Kıyametin vuku şekli hakkında ayetler
Yer diğer bir yer, gökler de (başka gökler) haline getirildiği, (millet) bir ve gücüne aleyhinde durulamaz olan Allah'ın huzuruna çıktıkları gün (Allah bütün zalimlerin cezasını verecektir)
İbrâhîm : 48
O gün gök sallanıp çalkalanır
Tûr : 9
Dağlar yürüdükçe yürür
Tûr : 10
Kıyamet koptuğu zaman,
Vâkıa : 1
O, alçaltıcı, yükselticidir
Vâkıa : 3
Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği vakit, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar)
Hâkka : 13
Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz miktar
Hâkka : 16
O gün (kıyamet günü) yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar bunalım ile akıp giden kum yığınına döner
Müzzemmil : 14
Peki inkâr ederseniz, çocukları ağarmış ihtiyarlara çevirecek o günden kendinizi nasıl koruyabileceksiniz?
Müzzemmil : 17
Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır Allah'ın vâdi mutlaka yerine gelir
Müzzemmil : 18
Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında tanıklık) vakti devir edildiği vakit (artık kıyamet kopmuştur)
Mürselât : 8
(Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin!
Mürselât : 14
(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi?
Nebe : 2
Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz;
Nebe : 18
Güneş katlanıp dürüldüğünde,
Tekvîr : 1
Denizler kaynatıldığında,
Tekvîr : 6
Gökyüzü sıyrılıp alındığında,
Tekvîr : 11
Cehennem tutuşturulduğunda ve cennet yaklaştırıldığında,
Tekvîr : 13
Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı vakit, ademoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar
İnfitâr : 1
Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı vakit, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını tek tek anlar
İnfitâr : 4
Gök yarıldığı, Rabbine kulak verip boyun eğecek ışık halkası getirildiği süre,
İnşikâk : 1
Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır)
İnşikâk : 5
Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle tüm haberlerini anlatır
Zilzâl : 1
Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği zaman, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır
Zilzâl : 5
Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
Kâria : 1
İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!)
Kâria : 5 *
Yer diğer bir yer, gökler de (başka gökler) haline getirildiği, (millet) bir ve gücüne aleyhinde durulamaz olan Allah'ın huzuruna çıktıkları gün (Allah bütün zalimlerin cezasını verecektir)
İbrâhîm : 48
O gün gök sallanıp çalkalanır
Tûr : 9
Dağlar yürüdükçe yürür
Tûr : 10
Kıyamet koptuğu zaman,
Vâkıa : 1
O, alçaltıcı, yükselticidir
Vâkıa : 3
Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği vakit, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar)
Hâkka : 13
Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz miktar
Hâkka : 16
O gün (kıyamet günü) yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar bunalım ile akıp giden kum yığınına döner
Müzzemmil : 14
Peki inkâr ederseniz, çocukları ağarmış ihtiyarlara çevirecek o günden kendinizi nasıl koruyabileceksiniz?
Müzzemmil : 17
Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır Allah'ın vâdi mutlaka yerine gelir
Müzzemmil : 18
Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında tanıklık) vakti devir edildiği vakit (artık kıyamet kopmuştur)
Mürselât : 8
(Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin!
Mürselât : 14
(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düştükleri büyük haberi mi?
Nebe : 2
Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz;
Nebe : 18
Güneş katlanıp dürüldüğünde,
Tekvîr : 1
Denizler kaynatıldığında,
Tekvîr : 6
Gökyüzü sıyrılıp alındığında,
Tekvîr : 11
Cehennem tutuşturulduğunda ve cennet yaklaştırıldığında,
Tekvîr : 13
Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı vakit, ademoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar
İnfitâr : 1
Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı vakit, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını tek tek anlar
İnfitâr : 4
Gök yarıldığı, Rabbine kulak verip boyun eğecek ışık halkası getirildiği süre,
İnşikâk : 1
Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır)
İnşikâk : 5
Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle tüm haberlerini anlatır
Zilzâl : 1
Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği zaman, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır
Zilzâl : 5
Kapı çalan! Nedir o kapı çalan? O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
Kâria : 1
İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!)
Kâria : 5 *