Kronik hastalıklara soğuğun etkisiyle oluşan durumlar:
Kalp hastalarında damar daralmasına, kan akımında ve tansiyondaki değişikliklere bağlı olarak artmış kalp krizi riski vardır.
Tansiyon ve kalp hastalığı olanlarda solunum yolu infeksiyonu varsa grip ilaçları ve ağrı kesiciler çok dikkatli kullanılmalıdır. Çünkü tansiyon ve kalp ritminde değişikliklere sebep olabilirler
Aynı durum bacak atardamarlarında darlık olan kişilerde de uzun süre soğukta kalma sonucunda gangren riskinde artmayla kendini gösterir.
Diyabet başta olmak üzere ayak sinirlerinde hasar/ hissizlik olanlar soğuğun şiddetini tam farkedemeyebilirler. Böylesi bir his kusuru olan bireylerde örneğin yeni alınmış, ayağı vuran bir bot ile ayağa verilen hasar çok daha şiddetli olabilir.
Öte yandan ayakları ya da vücudu ısıtmak için kullanılan ısıtıcılar ve sıcak su torbaları da nöropati dediğimiz sinir hasarı olan kişilerde tam tersine yanık riski oluşturabilir.
Prostat büyümesi ya da idrar yapma ile ilgili sorunlar daha da artabilir. Bu kişilerde grip ilaçları idrara çıkmada zorluk oluşturabilir.
Kışın kılık kıyafet seçimi uygun olmalıdır. Ayaklar ıslanırsa hemen müdahale etmelidir.
Cilt soğuk nedeniyle çatlaklar oluşabilir. Bu bölgeler özellikle diyabetlilerde mikroplar için giriş kapısı oluşturarak infeksiyonlara zemin hazırlar.
Kışın yaşam tarzı ve ikim değişikliklerine bağlı riskler:
Soğuk havada cilt ve mukozalarda kan dolaşımı azalır. Bu nedenle kan dolaşımının azalması mikropların daha kolay yerleşmesine ve infeksiyon oluşturmasına sebep olur. Cilt kuruluğu önlenmeli, uygun kıyafetlerle açıkta kalan deri kısımları korunmalıdır.
Susuzluk hissi az olduğundan yeterli sıvı alımında azalma olabilir
Bina içlerinde kışın havalandırmanın az oluşu ya da kalorifere bağlı havanın kuruması önlenmelidir.
Gecelerin uzaması, öğün saat değişiklikleri, yağlı-şekerli gıdalara olmak üzere atıştırma isteğinde artış olabilir.
Yazın olduğundan daha az herket edilmesi hem kilo alımına, hem kan şeker düzeyinde artışa hem de pıhtılaşma riskinde artış ile damar sağlığı anlamında sorunlara sebep olabilir.
Ortak kullanılan alanlarda hijyen kurallarına azami dikkat edilmeli. Her zaman ama özelikle salgın dönemlerinde tokalaşma öpüşmeden kaçınılmalı. Ayrıca herkesin temas ettiği (toplu taşıma araçları, kapı kolları, para) yanı sıra, anahtar cüzdan direksiyon, vites, araba kapı kolları vs. çalışma masası, klavye-mouse, kalemler, kaşeler, telefonlar ara ara temizlenmeli.
Düşük alkol içeren kolonyalı mendiller, antiseptik solüsyon ya da jeller.
Kayma-düşmeye bağlı riskler
Özellikle denge sorunu olan, tansiyon ve şeker düzensizliği, ritim bozukluğu olan kişilerin, yağmurlu, karlı, buzlu havalarda daha dikkatli olması gerekir.
Kalp hastalarında damar daralmasına, kan akımında ve tansiyondaki değişikliklere bağlı olarak artmış kalp krizi riski vardır.
Tansiyon ve kalp hastalığı olanlarda solunum yolu infeksiyonu varsa grip ilaçları ve ağrı kesiciler çok dikkatli kullanılmalıdır. Çünkü tansiyon ve kalp ritminde değişikliklere sebep olabilirler
Aynı durum bacak atardamarlarında darlık olan kişilerde de uzun süre soğukta kalma sonucunda gangren riskinde artmayla kendini gösterir.
Diyabet başta olmak üzere ayak sinirlerinde hasar/ hissizlik olanlar soğuğun şiddetini tam farkedemeyebilirler. Böylesi bir his kusuru olan bireylerde örneğin yeni alınmış, ayağı vuran bir bot ile ayağa verilen hasar çok daha şiddetli olabilir.
Öte yandan ayakları ya da vücudu ısıtmak için kullanılan ısıtıcılar ve sıcak su torbaları da nöropati dediğimiz sinir hasarı olan kişilerde tam tersine yanık riski oluşturabilir.
Prostat büyümesi ya da idrar yapma ile ilgili sorunlar daha da artabilir. Bu kişilerde grip ilaçları idrara çıkmada zorluk oluşturabilir.
Kışın kılık kıyafet seçimi uygun olmalıdır. Ayaklar ıslanırsa hemen müdahale etmelidir.
Cilt soğuk nedeniyle çatlaklar oluşabilir. Bu bölgeler özellikle diyabetlilerde mikroplar için giriş kapısı oluşturarak infeksiyonlara zemin hazırlar.
Kışın yaşam tarzı ve ikim değişikliklerine bağlı riskler:
Soğuk havada cilt ve mukozalarda kan dolaşımı azalır. Bu nedenle kan dolaşımının azalması mikropların daha kolay yerleşmesine ve infeksiyon oluşturmasına sebep olur. Cilt kuruluğu önlenmeli, uygun kıyafetlerle açıkta kalan deri kısımları korunmalıdır.
Susuzluk hissi az olduğundan yeterli sıvı alımında azalma olabilir
Bina içlerinde kışın havalandırmanın az oluşu ya da kalorifere bağlı havanın kuruması önlenmelidir.
Gecelerin uzaması, öğün saat değişiklikleri, yağlı-şekerli gıdalara olmak üzere atıştırma isteğinde artış olabilir.
Yazın olduğundan daha az herket edilmesi hem kilo alımına, hem kan şeker düzeyinde artışa hem de pıhtılaşma riskinde artış ile damar sağlığı anlamında sorunlara sebep olabilir.
Ortak kullanılan alanlarda hijyen kurallarına azami dikkat edilmeli. Her zaman ama özelikle salgın dönemlerinde tokalaşma öpüşmeden kaçınılmalı. Ayrıca herkesin temas ettiği (toplu taşıma araçları, kapı kolları, para) yanı sıra, anahtar cüzdan direksiyon, vites, araba kapı kolları vs. çalışma masası, klavye-mouse, kalemler, kaşeler, telefonlar ara ara temizlenmeli.
Düşük alkol içeren kolonyalı mendiller, antiseptik solüsyon ya da jeller.
Kayma-düşmeye bağlı riskler
Özellikle denge sorunu olan, tansiyon ve şeker düzensizliği, ritim bozukluğu olan kişilerin, yağmurlu, karlı, buzlu havalarda daha dikkatli olması gerekir.