Kalın barsak kanseri, en sık görülen 3. kanser türüdür. Çok tehlikeli gözden kolaylıkla kaçabilecek bir hastalıktır. Erken tanı konulması halinde cerrahi tedaviye yanıtı çok iyidir. Kadın ve erkeklerde sıklığı aşağı yukarı aynı orandadır.
BARSAK KANSERİNİN NEDENLERİ:
Kolon kanserine direkt olarak sebep olabilecek bir neden tanımlanmamakla birlikte, Bazı risk faktörleri tanımlanmıştır.
1-Yaş: Hastaların % 90'ından fazlasının yaşı 50 yaş üzerindedir.
2- Polipler: Bunlara adenom da denilir ve iyi huylu bir tümörlerdir ancak kanserleşme potansiyeli taşırlar. 50 yaş üzerinde sıktır.
3- Aile Öyküsü:
Bir kişinin yakın akrabalarında kalın barsak kanseri öyküsü varsa erken yaşta barsak kanserine yakalanma riski artmıştır.
Hasta daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş ise barsak kanseri riski artmıştır. Barsağın tamamını kaplayan poliplerin olduğu Ailevi Polipozis Koli denilen bir kalıtsal hastalığa sahip ise kanser riski artmıştır.
Ülseratif kolit ve crohn hastalığı da kolon kanseri riskini arttırır.
4-Daha önceden geçirilmiş kolon kanseri : Kalın barsak kanseri geçirmiş bir kişi, diğer insanlara göre yeniden yakalanma konusunda yüksek risklidir.
5-Diyet: Hayvansal yağdan zengin beslenenlerde ve kalsiyum, folik asit ve liften fakir yiyecekleri fazla oranda tüketenlerde kolorektal kanser riski artmıştır.
6- Sigara: Sigara hem polip hem de kolorektal kanser için önemli bir risk faktörüdür.
BELİRTİLERİ NELERDİR :
Genel olarak tümörün evresiyle yakından ilgilidir. Kansere neden olan kitle barsağın içine doğru büyümesini sürdürür. Bu yüzden barsakta tıkanmaya neden olmadan veya kanamaya sebep olmadan bulgu vermesi ve dolayısıyla tanı konması zorlaşır. Başlıca belirtileri şunlardır.
Dışkılama alışkanlıklarında değişiklikler
İshal, kabızlık, tam boşalmama hissi
Normalde olduğundan daha ince dışkılama
Dışkıda kan görülmesi (parlak ya da koyu kırmızı renkte)
Anemi (Kansızlık)
Gaz, şişkinlik,kramp tarzında karın ağrıları.
Nedensiz kilo kaybı
Geçmeyen yorgunluk Bulantı ,kusma
TANI NASIL KONULUR:
Kalın barsak kanserleri, genellikle barsak içerisinde tıkanıklık oluşturmadıysa yada kanamaya neden olmadıysa çok zor tanı alırlar. Bu yüzden belirtiler oluşmasa bile erkenden tanı koymak amaçlanmaktadır. Kişinin şikayetleri olmasa dahi barsak kanseri için yapılan tarama, poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Polipler erkenden görülüp çıkartılabilir ise kolon kanseri için önemli bir risk faktörü ortadan kalkar. Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişileri takip programına almak gereklidir. Bu şekilde kanser engellenebilir yada daha erken evrede tesbit edilebilir. Bulgular ortaya çıktıktan sonra da kolon kanserine aynı yöntemlerle tanı konulabilir ancak ilerlemiş hastalığın tedavisi dahada zor olacaktır.
Tanıyı erken koyabilmek yada kanseri engellemek için kullanılan tarama testleri şunlardır:
İlk olarak yapılan parmakla anüsten yapılacak olan muayenedir. Bu muayene ile kalın barsakta tümörün sık görüldüğü yerlerden biri olan çıkış kısmı değerlendirilmiş olur.
Dışkıda gizli kan testi: Hem kanser hemde polip kanamaya neden olabilir.Genellikle gözle görülür kanamalar değildir. Bu test ile dışkıda olan az miktardaki kan bile saptanabilir.
Sigmoidoskopi: Barsağın son 60 cm’lik kısmı görüntülenmesi için kullanılır. İşlem esnasında tesbit edilen polipler çıkartılabilir. Çıkartılan poliplere patolojik değerlendirme yapılır ve kanser olup olmadığına karar verilir.
Kolonoskopi: Bu yöntemle kalın barsağın tamamı değerlendirilebilir ve işlem esnasında görülen polipler çıkartılır.
Tüm kanserlerde olduğu gibi barsak kanserinde de erken tanı önemlidir. Barsak kanserinin tanısı ve oluşabilecek kanserin engellenmesi konusunda, elimizde diğer kanserlere göre daha fazla olanak mevcuttur. Bu yüzden tarama programları sağlık bakanlığı tarafındanda desteklenmiştir.
Risk gruplarına girmeyen hastalarda:
50 yaşından itibaren gaitada gizli kan taraması, 50 yaşın üzerinde ise 5 yılda bir sigmoidoskopi, 10 yılda bir kolonoskopi önerilir.
Risk grubunda olan ve daha önce polip çıkarılmış olan hastalara ise;
Polip çıkartılma işleminden sonra 1-3 yıl içinde tekrar kolonoskopi yaptırması önerilmektedir. Hastanın doktoru gereklilik halinde bu işlemleri daha sık yaptırmayı da önerebilir.
TEDAVİ:
Kolon (kalın barsak) kanserinde esas tedavi cerrahi işlemle kanserli bölgenin çıkartılmasıdır. Cerrahi tedavinin şekli; kanserin evresi, bulunduğu yer, yaş, genel sağlık durumu, eşlik eden diğer hastalıkların olup olmaması gibi kriterler ve hastanın bireysel tercihleri de göz önünde bulundurularak hasta ve hekim tarafından beraberce planlanır.Sonrasında Keoterapi ve/veya radyoterapi amacıya onkolog tarafından değerlendirilir.
BARSAK KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN:
50 yaş üzerinde iseniz düzenli kontrollerinizi yaptırmalısınız,
Yüksek lifli ve hayvansal yağ oranı düşük gıdaları ağırlıkla tüketmelisiniz,
Spor yapmalısınız,
Fazla kilolardan kurtulmalısınız,
Sigara ve alkol kullanmamalısınız.
Şunu unutmayın; Kolon kanseri erken tanı aldığında ve erken cerrahi uygulandığında tamamen ortadan kaldırılabilecek bir kanserdir. Bu yüzden 50 yaş üzerindeki kontroller, erken teşhis yada muhtemel kanserin önlenmesi ve olan kanserin etkin tedavisi için hayati önem taşır.
BARSAK KANSERİNİN NEDENLERİ:
Kolon kanserine direkt olarak sebep olabilecek bir neden tanımlanmamakla birlikte, Bazı risk faktörleri tanımlanmıştır.
1-Yaş: Hastaların % 90'ından fazlasının yaşı 50 yaş üzerindedir.
2- Polipler: Bunlara adenom da denilir ve iyi huylu bir tümörlerdir ancak kanserleşme potansiyeli taşırlar. 50 yaş üzerinde sıktır.
3- Aile Öyküsü:
Bir kişinin yakın akrabalarında kalın barsak kanseri öyküsü varsa erken yaşta barsak kanserine yakalanma riski artmıştır.
Hasta daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş ise barsak kanseri riski artmıştır. Barsağın tamamını kaplayan poliplerin olduğu Ailevi Polipozis Koli denilen bir kalıtsal hastalığa sahip ise kanser riski artmıştır.
Ülseratif kolit ve crohn hastalığı da kolon kanseri riskini arttırır.
4-Daha önceden geçirilmiş kolon kanseri : Kalın barsak kanseri geçirmiş bir kişi, diğer insanlara göre yeniden yakalanma konusunda yüksek risklidir.
5-Diyet: Hayvansal yağdan zengin beslenenlerde ve kalsiyum, folik asit ve liften fakir yiyecekleri fazla oranda tüketenlerde kolorektal kanser riski artmıştır.
6- Sigara: Sigara hem polip hem de kolorektal kanser için önemli bir risk faktörüdür.
BELİRTİLERİ NELERDİR :
Genel olarak tümörün evresiyle yakından ilgilidir. Kansere neden olan kitle barsağın içine doğru büyümesini sürdürür. Bu yüzden barsakta tıkanmaya neden olmadan veya kanamaya sebep olmadan bulgu vermesi ve dolayısıyla tanı konması zorlaşır. Başlıca belirtileri şunlardır.
Dışkılama alışkanlıklarında değişiklikler
İshal, kabızlık, tam boşalmama hissi
Normalde olduğundan daha ince dışkılama
Dışkıda kan görülmesi (parlak ya da koyu kırmızı renkte)
Anemi (Kansızlık)
Gaz, şişkinlik,kramp tarzında karın ağrıları.
Nedensiz kilo kaybı
Geçmeyen yorgunluk Bulantı ,kusma
TANI NASIL KONULUR:
Kalın barsak kanserleri, genellikle barsak içerisinde tıkanıklık oluşturmadıysa yada kanamaya neden olmadıysa çok zor tanı alırlar. Bu yüzden belirtiler oluşmasa bile erkenden tanı koymak amaçlanmaktadır. Kişinin şikayetleri olmasa dahi barsak kanseri için yapılan tarama, poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Polipler erkenden görülüp çıkartılabilir ise kolon kanseri için önemli bir risk faktörü ortadan kalkar. Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişileri takip programına almak gereklidir. Bu şekilde kanser engellenebilir yada daha erken evrede tesbit edilebilir. Bulgular ortaya çıktıktan sonra da kolon kanserine aynı yöntemlerle tanı konulabilir ancak ilerlemiş hastalığın tedavisi dahada zor olacaktır.
Tanıyı erken koyabilmek yada kanseri engellemek için kullanılan tarama testleri şunlardır:
İlk olarak yapılan parmakla anüsten yapılacak olan muayenedir. Bu muayene ile kalın barsakta tümörün sık görüldüğü yerlerden biri olan çıkış kısmı değerlendirilmiş olur.
Dışkıda gizli kan testi: Hem kanser hemde polip kanamaya neden olabilir.Genellikle gözle görülür kanamalar değildir. Bu test ile dışkıda olan az miktardaki kan bile saptanabilir.
Sigmoidoskopi: Barsağın son 60 cm’lik kısmı görüntülenmesi için kullanılır. İşlem esnasında tesbit edilen polipler çıkartılabilir. Çıkartılan poliplere patolojik değerlendirme yapılır ve kanser olup olmadığına karar verilir.
Kolonoskopi: Bu yöntemle kalın barsağın tamamı değerlendirilebilir ve işlem esnasında görülen polipler çıkartılır.
Tüm kanserlerde olduğu gibi barsak kanserinde de erken tanı önemlidir. Barsak kanserinin tanısı ve oluşabilecek kanserin engellenmesi konusunda, elimizde diğer kanserlere göre daha fazla olanak mevcuttur. Bu yüzden tarama programları sağlık bakanlığı tarafındanda desteklenmiştir.
Risk gruplarına girmeyen hastalarda:
50 yaşından itibaren gaitada gizli kan taraması, 50 yaşın üzerinde ise 5 yılda bir sigmoidoskopi, 10 yılda bir kolonoskopi önerilir.
Risk grubunda olan ve daha önce polip çıkarılmış olan hastalara ise;
Polip çıkartılma işleminden sonra 1-3 yıl içinde tekrar kolonoskopi yaptırması önerilmektedir. Hastanın doktoru gereklilik halinde bu işlemleri daha sık yaptırmayı da önerebilir.
TEDAVİ:
Kolon (kalın barsak) kanserinde esas tedavi cerrahi işlemle kanserli bölgenin çıkartılmasıdır. Cerrahi tedavinin şekli; kanserin evresi, bulunduğu yer, yaş, genel sağlık durumu, eşlik eden diğer hastalıkların olup olmaması gibi kriterler ve hastanın bireysel tercihleri de göz önünde bulundurularak hasta ve hekim tarafından beraberce planlanır.Sonrasında Keoterapi ve/veya radyoterapi amacıya onkolog tarafından değerlendirilir.
BARSAK KANSERİNDEN KORUNMAK İÇİN:
50 yaş üzerinde iseniz düzenli kontrollerinizi yaptırmalısınız,
Yüksek lifli ve hayvansal yağ oranı düşük gıdaları ağırlıkla tüketmelisiniz,
Spor yapmalısınız,
Fazla kilolardan kurtulmalısınız,
Sigara ve alkol kullanmamalısınız.
Şunu unutmayın; Kolon kanseri erken tanı aldığında ve erken cerrahi uygulandığında tamamen ortadan kaldırılabilecek bir kanserdir. Bu yüzden 50 yaş üzerindeki kontroller, erken teşhis yada muhtemel kanserin önlenmesi ve olan kanserin etkin tedavisi için hayati önem taşır.