez lig şampiyonluğu elde ettiler.

Johnson’un ilk sezonunda 60 maç kazandılar. Philadelphia’ya karşı olan final maçlarının 6.sında bir olay oldu ki bu olay iki yıldız oyuncuyu sonsuza kadar birbirine bağladı. Kareem sakatlanınca Johnson onun pozisyonuna geçti. 5. maçta 40 sayı atarak takımını serilerde de öne geçiren Kareem’in sakatlığı ciddiydi ve 33 yaşındaki pivot 6. maçta yoktu. Bu yüzden Lakers; 20 yaşındaki çaylağı Johnson’ı, Jabbar’ın pozisyonuna koydu. Johnson üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi. 42 sayı, 15 ribaund, 7 asist ile Lakers’ı 123-107 galibiyete taşıdı. Sezonda ise Kareem 24.8 sayı ortalaması ve 10.8 ribaund ortalaması ile bir MVP ödülü daha aldı ve tarihe adını altın harflerle kazıdı.

Bundan sonraki altı sezonda da Kareem en az 20 sayı ortalama ile oynadı. Ribaund ortalaması ise 6 ila 8 arasına düştü. Ama 30’lu yaşlarındayken bile çevik, kaslı ve dengeliydi. Hala maç başına 32- 35 dakika oynayabiliyordu ki onun yaşındaki çoğu oyuncu emekli olmayı tercih ederdi.

Magic Johnson; Gary Smith’e “O bütün spor dallarındaki en güzel atlet” diyordu. Kariyerinin son yılında Abdul-Jabbar’ın sağlık programı çok daha dikkatle düzenlendi. Kollarını ve bacaklarını güçlü ve esnek tutmak için yoga ve savaş sanatları yapmaya başladı. Stresi atmak için maç önceleri meditasyon yaptı.

5 Nisan 1984’te, Vegas’ta, Utah Jazz’a karşı oynanan maç; belki de Kareem’in en güzel maçlarından birisiydi. Magic Johnson’dan bir pas aldı ve o mükemmel sky-hook’unu potaya doğru yolladı. Bu şut; oyun adına fazla bir şey değiştirmedi. Ama aslında bu sayı ile 31,420. sayısına ulaştı ve Chamberlain’in sayı rekorunu kırdı.

Lakers 1979- 80 ve 1988- 89 sezonları arasındaki on sezonda sekiz kez finallere katıldı. Finallerde ise Boston ve Philadelphia’yı ikişer kez, Detroit’i ise bir kez ezerek kupaya ulaştılar. 1985’deki Boston’a karşı olan seri ise belki de Abdul-Jabbar için en tatmin edici olanıydı. 38 yaşındaki ligin tecrübeli pivotu dağıtılmıştı. İlk maçta Abdul-Jabbar 12 sayı ve 3 ribaund ile oynadı.

Bundan sonraki iki gün boyunca, saatlerce Boston’un maçlarını izledi. Zayıf noktalar üzerinde çalıştı. Koç Pat Riley’in de motivasyon denemeleri sonunda Kareem hazırdı.

Image2. maçta Abdul-Jabbar 30 sayı, 17 ribaund, 8 asist ve 3 blok ile oynadı. Lakers maçı 109-102 kazandı. Lakers seriyi altı maçta geçti. Bu serilerde Abdul-Jabbar 30.2 sayı, 11.2 ribaund, 6.5 asist ve 2 blokluk ortalama ile oynadı.

1986- 87 serilerinde Lakers yine Boston’u devirdi ve şampiyon oldu. Kareem’in oldukça iyi oynamasına rağmen yıldız kesinlikle Johnson’dı. Bu finallerde Johnson MVP ödülünü de aldı. Normal sezonda Abdul-Jabbar ilk defa 20 sayı ortalamasının altına düştü ve maç başına 17.5 sayı ortalaması ile oynadı. 40 yaşındayken iki yıllık bir kontrat daha imzaladı.

1988- 89 sezonu Kareem’in son sezonuydu. Pistons’a karşı olan final serisinin 3. maçında Jabbar o sezondaki en yüksek sayıyı attı.(24 sayı, 13 ribaund) Aynı finallerin son maçında ise Jabbar 7 sayı, 3 ribaund ile oynadı. Tamamen düşüşteydi. Kötü sezon ve kötü finaller geçirmişti.

Abdul-Jabbar’ın emekliliği bir dönemin sonu olmuştu. NBA’i bıraktığında bütün zamanların en skor er oyuncusu olarak bırakmıştı. Kariyerine 38,387 (24.6 maç başına) sayı, 17,440 (11.2 maç başına) ribaund, 3,189 blok ve 0.559 isabet oranı ile veda etti. 20 yıllık kariyerine bu kadar istatistiği sığdıran mükemmel oyuncu 1,560 maçta görev aldı.

Bırakmasından birkaç yıl sonra Kareem; Orange County Register’a şunları söyledi: “70’lerde yaptığım her şeyi 80’ler kötüye kullandı. Bıraktığım zamandan beri herkes beni saygıdeğer birisi olarak görüyor ama zaman akıyor.”

Ayrıldıktan sonra Jabbar; eğlence sektöründe çalıştı. “Basketbolun Büyükelçisi” olarak hizmet verdi. Koçluk ve spikerlik gibi çeşitli işler yaptı. Açlık ve cahillik, cehalet ile savaşmaya yardım etti. 1995’te Naismith Memorial Basketball Hall Of Fame’e layık görüldü.
 
Üst Alt