Kurtuluş Savaşı İle İlgili Bilgi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
56
Yaş
36
Coin
256,936
Kurtuluş Savaşı İle İlgili Bilgilendirici yazı
Kurtuluş Savaşı İle İlgili Bilgilendirici metin
Kurtuluş Savaşı İle İlgili yazı
Kurtuluş Savaşı hakkında bilgi


Kurtuluş Savaşı donemindeki cepheler, antlaşmalar ve donemle ilgili bilgileri aşağıdaki yazıda bulabilirsiniz


Kurtuluş Savaşı, İstiklal Harbi, Turk İstiklal Harbi veya Milli Mucadele olarak adlandırılan I Dunya Savaşı'ndan yenik cıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Misakı Milli sınırları icinde ulke butunluğunu korumak icin girişilen cok cepheli siyasi ve askeri mucadele 19191922 yılları arasında gercekleşmiş ve 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mutarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir
Kurtuluş Savaşı, dort belirgin doneme ayrılabilir:
I Dunya Savaşı sonrası donemi: Mondros Mutarekesi'nin yururluğe girdiği 31 Ekim 1918'den, Mustafa Kemal Paşa'nın 9 Ordu mufettişi olarak Anadolu'ya yola cıktığı 19 Mayıs 1919'a kadardır
Orgutlenme donemi: 19 Mayıs 1919'dan, Ankara'daki Buyuk Millet Meclisi'nin acıldığı 23 Nisan 1920'ye kadardır
Hakimiyetin sağlanması donemi: 23 Nisan 1920'den, Londra Barış Konferansı'nın ikinci safhasının başladığı Mart 1922'ye kadardır1
Barışın sağlanması donemi: Mart 1922'den, Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim 1923'e kadardır


I Dunya Savaşı sonrası, Ekim 1918 Mayıs 1919


I Dunya Savaşı'na Almanya ile birlikte giren Osmanlı Devleti, Canakkale Savaşı'ndaki başarılı savunmaya, Irak'ta KutulAmmare'de İngiliz ordusunu kuşatıp esir almasına ve savaşın son aylarında Kafkasya cephesindeki başarılara rağmen savaşın son gunlerinde Filistin cephesinde Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordularına karşı Nablus Hezimetine uğramıştı Yıldırım Orduları Grubunun 18 Eylul 1918'deki bu bozgundan sonra Liman von Sanders komutanlıktan istifa etmiş ve yerine Padişah tarafından kendisine Yaveri Fahri Hazreti Şehriyari unvanı da verilen Mustafa Kemal Paşa atanmıştı Mamafih 1 Ekim 1918'de Şam, 16 Ekim 1918'de Hama ve Humus, 25 Ekim 1918'de de Halep kaybedildi
Suriye cephesinin cokuşu uzerine İttihat ve Terakki hukumeti 8 Ekim 1918'de istifa etti Hukumet ileri gelenlerinden Talat, Enver ve Cemal Paşalar yurt dışına kactılar Genel af ilan edilerek, surgun ve hapisteki muhaliflerin İstanbul'a donuşune izin verildi 30 Ekim1918'de imzalanan Mondros Mutarekesi ile Osmanlı hukumeti yenilgiyi kabul etti Aralarında Mustafa Kemal Paşa'nın etkisinde olan Minber gazetesi de dahil olmak uzere İstanbul basını mutarekeyi sevincle karşıladı
Mondros Mutarekesi gereğince İtilaf devletleri'ne guvenlikleri gereği istedikleri yerleri işgal etme yetkisi tanınıyordu 30 Ekim 1918'de Mondros Mutarekesi imzalandığında Musul ve cevresi henuz Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Turk birliklerinin idaresindeydi Ateşkesten sonra İngilizler, Musul ve Zaho'daki sivil Hıristiyanların topluca oldurulduğunu iddia ederek Turk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler Ali İhsan Sabis Paşa, bu isteği reddetti ancak Suriye cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Yıldırım Orduları grubunun Şam'dan sonra Halep'te de İngilizlere yenilip Adana'ya kadar cekilmesi neticesinde demiryolu ikmal hatlarının kesilmesi uzerine ve İstanbul hukumetinin de bu yolda emir vermesinden sonra Musul'u bırakıp Nusaybin'e kadar cekildi İngiliz askerleri hicbir direnişle karşılaşmadan Musul'a girdiler İstanbul'dan benzer bir emir Mustafa Kemal Paşa'ya da Cukurova bolgesini terketmesi icin gelmişse de Mustafa Kemal Paşa Adana'yı boşaltmamış ve Harbiye Nezaretiyle yaptığı telgraflaşmalarda emrin kanunsuz olduğunu soyleyerek emre direnmişti Harbiye nezareti, kendisini gorevden alıp karargaha cağırdığında ordunun bir kısım silahlarını halka dağıtarak duşman eline gecmesine mani olmuştu Bazı silahlar ise, Anadolu'da bir duşman direnişinde kullanılmak uzere Teşkilatı Mahsusa elemanları tarafından daha guvenli olan doğu cephesine taşınmıştı Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a donmesinden sonra Ali Fuat Paşa, emrindeki 20 kolorduyu techizatıyla birlikte once Konya'ya sonra da Ankara'ya getirerek İstiklal Savaşı hazırlıklarına başladı Bu sırada Kazım Karabekir Paşa da emrindeki 15 kolordu'yu terhis etmemiş ve Erzurum'da savaşa hazır tutmaktaydı


İstanbul İşgali, Kasım 1918


6 Kasım'da Boğazlar silahsızlandırıldı 7 Kasım'da işgal gucleri Canakkale'den gecti 13 Kasım 1918'de Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a muttefik askerleri geldi 23 Kasım 1918'de Ahmet İzzet Paşa yeni hukumeti kurdu 9 Şubat'ta Hadisat gazetesinde Suleyman Nazif 'Kara Gun' başlıklı bir yazı yazdı Turk milletinin boyle bir işgali yaşamadığını ve bunu kaldıramayacağını soyledi İtilaf devletleri Turk halkının tepkisini cekmemek ve işgalin haklılığını kanıtlamak icin işgalin gecici olduğunu amacının Padişahlığı, halifeliği, azınlıkları korumak olduğu Padişahlık makamının kaldırılmadığını ve İstanbul'dan verilecek kararların gecerli olduğunu ilan etti
İstanbul sularına ellibeş parcalık donanma demirledi ve 3000 civarında asker karaya cıkarılarak işgal hızlandırıldı
Coğunluğu İngilizlerden oluşan bir subay grubu ve asker grubu meclisi bastı ve kapattı Boylece TBMM acılana kadar halkın sesi kesildi Milliyetci ve milli mucadelenin devamını sağlamak amacını guden milletvekillerini Malta'ya surgune gonderdiler Bu vekillerin bir kısmı 1921'de bir kısmı da 19221923 arasında Anadolu'ya donduler



Kuvayi Milliye


İttihat ve Terakki yonetiminin, gizli bir teşkilat olan Teşkilatı Mahsusa vasıtasıyla Anadolu ve Rumeli'de savaş sonrası bir direniş hareketi orgutlediği anlaşıldı Direnişin amacı, doğu illerinin Ermenilere, Ege bolgesinde bazı yerlerin Yunanlılara ve Adana yoresinin Fransa kontrolundeki Suriye'ye verilmesini ongoren girişimlere karşı mucadele etmekti Yanı sıra, savaş yıllarında ceşitli yontemlerle onemli servete ve yerel iktidara kavuşan İttihat ve Terakki yanlısı zumrelerin konumlarının korunması, savaş sırasında surulen gayrimuslim Osmanlı vatandaşlarının geri donmesinin onlenmesi, bundan dolayı cıkabilecek karışıklıklar nedeniyle muttefik devletlerin olası mudahalesine karşı konulması amaclanmaktaydı
1919 başlarından itibaren Kuvayi Milliye (milli kuvvetler) adıyla silahlanan bazı gruplar, Ege ve Karadeniz bolgesinde Rumlara, Guneydoğu'da ise Ermenilere karşı catışmalara girdiler Bu grupların coğu 50 ila 200 kişilik duzensiz kuvvetlerden oluşmakta ve Teşkilatı Mahsusa uyesi olduğu bilinen kişilerce yonetilmekteydi
1919 Şubat ayında Muttefik İşgal Kuvvetleri Yuksek Komutanı Edmund Allenby, Anadolu'da asayişi sağlamak ve henuz teslim olmamış olan Ali Fuat Paşa komutasında Ankara'daki 20 ve Kazım Karabekir Paşa komutasında Erzurum'daki 15 kolorduların teslim olmalarına ikna edilmeleri amacıyla, İngiliz ordusunun Suriye cephesinde Turk kuvvetlerini kısa surede nasıl yendiğini bilen ust duzey bir Turk komutanının ozel yetkilerle donatılarak Anadolu'ya gonderilmesini onerdi 15 Mayıs 1919'da Anafartalar Kahramanıve Yaveri Fahri Hazreti Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)Mirliva Mustafa Kemal Paşa, 9 Ordu komutanı ve Anadolu Genel Mufettişi sıfatıyla, padişah VI Mehmet Vahdettin tarafından Anadolu'ya gonderildi


İzmir işgali, Mayıs 1919


İzmir'in işgali duşuncesi 1919'un Şubat ortalarında Yunanistan başbakanı Venizelos'un onerisiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George tarafından ortaya atıldı İzmir'in İşgali, I Dunya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barış konferansının kararıyla ortaya cıktı ABD başkanı Wilson bu oneriye once kesinlikle karşı cıktı, ancak 25 Mart olayında daha esnek bir tavrı benimsedi 7 Mayıs ta İngiltere, ABD ve Fransa, Yunan donanmasının İzmir'e gonderilmesinde mutabık kaldılar
İzmir'in işgali kansız başladı Hatta İzmir'in işgalini 1 gun onceden bildiğinden İzmirdeki Osmanlı Ordusuna karşılık vermemesini emretmiştir Boylece İzmir'deki Osmanlı Ordusu hareketsiz kaldı ve Yunanlılara teslim oldu
İşgal gunu Yunan ordusunun en yaman birlikleri olan evzon askerleri şehirde zafer turu attılar Bu zafer turu sırasında Turk subayları sahil şeridine dizdiler Aziz Nesin bu olayı daha sonra araştırmalarına dayanarak kitabında anlatacaktı: Bir Turk Subayı Evzon askerinin Zito Venizelosdiye bağırmasını istediği halde yapmadığı icin olduruldu Evzon askerleri şehri her gezdiklerinde ve subaya geri donduklerinde bir kez sunguleniyordu Bu Turk Subayı 22 kez sungulendi ve şehit oldu Yunanlılar daha ilk gun bircok Turk asker ve vatandaşı oldurdu Boylece işgal daha ilk gunde 400 kişiye mal oldu
İşgal başladığı sıralarda, bu goruntuye daha fazla tahammul edemeyen gazeteci Hasan Tahsin, silahını cekip ateşleyerek en ondeki Yunan bayraktarını başından vurmuştur Bu hareket, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan ilk kurşun olarak kabul edilir
İzmir'in işgali ile Turk halkında var olan fakat yetersiz komutanlar yuzunden kullanılamayan mucadele yeteneği tekrar uyandı ve İzmir'deki bir kısım asker istifa ederek Milli Mucadele'ye katıldı Aynı zamanda İzmir'de kalan Turkler de işgalin getirdiği huzursuzluğa dayanamadı ve Anadolu'ya goc etti Kalmakta ısrar eden Turk ailelerse Yunan askerinin tavırlarına ve yaptıkları eziyetlere daha fazla dayanamayıp Anadolu'daki milli mucadeleye destek vermek amaclı olarak goc ettiler
Turk asker ve subayları sungulenerek olduruluyor, uzerlerindeki kıymetli eşyalar zorla alınıyordu İşgale karşı boyun eğmiş bulunan Ali Nadir Paşa yerde suruklenerek tekmeleniyordu Turk subayları Zito Venizelosdiye bağırmaya zorlanıyor, ağır hakaretlere uğruyorlardı Bağırmayı reddedenler ise sunguleniyordu Reddedenlerden Albay Fethi Bey de sungulenerek şehit edildi Şehrin diğer yerlerinde de olaylar, yağma, oldurme ve tecavuz olayları başladı Turkler'e ait evler ve işyerleri Rumlar tarafından yağmalanıyor, canını, malını, namusunu korumak isteyen Turkler olduruluyordu Butun bu olaylar uygar ulusların temsilcileriningozleri onunde, uygar devletlerinizniyle yapılıyordu Lord Curzon'un 18 Nisan 1919 tarihli bildirisinde Selanik kapılarının 5 mil dışında asayişi sağlayamayan Yunanistan'ın Aydın Vilayeti'nde (İzmir o tarihte Aydın Vilayeti icinde idi) barış ve guvenlik sağlamakla gorevlendirilmesiniuygun gormediğini acıkladığı Yunanlılar ilk gun 400 Turk oldurmuşlerdi Cevre koy ve kazalardaki olaylarla bir iki gun icinde 5000 kadar Turk olduruldu
İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki kent arasındaki sahil şeridi, Ceşme yarımadası ve Belkahve'ye kadar İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin acılmasından sonra Yunan ordusu İzmir'den harekete gecerek, Sevr Antlaşması ile İtalyan bolgesi olarak kabul edilen Manisa, Uşak, Denizli, Balıkesir, Bursa şehirlerini de işgal etmiştir Bu sebeple Yunanistan ile arasında ihtilaf cıkan İtalya ise bu işgalden sonra Kurtuluş Savaşı muddetince Ankara hukumetini desteklemiş ve askeri yardım da yapmıştır


Orgutlenme Donemi, Mayıs 1919 Mart 1920


Paris'te toplanan uluslararası Barış Konferansı, o gunlerde acıklanması beklenen Turk Barış Antlaşmasını, 1919 Mayıs başlarında belirsiz bir geleceğe erteledi 15 Mayıs'ta Yunan kuvvetleri, muttefik devletlerin kararıyla İzmir'i işgal etti Ulusal bir felaket olarak gorulen bu olay, Turkiye capında muthiş bir ulusal tepkiye yol actı 23 Mayıs'ta Fatih ve Sultanahmet'te Turk siyasi tarihinin o gune kadarki en buyuk kitle gosterileri duzenlendi Direniş fikri, İttihat ve Terakki yandaşlarının goruşu olmaktan cıkarak tum ulke sathına yayıldı
21 Haziran'da Mustafa Kemal, Anadolu'daki en onemli askeri birliklerin komutanları olan Kazım Karabekir, Refet ve Ali Fuat Paşalar ve Ege bolgesinde asayişi sağlamakla gorevlendirilen Rauf Bey ile Amasya'da buluşarak Amasya Tamimi'ni yayımladı Bildiri, ulusal bağımsızlığın ancak ulusun azim ve iradesiile sağlanacağını vurgulayarak, ulke capında bir direniş hareketinin işaretini vermekteydi Kazım Karabekir'in onculuğunde Erzurum'da toplanan Doğu İlleri Mudafaayı Hukuk Cemiyeti Kongresi, askeri gorevlerinden istifa eden Mustafa Kemal'i kongre başkanı secti Kongre, Doğu illerinin Ermenistan'a verilmesi olasılığına karşı direnme kararı alırken, Turkiye'nin kalkınması icin Amerikan mandası fikrine acık kapı bırakmamaktaydı
4 Eylul 1919'da Turkiye'nin her yanından gelen delegelerin katılımıyla Sivas'ta toplanan kongrede, genel secimler yapılıp yeni Mebusan Meclisi kuruluncaya kadar İstanbul hukumetiyle tum resmi bağların kesilmesi kararlaştırıldı Ulke capında yeni bir idari ve siyasi orgutlenme kurmak amacıyla bir Heyeti Temsiliye kuruldu
Kasım ayında Adana, Maraş, Antep ve Urfa'nın Fransızlarca işgali uzerine, Heyeti Temsiliye tarafından yonlendirilen direniş hareketi başlatıldı Direniş umulmadık bir hızla başarıya ulaşarak 1920 Mayısı'nda Fransızları ateşkese zorladı



Osmanlı Meclisinin acılması ve Misakı Milli, Kasım 1919 Ocak 1920

Aralık ayında yapılan genel secimler sonucunda son Osmanlı Meclisi Mebusanı (1920) oluştu Meclise Anadolu'dan sadece Milli Mucadele yanlısı milletvekilleri secildi İki ayrı ilden milletvekili secilen Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a gitmeyi reddetmesi uzerine, Sivas Kongresi başkan vekili olan Rauf Orbay Meclis reisliğine secildi 28 Ocak 1920'de Mebusan Meclisi daha sonra Misakı Milli adıyla anılan Ahdı Milli Beyannamesini kabul etti Beyanname, Mondros Mutarekesi sınırları icinde tam bağımsızlık sağlanıncaya kadar mucadeleye devam etmeyi ongormekteydi

Osmanlı Meclisinin kapatılması, Mart 1920


16 Mart 1920'de Meclisi Mebusan da dahil olduğu halde Babıali ve butun hukumet daireleriyle beraber İstanbul, İngilizler tarafından cebren ve resmen işgal edilmiştir İngiliz birlikleri İstanbul'da bulunan, başta Rauf Bey olmak uzere onde gelen Milli Mucadele yanlısı milletvekillerini tutukladılar Ayrıca telgrafhaneler de işgal altına alınmış ve resmi makamlar arasında iletişim imkanı kalmamıştı Bu şartlara gore, Anadolu, İstanbul ve resmi makamlarla ortak hareketten mahrum kalmıştı
İstanbuldaki olağanustu hal, ortaya Osmanlı Devletinin kimin idaresi ve hangi guclerin kanunlarının gecerli olduğu sorunu ortaya cıkarmıştır Bu durumda Mustafa Kemal, Temsil Heyetinin başkanı olarak: Bu hareketin Anadoluda Osmanlı Kanunlarının yururluğunu engellemeyeceğinden ve her ne şekilde olursa olsun alınacak onlemlere Osmanlı milleti uygarlık yeteneği ozellikle dikkat cekici bulunduğundan kanun dışında hicbir işlem yapılmaması ve butun gorevlerin ozenle yapılması hayatımızın gereklerindendirdiye genelge yayınlamıştır
Bunun uzerine Meclis 18 Mart 1920 bir toplanarak kendini feshettiğini acıkladı Meclisin kendini feshettiği acıklaması Padişahın Nisan 11 1920'de ikinci meşrutiyetin sona erdiğini acıklaması ile bir başka Meclis oluşturma yolunu kapatmıştır Aynı gun Şeyhulislam Durrizade Abdullah'ın, Padişah ve Halife kuvvetleri dışındaki milli kuvvetleri kafir ilan eden ve katlinin vacipolduğunu bildiren fetvası Takvimi Vekayide yayınlandı Padişah Osmanlı Devleti'nin tarihinde bir bolumu kapatmayı amaclamış ve kendi otoritesi dışında bulunan butun guclerin (milli kuvvetleri) devlet karşıtı olduğunu ilan etmiştir Padişah ve atadığı hukumetler Osmanlı devletinin idaresine tek otorite durumuna gelmişlerdi

Hakimiyetin sağlanması, Mart 1920 Mart 1922

Bu donemde Buyuk Millet Meclisi'nin etkinlikleri karşı taraflara Anadolu'yu kendisinin temsil ettiği ve onun icinde olmadığı hicbir barışın gecerliliği olmadığını kabul ettirmesi cabasıdır Bir yandan uluslararası destek ve yardım arayışına girilerek, Batum'un geri verilmesi karşılığında Sovyetler Birliğinden mali yardım sağlandı Obur yandan Anadolu'nun ceşitli yorelerindeki duzensiz direniş gruplarını tasfiye ederek duzenli bir ordunun kurulması icin adımlar atıldı Askeri olarak karşısına cıkacak butun guclerle baş edebilecek duzeyde olduğunu kanıtladı

Buyuk Millet Meclisi acılması, 23 Nisan 1920



Osmanlı Meclisinin fesh edilmesi yeni bir meclisin, bir kurucu meclisin, gerekliliğini doğurmuştu Kurucu Meclis ve secimlerle ilgili 19 Mart 1920'de bir bildiri yayınladı Sultan İstanbul'da idi ve Mustafa Kemal olağanustu yetkilere sahip bir meclisolarak takdim etti Secimlerin yapılması icin yayınlanan bu bildiri uyarınca, yurdun her yerinde secimler yapıldı 16 Mart 1920'deki baskından kurtulan milletvekilleri gizlice Ankara'ya gectiler Bolu Duzce, Hendek bolgesinde başlayan ve Nallıhan, Beypazarı cevresine sıcrayan (bakınız İsyanlar (İc Cephe)) ayaklanma olayları oldu Bu olaylardan dolayı, secilen milletvekillerinin tumunun gelmesi beklenilmeden, Millet Meclisi'nin acılma hazırlıkları yapıldı
Buyuk Millet Meclisi 23 Nisan 1920'de Ankara'da Mustafa Kemal Paşa onderliğinde toplandı Bu tarihten itibaren İstanbul hukumetinin etkisi İstanbul kenti ve cevresiyle sınırlı kalırken, Ankara'da oluşturulan Meclis ve hukumet, fiilen Turkiye'nin yonetimini ele aldı Mustafa Kemal 24 Nisan 1920'de Meclis Başkanı secildi
 
Üst Alt