zeberus1234
Yeni Üye
Mâide Sûresi, 44 ayet anlamı açıklaması
İslamın sosyal hayata bakan yönlerini hatalı değerlendiren bir takım kişiler, o yüce dinin bir kısım hüküm ve meselelerine sathi olarak baktıklarından hataya düşmekten kendilerini alamıyorlar Açmış oldukları bu hatalı çığıra başkalarını da sürüklediklerinden kusur genişliyor, neticede zihinlerin karışmasına sebep oluyorlar İşte bu meselelerden birisi de Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridir(l) Mealindeki ayeti kerimeden çıkarılan hükümdür Bu ayetin mealinden hareket edenler, İlahi hükümleri başvuru etmeyen kişilerin kafirolduklarını, dolayısıyla bunların Müslüman sayılmayacağını söylemektedirler Gariptir ki, bu ayeti kerime İslamın birincil yıllarında da tartışmaya konu teşkil etmiş, Hariciye ve İbadiye gibi sapık mezhepler, günah işleyen Müslümanları küfürle itham etmişlerdir Hatta Hariciler bu ayete dayanarak Hakem Hadisesindennedeniyle Hz Ali'yi tekfir etme cüretini bile göstermişlerdir Halbuki ümmetin cumhuru, imam ve müçtehidleri, onların bu iddialarını çürütmüş ve bir Müslümanın günah işlemesiyle kafir olmayacağını açıklamışlardır(2)
Bu ayetin tefsirinde Camiu'l Ifade isimli 30 ciltlik tefsirin müellifi İmam Cerir etTaberi, ayette geçen küfrün islamdan çıkma manasında yok, Allah'ın nimetini red, yani nankörlük manasındaolduğunu ve bid'at ehli olan İbadiye grubunun bu ayeti,yönetimi elinde bulunduranların küfrüne delil gösterdiklerini izah eder ve ibni Abbas'tan (ra) şöyle bir rivayette bulunur: Kasden inkar ederek Allah'ın hükümleriyle hükmetmeyen kimseler kafirlerdir Kabul ettiği halde onunla hükmetmezse zalim ya da fasık olur
Nitekim, derhal bundan sonraki ayetlerde Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenlerin zalim ve fasıklar olduğuna dikkat çekilmektedirAynı rivayeti İbni Abbas'tan (ra) İmam Nesefi de nakletmektedir İmam Fahrüddin Razi de 32 ciltlik Tefsiri Kebir isimli eserinde bu ayetin tefsirini yapmakta, Haricilerin bu husustaki görüşlerinin yanlış olduğuna muhabere ederek şöyle demektedir: Bir kimse Allah'ın hükümleriyle hükmetmezse deha, kalbiyle o hükümlerin doğruluğuna inanırsa kafir olmaz Zira küfür, adalet olan hükümleri kalbiyle red ve lisanıyla reddetmektir Fasık, kalbiyle onay ettiği için mü'mindir İmanla beraber Allah'ın hükümlerinin huysuz ile hüküm vermek diğer günahlar kabilindendir En doğru olan görüş budur(3)
Kadı Beyzavi ise Allah'ın hükümlerini inkar edip onlara hakaret edenlerin kafir olacaklarım açıklamaktadır (4) İbni Kesir, bu ayetin Yahudiler hakkında nazil olduğunu ifade ederken,(5) Osmanlı devletinin şeyhül islamlarından olan Ebu'sSuud Efendi, ayette geçen hükmetmemeyi red manasında almakta ve Allah'ın hükümlerini hakir ve basit görerek red eden kimse, kim olursa olsun dinden çıkardemektedir(6) Öteki modern müfessirler de, ayette geçen hükmetmeyenlerifadesinin, inkar edenler,yani onay etmeyenlermanasına geldiğini söylemektedirler Konyalı Vehbi Efendi, Eğer ayetten niyet bu olmasa Kur'an'ın hilafında birşey irtikap edenlerin (işleyenlerin) kafir olmaları lüzumlu gelirdi Halbuki, adalet olduğuna imanla beraber hilafını irtikap küfür değildir ve olamazder Çünkü, bilumum günahlar Kur'an'ın hilafıdır Günahtan hali (hiç günahı olmayan) bir fert tasavvur olunamaz Eğer her günahı irtikap eden kafir olsa, alemde mü'min bulunmamak gerektir(7) Vehbi Efendi, Ebu'sSuud Efendiye ve Fethul Açıklama'a atıfta bulunarak, Allah'ın inzal ettiği ahkamla Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmemekhususunda, istihfaf veya istihlal veya inkar tarıklariyle bu hükümleri küçük görmek yoksa helal saymak ya da reddetmek suretiyle)hilafında hükmün (İlahi hükümlerin tersine hüküm vermenin) küfür olduğunu, fakat bu ahkamın (Allah'ın indirdiği hükümlerin) yargı olduğunu onaylama ve ikrarla beraber hilafında hükmün küfür olmadığını belirtir(8)
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, ayetteki hükmetmemenin, Onun hakimiyetini tanımamakdurumunda küfre gireceğine sinyâl eder(9) Ömer Nasuhi Bilmen de şu izahı getirir: Bir kimse hükmü İlahiyi kalben kabul etmez, onu kasıtlı olarak lisanen inkar ederse o takdirde kafir olur Fakat onu kalben tasdik ettiği halde terk eylerse kafir olmaz, günahkar olur(10) Bilmen, büyük İslam alimi İkrime'den de şu iktibası yapar: Her kim Allah Teala'nın hükmettiği ile, onu bilerek inkar ettiği halde hükmetmezse kafir olur Lakin her kim onu ikrar ettiği halde onunla hükmetmezse, o fasıktir, zalimdir, yoksa kafir değildir(11)
Görüldüğü gibi, tüm müfessirler ayetin tefsirinde bakış birliği içindedir Hepsi, bir kimse Allah'ın hükümlerini inkar etmediği, onlara hakarette bulunmadığı müddetçe kafir olmayacağı görüşündedir Nitekim, Bediüzzaman da Münazarat isimli eserinde, bir takım kimselerin Kanunu Esasiyi ve hürriyetin ilanından dolayı idarecileri tekfir ettiklerini belirtmekte ve onların Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenlerifadesinin Allah'ın hükmünü tasdik etmeyenlermanasında olduğunu bilmediklerini demeç etmektedir(12)
O halde, mü'min olarak Ehli Sünnet ve Cemaat görüşüne sımsıkı sarılmamız, bid'at ehline iltifat etmememiz gerekir Büyük imam ve müçtehidlerin tefsir ve izahlarına dikkat edip onlardan istifade etmemiz şarttır Her hususta olduğu gibi, tekfir meselesinde de bu imamların görüşlerini başlıca almalıyız İmam Suyuti'nin Tekfire teşebbüs etmek, kendini beğenen cahil kişilerin işidirikazını da unutmamalıyız(13)
Kaynaklar
1 Maide Sûresi, 44
2 etTefsirû'lKebir
3 etTefsirü'lKebir, 12:6
4 Tefsiri Beydavi, 2:295
5 İbni Kesir, 2:61
6 Tefsiri Ebu'sSuûd, 3:42
7 Hülasatü'lIfade,3:1231
8 A g e
9 Adalet Dini Kur'an Dili, 3:1690
10 Kur'anı Kerimin Türkçe MeaH Alisi ve Tefsiri, 2:772
11 A g e
12 Münazarat, s 69
13 İ'cazü'lKur'an, 3:57 *
İslamın sosyal hayata bakan yönlerini hatalı değerlendiren bir takım kişiler, o yüce dinin bir kısım hüküm ve meselelerine sathi olarak baktıklarından hataya düşmekten kendilerini alamıyorlar Açmış oldukları bu hatalı çığıra başkalarını da sürüklediklerinden kusur genişliyor, neticede zihinlerin karışmasına sebep oluyorlar İşte bu meselelerden birisi de Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridir(l) Mealindeki ayeti kerimeden çıkarılan hükümdür Bu ayetin mealinden hareket edenler, İlahi hükümleri başvuru etmeyen kişilerin kafirolduklarını, dolayısıyla bunların Müslüman sayılmayacağını söylemektedirler Gariptir ki, bu ayeti kerime İslamın birincil yıllarında da tartışmaya konu teşkil etmiş, Hariciye ve İbadiye gibi sapık mezhepler, günah işleyen Müslümanları küfürle itham etmişlerdir Hatta Hariciler bu ayete dayanarak Hakem Hadisesindennedeniyle Hz Ali'yi tekfir etme cüretini bile göstermişlerdir Halbuki ümmetin cumhuru, imam ve müçtehidleri, onların bu iddialarını çürütmüş ve bir Müslümanın günah işlemesiyle kafir olmayacağını açıklamışlardır(2)
Bu ayetin tefsirinde Camiu'l Ifade isimli 30 ciltlik tefsirin müellifi İmam Cerir etTaberi, ayette geçen küfrün islamdan çıkma manasında yok, Allah'ın nimetini red, yani nankörlük manasındaolduğunu ve bid'at ehli olan İbadiye grubunun bu ayeti,yönetimi elinde bulunduranların küfrüne delil gösterdiklerini izah eder ve ibni Abbas'tan (ra) şöyle bir rivayette bulunur: Kasden inkar ederek Allah'ın hükümleriyle hükmetmeyen kimseler kafirlerdir Kabul ettiği halde onunla hükmetmezse zalim ya da fasık olur
Nitekim, derhal bundan sonraki ayetlerde Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenlerin zalim ve fasıklar olduğuna dikkat çekilmektedirAynı rivayeti İbni Abbas'tan (ra) İmam Nesefi de nakletmektedir İmam Fahrüddin Razi de 32 ciltlik Tefsiri Kebir isimli eserinde bu ayetin tefsirini yapmakta, Haricilerin bu husustaki görüşlerinin yanlış olduğuna muhabere ederek şöyle demektedir: Bir kimse Allah'ın hükümleriyle hükmetmezse deha, kalbiyle o hükümlerin doğruluğuna inanırsa kafir olmaz Zira küfür, adalet olan hükümleri kalbiyle red ve lisanıyla reddetmektir Fasık, kalbiyle onay ettiği için mü'mindir İmanla beraber Allah'ın hükümlerinin huysuz ile hüküm vermek diğer günahlar kabilindendir En doğru olan görüş budur(3)
Kadı Beyzavi ise Allah'ın hükümlerini inkar edip onlara hakaret edenlerin kafir olacaklarım açıklamaktadır (4) İbni Kesir, bu ayetin Yahudiler hakkında nazil olduğunu ifade ederken,(5) Osmanlı devletinin şeyhül islamlarından olan Ebu'sSuud Efendi, ayette geçen hükmetmemeyi red manasında almakta ve Allah'ın hükümlerini hakir ve basit görerek red eden kimse, kim olursa olsun dinden çıkardemektedir(6) Öteki modern müfessirler de, ayette geçen hükmetmeyenlerifadesinin, inkar edenler,yani onay etmeyenlermanasına geldiğini söylemektedirler Konyalı Vehbi Efendi, Eğer ayetten niyet bu olmasa Kur'an'ın hilafında birşey irtikap edenlerin (işleyenlerin) kafir olmaları lüzumlu gelirdi Halbuki, adalet olduğuna imanla beraber hilafını irtikap küfür değildir ve olamazder Çünkü, bilumum günahlar Kur'an'ın hilafıdır Günahtan hali (hiç günahı olmayan) bir fert tasavvur olunamaz Eğer her günahı irtikap eden kafir olsa, alemde mü'min bulunmamak gerektir(7) Vehbi Efendi, Ebu'sSuud Efendiye ve Fethul Açıklama'a atıfta bulunarak, Allah'ın inzal ettiği ahkamla Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmemekhususunda, istihfaf veya istihlal veya inkar tarıklariyle bu hükümleri küçük görmek yoksa helal saymak ya da reddetmek suretiyle)hilafında hükmün (İlahi hükümlerin tersine hüküm vermenin) küfür olduğunu, fakat bu ahkamın (Allah'ın indirdiği hükümlerin) yargı olduğunu onaylama ve ikrarla beraber hilafında hükmün küfür olmadığını belirtir(8)
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, ayetteki hükmetmemenin, Onun hakimiyetini tanımamakdurumunda küfre gireceğine sinyâl eder(9) Ömer Nasuhi Bilmen de şu izahı getirir: Bir kimse hükmü İlahiyi kalben kabul etmez, onu kasıtlı olarak lisanen inkar ederse o takdirde kafir olur Fakat onu kalben tasdik ettiği halde terk eylerse kafir olmaz, günahkar olur(10) Bilmen, büyük İslam alimi İkrime'den de şu iktibası yapar: Her kim Allah Teala'nın hükmettiği ile, onu bilerek inkar ettiği halde hükmetmezse kafir olur Lakin her kim onu ikrar ettiği halde onunla hükmetmezse, o fasıktir, zalimdir, yoksa kafir değildir(11)
Görüldüğü gibi, tüm müfessirler ayetin tefsirinde bakış birliği içindedir Hepsi, bir kimse Allah'ın hükümlerini inkar etmediği, onlara hakarette bulunmadığı müddetçe kafir olmayacağı görüşündedir Nitekim, Bediüzzaman da Münazarat isimli eserinde, bir takım kimselerin Kanunu Esasiyi ve hürriyetin ilanından dolayı idarecileri tekfir ettiklerini belirtmekte ve onların Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenlerifadesinin Allah'ın hükmünü tasdik etmeyenlermanasında olduğunu bilmediklerini demeç etmektedir(12)
O halde, mü'min olarak Ehli Sünnet ve Cemaat görüşüne sımsıkı sarılmamız, bid'at ehline iltifat etmememiz gerekir Büyük imam ve müçtehidlerin tefsir ve izahlarına dikkat edip onlardan istifade etmemiz şarttır Her hususta olduğu gibi, tekfir meselesinde de bu imamların görüşlerini başlıca almalıyız İmam Suyuti'nin Tekfire teşebbüs etmek, kendini beğenen cahil kişilerin işidirikazını da unutmamalıyız(13)
Kaynaklar
1 Maide Sûresi, 44
2 etTefsirû'lKebir
3 etTefsirü'lKebir, 12:6
4 Tefsiri Beydavi, 2:295
5 İbni Kesir, 2:61
6 Tefsiri Ebu'sSuûd, 3:42
7 Hülasatü'lIfade,3:1231
8 A g e
9 Adalet Dini Kur'an Dili, 3:1690
10 Kur'anı Kerimin Türkçe MeaH Alisi ve Tefsiri, 2:772
11 A g e
12 Münazarat, s 69
13 İ'cazü'lKur'an, 3:57 *