Ayancık Kızılcakaya Köyü - Kızılcakaya Köyü Hakkında - Kızılcakaya Köyü Tanıtımı - Kızılcakaya Köyü Resimleri
İlçe: AYANCIK
İl: SİNOP
Demografik Bilgiler:
Nüfusu: 2000 - 208
İle Uzaklığı: 77 km
İlçeye Uzaklığı: 35 km
Rakım: 900 m
Kızılcakaya köyü; 1889 yılına kadar Somay Kariyesi’ne bağlıydı, Somay Kariye’si de, (Sinop) Ayancık ilçesine bağlı idi. Kızılcakaya 1889 yılından sonra, Yunuslar ve Sarmaşık köyleri ile Somay’dan ayrılmıştır ve bu köylerle birlikte ayrı muhtarlıklar olmuşlardır. 1954 yılında (Sinop) Türkeli’nin ilçe olmasıyla Kızılcakaya Türkeli’ye bağlanmıştır. Çatalzeytin’in ilçe olmasıyla 1968 yılında, Çatalzeytin’e (Kastamonu) bağlanmıştır.
Kızılcakaya Köyü’nün adı; yeşil ormanlıklar arasında kızılca rengi andıran kayadan gelmektedir. Kızılcakaya’nın Çatalzeytin’e uzaklığı 18 kilometredir
Kızılcakaya köyünde, evler birbirine yakın yapılmıştır ama, mahalleler bir birinden uzak durumdadır. Kızılcakaya köyü; Tüğmenoğlu mahallesi (Tüğmenköyü), Tilhan mahallesi (Terzi Köyü), Çerkezoğluköyü mahallesi, Kamburoğlu Köyü mahallesi, Hasanköyü mahallesi ve Gölharmanı mahallelerinden oluşmaktadır. Bu mahalleler, isimlerini genellikle ait oldukları sülalelerden almaktadır. Kızılcakaya Köyü’nde; ÇETİNKAYA, DEMİR, DEMİRCAN, GÜREL, KAYA, KESKİN , ÖZDEMİR, ŞEN ve YILDIZ soyadlı aileler bulunmaktadır.
Kızılcakaya köyünün bir diğer özelliği ise, Akçay tarafından ikiye ayrılmasıdır.
Akçay, Kızılcakaya ve çevre köyler için ekonomik yönden de çok önemli bir özelliğe sahiptir. 1925’li yıllarda Akçay üzerinden tomruk nakledildiğini bugünkü yaşlılarımız tarafından bilinmektedir. Ayrıca Akçay üzerinde kurulan su değirmenleri de yüzyıllardır çevrenin un v.b. öğütme işlevini yerine getirmektedir. Kızılcakaya’da Tüğmenoğlu Ali Efendinin, Halilonbaşı’nın, Yetim Ali’nin, İsmail Efendi’nin ve Çetinkaya’ların değirmenleri olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin bugün faliyette olanı, Değirmenci Ahmet Çetinkaya tarafından, yıllarca hem Kızılcakayalılara hemde civar köylere hizmet veren değirmendir. Kızılcakaya, Tüğmenköyü mahallesinde bir de tarihi köy odası bulunmaktadır. Bu köy odasının yanısıra yine hangi tarihte yapıldığı tam olarak bilinmeyen ve bugünde kullanılan çok sayıda “tarihi fırınlar” vardır.
Kızılcakaya köyünde eski caminin yanısıra 1995’li yıllarda yapılmış “Tüğmen ve Tihan Mahalleleri Camii” de bulunmaktadır. Bu camide cenazeler için tam teşekküllü morg da bulunmaktadır ve çevre köylere de hizmet vermektedir.
Kızılcakaya köyü, Çatalzeytin’in diğer köyleri gibi büyük oranda göç vermiştir. Başta; İstanbul ve Karabük olmak üzere, Kastamonu, Ankara, İzmir, Bursa, Gebze, Almanya, İngiltere, İsviçre ve Avusturya gibi yerlerde bugün Kızılcakayalı bir çok insan yaşamaktadır. Köyden yıllar önce göç etmek zorunda kalan bu insanlar ve çoculkları önemli bir oranda Kızılcakaya ile ilişkilerini koparmamışlardır. İmkaları ölçüsünde tatillerini köyde geçirmeye gayret etmektedirler.
Kızılcakaya Köyü’nü anlatırken Kızılcakaya insanın bir dönem yoğun olarak kullandığı yaylalardan söz etmemek olmaz. Yaz sıcaklarında köy yaşamının bir ihtiyacı olarak kullanılan yaylalarda, hayvancılığın yanısıra tarımda yapılmıştır. Kızılcakaya, Sırakonak Sarmaşık ve Yunuslar köylerinin tek muhtarlık olduğu dönemden bu yana, ortak olarak kullandıkları yaylalar Adatepe(Attepe), Altınpınar(Gavurpınarı), Yerağıl, Dereyayla, Ericek, Fellahlı ve Sarayoluğu yaylalarıdır. Ancak Kızılcakayalılar daha çok Yerağıl ve Sarayolu yaylasını kullanmayı tercih etmişlerdir. Geçmiş yıllarda özellikle Sarayoluğu yaylası için Taşköprü’nün Bulak köylüleri ile çeşitli münakaşaların olduğu bilinmektedir. Daha sonra devam eden hukuk mücadeleleri sonucu Sarayolu Yaylasının hem Bulak Köylüleri tarafından hem de Somay Köylüleri (Kızılcakaya, Sırakonak, Yunuslar) tarafından ortak olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Yine bu yaylalarımızda 1980'li yıllara kadar Orman İşletmesinin kontrolünde kesim yaptığı da bilinmektedir.
Eğitim Durumu: Osmanlı döneminde köylünün tuttuğu din adamlarından Kur’an kurslarıyla başlamış olan eğitim-öğretim ihtiyacı, 1928 yılından sonra yeni yazı öğretimiyle devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde İsmail Efendi eski ve yeni yazı (Latin alfabesi) öğretmiş, yine merhum Hasan Hocaefendi’de (Karamancar) bilinen eğitimci ve alimlerdendir. Kızılcakaya’dan bugünkü anlamıyla Milli Eğitim kadrolu ilk öğretmenler Cemil Özdemir ve Mehmet Çetinkaya’dır.
Kızılcakaya’nın Somay’a bağlı olduğu (4 köyün bir muhtarlık olarak idare edildiği) dönemde, Çayiçindeki Kızlcakaya camisinin olduğu yerin yaklaşık 50 metre ilerisinde Sarayyeri denilen yerde taştan yapılma tarihi bir caminin olduğu rivayet edilmektedir. Bu camiyi, o dönemde sel aldığı için 1936 yılında şimdiki ahşap cami inşaa edilmiştir.
İlk olarak bugünkü Kızılcakaya çay ağzında bulunan tarihi caminin üst katı okul olarak köylülere hizmet vermiştir. (Hatta o dönemin tarihi camisinde ilkokul eğitimini tamamlayanlar kendilerinin espiri anlamında “Yüksek İlkokul” mezunu olduklarını söylemektedir.). (Bu caminin ilklokulu aynı zamanda Somay, Sarmaşık ve Yunuslar köylerine de hizmet vermiştir.) Ardından da bugünkü ilkokul binası 1966 yılında hizmete girmiştir. Orta okul eğitimi almak isteyen öğrenciler ise Somay’daki orta okulda eğitim almışlardır. Lise ve diğer eğitim imkalları köylerimizde olmadığından dolayı bir dönemin öğrenciler Çatalzeytin ve Kastamonu gibi yererde eğitimlerine devam etmişlerdir.
Ancak günümüzde öğrenci azlığından dolayı ilkokul binasında eğitim öğretim hizmeti verilmemektedir. Köyün mevcut öğrencileri ise taşımalı eğitimle Paşalı Köyünde eğitim görmektedir.
Ekonomik durum: Bir dönem için çevre köylerdeki gibi tarım ve hayvancılık üzerine kurulmuştu. 1950’lerden sonra gurbete göçlerin başlamasıyla ilk olarak Karabük Demir Çelik fabrikasında çalışmak üzere göç eden köylülerimiz oradan emekli olarak köylerinde yaşamlarına devam etmiştir. Ancak daha sonra, gelişen ekonomik koşullar gereği, özellikle 1960’lardan sonra, dönemin gençleri başta İstanbul olmak üzere, yurdumuzun diğer büyük şehirlerine ve yurt dışına göç ederek hayatlarına buralarda devam etmişlerdir. Gurbete göç eden bu insanlar hemen hemen her meslek gurubunda kendilerini yetiştirerek, bugün yaşadıkları yerlerde faliyetlerini sürdürmektedirler. Bugünkü Kızılcakaya’lılar arasında; öğretmen, doktor, avukat, mühendis, gazeteci, bankacı gibi günümüzün önemli mesleklerini icra eden çok sayıda insan bulunmaktadır.
Kızılcakaya da bunca şeyden bahsettikten sonra bir de şehit kabri olduğundan bahsetmemek olmaz. Kızılcakaya Hasanköyü mahallesinden Salimoğlu Hasan Özdemir Mardin’de 1978 yılında şahadet şerbetini içmiştir. Kabri Hasanköyü mahallesi köy mezarlığında bulunmaktadır.
Kızılcakaya Köyü’nün merkezi İstanbul’da bulunan, birde yardımlaşma derneği vardır. Kızılcakaya Köyü Yardımlaşa Derneği 2005 yılında kurulmuş ve bugün 250’den fazla üyesi ile faliyetlerini sürdürmektedir. Bu derneğin amacı Kızılcakaya köyü insanın, hem İstanbu’lda, hemde İstanbul dışında dayanışmalarını sağlayarak, Kızılcakaya Köyünün de ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmakdır.
Derleyen: Gazeteci ERDAL ŞEN
Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kaynak : Yerel Net
Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz
İlçe: AYANCIK
İl: SİNOP
Demografik Bilgiler:
Nüfusu: 2000 - 208
İle Uzaklığı: 77 km
İlçeye Uzaklığı: 35 km
Rakım: 900 m
Kızılcakaya köyü; 1889 yılına kadar Somay Kariyesi’ne bağlıydı, Somay Kariye’si de, (Sinop) Ayancık ilçesine bağlı idi. Kızılcakaya 1889 yılından sonra, Yunuslar ve Sarmaşık köyleri ile Somay’dan ayrılmıştır ve bu köylerle birlikte ayrı muhtarlıklar olmuşlardır. 1954 yılında (Sinop) Türkeli’nin ilçe olmasıyla Kızılcakaya Türkeli’ye bağlanmıştır. Çatalzeytin’in ilçe olmasıyla 1968 yılında, Çatalzeytin’e (Kastamonu) bağlanmıştır.
Kızılcakaya Köyü’nün adı; yeşil ormanlıklar arasında kızılca rengi andıran kayadan gelmektedir. Kızılcakaya’nın Çatalzeytin’e uzaklığı 18 kilometredir
Kızılcakaya köyünde, evler birbirine yakın yapılmıştır ama, mahalleler bir birinden uzak durumdadır. Kızılcakaya köyü; Tüğmenoğlu mahallesi (Tüğmenköyü), Tilhan mahallesi (Terzi Köyü), Çerkezoğluköyü mahallesi, Kamburoğlu Köyü mahallesi, Hasanköyü mahallesi ve Gölharmanı mahallelerinden oluşmaktadır. Bu mahalleler, isimlerini genellikle ait oldukları sülalelerden almaktadır. Kızılcakaya Köyü’nde; ÇETİNKAYA, DEMİR, DEMİRCAN, GÜREL, KAYA, KESKİN , ÖZDEMİR, ŞEN ve YILDIZ soyadlı aileler bulunmaktadır.
Kızılcakaya köyünün bir diğer özelliği ise, Akçay tarafından ikiye ayrılmasıdır.
Akçay, Kızılcakaya ve çevre köyler için ekonomik yönden de çok önemli bir özelliğe sahiptir. 1925’li yıllarda Akçay üzerinden tomruk nakledildiğini bugünkü yaşlılarımız tarafından bilinmektedir. Ayrıca Akçay üzerinde kurulan su değirmenleri de yüzyıllardır çevrenin un v.b. öğütme işlevini yerine getirmektedir. Kızılcakaya’da Tüğmenoğlu Ali Efendinin, Halilonbaşı’nın, Yetim Ali’nin, İsmail Efendi’nin ve Çetinkaya’ların değirmenleri olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin bugün faliyette olanı, Değirmenci Ahmet Çetinkaya tarafından, yıllarca hem Kızılcakayalılara hemde civar köylere hizmet veren değirmendir. Kızılcakaya, Tüğmenköyü mahallesinde bir de tarihi köy odası bulunmaktadır. Bu köy odasının yanısıra yine hangi tarihte yapıldığı tam olarak bilinmeyen ve bugünde kullanılan çok sayıda “tarihi fırınlar” vardır.
Kızılcakaya köyünde eski caminin yanısıra 1995’li yıllarda yapılmış “Tüğmen ve Tihan Mahalleleri Camii” de bulunmaktadır. Bu camide cenazeler için tam teşekküllü morg da bulunmaktadır ve çevre köylere de hizmet vermektedir.
Kızılcakaya köyü, Çatalzeytin’in diğer köyleri gibi büyük oranda göç vermiştir. Başta; İstanbul ve Karabük olmak üzere, Kastamonu, Ankara, İzmir, Bursa, Gebze, Almanya, İngiltere, İsviçre ve Avusturya gibi yerlerde bugün Kızılcakayalı bir çok insan yaşamaktadır. Köyden yıllar önce göç etmek zorunda kalan bu insanlar ve çoculkları önemli bir oranda Kızılcakaya ile ilişkilerini koparmamışlardır. İmkaları ölçüsünde tatillerini köyde geçirmeye gayret etmektedirler.
Kızılcakaya Köyü’nü anlatırken Kızılcakaya insanın bir dönem yoğun olarak kullandığı yaylalardan söz etmemek olmaz. Yaz sıcaklarında köy yaşamının bir ihtiyacı olarak kullanılan yaylalarda, hayvancılığın yanısıra tarımda yapılmıştır. Kızılcakaya, Sırakonak Sarmaşık ve Yunuslar köylerinin tek muhtarlık olduğu dönemden bu yana, ortak olarak kullandıkları yaylalar Adatepe(Attepe), Altınpınar(Gavurpınarı), Yerağıl, Dereyayla, Ericek, Fellahlı ve Sarayoluğu yaylalarıdır. Ancak Kızılcakayalılar daha çok Yerağıl ve Sarayolu yaylasını kullanmayı tercih etmişlerdir. Geçmiş yıllarda özellikle Sarayoluğu yaylası için Taşköprü’nün Bulak köylüleri ile çeşitli münakaşaların olduğu bilinmektedir. Daha sonra devam eden hukuk mücadeleleri sonucu Sarayolu Yaylasının hem Bulak Köylüleri tarafından hem de Somay Köylüleri (Kızılcakaya, Sırakonak, Yunuslar) tarafından ortak olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Yine bu yaylalarımızda 1980'li yıllara kadar Orman İşletmesinin kontrolünde kesim yaptığı da bilinmektedir.
Eğitim Durumu: Osmanlı döneminde köylünün tuttuğu din adamlarından Kur’an kurslarıyla başlamış olan eğitim-öğretim ihtiyacı, 1928 yılından sonra yeni yazı öğretimiyle devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde İsmail Efendi eski ve yeni yazı (Latin alfabesi) öğretmiş, yine merhum Hasan Hocaefendi’de (Karamancar) bilinen eğitimci ve alimlerdendir. Kızılcakaya’dan bugünkü anlamıyla Milli Eğitim kadrolu ilk öğretmenler Cemil Özdemir ve Mehmet Çetinkaya’dır.
Kızılcakaya’nın Somay’a bağlı olduğu (4 köyün bir muhtarlık olarak idare edildiği) dönemde, Çayiçindeki Kızlcakaya camisinin olduğu yerin yaklaşık 50 metre ilerisinde Sarayyeri denilen yerde taştan yapılma tarihi bir caminin olduğu rivayet edilmektedir. Bu camiyi, o dönemde sel aldığı için 1936 yılında şimdiki ahşap cami inşaa edilmiştir.
İlk olarak bugünkü Kızılcakaya çay ağzında bulunan tarihi caminin üst katı okul olarak köylülere hizmet vermiştir. (Hatta o dönemin tarihi camisinde ilkokul eğitimini tamamlayanlar kendilerinin espiri anlamında “Yüksek İlkokul” mezunu olduklarını söylemektedir.). (Bu caminin ilklokulu aynı zamanda Somay, Sarmaşık ve Yunuslar köylerine de hizmet vermiştir.) Ardından da bugünkü ilkokul binası 1966 yılında hizmete girmiştir. Orta okul eğitimi almak isteyen öğrenciler ise Somay’daki orta okulda eğitim almışlardır. Lise ve diğer eğitim imkalları köylerimizde olmadığından dolayı bir dönemin öğrenciler Çatalzeytin ve Kastamonu gibi yererde eğitimlerine devam etmişlerdir.
Ancak günümüzde öğrenci azlığından dolayı ilkokul binasında eğitim öğretim hizmeti verilmemektedir. Köyün mevcut öğrencileri ise taşımalı eğitimle Paşalı Köyünde eğitim görmektedir.
Ekonomik durum: Bir dönem için çevre köylerdeki gibi tarım ve hayvancılık üzerine kurulmuştu. 1950’lerden sonra gurbete göçlerin başlamasıyla ilk olarak Karabük Demir Çelik fabrikasında çalışmak üzere göç eden köylülerimiz oradan emekli olarak köylerinde yaşamlarına devam etmiştir. Ancak daha sonra, gelişen ekonomik koşullar gereği, özellikle 1960’lardan sonra, dönemin gençleri başta İstanbul olmak üzere, yurdumuzun diğer büyük şehirlerine ve yurt dışına göç ederek hayatlarına buralarda devam etmişlerdir. Gurbete göç eden bu insanlar hemen hemen her meslek gurubunda kendilerini yetiştirerek, bugün yaşadıkları yerlerde faliyetlerini sürdürmektedirler. Bugünkü Kızılcakaya’lılar arasında; öğretmen, doktor, avukat, mühendis, gazeteci, bankacı gibi günümüzün önemli mesleklerini icra eden çok sayıda insan bulunmaktadır.
Kızılcakaya da bunca şeyden bahsettikten sonra bir de şehit kabri olduğundan bahsetmemek olmaz. Kızılcakaya Hasanköyü mahallesinden Salimoğlu Hasan Özdemir Mardin’de 1978 yılında şahadet şerbetini içmiştir. Kabri Hasanköyü mahallesi köy mezarlığında bulunmaktadır.
Kızılcakaya Köyü’nün merkezi İstanbul’da bulunan, birde yardımlaşma derneği vardır. Kızılcakaya Köyü Yardımlaşa Derneği 2005 yılında kurulmuş ve bugün 250’den fazla üyesi ile faliyetlerini sürdürmektedir. Bu derneğin amacı Kızılcakaya köyü insanın, hem İstanbu’lda, hemde İstanbul dışında dayanışmalarını sağlayarak, Kızılcakaya Köyünün de ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmakdır.
Derleyen: Gazeteci ERDAL ŞEN
Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kaynak : Yerel Net
Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz