Fiziksel aktivite; günlük yaşamda kas ve eklemleri kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını arttıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanabilir. Kişiye özel aktivite; kişinin anatomosi ve fizyolojisi dikkate alınarak seçilmiş egzersiz, yürüme, koşma, yüzmenin yanı sıra çömelme kalkma, çeşitli güç ,denge ,esneklik ve koordinasyon gibi temel çalışmaları içerir. İnsanlar hasta veya sağlıklı da olsa fizyoterapist tarafından birçok fiziksel test ve değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra sağlıkları için en uygun egzersiz programınından faydalanmalıdır.
Fiziksel aktivitenin, özellikle de düzenli yapıldığında, gerek fiziksel gerekse ruhsal sağlığa yararlarını gösteren çok sayıda bilimsel çalışma mevcuttur.
Bu olumlu etkileri aşağıdaki gibi sınıflayabiliriz:
.Kas gücü ve fiziksel aktivite toleransında (kondisyon ve dayanıklılık) artış
.Kas-eklem kontrolünü arttırarak stabilitenin ve dengenin sağlanması, özellikle yaşlı bireylerde düşmelerin önlenmesi
. Kalp -damar hastalık oranlarında azalma
.Kronik yorgunlukta azalma
.Düzenli fiziksel aktivite yapan bireyler, sigara bağımlılığından kurtulma konusunda aktif olmayan bireylerden daha başarılıdırlar
.İnsülin aktivitesinin kontrolünü sağlayarak diyabetin ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur
.Kan basıncı ve kan lipid (yağ) düzeylerinde normalleşme
.Kemik yoğunluğunda artış sağlar, osteoporoz riskini azaltır
.Uyku süresini ve kalitesini iyileştirir
.Kaygı ve depresyon tablosunu yatıştırır
.Bağırsak aktivitesi düzenlenir, kabızlık azalır
. Metabolizmayı hızlandırır ve kilo alımını önler
.Uzun vadede bilişsel fonksiyonlar ve motor kontrol, buna bağlı olarak özgüven artar, demans (Unutkanlık) azalır
.Kadınlarda menopoza girme başlangıç yaşını geciktirir, menopozun olumsuz etkilerinin hafifletilmesinde yardımcıdır
.Yetişkinlerde sağlıklı cinsel aktivite üzerinde olumlu etkileri vardır
.Kendini iyi hissetme ve mutluluk oluşturur, depresyon ve anksiyete ile başa çıkma gücünü arttırır
.Vücut direnci artar ve enfeksiyonlara karşı koruma gelişir
.Kanser gelişim riskini azaltır ve kansere karşı koruma sağlar
.Yaşam kalitesi artar, sosyal ve kültürel aktivitelere katılım artar
!!! Fiziksel aktivitenin, istenilen etkilerinin açığa çıkabilmesi için fizyoterapist tarafından verilen egzsersiz programının düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette egzersizler bile genellikle sağlığımız üzerinde olumlu etkileri açığa çıkarmaya yeterlidir.
Kişiye özel tasarlanmış egzersiz programı , yukarıda saydığımız ve tümü bilimsel çalışmalarla desteklenmiş faydaları nedeniyle tamamlayıcı tıp uygulamalarının vazgeçilmez bir bileşenidir. Bu programda egzersiz süre, yoğunluk ve tipi bireyin özgeçmişine ve eşlik eden kas-iskelet ve diğer sistem problemlerine göre, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi tarafından belirlenir ve takip edilir. Egzersiz uygulaması mutlaka fizyoterapist gözetiminde ya da ev programı şeklinde verilerek uygulanabilir.
Hastanın gereksinimine göre güç, postür, germe, kas kuvvetlendirme, denge ve koordinasyon egzersizleri ile özel fizyoterapi egzersizlerinden program oluşturulur. Uygun hastalar grup ya da bireysel pilates ya da yoga sınıflarına katılabilirler. Fiziksel aktivite programının türü ne olursa olsun fizyoterapist kontrolünden geçmelidir.
Fiziksel aktivite programları pek çok hastalığın ve semptomlarının tedavisinde, hastalığa bağlı komplikasyonların önlenmesinde ve hastalık sürecinin bedene ilişkin kalıcı hasar bırakmasının engellenmesinde son derece etkilidir.
Egzersiz programlarının tedavi edici özelliğinden yararlanılan bazı hastalıklar şunlardır:
.Hekim ve fizyoterapistin onay verdiği tüm kas,eklem ,kemik ve yumuşak doku problemleri.
.Ortopedik problemler, spor yaralanmaları
.Nörolojik hastalıklar (felçler, denge-koordinasyon kayıpları, sinir yaralanmaları vb.)
. Kalp-damar ve akciğer hastalıkları
.Serebral palsi (Beyin felci) gibi çocuk sağlığı problemleri
.Romatizmal hastalıkların bir kısmı
.Kaza, travma ve cerrahi sonrası gelişen bazı problemler
Bel, sırt ve boyun problemleri, diz, omuz gibi eklem ağrıları
.Obezite
.Gebelik ve doğum sonrası iyileşme süreci
Son yıllarda onkolojik hastalıkların toplumda görülme sıklığının artması nedeniyle “kanser rehabilitasyonu” kavramı önem kazanmıştır. Kanser tanısı konan hastaların % 54’ü, tümörün etkilerine veya kanser tedavisine bağlı fiziksel yetersizliklere yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına gereksinim duyar. Hastaların %70'inde kansere bağlı ağrı görülür. Kemik tutulumunda, lezyonun ciddiyetine bağlı olarak ağırlık aktarımının kısıtlanması gerekebilir. Kemiğin korunması için ortez uygulamaları, omurga için korse kullanımı gerekebilir. Onkoloji hastalarında da egzersiz uygulamaları öncesinde hastanın fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve fizyoterapisttarafından değerlendirilmesi ve uygun fiziksel aktivite programının belirlenmesi son derece önemlidir.
Fiziksel aktivitenin, özellikle de düzenli yapıldığında, gerek fiziksel gerekse ruhsal sağlığa yararlarını gösteren çok sayıda bilimsel çalışma mevcuttur.
Bu olumlu etkileri aşağıdaki gibi sınıflayabiliriz:
.Kas gücü ve fiziksel aktivite toleransında (kondisyon ve dayanıklılık) artış
.Kas-eklem kontrolünü arttırarak stabilitenin ve dengenin sağlanması, özellikle yaşlı bireylerde düşmelerin önlenmesi
. Kalp -damar hastalık oranlarında azalma
.Kronik yorgunlukta azalma
.Düzenli fiziksel aktivite yapan bireyler, sigara bağımlılığından kurtulma konusunda aktif olmayan bireylerden daha başarılıdırlar
.İnsülin aktivitesinin kontrolünü sağlayarak diyabetin ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur
.Kan basıncı ve kan lipid (yağ) düzeylerinde normalleşme
.Kemik yoğunluğunda artış sağlar, osteoporoz riskini azaltır
.Uyku süresini ve kalitesini iyileştirir
.Kaygı ve depresyon tablosunu yatıştırır
.Bağırsak aktivitesi düzenlenir, kabızlık azalır
. Metabolizmayı hızlandırır ve kilo alımını önler
.Uzun vadede bilişsel fonksiyonlar ve motor kontrol, buna bağlı olarak özgüven artar, demans (Unutkanlık) azalır
.Kadınlarda menopoza girme başlangıç yaşını geciktirir, menopozun olumsuz etkilerinin hafifletilmesinde yardımcıdır
.Yetişkinlerde sağlıklı cinsel aktivite üzerinde olumlu etkileri vardır
.Kendini iyi hissetme ve mutluluk oluşturur, depresyon ve anksiyete ile başa çıkma gücünü arttırır
.Vücut direnci artar ve enfeksiyonlara karşı koruma gelişir
.Kanser gelişim riskini azaltır ve kansere karşı koruma sağlar
.Yaşam kalitesi artar, sosyal ve kültürel aktivitelere katılım artar
!!! Fiziksel aktivitenin, istenilen etkilerinin açığa çıkabilmesi için fizyoterapist tarafından verilen egzsersiz programının düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette egzersizler bile genellikle sağlığımız üzerinde olumlu etkileri açığa çıkarmaya yeterlidir.
Kişiye özel tasarlanmış egzersiz programı , yukarıda saydığımız ve tümü bilimsel çalışmalarla desteklenmiş faydaları nedeniyle tamamlayıcı tıp uygulamalarının vazgeçilmez bir bileşenidir. Bu programda egzersiz süre, yoğunluk ve tipi bireyin özgeçmişine ve eşlik eden kas-iskelet ve diğer sistem problemlerine göre, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi tarafından belirlenir ve takip edilir. Egzersiz uygulaması mutlaka fizyoterapist gözetiminde ya da ev programı şeklinde verilerek uygulanabilir.
Hastanın gereksinimine göre güç, postür, germe, kas kuvvetlendirme, denge ve koordinasyon egzersizleri ile özel fizyoterapi egzersizlerinden program oluşturulur. Uygun hastalar grup ya da bireysel pilates ya da yoga sınıflarına katılabilirler. Fiziksel aktivite programının türü ne olursa olsun fizyoterapist kontrolünden geçmelidir.
Fiziksel aktivite programları pek çok hastalığın ve semptomlarının tedavisinde, hastalığa bağlı komplikasyonların önlenmesinde ve hastalık sürecinin bedene ilişkin kalıcı hasar bırakmasının engellenmesinde son derece etkilidir.
Egzersiz programlarının tedavi edici özelliğinden yararlanılan bazı hastalıklar şunlardır:
.Hekim ve fizyoterapistin onay verdiği tüm kas,eklem ,kemik ve yumuşak doku problemleri.
.Ortopedik problemler, spor yaralanmaları
.Nörolojik hastalıklar (felçler, denge-koordinasyon kayıpları, sinir yaralanmaları vb.)
. Kalp-damar ve akciğer hastalıkları
.Serebral palsi (Beyin felci) gibi çocuk sağlığı problemleri
.Romatizmal hastalıkların bir kısmı
.Kaza, travma ve cerrahi sonrası gelişen bazı problemler
Bel, sırt ve boyun problemleri, diz, omuz gibi eklem ağrıları
.Obezite
.Gebelik ve doğum sonrası iyileşme süreci
Son yıllarda onkolojik hastalıkların toplumda görülme sıklığının artması nedeniyle “kanser rehabilitasyonu” kavramı önem kazanmıştır. Kanser tanısı konan hastaların % 54’ü, tümörün etkilerine veya kanser tedavisine bağlı fiziksel yetersizliklere yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına gereksinim duyar. Hastaların %70'inde kansere bağlı ağrı görülür. Kemik tutulumunda, lezyonun ciddiyetine bağlı olarak ağırlık aktarımının kısıtlanması gerekebilir. Kemiğin korunması için ortez uygulamaları, omurga için korse kullanımı gerekebilir. Onkoloji hastalarında da egzersiz uygulamaları öncesinde hastanın fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve fizyoterapisttarafından değerlendirilmesi ve uygun fiziksel aktivite programının belirlenmesi son derece önemlidir.