lityum eksikliği ve sonuçları - lityum eksikliği neden olur - Lityum elementi ve insan psikolojisi
Lityum sembolü Li atom numarası 3 olan kimyasal elementtir. Periyodik tabloda 1. grupta alkali metal olarak bulunur ve yoğunluğu en düşük olan metaldir.
Lityum doğada saf halde bulunmaz. Yumuşak ve gümüşümsü beyaz metaldir. Havada bulunan oksijenle reaksiyona giren lityum, lityum oksit (Li2O) oluşturur. Bu oksitlenme reaksiyonunu engellemek için yağ içinde saklanır. Hava ve su tarafından hızlı bir şekilde oksitlenip kararır ve lekelenir. Lityum metali doldurulabilir pillerde (örnek olarak cep telefonu ve kamera pili) ve ağırla yüksek direnis göstermesi sebebiyle alaşım olarak hava taşıtlarında kullanılır. Li+ iyonunun nörolojik etkilerinden dolayı, lityumlu bileşikler farmakolojik olarak sakinleştiricilerde kullanılır.
doğada bulunuşu
lityumun yeryüzündeki ortalama konsantrasyonu yaklaşık %0,006 oranında olup, deniz suyunda da yaklaşık 0,1 ppm lityum olduğu sanılmaktadır. lityumun doğadaki ana kaynakları killer, mineraller ve salamuralar (tuzlu yer altı suları) olup, ticari ölçekte üretim mineraller ve salamuralardan yapılmaktadır. yaklaşık 150’den fazla lityum mineralinin varlığı bi-linmesine rağmen, bunların çok azının ticari olarak önemi bulunmaktadır. ticari olarak öneme sahip lityum mineralleri; spodümen, lepidolit, petalit ve amblygonit’tir
lityum sinir ve kas hücrelerindeki sodyum alışverişini düzenler. vücut tarafından çok hızlı emilir. 12 saat içinde tüm vücuda dağılır. zehirleyici etkisi ile iyileştirici etkisi arasındaki fark çok az olduğundan lityum karbonat tuzu seviyesinin sürekli izlenmesi gerekir. düşünsel faaliyetlerde kontrol azaltıcı etkisi olduğundan dikkat eksikliği yaratabilir. hamilelerin kullanması sakıncalıdır.
Bipolar Bozukluk tedavisinde ilk tercih olarak duygudurum düzenleyicisi denilen ilaç grubundan Lithuril marka adlı lityum karbonat tuzu kullanılır. Türkiye’de yaklaşık 30 bin kişi tarafından lityum kullanılmaktadır. Yinelenen bir pataloji olması nedeniyle lityum tabletlerinin ömür boyu alınması gerekebilir. Tedavi sırasında düzenli olarak lityum kan testleri yapılır. Serum lityum seviyesine göre psikiyatri uzmanı doktor lityum dozunu belirler. Manik atak döneminde 0.8-1.2 mEq/L, uzun dönemli idame tedavisinde ise 0.8-1.0 mEq/L serum lityum seviyesi hedeflenir.
Tedavi Sonrası
Lityum tabletlerinin bazı yan etkileri görülebilir, bulantı, kusma, sık su içme gereksinimi, ellerde titreme ve kilo alma gibi. Hamilelik dönemleri süresince lityum kullanımına ara verilmelidir.
Kişinin ömür boyu uykusuz ve susuz kalmamaya, alkol kullanmamaya özen göstermesi gerekmektedir. Gerginlik yaratabilecek durum ve ortamlardan kaçınılmalıdır.
İlaçla tedavi, hastalığın kontrol altına alınması içindir. Esas olan bir psikologun tedaviye katılmasıdır. Bipolar Bozukluğun sağaltımı, genelde kişinin depresyon etkilerine daha açık olması sonucunu getirir. Kişi, bir psikoloğun yardımıyla, depresyon eğilimlerine karşı bir savunma geliştirmelidir. Yine de manik ataklar önlense bile, kişide genel bir durgunluk gözlenebilir. Kişi, bu eğilime karşı da hazırlıklı olmalı, bitkiselliğe kadar varabilecek süreçlere müdahale etmelidir. Tedavisi mümkün olan bir hastalıktır
DUYGU DURUM DÜZENLEYİCİLERİ
Lithuril
Tegretol,Karbalex,Karazepin
Depakin,Konvulex
Lamictal
Bipolar afektif bozukluk ya da diğer adıyla manik-depressif hastalık sık görülen ve derin bir çöküntü dönemini izleyen manik dönem ile karakterize bir durumdur. Bu bozukluğun tedavisinde kullanılacak ilaçlar hastalığın dönemine göre dikkatle seçilmelidir. Çöküntü döneminde uygun olmayan ilaç seçimi maniye kaymaya neden olabilir. Tedavide en çok lityum ve antiepileptik ilaçlardan valproik asit, karbamazepin ve lamotrijin kullanılır.
Lityum bileşiklerinden lityum karbonat, alüminyum
üretiminde geniş bir kullanım alanı bulur. Bunun yanısıra;
seramik endüstrisi, diğer lityum bileşiklerinin üretimi ve
tıpta manik depresyon tedavisi (bir ruh hastalıkları gurubu)
karbonat olarak kullanıldığı diğer alanlardır. Lityum hidrür
hidrojen gazı üretiminde, Lityum hidroksit motor yağı ve gres
üretiminde, lityum klorür ve bromür soğutma sistemlerinde
kullanım alanı bulur.
Lityum en çok lityum karbonat olarak kullanılır.
Onun da en çok kullanıldığı alan alüminyum endüstrisidir.
Lityumun ikinci büyük kullanım alanı cam endüstrisidir. Burada
hem lityum karbonat hem de mineral olarak tüketilir. Özellikle
kaliteli cam üretiminde lityum karbonat olarak kullanılır.
BEYİN SAĞLIĞI İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Anneannem 84 yaşında vefat etmeden yaklaşık 2 sene önce çevresinden kopmaya başlamıştı... Son günlerinde ise beni dahi zor tanıyabiliyordu. Teşhis konamamıştı o zaman... Şeker hastalığına bağlanmıştı olay! Ancak aradan bir kaç yıl geçip "Alzheimer’s" keşfolunup, semptomları yazılınca, anlamıştım ki, rahmetlinin vefat sebebi de buydu!. Altmışına merdiven dayamış bir yaşlı olarak düne baktığımda... Biz çocukken, evde bakır kaplarda pişerdi yemeklerimiz... Arada bir kapı önünden geçen "kalaycı"lar, bakır kapları kalaylardı.Yemekler de bu kalaylanmış kaplarda pişerdi. Sonra birden aluminyum furyası çıktı!. Herkes bakır kaplarını satıp evi aluminyum kaplarla doldurmaya başladı... Büyük kolaylıktı. Hafifti, ucuzdu, kalaylanma derdi yoktu!. Yıllar yılı aluminyum kaplarda pişmiş yemeklerle beslendi beyinlerimiz!. Derken çelik kaplar, teflon tencereler çıktı yakın yıllarda, bizler mezara bir karış yaklaştığımızda...
Ve ortaya bir yeni keşif atıldı! "Alzheimer’s", yani ALUMİNYUM hastalığı!. Bu hastalığa yakalananların beyin hücrelerinde normalin 4 katına kadar aluminyum fazlalığı tespit edildi 1989 da...Özellikle, beynin hâfızayla alâkalı hippocampus bölgesindeki hücrelerde bu birikim çok fazla olarak bulundu. İnsanların farkında olmadan gıda ve diğer yollarla aldıkları fazla aluminyum beyni iflasa sürüklüyordu... ALZHEİMER’S" hastalığı, İnsanı ister fakir bir çöpçü, ister başbakan olsun, isimleri, yerleri,kişileri hatırlamaz hâle getiriyordu. Ve bunda, kullanılan aluminyum kapların etkisi çok büyük! Yapılan araştırmalara göre, normal kapta pişen domatesteki aluminyum oranı, alimunyum kapta piştiğinde yüzde yüze yakın artıyordu. Şimdi aluminyum tencereler kullanılmıyor pek ama tehlike geçti mi? Bu defa en başta aluminyum "kutu"larda saklanan,içilen konserve ve meşrubat türü gıdalar çıktı karşımıza! Bunların yanısıra vücuda alınan bazı ilaçlara da dikkat edilmeli sanırım! Meselâ, stresli toplumlar sürekli mide yanmalarına karşı antiasid almaya başladılar... Ki alınan antiasid hap veya şurupların pek çoğunda yoğun miktarda alüminyum hydroxid ve alüminyum tuzları bulunmakta!. Yanı sıra ishal kesici (antidiarrheal) haplar dahi alüminyumlu maddeler ihtiva etmekte. Bir kısım ağrı kesici aspirinler, kepek olmasını önleyici bazı şampuanlar, bazı deodorantlar, hep beynimizin belâsı alüminyumu ihtiva etmekte...
Bilmem alüminyumlu nesnelerden uzak durmamız gerektiğini yeterince anlatabildim mi?. Yanı sıra kesinlikle LIGHT ve DIET yazan yenecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor... Rafine beyaz şeker, beyni "turn-OFF" yapan (çalışmasını durduran) madde olarak adlandırılıyor.Tadlandırıcıların her türünden uzak durmak gerek...”
BU MAKALE BİR ARAŞTIRMA YAZSIDIR.
UĞUR ÖZALTIN
Lityum sembolü Li atom numarası 3 olan kimyasal elementtir. Periyodik tabloda 1. grupta alkali metal olarak bulunur ve yoğunluğu en düşük olan metaldir.
Lityum doğada saf halde bulunmaz. Yumuşak ve gümüşümsü beyaz metaldir. Havada bulunan oksijenle reaksiyona giren lityum, lityum oksit (Li2O) oluşturur. Bu oksitlenme reaksiyonunu engellemek için yağ içinde saklanır. Hava ve su tarafından hızlı bir şekilde oksitlenip kararır ve lekelenir. Lityum metali doldurulabilir pillerde (örnek olarak cep telefonu ve kamera pili) ve ağırla yüksek direnis göstermesi sebebiyle alaşım olarak hava taşıtlarında kullanılır. Li+ iyonunun nörolojik etkilerinden dolayı, lityumlu bileşikler farmakolojik olarak sakinleştiricilerde kullanılır.
doğada bulunuşu
lityumun yeryüzündeki ortalama konsantrasyonu yaklaşık %0,006 oranında olup, deniz suyunda da yaklaşık 0,1 ppm lityum olduğu sanılmaktadır. lityumun doğadaki ana kaynakları killer, mineraller ve salamuralar (tuzlu yer altı suları) olup, ticari ölçekte üretim mineraller ve salamuralardan yapılmaktadır. yaklaşık 150’den fazla lityum mineralinin varlığı bi-linmesine rağmen, bunların çok azının ticari olarak önemi bulunmaktadır. ticari olarak öneme sahip lityum mineralleri; spodümen, lepidolit, petalit ve amblygonit’tir
lityum sinir ve kas hücrelerindeki sodyum alışverişini düzenler. vücut tarafından çok hızlı emilir. 12 saat içinde tüm vücuda dağılır. zehirleyici etkisi ile iyileştirici etkisi arasındaki fark çok az olduğundan lityum karbonat tuzu seviyesinin sürekli izlenmesi gerekir. düşünsel faaliyetlerde kontrol azaltıcı etkisi olduğundan dikkat eksikliği yaratabilir. hamilelerin kullanması sakıncalıdır.
Bipolar Bozukluk tedavisinde ilk tercih olarak duygudurum düzenleyicisi denilen ilaç grubundan Lithuril marka adlı lityum karbonat tuzu kullanılır. Türkiye’de yaklaşık 30 bin kişi tarafından lityum kullanılmaktadır. Yinelenen bir pataloji olması nedeniyle lityum tabletlerinin ömür boyu alınması gerekebilir. Tedavi sırasında düzenli olarak lityum kan testleri yapılır. Serum lityum seviyesine göre psikiyatri uzmanı doktor lityum dozunu belirler. Manik atak döneminde 0.8-1.2 mEq/L, uzun dönemli idame tedavisinde ise 0.8-1.0 mEq/L serum lityum seviyesi hedeflenir.
Tedavi Sonrası
Lityum tabletlerinin bazı yan etkileri görülebilir, bulantı, kusma, sık su içme gereksinimi, ellerde titreme ve kilo alma gibi. Hamilelik dönemleri süresince lityum kullanımına ara verilmelidir.
Kişinin ömür boyu uykusuz ve susuz kalmamaya, alkol kullanmamaya özen göstermesi gerekmektedir. Gerginlik yaratabilecek durum ve ortamlardan kaçınılmalıdır.
İlaçla tedavi, hastalığın kontrol altına alınması içindir. Esas olan bir psikologun tedaviye katılmasıdır. Bipolar Bozukluğun sağaltımı, genelde kişinin depresyon etkilerine daha açık olması sonucunu getirir. Kişi, bir psikoloğun yardımıyla, depresyon eğilimlerine karşı bir savunma geliştirmelidir. Yine de manik ataklar önlense bile, kişide genel bir durgunluk gözlenebilir. Kişi, bu eğilime karşı da hazırlıklı olmalı, bitkiselliğe kadar varabilecek süreçlere müdahale etmelidir. Tedavisi mümkün olan bir hastalıktır
DUYGU DURUM DÜZENLEYİCİLERİ
Lithuril
Tegretol,Karbalex,Karazepin
Depakin,Konvulex
Lamictal
Bipolar afektif bozukluk ya da diğer adıyla manik-depressif hastalık sık görülen ve derin bir çöküntü dönemini izleyen manik dönem ile karakterize bir durumdur. Bu bozukluğun tedavisinde kullanılacak ilaçlar hastalığın dönemine göre dikkatle seçilmelidir. Çöküntü döneminde uygun olmayan ilaç seçimi maniye kaymaya neden olabilir. Tedavide en çok lityum ve antiepileptik ilaçlardan valproik asit, karbamazepin ve lamotrijin kullanılır.
Lityum bileşiklerinden lityum karbonat, alüminyum
üretiminde geniş bir kullanım alanı bulur. Bunun yanısıra;
seramik endüstrisi, diğer lityum bileşiklerinin üretimi ve
tıpta manik depresyon tedavisi (bir ruh hastalıkları gurubu)
karbonat olarak kullanıldığı diğer alanlardır. Lityum hidrür
hidrojen gazı üretiminde, Lityum hidroksit motor yağı ve gres
üretiminde, lityum klorür ve bromür soğutma sistemlerinde
kullanım alanı bulur.
Lityum en çok lityum karbonat olarak kullanılır.
Onun da en çok kullanıldığı alan alüminyum endüstrisidir.
Lityumun ikinci büyük kullanım alanı cam endüstrisidir. Burada
hem lityum karbonat hem de mineral olarak tüketilir. Özellikle
kaliteli cam üretiminde lityum karbonat olarak kullanılır.
BEYİN SAĞLIĞI İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Anneannem 84 yaşında vefat etmeden yaklaşık 2 sene önce çevresinden kopmaya başlamıştı... Son günlerinde ise beni dahi zor tanıyabiliyordu. Teşhis konamamıştı o zaman... Şeker hastalığına bağlanmıştı olay! Ancak aradan bir kaç yıl geçip "Alzheimer’s" keşfolunup, semptomları yazılınca, anlamıştım ki, rahmetlinin vefat sebebi de buydu!. Altmışına merdiven dayamış bir yaşlı olarak düne baktığımda... Biz çocukken, evde bakır kaplarda pişerdi yemeklerimiz... Arada bir kapı önünden geçen "kalaycı"lar, bakır kapları kalaylardı.Yemekler de bu kalaylanmış kaplarda pişerdi. Sonra birden aluminyum furyası çıktı!. Herkes bakır kaplarını satıp evi aluminyum kaplarla doldurmaya başladı... Büyük kolaylıktı. Hafifti, ucuzdu, kalaylanma derdi yoktu!. Yıllar yılı aluminyum kaplarda pişmiş yemeklerle beslendi beyinlerimiz!. Derken çelik kaplar, teflon tencereler çıktı yakın yıllarda, bizler mezara bir karış yaklaştığımızda...
Ve ortaya bir yeni keşif atıldı! "Alzheimer’s", yani ALUMİNYUM hastalığı!. Bu hastalığa yakalananların beyin hücrelerinde normalin 4 katına kadar aluminyum fazlalığı tespit edildi 1989 da...Özellikle, beynin hâfızayla alâkalı hippocampus bölgesindeki hücrelerde bu birikim çok fazla olarak bulundu. İnsanların farkında olmadan gıda ve diğer yollarla aldıkları fazla aluminyum beyni iflasa sürüklüyordu... ALZHEİMER’S" hastalığı, İnsanı ister fakir bir çöpçü, ister başbakan olsun, isimleri, yerleri,kişileri hatırlamaz hâle getiriyordu. Ve bunda, kullanılan aluminyum kapların etkisi çok büyük! Yapılan araştırmalara göre, normal kapta pişen domatesteki aluminyum oranı, alimunyum kapta piştiğinde yüzde yüze yakın artıyordu. Şimdi aluminyum tencereler kullanılmıyor pek ama tehlike geçti mi? Bu defa en başta aluminyum "kutu"larda saklanan,içilen konserve ve meşrubat türü gıdalar çıktı karşımıza! Bunların yanısıra vücuda alınan bazı ilaçlara da dikkat edilmeli sanırım! Meselâ, stresli toplumlar sürekli mide yanmalarına karşı antiasid almaya başladılar... Ki alınan antiasid hap veya şurupların pek çoğunda yoğun miktarda alüminyum hydroxid ve alüminyum tuzları bulunmakta!. Yanı sıra ishal kesici (antidiarrheal) haplar dahi alüminyumlu maddeler ihtiva etmekte. Bir kısım ağrı kesici aspirinler, kepek olmasını önleyici bazı şampuanlar, bazı deodorantlar, hep beynimizin belâsı alüminyumu ihtiva etmekte...
Bilmem alüminyumlu nesnelerden uzak durmamız gerektiğini yeterince anlatabildim mi?. Yanı sıra kesinlikle LIGHT ve DIET yazan yenecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor... Rafine beyaz şeker, beyni "turn-OFF" yapan (çalışmasını durduran) madde olarak adlandırılıyor.Tadlandırıcıların her türünden uzak durmak gerek...”
BU MAKALE BİR ARAŞTIRMA YAZSIDIR.
UĞUR ÖZALTIN