Son konular

Kuran’a göre devlet yönetimi

Konuyu Yükselt

zeberus1234

Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2021
Mesajlar
3
Tepkime
9
Puanları
38
Yaş
36
Coin
2
Kuran’a göre devlet yönetimi:
Kuran’da devlet yönetimi olup olmadığı, İslam ve devlet yönetimi ilişkisi sıkça tartışılan bir konudur. Gelenekselci dindarlardan ateistlere kadar Kuran bilgisi yetersiz olan veya fitne çıkarmak isteyen kesimlerin genel görüşü Kuran’da Devlet Yönetim modelinin olmadığıdır. Maalesef bu yanılgıya bazen Kuran esaslı yorumlar yaptığını iddia edenlerinde düştüğünü görmekteyiz. Burada bir parantez açarak İslam ülkesi olarak tanımlanan çoğu ülkenin de yönetim tanımlamasında geçen Demokrasinin İslama uygun olup olmadığının ayrıntılı açıklaması için Demokrasi İslam’a uygun mu? Kuran’da Demokrasi Var Mı? başlıklı makaleyi okumanızı tavsiye ederim.

Kuran’da Devlet Yönetim modeli ayrıntılı bir şekilde bulunmaktadır. Kuran’da siyaset ile ilgili ayetler geçmektedir. Kuran’da din ve devlet işleri ile ilgili ayetler bir bütün halindedir. Laiklik ilkesinde olduğu gibi din ve devlet işlerinin ayrılması İslam’da mümkün değildir.(Bknz. Hem Müslüman hem laik olunabilir mi)Olmadığını iddia edenlerin başlıca yanılgısı Devlet Yönetim modelini sadece günümüzdeki Demokrasi, Monarşi, Komünizm, Hilafet gibi kalıplar içinde değerlendirmeleridir. Bunların hiç biri Allah’ın emri olmayıp insanların uydurduğu terimlerdir. Sadece bu kalıplar üzerinden değerlendirme yapılınca Kuran’da Devlet Yönetim modeli yok deme yanılgısına düşülüyor. İslam’ın en iyi yaşayan ülke hangisi makalemizde değindiğimiz gibi İslam’da yönetim şeklinin tek kalıbı ”Kuran devleti” dir.

Kimilerince İslam’a uygun gösterilmeye çalışılan ”devlet yönetiminde din referans alınmaz” diyen laiklik, her zaman çoğunluğun görüşünü doğru kabul eden demokrasi, sadece bir kişinin insiyatifine bırakılmış, Kuran’a aykırı da olsa istediği hükmü uygulayan, tek özelliği hanedan ailesi mensubu olan birinin yönetime geçtiği monarşi, dine savaş açmış, bütün dini faaliyetleri yasaklamış olan komünizm gibi yönetim modellerinden hangisi Kuran’a uygundur diye tartışmak cehalet değil de nedir?

Din ve vicdan hürriyeti İslam’ında ana öğelerinden biridir. Bu laiklik’in tarifinde ön plana çıkarılan bir tanımdır. Ama laiklik’in asıl tanımı bu değildir, bu sadece bir vasfıdır. Laiklik ”devlet yönetiminde din referans alınmaz” der. Peki hem Müslüman olup Kuran’a iman ettiğinizi iddia edip hem de nasıl onu referans almayacaksınız? Allah Kuran’da o kadar hükmü -haşa- sayfa doldurmak için mi emretmiş? Bu ben Allah’ı referans almıyorum demek değil mi?

Nisa 105: ”Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için sana Kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma.”

Yada kimilerince çok övülen demokrasi İslam’a uygun mu? Demokrasilerde her zaman çoğunluğun görüşü esas alınır. Peki çoğunluğun görüşü İslam’a aykırı ise ne olacak? Örneğin çoğunluğu ateist olan Çin yada tamamen şirk haline gelmiş Hristiyanlık veya seküler anlayışın hakim olduğu Amerika ve Avrupa dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturuyor, bu durumda onlara mı uymamız gerekiyor? Çin’de ateist Amerika’da hristiyan mı olmalıyız? Demokrasiye göre halkın çoğunluğu bunu tercih etmiş. Çoğunluğun doğru yolda olduğunu kabul edersek İslamı’da bırakmamız gerekir. Çünkü 7,5 milyarlık dünya nüfusunun sadece 1.2 milyarı Müslüman. Tabi onun ne kadarının samimi olduğu tartışılır. Sadece slogan haline gelmiş kelimelere yada bazı özelliklerine baktığınızda her yönetimde iyi bir şeyler bulabilirsiniz ama bunların çok sayıda sakatlığı da bulunmaktadır.

Kuran’da devlet yönetimi için belli bir kalıp kullanılmamıştır. Örneğin yönetim babadan oğula geçsin veya seçim yapmak esastır gibi kesin bir hüküm koyulmamıştır. Çünkü esas olan Allah’ın emrettiği hükümler ile yönetimdir. Yani yönetim ister babadan oğula geçsin ister seçim yapılsın, ne sistem uygulanırsa uygulansın bu Allah’ın emri dışında olmadığı sürece önemli değil. Kuran’da bu iki sisteme de örnekler vardır. Örneğin Hz. Davud’tan sonra Hz. Süleyman’ın yönetime geçtiği anlatılıyor. Şura suresinde ise kararların danışma ile alınması gerektiği anlatılıyor. Bunu ayrı ayrı düşünebileceğimiz gibi bir arada da düşünebiliriz. Babadan oğula geçen sistemde de bir ulema heyetin karar aşamasında bulunması elbette mümkün. Tarihte başta Osmanlı olmak üzere bunun çok sayıda örneğini görmekteyiz.

Sistemler ne olursa olsun Kuran’a göre devlet yönetimde kesinlikle değişmez kriterler bulunmaktadır:

1- Kuran’da yöneticilerle ilgili ayet bulunmaktadır. Kuran’da devlet başkanı vasfı olarak öncelikle Müslümanlardan olması gerektiği anlatılmaktadır:

Nisâ, 59.Ayet: “Ey iman edenler, Allah’a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve elçisine döndürün. Şayet Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.”

Ayette geçen ”Sizden olan” ifadesine dikkat edin. Kuran’da devlet başkanı sıfatı bununla başlamaktadır. Müslümanlar azınlıkta veya çoğunlukta olsun fark etmez bu ayet hükmü esastır. Müslümanın Allah’ın hükümleri ile yönetilebilmesi için itaat edeceği liderinde kendinden yani Müslüman olması gerekmektedir. Müslümanların kendi ülkelerinde Kuran ile yönetilmelerine izin verilmiyorsa ya savaşmak yada hicret etmek zorundadır. Maddi manevi kaygılar Allah’ın hükümlerinin önüne geçemez.

Nisa 97: ”Melekler, nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: ‘Nerde idiniz?’ Onlar: ‘Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz’aflar) idik.’ derler. (Melekler de ‘Hicret etmeniz için Allah’ın arzı geniş değil miydi?’ derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o?”

2- Ceza Hukuku, savaş hukuku, medeni hukuk konularında Kuran Hükümlerinin uygulanması: Devleti devlet yapan başlıca özellik işlevsel bir adalet sistemine sahip olması ve hukuk kurallarını uygulayabilmesidir. Kuran’da devlet yönetim ilkeleri özellikle bu başlıklar üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu güce sahip olmayan hiç bir yapı Devlet olarak değerlendirilemez. Kuran’da bu konularda Allah tarafından emredilmiş kesin hükümler bulunmaktadır. Kuran’a dayalı devlet yönetiminde bu hükümlerin uygulanması kesin bir emirdir. Ne bahaneyle olursa olsun günümüzde olduğu gibi hem Müslümanım iddiasında bulunup hemde Allah’ın hükümlerini görmezlikten gelmenin hükmü Kuran’da açıkça belirtilmektedir:

Maide 49: ”Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, onların hevalarına uyma ve seni Allah’ın indirdiği şeylerin bir kısmından fitneye düşürmelerinden sakın. Eğer yüz çevirirlerse bil ki Allah onlara bazı günahlarından dolayı bir musibet isabet ettirmek istemektedir. İnsanların çoğu fasıktırlar.”

Maide 44: ” …..Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse kafirdir”

Maide 45: ” …..Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse zalimdir”

Maide 47: ” …..Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse fasıktır”

3- Kuran’da sosyal devlet :

Zekat, sadaka, infak sistemi ve yetim, fakir, engelli vatandaşların korunması: Kuran’da zekat ve sadaka konusu neredeyse namaz kadar sık vurgulanmaktadır. Elbette bireysel olarak Müslüman için esas olan bu durum İslam devleti içinde esastır. Kuran hükümleri ile yönetilen devlet modelinde bu konu sadece kişilerin özelinde kalmaz. Devlet kurumlarının desteğiyle bu yardımların en verimli ve etkili şekilde dağıtımı sağlanır. Yetimler konusunda da Kuran da yer alan hükümler gayet açıktır.

Bakara 220: ”…………Sana yetimleri sorarlar. De ki: «Onları ıslah etmek hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah fesad çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder). Eğer Allah dileseydi sizi sıkıntıya da sokabilirdi. Allah, Azîz’dir, Hakîm’dir.”

4- Kuran’da meclis : Şura 38. ayette Müslümanların alacakları kararların şura yani karşılıklı fikir alışverişi ile alınması gerektiği belirtilmektedir.

Şura 38: ”Onlar Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.”

Bu deliller ışığında düşündüğümüzde bazılarının yaptığı ”Kuran’da demokrasi var mı, monarşi Kuran’a uygun mu, komünizm Kuran’da yazıyor mu” tartışmalarının cahilce bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Kuran ile Allah bize bir yönetimin ana esaslarını belirlemiştir, bunlara uyulduktan sonra sisteme ne isim verildiğinin bir önemi yok.

Günümüzde Dünya coğrafyasında ülke yönetimlerine baktığımızda aslında sistemlerin değil anlayışın önemli olduğunu görmekteyiz. Örneğin Hollanda, Danimarka, İngiltere, İspanya, İsveç ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinde sembolikte olsa halen monarşi bulunmaktadır. Fakat kendi ülkeleri ile sınırlı olsa da insan hakları ve adalet sistemi olarak çoğu ülkeden daha iyi seviyedeler. Diğer taraftan Türkiye, Mısır, İran gibi sadece demokrasi ile yönetildiğini iddia eden ve hiç bir monarşik yapının bulunmadığı ülkelerde ise hak ihlallerinin, popülizmin, adaletsizliklerin çok daha fazla olduğunu görmekteyiz. Anlayışlar değişmedikçe hiç bir sistem huzur getirmiyor.

Kuran’daki devlet yönetim sistemi günümüzdeki hiç bir sistemle birebir örtüşmemektedir. Önemli olan Allah’ın indirdiği ile hükmetmektir, bunu yaparsak zaten Allah’ta bize yardım edeceğini vadediyor. Böyle olduktan sonra sistemlerin hiç bir önemi kalmıyor. Kuran esaslarına bağlı kalındığı sürece zamanın şartlarına, insanların ihtiyaçlarına bağlı olarak yönetim modelleri belirlenebilir.

Bu bilgiler ışığında Kuran’daki devlet modelini genel hatlarıyla tamamen Kuran esaslı ileri seviye sosyal yönetim anlayışı olarak tanımlayabiliriz.
 

Similar threads

  • Soru
Laiklik ve Müslümanlık Bu yazımızda hiç bir kesimi ve görüşü rencide etmeden Laik Müslüman olunabilir mi? Laiklik İslama uygun mudur? Laikliği savunmak günah mıdır? konularını sadece teknik kısımları ile değerlendireceğiz. Laiklik: Devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
  • Soru
Kuran’a göre şefaat Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Kuran’a her an ulaşmak ve okumak mümkün olmaktadır. Böylelikle önceden hurafelerin perdelediği pek çok konu artık açıkça tartışılır hale geldi. Bunların başında şefaat gelmektedir. Şefaat var mı, şefaatin anlamı, kimler şefaat eder gibi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru
Yaşadığımız ülke ne kadar İslami? Ülkemizin yönetim modeli Kuran’a uygun mu? Müslümanlığın en iyi yaşandığı ülkeler hangileri? Türkiye’de yaşayan halkın çoğunluğu kendini İslami yani Müslüman olarak tanımlamaktadır. 7.5 miyarlık Dünya nüfusunun yaklaşık 1.2 milyarını oluşturan 63 ülke halkı da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
21
  • Soru
Ilımlı İslam Projesi Günümüzde sıklıkla tekrarlanan Ilımlı İslam’ın ne olduğu konusunda Kuran’da ayrıntılı bir tanım bulunmaktadır: Kalem 8-9: ”Yalanlayanlara itaat etme. Onlar, senin kendilerine yaranmanı istediler, o zaman onlar da sana yaranacaklardı.” Nisa 60: ”Sana indirilene ve senden...
Cevaplar
0
Görüntüleme
14
  • Soru
Münafık özellikleri Konumuza münafık tanımı ile başlayalım: ”Gerçekte iman etmemiş olan ama topluma Müslüman gibi görünmeye çalışan kişi” yani kafirin kendini dışa vurmayan şekli de diyebiliriz. Bu yüzden münafıklık alametleri ilk bakışta görülmeyebilir. Münafık kimdir anlamanın en kesin yolu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
10
Üst Alt