Hepimizin çokça duyduğu , hatta bazen benim sizlerden duyduğum yeni jenerasyon diyetleri konuşalım istiyorum . Ketojenik diyetle , halk ismiyle keto diyetle başlayacağım. Daha evvel yazdığım aralıklı orucu bu kümeye dahil etmedim zira aralıklı oruç , ne yediğinizden daha çok saat aralıklarıyla ilgilenir . Lakin bu diyette direk yedikleriniz ön plandadır .
KETOJENİK DİYET NEDİR ?
Ketojenik söz manası ile keton yapan , keton oluşturan manasına gelir .
Low carb yani düşük karbonhidratlı , yüksek yağlı ve gereğince protein ve zerzevattan oluşan bir diyettir . İsmini yağ metabolizmasının son eserleri olan keton cisimciklerinden alır .
Bedenin gücünü kullanma sırası ; karbonhidrat – yağ – protein ‘dir .Ketojenik beslenmede bedende güç sıralamasında yağ kullanılmasını sağlamak ismine karbonhidratı düşürmek maksadı taşır . Kan – beyin bariyerini aşan glikojen dışında karaciğerde üretilen keton cisimleriklerinin de bu yolakta kullanılabileceği gerçeği aslına dayanır .
Asıl kullanımı tıpta bilhassa Alzheimer , kanser ve epilepsi (tedavi ettiği kanıtlanan tek hastalık ) hastalıklarının tedavi yolu olmakla birlikte , şimdilerde zayıflama sistemi olarak da sıkça kullanılır oldu . Lakin öbür beslenme tekniklerinden çok daha farklı , radikal kısıtlamalar olduğu için uygulama mühleti ve uygulama metotlarında kesinlikle bir uzman eşliğinde yapılması çok kıymetlidir . Hiçbir beslenme sistemi herkes için faydalı – ziyanlı olmayacağı üzere keto diyeti de herkese uygun olan bir beslenme sistemi değildir . Bedende sebep olabileceği mümkün ziyanlardan minimumda maruziyet için uzman takibinde , kontollü ve basamaklı olarak uygulanıp , sonlandırılmalıdır . Birçok araştırmaya husus olan , üzerinde birçok araştırma yapılan ve araştırılmaya devam eden bu beslenmenin zayıflamada kullanılması konusundaki güvenilirliği şimdi kanıtlanmış sayılmaz .
Bilhassa ekmek , yulaf , un , şeker , alkol , baklagil , kök sebzeler , yüksek karbonhidratlı meyveler ve tahıllar yasaklıların en kıymetlileridir . Güç kaynağı olarak krema , tahin , avokado , Hindistan cevizi yağı , tereyağı üzere yağlar tercih edilir birden fazla vakit .
YARARLARI NELERDİR ?
Bilhassa epileptik çocuklarda nöbetleri kıymetli oranda azaltır .
Alzheimer hastalığının semptomlarını azalır ve ilerlemesini yavaşlatır .
Uzman eşliğinde hakikat formda uygulandığında zayıflamaya yardımcıdır .
Diyabet , parkinson , PCOS (polikistik over sendromu ) , matebolik sendrom , insülin direnci üzere insülinin kıymetli olduğu hastalıklarda , insülin düzeylerini azaltır .
Kan şekerini istikrarlar .
Öteki diyetlere nazaran daha az açlık hissi oluşur .
Kanserli hücrelerin büyümesi , metastaz yapmasını yavaşlatır .
Kilo kaybını dayanaklar .
Akne ve cilt sorunlarını azaltır .
ZİYANLARI NELERDİR ?
Böbrek ve karaciğerlere fazla yük binebilir .
Bağırsak sorunları yaşanabilir .
Bedende asit birikimi olabilir .
Birden fazla yağdan oluşan beslenmenin lifi yok denecek kadar azdır . Ve yetersiz posa alımına bağlı kan lipitlerinde görülen artışlar kalp ve damar hastalıkları için risk taşır .
Antrenman performansında azalma , bulantı , kusma , kas krampları , güç azlığı , üşüme , gerginlik , ishal yahut kabızlık görülebilir .
Besin eksiklikleri uzun vadeli uygulamada kaçınılmaz sonuçtur .
Her beslenme formülünü bir tabip ve bir diyetisyen denetiminde yapılması gerektiğinin ehemmiyetini bir defa daha hatırlatmak isterim .
KETOJENİK DİYET NEDİR ?
Ketojenik söz manası ile keton yapan , keton oluşturan manasına gelir .
Low carb yani düşük karbonhidratlı , yüksek yağlı ve gereğince protein ve zerzevattan oluşan bir diyettir . İsmini yağ metabolizmasının son eserleri olan keton cisimciklerinden alır .
Bedenin gücünü kullanma sırası ; karbonhidrat – yağ – protein ‘dir .Ketojenik beslenmede bedende güç sıralamasında yağ kullanılmasını sağlamak ismine karbonhidratı düşürmek maksadı taşır . Kan – beyin bariyerini aşan glikojen dışında karaciğerde üretilen keton cisimleriklerinin de bu yolakta kullanılabileceği gerçeği aslına dayanır .
Asıl kullanımı tıpta bilhassa Alzheimer , kanser ve epilepsi (tedavi ettiği kanıtlanan tek hastalık ) hastalıklarının tedavi yolu olmakla birlikte , şimdilerde zayıflama sistemi olarak da sıkça kullanılır oldu . Lakin öbür beslenme tekniklerinden çok daha farklı , radikal kısıtlamalar olduğu için uygulama mühleti ve uygulama metotlarında kesinlikle bir uzman eşliğinde yapılması çok kıymetlidir . Hiçbir beslenme sistemi herkes için faydalı – ziyanlı olmayacağı üzere keto diyeti de herkese uygun olan bir beslenme sistemi değildir . Bedende sebep olabileceği mümkün ziyanlardan minimumda maruziyet için uzman takibinde , kontollü ve basamaklı olarak uygulanıp , sonlandırılmalıdır . Birçok araştırmaya husus olan , üzerinde birçok araştırma yapılan ve araştırılmaya devam eden bu beslenmenin zayıflamada kullanılması konusundaki güvenilirliği şimdi kanıtlanmış sayılmaz .
Bilhassa ekmek , yulaf , un , şeker , alkol , baklagil , kök sebzeler , yüksek karbonhidratlı meyveler ve tahıllar yasaklıların en kıymetlileridir . Güç kaynağı olarak krema , tahin , avokado , Hindistan cevizi yağı , tereyağı üzere yağlar tercih edilir birden fazla vakit .
YARARLARI NELERDİR ?
Bilhassa epileptik çocuklarda nöbetleri kıymetli oranda azaltır .
Alzheimer hastalığının semptomlarını azalır ve ilerlemesini yavaşlatır .
Uzman eşliğinde hakikat formda uygulandığında zayıflamaya yardımcıdır .
Diyabet , parkinson , PCOS (polikistik over sendromu ) , matebolik sendrom , insülin direnci üzere insülinin kıymetli olduğu hastalıklarda , insülin düzeylerini azaltır .
Kan şekerini istikrarlar .
Öteki diyetlere nazaran daha az açlık hissi oluşur .
Kanserli hücrelerin büyümesi , metastaz yapmasını yavaşlatır .
Kilo kaybını dayanaklar .
Akne ve cilt sorunlarını azaltır .
ZİYANLARI NELERDİR ?
Böbrek ve karaciğerlere fazla yük binebilir .
Bağırsak sorunları yaşanabilir .
Bedende asit birikimi olabilir .
Birden fazla yağdan oluşan beslenmenin lifi yok denecek kadar azdır . Ve yetersiz posa alımına bağlı kan lipitlerinde görülen artışlar kalp ve damar hastalıkları için risk taşır .
Antrenman performansında azalma , bulantı , kusma , kas krampları , güç azlığı , üşüme , gerginlik , ishal yahut kabızlık görülebilir .
Besin eksiklikleri uzun vadeli uygulamada kaçınılmaz sonuçtur .
Her beslenme formülünü bir tabip ve bir diyetisyen denetiminde yapılması gerektiğinin ehemmiyetini bir defa daha hatırlatmak isterim .
