Kirlilik temel olarak kükürt dioksit ve karbon monoksit gibi çeşitli zararlı gazların yanı sıra çeşitli zararlı kimyasallar içeren toz ve dumanın bir kombinasyonudur. Bunların çoğu su buharı ile birlikte kanserojen olup PM 2.5 ve PM 10 dediğimiz partikül madde oluşumuna neden olur. Bu çok sayıda Kirliliğe neden olur. Bu 2.5, 10, bu parçacıkların mikron cinsinden çapıdır ve tek bir saç telinin çapından 20 kat daha küçüktür. Şimdi, bu küçük kirleticiler solunduğunda akciğerin derinliklerine inebilir, bu da kana CO2 ve O2 alımının salındığı gaz değişiminin de gerçekleştiği alveollere girer. Bu parçacıklar kana karışabilir ve vücudun her yerine girerek beynin birçok küçük damarını tıkayarak felce yol açabilir.
Kirlilik Kısırlık Sorununu Tetikliyor
Hava kirliliği nedeniyle kısırlık sorunu tetiklenir çünkü bu kirleticiler küçük kan damarlarında tıkanıklığa neden olarak erektil disfonksiyona ve düşük sperm sayısına neden olur. Kadınlarda olduğu kadar erkeklerde de tüm kan temini mekanizmasını etkileyerek hamile kalmalarını zorlaştırır.
Bir kadın gebe kalabilse bile çoğu durumda bebek gerekli besinleri kan yoluyla alamamaktadır ve bu durum bir risk teşkil edebilir. Tıpkı sigara içmek gibi, kirlilik de kısırlığa neden olabilir ve tüm üreme işlevini etkileyebilir.
Sigara içmenin kanser, akciğer sorunları gibi yaygın tehlikeleri herkes tarafından bilinir, ancak birçok kadını şaşırtan şey, sigaranın yumurtlama ve doğurganlık üzerindeki etkisidir. Gerçek şu ki, sigarada bulunan toksinler sadece ciğerlerinizi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda doğurganlık çağındaki kadınlarda üreme sorunlarına da neden olur. Sigaradaki toksik madde, östrojen ve progesteron (kadın hormonları) konsantrasyonlarını azaltır. Bu da döllenebilecek olgun yumurta sayısının azalmasına yol açar.
Hava Kirliliği ve Doğurganlık Sorunları Arasındaki Şüpheli İlişki
Hava kirliliği üreme dahil çok sayıda fizyolojik işlevi etkileyen birçok patolojide yer alıyor. Onlarca yıldır, hava kirliliği ile doğurganlık sorunları da dahil olmak üzere bazı insan sağlığı sorunları arasında nedensel bir ilişki olduğundan şüpheleniliyordu. Bakır, Kurşun, Çinko vb. gibi ağır metaller ve yer seviyesinde ozon (O3), benzo (a) piren (BaP) (polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH'lar) için bir gösterge) ve nitrojen dioksit (NO2) içeren partikül madde (PM) ) en sorunlu kirleticilerdir. Bu kirleticilerin ana kaynakları ulaşım ve endüstridir. Hava kirliliğinin hem erkek hem de dişi gametogenez üzerinde olumsuz bir etkisi vardır. Bu etkiler sadece gamet sayısını değil, aynı zamanda genetik ve epigenetik düzeyde kalitelerini de etkiler. Bu etkiler ayrıca embriyo gelişimini de değiştirir.
Hava kirleticilerin kadın doğurganlığı üzerindeki etkisinin altında yatan mekanizma hala tartışma konusudur. Doğal anlayışta, farklı çalışmalarda azaltılmış doğurganlık solventler ve SO2 ile ilişkilendirilmiştir. Daha yüksek kürtaj oranı trafik kirleticilerle ilişkilendirildi.
Hava kirleticilerin erkek fertilitesi ve spermatogenez üzerindeki etkisi de çeşitli çalışmalarda araştırılmıştır. Artan sperm DNA fragmantasyonu, yüksek hava kirliliğine maruz kalma ile ilişkilendirildi. Yürütülen bir çalışmada, PM2.5'e maruz kalmanın sperm morfolojisi ve hareketliliği ile negatif korelasyon gösterdiğini bildirdi. Partikül maddenin olumsuz etkisi, PM10 ve PM2.5 ile sperm kromozomal anormallikleri arasında anlamlı bir ilişki tanımlayan yakın tarihli bir prospektif kohort çalışmasında doğrulandı.
Sonuç olarak, erkek ve kadın kısırlığı ile hava kirliliği arasında yakın bir ilişki vardır. Bununla birlikte, herhangi bir kesin sonuca varılmadan önce daha sağlam verilere ihtiyaç vardır.Çocuklarda, kirlilik nedeniyle tekrarlayan göğüs enfeksiyonları, akciğer büyümesinin engellenmesine neden olabilir ve bu da onları gelecekte akciğer hastalığına daha yatkın hale getirir.
Kirlilik Kısırlık Sorununu Tetikliyor
Hava kirliliği nedeniyle kısırlık sorunu tetiklenir çünkü bu kirleticiler küçük kan damarlarında tıkanıklığa neden olarak erektil disfonksiyona ve düşük sperm sayısına neden olur. Kadınlarda olduğu kadar erkeklerde de tüm kan temini mekanizmasını etkileyerek hamile kalmalarını zorlaştırır.
Bir kadın gebe kalabilse bile çoğu durumda bebek gerekli besinleri kan yoluyla alamamaktadır ve bu durum bir risk teşkil edebilir. Tıpkı sigara içmek gibi, kirlilik de kısırlığa neden olabilir ve tüm üreme işlevini etkileyebilir.
Sigara içmenin kanser, akciğer sorunları gibi yaygın tehlikeleri herkes tarafından bilinir, ancak birçok kadını şaşırtan şey, sigaranın yumurtlama ve doğurganlık üzerindeki etkisidir. Gerçek şu ki, sigarada bulunan toksinler sadece ciğerlerinizi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda doğurganlık çağındaki kadınlarda üreme sorunlarına da neden olur. Sigaradaki toksik madde, östrojen ve progesteron (kadın hormonları) konsantrasyonlarını azaltır. Bu da döllenebilecek olgun yumurta sayısının azalmasına yol açar.
Hava Kirliliği ve Doğurganlık Sorunları Arasındaki Şüpheli İlişki
Hava kirliliği üreme dahil çok sayıda fizyolojik işlevi etkileyen birçok patolojide yer alıyor. Onlarca yıldır, hava kirliliği ile doğurganlık sorunları da dahil olmak üzere bazı insan sağlığı sorunları arasında nedensel bir ilişki olduğundan şüpheleniliyordu. Bakır, Kurşun, Çinko vb. gibi ağır metaller ve yer seviyesinde ozon (O3), benzo (a) piren (BaP) (polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH'lar) için bir gösterge) ve nitrojen dioksit (NO2) içeren partikül madde (PM) ) en sorunlu kirleticilerdir. Bu kirleticilerin ana kaynakları ulaşım ve endüstridir. Hava kirliliğinin hem erkek hem de dişi gametogenez üzerinde olumsuz bir etkisi vardır. Bu etkiler sadece gamet sayısını değil, aynı zamanda genetik ve epigenetik düzeyde kalitelerini de etkiler. Bu etkiler ayrıca embriyo gelişimini de değiştirir.
Hava kirleticilerin kadın doğurganlığı üzerindeki etkisinin altında yatan mekanizma hala tartışma konusudur. Doğal anlayışta, farklı çalışmalarda azaltılmış doğurganlık solventler ve SO2 ile ilişkilendirilmiştir. Daha yüksek kürtaj oranı trafik kirleticilerle ilişkilendirildi.
Hava kirleticilerin erkek fertilitesi ve spermatogenez üzerindeki etkisi de çeşitli çalışmalarda araştırılmıştır. Artan sperm DNA fragmantasyonu, yüksek hava kirliliğine maruz kalma ile ilişkilendirildi. Yürütülen bir çalışmada, PM2.5'e maruz kalmanın sperm morfolojisi ve hareketliliği ile negatif korelasyon gösterdiğini bildirdi. Partikül maddenin olumsuz etkisi, PM10 ve PM2.5 ile sperm kromozomal anormallikleri arasında anlamlı bir ilişki tanımlayan yakın tarihli bir prospektif kohort çalışmasında doğrulandı.
Sonuç olarak, erkek ve kadın kısırlığı ile hava kirliliği arasında yakın bir ilişki vardır. Bununla birlikte, herhangi bir kesin sonuca varılmadan önce daha sağlam verilere ihtiyaç vardır.Çocuklarda, kirlilik nedeniyle tekrarlayan göğüs enfeksiyonları, akciğer büyümesinin engellenmesine neden olabilir ve bu da onları gelecekte akciğer hastalığına daha yatkın hale getirir.
