Lelegler

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
Antik cağlarda Ege'de Kariaolarak adlandırılan bolge, Bodrum Yarımadası dahil, kabaca gunumuzdeki Muğla ilini icine alan bir bolgeydi Batı Anadolu'da eski Yunanlılar'dan once Misler, Lelegler ve Karlar oturuyorlardı Misler Anadolu'nun kuzeybatısında, Karlar guneybatıda, Lelegler de Bodrum Yarımadası'nda yaşıyorlardı Eski Yunan kaynaklarına gore bu iki halk, (Karlar ve Lelegler), Pelasg'larla birlikte Ege'nin en eski halkıydı Daha sonraları Karia'mn kuzey kıyılarını İonlar, guney kıyılarını da Dorlar ele gecirmişlerdi

Lelegler hakkında bilgi veren ilk en onemli kaynak, unlu tarihci Herodot Onun anlattığına gore, eski Yunanlılar Miletos'a ilk geldiklerinde burada Karialılar bulunuyordu Giritliler, ona Karialılar'm eskiden adalarda oturduğunu, destanlarda adı gecen Girit Kralı Minos'a bağlı bulunduklarını ve daha o zamanlarda bile 'Lelegler' diye anıldıklarınıkendi masalsı bilgilerinden aktarmışlardı Tarihcinin Giritlilerin ağzından yaptığı bu aktarmanın onemi, daha sonra aynı bilgiyi Karialılar'm ağzından da yapmış olmasında yatıyordu Herodot, yapıtında Lelegler'le Karialılar arasında hicbir ayrım gozetmemişti Ustelik yapıtının bir yerinde Karialılar'a eskiden Leleg denildiğinden de soz etmişti

Lelegler cok eski bir donemde yaşadıkları icin bunlar hakkındaki tum veriler antik yazar ve tarihcilerin verdiği bilgilere dayanıyor Gunumuz kazılarında her ne kadar Miken ağırlıklı seramikler cıkıyorsa da, kimi uzmanlar Miletos'un da Lelegler tarafından kurulduğunu savunuyor Butun bunların yanında Lelegler'i ilginc yapan en onemli konu, kirecsiz ve harcsız yapılarının tum izlerinin binlerce yıl sonra bile hala izlerinin surulebiliyor olması Gunumuz batı kulturune kaynaklık ettiği one surulen Eski Yunan uygarlığının tum baskısına rağmen bunların silinememiş olduğu gozleniyor

Lelegler hakkında ilk ve temel bilgileri veren Herodrot Şu uc şeyi onlar bulmuşlar ve Yunanlılar da onlardan almışlardırdeyip başlıyor anlatmaya Savaş başlığının uzerine konan sorguc, kalkan uzerine işaretler kazımak bize onlardan gecmiştir Kalkanı tutmak icin kulp yapmak da yine onların buluşudur O zamana kadar kalkan elle kulpundan tutulmaz, boyundan gecirilen bir kayışla sol omuz ustune alınır ve boyle kullanılırdı

MO IV yuzyıl, yarımadaya ve Lelegler'e buyuk değişiklikler getirmiş, Karia bu sıralarda yeniden Pers denetimi altına girmişti Bolge buyuk Pers kralının atadığı bir satraptarafından yonetiliyordu Yuzyılın başlarında satrap olan Hektadomos, MO 377 yılında satraplığı oğlu unlu Mausolos'a bırakmıştı Mausolos da, o sırada kucuk bir yerleşim yeri olan Halikarnassos'u askeri savunmaya uygun bulup, başkentini Mylasa'dan buraya taşıdı Satrap, burada yeni ve buyuk bir başkent kurmayı tasarlamaktaydı Mausolos'un bu amacla yaptığı işlerden biri de, komşu Leleg kasabasının halkını, kimi zaman zor kullanarak yeni başkente, yani Halikarnassos'a getirip buyuk alana yerleştirmesiydi

Bu olaydan sonra Lelegler'in sayısı yarımada uzerinde azalmaya başladı Ancak Myndos ve Syangela varlıklarını surdurduler Fakat Mausolos, bu iki kenti de daha buyuk alanlarda yeniden kurdu Boylece Myndos ile Syangela Mausolos'un yeni başkentine bağlanmamışlardı Syangela giderek Thiangela'ya donuştu ve Leleg ozelliğini yitirdi Boylelikle hemen tum Karia Yunanlılaşarak bir Yunan ili durumuna geldi Myndos'ta ise bir nufus azalması sorunu yaşanıyordu Kent nufusu bir turlu beklenilen sayıya ulaşmamıştı Soylentiye gore, bu sıralarda kenti ziyaret eden filozof Diogenes, kapıların kente oranla cok buyuk olduğunu gorerek, Myndoslular'a, Kentin akıp gitmemesi icin kapılarını kapalı tutmasını onermişti

Lelegler'in yanmada uzerinde cok sayıda yerleşmeleri vardı Gunumuzde, Bodrum Yarımadasının en batı ucunda bulunan Gumuşluk, bir zamanlar Eski Myndosadıyla anılan bir Leleg yerleşim yeriydi Ancak, yapılarında harc kullanmadıkları icin zaman icinde hemen tamamı yerle bir oldu Sadece yanmada uzerinde bugun Lelegler'e ait dokuz buyuk yerleşme kalıntısı bulunuyor

MO 1500 ile MO 400 yıllarına kadar varlıklarını surduren bu toplumun bolgede kurduklan kentlerin adlan şoyleydi: Eski Myndos'tan başlamak uzere, yarımada uzerinde Termera, Uranium, Telmissos, Madnasa, Sideve Pedasa Yarımadanın ya da bir başka deyişle, Bodrum'un (Halikarnassos) batısında da iki buyuk kent kalıntısından da soz etmek mumkun Bunlar da Syangelaile Thiangelaadındaki kale kentler

Fakat, bunlar birbirinin devamı gibiler Unlu coğrafyacı Strabon ise Bodrum Yarımadası'nda Lelegler'in 8 kent kurduğunu yazıyor Plinius ise yarımadada Lelegler'e ait 6 kentin adını veriyor Ancak, bu kale kentlerin dışında yarımadada cok sayıda kucuk yerleşmeler ve yapılar da mevcut Bu, kasaba ya da kale yerleşmesi şeklinde nitelendirilebilecek kentlerin kurganya da birleşik yapılarolarak adlandırılan ilginc mimari yapılar vardı

Gumuşluk limanının onunde bulunan ve kenti doğal kale gibi orten kucuk yarımadanın uzerindeki uzun sur kalıntısı arkeologlarca Leleg Suruolarak tanınıyor Yerine gore yaklaşık 13 m eninde ve 200 m uzunluğundaki bu surun gunumuzde cok az temel kalıntısı gorulebiliyor Yoreyi ayrıntılı bir bicimde araştıran George Bean'e bile, Yarımadayı boylesine ikiye bolmenin anlamı neydi?diye sordurtan bu dev duvarın, 35004000 yıl once Lelegler tarafından, bugun bile sorun olan Kardak dahil tum diğer Yunan Adalan'ndan gelecek bir tehlikeye karşı yapıldığına hic kuşku yok

Leleg mimarisiyle ilgili bir diğer ilgi cekici nokta da, tum yerleşmelerin dağların en yuksek doruklarında kurulmuş olmaları ve bu yapıların genel planlarındaki ortak yondu Gunumuzde ıssız ve uzak oren yerleri olarak bilinen bu yerleşim alanlarının tepe doruklarındaki konumlan, denizi ve cevre adalarını gozetlemede cok stratejik bir oneme sahipti Kıyıları gozetleyen tum Leleg kent ve kasabaları dumanla haberleşiyordu Bugun kimi yaşlı yore insanının yakın zamanlarda bile bu tepelerden dumanla haberleşildiğini hatırlaması, bu geleneğin binlerce yıldan gunumuze aktarıldığını kanıtlıyor

Gunumuzu ilgilendiren bir başka ilginc yon ise, bu kalıntıların hicbirinde Lelegler'e ait kazı calışmasının yapılmamış olması Lelegler hakkında bugune kadar yapılan en kapsamlı yuzey araştırması, unlu Alman arkeolog Dr Wolfgang Radt'a ait Uzun yıllardan beri Bergama kazısı başkanlığını yapan Dr Radt, 1960'k yıllarda Bodrum Yarımadasının Lelegler'e ait onemli bir bolumunu mimari acıdan araştırmıştı Doktora tezi kapsamında yaptığı calışmasını da daha sonra Leleg mimarisiyle yapılmış en kapsamlı araştırma olarak yayımlamıştı

Dr Radt'a gore, Leleg mimarisi arkaik ve bolgesel bir yapıda Yapıların ilginc bir yanı, taşların arasında hemen hic harc kullanılmamış olması Bu nedenle buyuk taşların dışında kalan yapı elemanları, Diogenes'in dediği gibi adeta akıp gitmiş Fakat Dr Radt, Bu arkaik ve primitif ozellikli Leleg mimarisinde oyle bir yapı turu var ki, şimdiye kadar hic bir mimari tarzda bulunmuyordiyor Bunlar, dağların yuksek yamaclarında inşa edilmiş yuvarlak ve cok amaclı yapılar İc ice iki surdan oluşan bu yapılar arasında yarıcapı 20 m olanlar var İc ice gecmiş surlar birbirlerine icteki bir noktadan değecek bicimde inşa edilmiş ve ustleri kapalı

Burada cobanlar yaşıyor olmalı; ortadaki geniş avluda da hayvanlar Ancak, yapının tamamının ustunun ortulu olup olmadığım bilemiyoruz Belki belli bir yukseklikten sonra ağaclarla ortuyorlardı Hayvanlarını hem korsanlardan hem de kaplan gibi vahşi hayvanlardan korumak icin bu yapıların duvarlarını cok kalın ve yuksek inşa ediyorlardı Bunların cağlar icinde, MO 87 yuzyıldan başlayıp Roma donemine kadar adım adım değişmeler gosterdiğine tanık oluyoruz Ozgun Leleg tipinde olanlar butunuyle yuvarlak bir plan sergiliyor Bolgenin Helenleşmesine paralel olarak, bu yapılarda koşeli ilaveler ve kulemsi goruntuler ortaya cıkıyor Yani, bir tur evrimleşme başlıyor Roma donemine gelindiğinde ise bu ozgun tip yapılar kendi ozelliklerini iyice yitiriyorlar

Lelegler, Roma cağlarına doğru geldikce, yalnız mimari acıdan değil, toplum olarak da giderek erimişler İzleri neredeyse kaybolmak uzere bir Anadolu yerli halkı olan Lelegler'in ozellikle de şimdiki Bodrum Yarımdası'nda yaşamaları ilginc Cunku, gunumuzde boylesine populer olan bir bolgede binlerce yıl once yaşamış eski bir halk karşısında, hem Bodrum meraklılarının hem de arkeologların ilgisiz kalması bir ceşit ihanet İnsanınkendi gecmişine, kendi kulturune,kendi geleceğine ihanet

Mausolos'un kurduğu kent: Thiangela

Bir dağ kenti olan Thiangela'nm guney tarafı daha az sarp olup saldırıya acıktı Şehrin kuleli ana kapısı buradaydı ve bu yuzden sur yer yer kulelerle takviye edilmişti Bu cephenin batı ucundaki tepeye dışında cok sayıda da, ciftlik evi, dort kuleli, kare planlı bir hisar yapılmıştı Bu hisar şehrin zayıf olan batıguneybatı tarafını guven altına alıyor ve bu yuzdeki şehir kapısını da koruyordu

Surların planı burada hilale benziyordu Hisar da bu hilalin bir ucunda yukseliyordu Hisara şehirden, dirsekli ve uzeri yalancı tonozla ortulu bir kapıdan giriliyordu Guneydoğudaki kulenin yanında, sur duvarına acılan kucuk bir kapı vardı Bu kapıdan, hisarın onundeki kavisli iki siper duvarına ulaşmak ya da duşmana saldırmak mumkundu Thiangela, Mausolos'un kurduğu bir kentti Surların inşa tarihi kesinlikle 4 yuzyılınikinci ceyreği olarak kabul edilebilir Kent, aynı yuzyılın sonunda, Karia'da bir krallık kurmaya kalkışan ve kendi adına sikke de basan Makedonyalı Eupolemos tarafından kuşatılmış ve şarta bağlı olarak teslim olmuştu
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt