İyi düşün iyi olsun… Aklıma gelen başıma geldi…
Bu atasözlerini biliyoruz. Peki neden böyle oluyor? Düşüncelerimiz yaşanılan olaylar konusunda bu kadar etkili mi? Yoksa biz mi bu şekilde davranıyoruz? Bunun psikolojide bir karşılığı var.
“Kendini gerçekleştiren kehanet”
Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı, kişinin iyi veya kötü olarak başına geleceğini düşündüğü durumların öngördüğü şekilde ortaya çıkması olarak tanımlanabilir. Kendisinin sevilmediğini, önemsenmediğini düşünen kişi bir süre sonra çevresinden de bu şekilde davranışlar görecektir.
Önce diğer insanlar hakkında iyi veya kötü bir kehanette bulunuyoruz. “Beni kimse sevmiyor.”
Sonra istemsizce bu kehanetin işaret ettiği şekilde davranıyoruz. Sürekli somurtuyor, üzgün ve mutsuz davranıyoruz. Sonra insanlar bizden giderek uzaklaşıyor. Çünkü sürekli somurtan birinin yanında olmak istemiyorlar.
İşte kehanet gerçekleşti. “Beni kimse sevmiyor.” Yani AKLIMA GELEN BAŞIMA GELDİ.
Ya da başka bir örnek olarak;
Önce bir olay hakkında kehanette bulunuyoruz. “Ben bu konuda çok başarılıyım. Bu görüşmede başarılı olacağım.”
Sonra bu kehanete uygun davranıyoruz. Görüşmeye giderken iyi bir kıyafet seçimi ve etkili bir sunum hazırlarız. Kendimizden emin olduğumuz için bu yüzümüze yansır. Karşımızdaki kişi üzerinde güzel bir etki bırakır.
İşte kehanet gerçekleşti. “İşi kazandım.” Yani İYİ DÜŞÜNDÜM İYİ OLDU.
Burada fark etmemiz gereken kısım, tüm bu sonuçları kişinin kendisinin yaratmış olduğudur. Sevilmediğini hisseden kişi çevresine bunu hissettirecek; belki yüzünü asarak belki de kendini geri planda tutarak gerçekten de sevimsiz hale gelecektir. Ya da kendine güveni ile karşı tarafı etkiledi ve işi aldı.
Bu kavram çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Bu araştırmalardan birinde öğretmenlere bir gruptaki öğrencilerin IQ testi sonuçlarına göre çok başarılı olduğu söylenmiştir. Oysa bu öğrenciler IQ testi yapılmadan rastgele seçilmişlerdir. Bir süre sonra yeniden yapılan testte bu gruptaki öğrencilerin daha başarılı olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin öğrencilere olumlu yaklaşımları ve yüksek beklentileri, öğrencilerin öğrenme seviyesini artırmıştır. Yani, bir öğretmenin öğrencisinin başarabileceğine inanıp bu inancını hal ve hareketleriyle öğrencisine aktarmasının, öğrencinin akademik hayatında pozitif yönde etkisi vardır.
Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız bu düşünce hayatımızın tamamında çok etkili olan bir kavramdır. Düşünce biçimini değiştirmek yaşamımızın iyiye gitmesi açısından oldukça önemlidir. Sadece bireysel değil, toplumsal gelişime de katkı sağladığı görülmüştür. Bunu kavramak ve hayatımıza yeni bir yön vermek herkes için çok önemlidir. Siz de düşünce yapınızı ve bakış açınızı değiştirmek için kendinize yatırım yapmaktan ve destek almaktan korkmayın… “İYİ DÜŞÜNÜN İYİ OLSUN.”
Bu atasözlerini biliyoruz. Peki neden böyle oluyor? Düşüncelerimiz yaşanılan olaylar konusunda bu kadar etkili mi? Yoksa biz mi bu şekilde davranıyoruz? Bunun psikolojide bir karşılığı var.
“Kendini gerçekleştiren kehanet”
Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı, kişinin iyi veya kötü olarak başına geleceğini düşündüğü durumların öngördüğü şekilde ortaya çıkması olarak tanımlanabilir. Kendisinin sevilmediğini, önemsenmediğini düşünen kişi bir süre sonra çevresinden de bu şekilde davranışlar görecektir.
Önce diğer insanlar hakkında iyi veya kötü bir kehanette bulunuyoruz. “Beni kimse sevmiyor.”
Sonra istemsizce bu kehanetin işaret ettiği şekilde davranıyoruz. Sürekli somurtuyor, üzgün ve mutsuz davranıyoruz. Sonra insanlar bizden giderek uzaklaşıyor. Çünkü sürekli somurtan birinin yanında olmak istemiyorlar.
İşte kehanet gerçekleşti. “Beni kimse sevmiyor.” Yani AKLIMA GELEN BAŞIMA GELDİ.
Ya da başka bir örnek olarak;
Önce bir olay hakkında kehanette bulunuyoruz. “Ben bu konuda çok başarılıyım. Bu görüşmede başarılı olacağım.”
Sonra bu kehanete uygun davranıyoruz. Görüşmeye giderken iyi bir kıyafet seçimi ve etkili bir sunum hazırlarız. Kendimizden emin olduğumuz için bu yüzümüze yansır. Karşımızdaki kişi üzerinde güzel bir etki bırakır.
İşte kehanet gerçekleşti. “İşi kazandım.” Yani İYİ DÜŞÜNDÜM İYİ OLDU.
Burada fark etmemiz gereken kısım, tüm bu sonuçları kişinin kendisinin yaratmış olduğudur. Sevilmediğini hisseden kişi çevresine bunu hissettirecek; belki yüzünü asarak belki de kendini geri planda tutarak gerçekten de sevimsiz hale gelecektir. Ya da kendine güveni ile karşı tarafı etkiledi ve işi aldı.
Bu kavram çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Bu araştırmalardan birinde öğretmenlere bir gruptaki öğrencilerin IQ testi sonuçlarına göre çok başarılı olduğu söylenmiştir. Oysa bu öğrenciler IQ testi yapılmadan rastgele seçilmişlerdir. Bir süre sonra yeniden yapılan testte bu gruptaki öğrencilerin daha başarılı olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin öğrencilere olumlu yaklaşımları ve yüksek beklentileri, öğrencilerin öğrenme seviyesini artırmıştır. Yani, bir öğretmenin öğrencisinin başarabileceğine inanıp bu inancını hal ve hareketleriyle öğrencisine aktarmasının, öğrencinin akademik hayatında pozitif yönde etkisi vardır.
Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız bu düşünce hayatımızın tamamında çok etkili olan bir kavramdır. Düşünce biçimini değiştirmek yaşamımızın iyiye gitmesi açısından oldukça önemlidir. Sadece bireysel değil, toplumsal gelişime de katkı sağladığı görülmüştür. Bunu kavramak ve hayatımıza yeni bir yön vermek herkes için çok önemlidir. Siz de düşünce yapınızı ve bakış açınızı değiştirmek için kendinize yatırım yapmaktan ve destek almaktan korkmayın… “İYİ DÜŞÜNÜN İYİ OLSUN.”