Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, makyaj kullanımının kısırlığa neden olduğu uyarısında bulunarak, kozmetik ürünlerini kullanan bir kadının vücudunun her gün en az 500 kimyasal maddeye maruz kaldığını söyledi.
Diyarbakır Veni Vidi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nde görevli Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, kadınların vazgeçilmezi makyaj ürünlerinin hormon dengesizliğine yol açabilecek kimyasallar içerdiği için kısırlığa neden olabileceğini bildirdi.
Her kadının güzel görünmek için kozmetik ürünlerini kullandığını aktaran Çoksüer, kozmetik ürünleri kadınların hayatında vazgeçilmezlerinden olduğunu vurguladı. Çoksüer, yapılan araştırmadan örnek vererek, ortalama kozmetik ürünlerini kullanan bir kadının vücudunun her gün en az 500 kimyasal maddeye maruz kaldığı bilgisini verdi. Bu kimyasalların pek çok rahatsızlığa neden olacağını, vücudu yıpratacağı uyarısında bulunan Çoksüer, bu kimyasal maddelerin alerjiden, hormon bozukluğuna, doğurganlık sorunlarından kansere kadar birçok rahatsızlığa neden olabildiğini ve kadınlarda hormon bozukluğuna neden olduğu için kısırlık riskini de oluşturduğunu vurguladı.
Ruj, oje, fondöten, deodorant, parfüm, vücut losyonu, saç spreyi, gibi ürünlerin kimyasal analizini yapan araştırmalarda tüyler ürperten sonuçları ortaya çıktığını dile getiren Çoksüer, araştırmaya göre bu malzemeler birçok kadın için günlük hayatın bir parçası olsa da sağlık açısından büyük bir riski de beraberinde getirdiği uyarısında bulundu.
"ERKEN YAŞTA MAKYAJ YAPMAYA BAŞLAMAK KISIRLIK RİSKİNİ DAHA DA ARTTIRIYOR"
Çoksüer, bir kadın ne kadar erken yaşta makyaj yapmaya başlarsa kısırlık açısından tehlikenin o kadar büyük olduğu belirterek, "14-19 yaşındaki genç kızlar üzerinde yaptığı araştırmada, bu kızların kullandığı güzellik ürünlerinde, daha önceki araştırmalarda kanser ve hormon sorunlarına yol açtığı tespit edilen kimyasallara rastlandı. İskoçya'da yapılan bir çalışmada hamilelik döneminde makyaj yapıldığında özellikle gebeliğin ilk üç ayında hem bebeklerde hem de anne hayatını riske atmaktadır. Hamileliğin ilk üç ayında üreme sistemi geliştiği için bu haftalarda kullanılan makyaj malzemelerinin bebeklerin kısırlığına neden olabileceğini belirtiyor. Makyaj malzemelerinde kullanılan bu kimyasal ürünler hamile fareler üzerinde denendi. Çalışma sonucunda kız çocuklarında hormon profilini bozduğu ve erkeklerde de üreme sistemini olumsuz yönde etkilediği görüldü. Uzmanlar bebeklerin sağlığı için hamileliğin ilk evrelerinde annelerin makyaj yapmamalarını öneriyor" dedi.
Kadınların makyaj yapmadan önce vücudunda bir çok kimyasalın sağlık açısında zararlarını göz önünde bulundurarak makyaj yapmaktan kaçınması gerektiğini bildiren Çoksüer, "Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında bebekler daha çok risk altında olduğu için bu dönemlerde makyaj yapmaktan kaçınmaları gerekir. Saç ve vücut temizliğinde boya ve parfüm içermeyen doğal beyaz sabun öneriliyor. Cilt bakımı için boya ve parfüm içermeyen ürünlerin tercih edilmesi öneriliyor. Ayrıca uzmanlar, bitkisel kozmetiklerin daha az zararlı olduğu veya alerji yapmayacağı düşüncesinin yanlışlığına dikkat çekiyor" diye konuş
Diyarbakır Veni Vidi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nde görevli Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, kadınların vazgeçilmezi makyaj ürünlerinin hormon dengesizliğine yol açabilecek kimyasallar içerdiği için kısırlığa neden olabileceğini bildirdi.
Her kadının güzel görünmek için kozmetik ürünlerini kullandığını aktaran Çoksüer, kozmetik ürünleri kadınların hayatında vazgeçilmezlerinden olduğunu vurguladı. Çoksüer, yapılan araştırmadan örnek vererek, ortalama kozmetik ürünlerini kullanan bir kadının vücudunun her gün en az 500 kimyasal maddeye maruz kaldığı bilgisini verdi. Bu kimyasalların pek çok rahatsızlığa neden olacağını, vücudu yıpratacağı uyarısında bulunan Çoksüer, bu kimyasal maddelerin alerjiden, hormon bozukluğuna, doğurganlık sorunlarından kansere kadar birçok rahatsızlığa neden olabildiğini ve kadınlarda hormon bozukluğuna neden olduğu için kısırlık riskini de oluşturduğunu vurguladı.
Ruj, oje, fondöten, deodorant, parfüm, vücut losyonu, saç spreyi, gibi ürünlerin kimyasal analizini yapan araştırmalarda tüyler ürperten sonuçları ortaya çıktığını dile getiren Çoksüer, araştırmaya göre bu malzemeler birçok kadın için günlük hayatın bir parçası olsa da sağlık açısından büyük bir riski de beraberinde getirdiği uyarısında bulundu.
"ERKEN YAŞTA MAKYAJ YAPMAYA BAŞLAMAK KISIRLIK RİSKİNİ DAHA DA ARTTIRIYOR"
Çoksüer, bir kadın ne kadar erken yaşta makyaj yapmaya başlarsa kısırlık açısından tehlikenin o kadar büyük olduğu belirterek, "14-19 yaşındaki genç kızlar üzerinde yaptığı araştırmada, bu kızların kullandığı güzellik ürünlerinde, daha önceki araştırmalarda kanser ve hormon sorunlarına yol açtığı tespit edilen kimyasallara rastlandı. İskoçya'da yapılan bir çalışmada hamilelik döneminde makyaj yapıldığında özellikle gebeliğin ilk üç ayında hem bebeklerde hem de anne hayatını riske atmaktadır. Hamileliğin ilk üç ayında üreme sistemi geliştiği için bu haftalarda kullanılan makyaj malzemelerinin bebeklerin kısırlığına neden olabileceğini belirtiyor. Makyaj malzemelerinde kullanılan bu kimyasal ürünler hamile fareler üzerinde denendi. Çalışma sonucunda kız çocuklarında hormon profilini bozduğu ve erkeklerde de üreme sistemini olumsuz yönde etkilediği görüldü. Uzmanlar bebeklerin sağlığı için hamileliğin ilk evrelerinde annelerin makyaj yapmamalarını öneriyor" dedi.
Kadınların makyaj yapmadan önce vücudunda bir çok kimyasalın sağlık açısında zararlarını göz önünde bulundurarak makyaj yapmaktan kaçınması gerektiğini bildiren Çoksüer, "Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında bebekler daha çok risk altında olduğu için bu dönemlerde makyaj yapmaktan kaçınmaları gerekir. Saç ve vücut temizliğinde boya ve parfüm içermeyen doğal beyaz sabun öneriliyor. Cilt bakımı için boya ve parfüm içermeyen ürünlerin tercih edilmesi öneriliyor. Ayrıca uzmanlar, bitkisel kozmetiklerin daha az zararlı olduğu veya alerji yapmayacağı düşüncesinin yanlışlığına dikkat çekiyor" diye konuş
