zeberus1234
Yeni Üye
Kötü Ağız Kokusu
Günümüzde medeni toplumlar da dahil olmak üzere oldukça yaygındır, aynı zamanda sosyal bir incinme sebebidir. Psikolojik problemleri beraberinde getirir. Ağız kokusunun sebep olduğu sosyal problemler biyolojik problemlerden daha fazladır. Hatta eğer ağız kokusu sosyal bir problem oluşturmasaydı belkide bir hastalık olarak görülmeyecek, tedavisi için gayret sarfedilmeyecekti. Ağız kokusundan şikayet eden bireyler sosyal hayatlarında kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler.
AĞIZ KOKUSU (HALITOSIS)
Ağız Kokusu (Halitosis) Nedir?
Ağızdaki çirkin kokuya kısacaağız kokusuveyahalitosisdenir. Ağız kokusunu bir hastalık olarak tanımlamak zordur. Ancak ağız kokusu çok önemli hastalıkların işaretçisi de olabilir. Ağız kokusunu PATOLOJİK ve FİZYOLOJİK olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür.
1. Fizyolojik ağız kokusu:
Her sağlıklı birey sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakterilerin sebep olduğu ağız kokusu ortaya çıkabilir. Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla çinko içeren ağız gargaraları kullanmak ve sakız çiğnemek bir çözümdür. Beslenme sonrasında görülen, nefesteki (ağızdaki değil) çirkin koku da fizyolojiktir. Örneğin sarımsak yiyen bir insanın kanına geçen uçucu aromatik bileşikler, dışarı atılır. Kan gazlarının akciğerden atılımının sebep olduğu bu koku bir hastalık değildir. Tedavi gerektirmez.
2. Patolojik Ağız Koksu (Gerçek halitosis):
Patolojik halitosisi olan hastalar dişhekimine ağız kokusu şikayetiyle müracaat etmeyebilirler. Ağızlarındaki çirkin kokunun ya farkında değildirler, ya tolere etmektedirler veya kabullenmişlerdir.
Patolojik halitosis vakaları 3 kategoriye ayrılır:
Ağızının koktuğu hastanın kendisi tespit eder. Böyle hastaların %24.1Ùidişhekimine müracaat ederler. Genellikle ağızlarındaki kokuyu kabullenmişlerdir. Halitosisten farklı bir şikayet ile dişhekimine müracaat ederler. Dişhekiminin uyarısı ile tedavi edilirler.
Koku, hastanın kendisinin değil, yakınlarının tespitidir. Böyle hastaların %50Ùsi dişhekimine müracaat ederler.
Ağız kokusu, hastanın kendisi veya yakınlarının tespiti değil, şüphesi veya tahminidir. Veya hastanın aralıklı dönemlerde silik yakınmaları olmaktadır. Böyle hastaların daha büyük bir kısmı dişhekimine müracaat eder.
Ağız Kokusunun Sebepleri:
Özellikle sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda,
Şeker hastalığı(aseton kokusu gibidir),
Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir),
Karaciğer yetmezliği,
Metabolizma bozuklukları (teşhisi zor olabilir, zaman zaman ortaya çıkan kötü bir balık kokusu),
Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak (Sıvı gıda eksikliklerinde vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlar, bu metabolizmanın yan ürünleri kötü ağız kokusu olarak yansır).
Ağız Boşluğu Kaynaklı Halitosis:
Ağız kokusunun sebeblerinin %87'si ağız boşluğu kaynaklıdır. Bunlardan %51'i dilden, %17'si gingivitisten, %15'i periodontitisten, %17'si bunların karışımından kaynağını alır. Bu tip ağız kokuları kompleks vakalar değildir. Sebep ilk muayenede belli olur. Sorunlu dişeti dokuları göz ile kolayca tespit edilebilir ve kolay tedavi edilir. Hatta bazen kokunun kaynağını hasta kendisi gösterir.
Ağız Boşluğu Kaynaklı Ağız Kokusunun Tedavisi için;
1-Dişlerinizi ve dişetlerinizi koruyun
Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Diş ve diş eti hastalıkları önemli ölçüde kötü koku yapar. Bu sebeple diş hekiminizin önerilerini dinleyip mutlaka diş sağlığı ve bakımına önem vermelisiniz.
2-Ağızda var olanprotez veköprüleri kontrol ettirin
Ağız içindeki eskimiş köprü ve diş protezleri zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara sebep olabilir. Bu durumlarda yenilenmesi gerekenleri değiştirmeli, eksik olan dişlerin yerleri için gerekli tedavileri yaptırmalısınız. Ağız kokusu ile mücadelededişler ve diş sağlığı ilk aşamadır.
3-Sakız çiğneyin
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. İçinde yemek parçacıklarını yerinden söküp mideye gönderecek güçlü enzimler, güçlü bakteri öldürücü antibiyotikler vardır. Bu nedenle şeker gibi bazı hastalıklarda, pek çok ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkan kuru ağızlar daima kötü kokuludur. Sabahları niçin ağzınızın kötü koktuğunu merak ediyorsanız yanıt buradadır; gece boyunca tükürük salgısı azalır ve ağzınızın içindeki yemek parçacıkları uzun süre burada durur. Bakteriler de onları afiyetle kullanır ve çürütür. Böylece sabahları ağzınız kötü kokabilir. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur. Nane şekerleri ve tatlı sakızlar genellikle işe yaramaz ve durumu daha da kötüleştirir. Ancak xylitol içeren sakızlar da bu konuda size yardımcı olabilir.
4-Tarçın kullanın
İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Eğer varsa tarçınlı şekersiz sakızlar da uygun bir öneri olabilir.
5-Daha fazla su için
Özellikle yaşla artan vücut kuruması pek çok yönden dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Çok su içmek onlarca diğer yararının yanında dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için direk yardımcıdır. Ayrıca tükürük salgısını artırarak da yardımcı olur.
6-Asla burnunuz tıkalı uyumayın
Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız.
7-Basit şeker tüketiminizi azaltın
Beyaz un, beyaz şeker, glukoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar ağız içindeki bakteriler için inanılmaz bir hazinedir. Bu tür şekerleri çok kolay kullanarak hızla çoğalırlar. Basit şekerler(atıştırmalık tüm şekerli gıdalarda olduğu gibi) diş çürüklerine neden olur ve ağız sağlığını büyük bir süratle bozarlar. Bu nedenle basit şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Bu da su içmek gibi size onlarca yararın yanında ağız kokunuzun azalmasına da yardım edecektir.
8-Lokmaları iyi çiğneyin
Bu sayede yiyeceklerle tükürük salgısı iyice karışır ve ağızda yemek parçası kalma olasılığı düşer. Daha çok çiğneme hareketi daha çok bakterinin yerinden koparak mideye gitmesine yardımcı olur.
9-Diş ipi kullanın
Diş ipi sayesinde fırçanın çıkaramadığı yerlerdeki bakteri ve yemek artıklarını sökebilirsiniz. Özellikle diş gövdeleri arasındaki dar bölgelerde biriken yemek artıkları hızlı bakteri çoğalmasına neden olabilir.
10-Sigara içmeyin
Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca diğer bir ağız kokusu nedeni olan diş eti hastalıklarına da zemin hazırlar.
Ağız Boşluğu Kaynaklı Olmayan Halitosis:
Kaynağını ağız dışında bir yerden alan ağız kokusu kastedilmektedir. Oral olmayan sebeplerle ortaya çıkan ağız kokusunun görülme sıklığı %13Ùtür, bunların%4Ùü kulak-burun-boğaz, %3Ùü hem oral hem kulak-burun-boğaz, %1Ùi ise sindirim kanalı kaynaklıdır. Bazen barsak gazları buna sebep olur.
3. Psikosomatik halitosis:
Böyle hastalarda yakınma olmasına rağmen aslında gerçek bir halitosis yoktur (Psödohalitosis). Böyle hastaları patolojik halitosisten ayırmak zordur. Böyle hastaların tedavisi için dişhekimi ve psikiatrist işbirliği gerekir. Çünkü böyle hastaların bir kısmında koku değil koku korkusu vardır (Halitofobi).
Günümüzde medeni toplumlar da dahil olmak üzere oldukça yaygındır, aynı zamanda sosyal bir incinme sebebidir. Psikolojik problemleri beraberinde getirir. Ağız kokusunun sebep olduğu sosyal problemler biyolojik problemlerden daha fazladır. Hatta eğer ağız kokusu sosyal bir problem oluşturmasaydı belkide bir hastalık olarak görülmeyecek, tedavisi için gayret sarfedilmeyecekti. Ağız kokusundan şikayet eden bireyler sosyal hayatlarında kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler.
AĞIZ KOKUSU (HALITOSIS)
Ağız Kokusu (Halitosis) Nedir?
Ağızdaki çirkin kokuya kısacaağız kokusuveyahalitosisdenir. Ağız kokusunu bir hastalık olarak tanımlamak zordur. Ancak ağız kokusu çok önemli hastalıkların işaretçisi de olabilir. Ağız kokusunu PATOLOJİK ve FİZYOLOJİK olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür.
1. Fizyolojik ağız kokusu:
Her sağlıklı birey sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakterilerin sebep olduğu ağız kokusu ortaya çıkabilir. Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla çinko içeren ağız gargaraları kullanmak ve sakız çiğnemek bir çözümdür. Beslenme sonrasında görülen, nefesteki (ağızdaki değil) çirkin koku da fizyolojiktir. Örneğin sarımsak yiyen bir insanın kanına geçen uçucu aromatik bileşikler, dışarı atılır. Kan gazlarının akciğerden atılımının sebep olduğu bu koku bir hastalık değildir. Tedavi gerektirmez.
2. Patolojik Ağız Koksu (Gerçek halitosis):
Patolojik halitosisi olan hastalar dişhekimine ağız kokusu şikayetiyle müracaat etmeyebilirler. Ağızlarındaki çirkin kokunun ya farkında değildirler, ya tolere etmektedirler veya kabullenmişlerdir.
Patolojik halitosis vakaları 3 kategoriye ayrılır:
Ağızının koktuğu hastanın kendisi tespit eder. Böyle hastaların %24.1Ùidişhekimine müracaat ederler. Genellikle ağızlarındaki kokuyu kabullenmişlerdir. Halitosisten farklı bir şikayet ile dişhekimine müracaat ederler. Dişhekiminin uyarısı ile tedavi edilirler.
Koku, hastanın kendisinin değil, yakınlarının tespitidir. Böyle hastaların %50Ùsi dişhekimine müracaat ederler.
Ağız kokusu, hastanın kendisi veya yakınlarının tespiti değil, şüphesi veya tahminidir. Veya hastanın aralıklı dönemlerde silik yakınmaları olmaktadır. Böyle hastaların daha büyük bir kısmı dişhekimine müracaat eder.
Ağız Kokusunun Sebepleri:
Özellikle sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda,
Şeker hastalığı(aseton kokusu gibidir),
Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir),
Karaciğer yetmezliği,
Metabolizma bozuklukları (teşhisi zor olabilir, zaman zaman ortaya çıkan kötü bir balık kokusu),
Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak (Sıvı gıda eksikliklerinde vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlar, bu metabolizmanın yan ürünleri kötü ağız kokusu olarak yansır).
Ağız Boşluğu Kaynaklı Halitosis:
Ağız kokusunun sebeblerinin %87'si ağız boşluğu kaynaklıdır. Bunlardan %51'i dilden, %17'si gingivitisten, %15'i periodontitisten, %17'si bunların karışımından kaynağını alır. Bu tip ağız kokuları kompleks vakalar değildir. Sebep ilk muayenede belli olur. Sorunlu dişeti dokuları göz ile kolayca tespit edilebilir ve kolay tedavi edilir. Hatta bazen kokunun kaynağını hasta kendisi gösterir.
Ağız Boşluğu Kaynaklı Ağız Kokusunun Tedavisi için;
1-Dişlerinizi ve dişetlerinizi koruyun
Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Diş ve diş eti hastalıkları önemli ölçüde kötü koku yapar. Bu sebeple diş hekiminizin önerilerini dinleyip mutlaka diş sağlığı ve bakımına önem vermelisiniz.
2-Ağızda var olanprotez veköprüleri kontrol ettirin
Ağız içindeki eskimiş köprü ve diş protezleri zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara sebep olabilir. Bu durumlarda yenilenmesi gerekenleri değiştirmeli, eksik olan dişlerin yerleri için gerekli tedavileri yaptırmalısınız. Ağız kokusu ile mücadelededişler ve diş sağlığı ilk aşamadır.
3-Sakız çiğneyin
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. İçinde yemek parçacıklarını yerinden söküp mideye gönderecek güçlü enzimler, güçlü bakteri öldürücü antibiyotikler vardır. Bu nedenle şeker gibi bazı hastalıklarda, pek çok ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkan kuru ağızlar daima kötü kokuludur. Sabahları niçin ağzınızın kötü koktuğunu merak ediyorsanız yanıt buradadır; gece boyunca tükürük salgısı azalır ve ağzınızın içindeki yemek parçacıkları uzun süre burada durur. Bakteriler de onları afiyetle kullanır ve çürütür. Böylece sabahları ağzınız kötü kokabilir. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur. Nane şekerleri ve tatlı sakızlar genellikle işe yaramaz ve durumu daha da kötüleştirir. Ancak xylitol içeren sakızlar da bu konuda size yardımcı olabilir.
4-Tarçın kullanın
İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Eğer varsa tarçınlı şekersiz sakızlar da uygun bir öneri olabilir.
5-Daha fazla su için
Özellikle yaşla artan vücut kuruması pek çok yönden dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Çok su içmek onlarca diğer yararının yanında dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için direk yardımcıdır. Ayrıca tükürük salgısını artırarak da yardımcı olur.
6-Asla burnunuz tıkalı uyumayın
Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız.
7-Basit şeker tüketiminizi azaltın
Beyaz un, beyaz şeker, glukoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar ağız içindeki bakteriler için inanılmaz bir hazinedir. Bu tür şekerleri çok kolay kullanarak hızla çoğalırlar. Basit şekerler(atıştırmalık tüm şekerli gıdalarda olduğu gibi) diş çürüklerine neden olur ve ağız sağlığını büyük bir süratle bozarlar. Bu nedenle basit şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Bu da su içmek gibi size onlarca yararın yanında ağız kokunuzun azalmasına da yardım edecektir.
8-Lokmaları iyi çiğneyin
Bu sayede yiyeceklerle tükürük salgısı iyice karışır ve ağızda yemek parçası kalma olasılığı düşer. Daha çok çiğneme hareketi daha çok bakterinin yerinden koparak mideye gitmesine yardımcı olur.
9-Diş ipi kullanın
Diş ipi sayesinde fırçanın çıkaramadığı yerlerdeki bakteri ve yemek artıklarını sökebilirsiniz. Özellikle diş gövdeleri arasındaki dar bölgelerde biriken yemek artıkları hızlı bakteri çoğalmasına neden olabilir.
10-Sigara içmeyin
Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca diğer bir ağız kokusu nedeni olan diş eti hastalıklarına da zemin hazırlar.
Ağız Boşluğu Kaynaklı Olmayan Halitosis:
Kaynağını ağız dışında bir yerden alan ağız kokusu kastedilmektedir. Oral olmayan sebeplerle ortaya çıkan ağız kokusunun görülme sıklığı %13Ùtür, bunların%4Ùü kulak-burun-boğaz, %3Ùü hem oral hem kulak-burun-boğaz, %1Ùi ise sindirim kanalı kaynaklıdır. Bazen barsak gazları buna sebep olur.
3. Psikosomatik halitosis:
Böyle hastalarda yakınma olmasına rağmen aslında gerçek bir halitosis yoktur (Psödohalitosis). Böyle hastaları patolojik halitosisten ayırmak zordur. Böyle hastaların tedavisi için dişhekimi ve psikiatrist işbirliği gerekir. Çünkü böyle hastaların bir kısmında koku değil koku korkusu vardır (Halitofobi).