Dert hayatın içinde hayli olağan bir durumdur. Hepimiz bir imtihandan evvel, iş yerindeki bir sunumda aşikâr oranlarda bir dert hissederiz. Burada tasa epey doğal ve fonksiyoneldir. Günlük hayat aktivitelerindeki mümkün sıkıntılara karşı bizi hazırlar ve çeşitli tedbirler alabilmemizi sağlar. Tasa bozukluğu yaşayan bireylerde daima ve çok düşünme ile karakterize bir tasa durumu kelam mevzusudur. Birçok vakit bireyler, yaşadıkları kaygının çok olduğunun şuurundadır, ancak kendilerini alıkoyamaz, niyetleri denetim edemez ve kendilerini sakinleştiremezler. Zihinde felaketleştirilmiş fikirler tekrar etmeye başlar. Telaş yaratabilecek durumlardan kaçınmalar meydana gelir. Bu kaçınmalar en başta kişinin hayatını çok etkilemez ve tasaya karşı kollayıcı bir kalkan vazifesi görür, ama uzun vadede kişi artık bir çok duruma, ortama girmekten kaçınmaya, toplumsal manada çekilmeye, sorumluluklarını yerine getiremez hale gelmeye başlar.
Tıpkı vakitte kaçınma davranışının devam etmesi tasayı sürdüren bir faktör olarak da işlemeye başlar. Kişi telaş uyandıran durumlardan kaçındıkça inançta hisseder, bu durumda telaş ve kaçınma davranışları pekişir. Örneğin toplumsal telaş yaşayan kişi, her türlü kelamlı irtibattan kaçınmaya, kalabalık ortamlara girmemeye çalışır. Zarurî durumlarda da kendini izole edebileceği yollar bulur yahut bağlantısı kısıtlar.
Telaş bozukluğu yaşayan şahıslar çoğunlukla çevrelerince kaba, huzursuz, gergin ve dikkatsiz olarak tanınır. Korkulu kanılar kişiyi hayli zorlamaktadır, baş edilmesi güç bir hale gelmiştir ve günlük ömür aktivitelerini sekteye uğratmaya başlamıştır.
Tasa bozukluğu kimi vakit ikincil rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir. Ağır gerilim, öfke denetim sorunu, depresyon yahut panik bozukluğu üzere.
Korku bozukluğu yaşayan bireylerde yorgunluk, gerginlik, çeşitli kas ağrıları, uykusuzluk üzere fizyolojik belirtiler de gözlenebilmektedir.
Anksiyete atağı yaşayan bireylerin, fizyolojik belirtiler sebebi ile sıklıkla hastaneye gittiği, tedavi arayışına giriştiklerini gözlemlemekteyiz. Bir ruh sıhhati profesyoneli ile çalışarak, hem denetim edilemez bir hal alan korku ile, hem de tasanın neden olduğu fizyolojik belirtiler ile çalışmaya başlamak gerçek sonuçlar almaya yardımcı olacaktır.
Tıpkı vakitte kaçınma davranışının devam etmesi tasayı sürdüren bir faktör olarak da işlemeye başlar. Kişi telaş uyandıran durumlardan kaçındıkça inançta hisseder, bu durumda telaş ve kaçınma davranışları pekişir. Örneğin toplumsal telaş yaşayan kişi, her türlü kelamlı irtibattan kaçınmaya, kalabalık ortamlara girmemeye çalışır. Zarurî durumlarda da kendini izole edebileceği yollar bulur yahut bağlantısı kısıtlar.
Telaş bozukluğu yaşayan şahıslar çoğunlukla çevrelerince kaba, huzursuz, gergin ve dikkatsiz olarak tanınır. Korkulu kanılar kişiyi hayli zorlamaktadır, baş edilmesi güç bir hale gelmiştir ve günlük ömür aktivitelerini sekteye uğratmaya başlamıştır.
Tasa bozukluğu kimi vakit ikincil rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir. Ağır gerilim, öfke denetim sorunu, depresyon yahut panik bozukluğu üzere.
Korku bozukluğu yaşayan bireylerde yorgunluk, gerginlik, çeşitli kas ağrıları, uykusuzluk üzere fizyolojik belirtiler de gözlenebilmektedir.
Anksiyete atağı yaşayan bireylerin, fizyolojik belirtiler sebebi ile sıklıkla hastaneye gittiği, tedavi arayışına giriştiklerini gözlemlemekteyiz. Bir ruh sıhhati profesyoneli ile çalışarak, hem denetim edilemez bir hal alan korku ile, hem de tasanın neden olduğu fizyolojik belirtiler ile çalışmaya başlamak gerçek sonuçlar almaya yardımcı olacaktır.
