Lohusalık Depresyonu

[SoruCevap]

Anne adayları gebelik süresince hormonal,fizyolojik ve psikolojik olarak çok güçlü değişimler yaşarlar geçirirler. Anneler 40 haftalık süren gebelik boyunca yaşadığı bu sürecin sonunda 6 haftalık lohusalık dönemine girer.

Annelerin pek çoğu bu süreci sorunsuz atlatırken bazıları ise sorun yaşarlar.Lohusalık döneminde anneler iki farklı duygu durumu yaşarlar

Lohusalık hüznü

Lohusalık depresyonu
Bu iki durum birbirinden çok farklıdır.anne olmak aileye ve topluma birey kazandırmak çok güzel ve kutsal bir olaydır.lohusalık döneminde annenin yaşadığı duygusal durumlar aileyi çok zorlayacaktır.

Annenin doğum sonu ilk 2 hafta süre içinde

Hüzün

İç sıkıntı

Ağlama hissi ve krizleri

Olumsuz kaygılar yaşama durumlarına lohusalık hüznü denilir. Bu belirtiler 2 haftadan uzun 2 yıl uzaması durumuna lohusalık depresyon tanısı konulur.Lohusalık hüznü doğumdan 2 hafta içinde kaybolur.

Dünyada her 5 anne adayından birisi lohusalık depresyonu yaşamaktadır.Türkiye 179 ülke arasında 65. Sıradadır. Kadınların lohusalık depresyona yakalanma oranı %15 iken ülkemizde %40 larda dır.

Depresyon nedenleri

Gebelikte yükselen östrojen ve progesteron hormonlarının doğumdan sonra azalması

Geçmişten gelen olumsuz kaygılar

Depresyon travma gibi ruhsal sorunların tam iyileşmeden gebelik yaşama

Kişisel yatkınlık

Eşler ve aileler arasında yaşanan sorunlar

Doğumla birlikte annede uyku düzeni değişimi fiziksel ve sosyal hayatın değişmesi

Eş ile geçirilen sürenin kısalması

Gebelik doğum lohusalık bebek bakımı ve doğum sonu çevre ile ilişkiler konumunda farkındalık ve bilgilendirme eksikliği

Bu dönemde annede görülen değişimler

Bebek ile bağ kuramama

Bebeğine zarar vereceği kaygısı

Ona bakamayacağım

Altını değiştiremeyeceğim dokunamayacağım emziremeyeceğini düşünür. Anne bunları yapamaz yada çok zorlanacağını hisseder

Hayatındaki radikal değişimlerden bebeğini sorumlu tutar Bunu düşündüğü içinde kendini suçlar. İyi anne olmadığını düşünür. Fiziksel değişimleri ve görüntüsü anneyi çok zorlar kendini beğenmez.

Eşinin ve çevrenin beklentilerini karşılayamadığı için iyi bir anne ve eş olmadığını düşünür.

Eski günlerine özlem duyar. o günlere dönmek ister. Bu durum annenin suçluluk duymasına neden olur. Bunlara ilave olarak ağlama, uykusuzluk sık yaşanır.

Kültürümüzde annelik kutsaldır. Bu kutsiyet anneye verdiği sorumlulukla birleşiyor ve mükemmel olma beklentisini karşılamaya çalışmak anneleri baskı altında tutmaktadır.

Yeni rollere alışmaya çalışan anneler kayınvalide, anne akraba arkadaş komşu tavsiyesi yada müdahalesi ile daha kolay lohusalık depresyonuna girebiliyorlar.

Doğum süreci sonunda anneler yeni bir sürece yelken açarlar. Toplumun annelik normlarına göre davranmaya çalışırlar. Çok sınırlamaları olan ve kutsallık üzerine kurulu olan bu normlar anneyi sosyal hayattan dışlayabilir. yanı anne sadece bebeği için yaşayan kadınlığı ve varlığı hiçe sayılan bir yere konumlandırılmaktadır.

TEDAVİ

Doğumdan sonraki 2 hafta içinde olan annelik hüznü normaldir

Lohusalık döneminde annelere daha şefkatli olmalıdır.

Gebelik ve lohusalıkta alışık olunan her şey değişecektir. Bu sebepten doğum ve doğum sonu ile ilgili bilgiler ve değişimler anlatılarak güçlendirilmelidir.

Eş ve yakınlarının lohusalığı lohusayı suçlamak yerine,yardım etmek yanında olmak gerekmektedir.

Annelere annelik ile ilgili tüm bilgiler öğretilmektedir.

Annelik içgüdüsel olabilir. Ancak bebek bakımı öğrenilebilir bir süreçtir. Doğum öncesi ve sonrası destek alınmalıdır.

Anneler gün içinde yarım saatlik dışarı çıkmalıdırlar.

Yakınları, eşleri ile duygularını paylaşmalı destek istenmelidir.

Bebek ara sıra güvenilen birisine bırakılıp eş ile yada arkadaşlar ile sohbet etmeli paylaşımlarda bulunmalıdır.

Anne rolünü üzerine alan kadın tüm sorumlulukları da yüklenmiş hisseder.

Bu durumda babalara büyük görevler düşmektedir.

Anneye destek olmak bebeğin hayatına dahil olmak babalık rolünü daha perçimleyecektir.