Malkoçoğulları -Malkoçoğulları Kimdir? - Malkoçoğulları'nın Hayatı Hakkında
Malkoçoğulları
Malkoçoğulları, adı MALKOÇ BEY olan ve Orhan Gazi ve 1. Murat zamanında Balkan ülkelerine yapılan akınlarda görev yapan akıncı ailesine verilen addır.
Bilinen Malkoçoğlu Beyleri akrabalık bağına göre şu şekildedir:
Malkoç Bey
Sultan Birinci Murat ve Yıldırım Bayezit zamanının komutanlarındandır. 1396 yılında Niğbolu savaşında türk ordusunun sol kanadında komutan olarak görev yapan ilk akıncı beylerimizdendir. Malkoç Bey'in türbesi şu an Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Bourya (eski adıyla malkoçova)'dadır. Malkoç Bey'in Mustafa Bey ve Mehmet Bey adlarında bilinen iki oğlu vardır.
Mustafa Bey (Malkoç Bey oğlu)
Sivas kalesi komutanıdır. 1400 yılında Timur'un Sivası kuşatmasında 3.000 kişiyle 200.000 kişilik Timur ordusuna karşı kaleyi 18 gün yiğitçe savunan ve açlık ve susuzluğa dayanamayıp canlarının bağışlanacağı Timur tarafından vaat edildi ve kaleyi teslim etmek zorunda kaldı. Fakat Timur sözünde durmayıp kale teslim edildikten sonra bütün askerlerle beraber Malkoç Mustafa Bey'i de şehit etmiştir. Hamza Bey adında oğlu vardır.
Mehmet Bey (Malkoç Bey oğlu)
Rumeli'nin fethinde babası Malkoç Bey ile beraber görev yaptığı düşünülmektedir. Türbesi Gebze’de olup 1385 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Türbesi babası Malkoç Bey tarafından yapılmıştır. Genç yaşta babasından evvel vefat etmiş olup çocuklarının olmadığı düşünülmektedir.
Hamza Bey (Mustafa Bey oğlu)
Malkoç Mustafa Bey'in oğludur. Fatih döneminde Niğbolu sancakbeyi olarak görev yapan Hamza Bey 1461 yılında Eflak Voyvodası tarafından şehit edildiği bilinmektedir. Hamza Bey, Damat Yahya Paşa ve Bali Paşa'nın babasıdır.
Bali Bey (Hamza Bey oğlu)
Enderunda yetişip 1498 yılında Silistre Beylerbeyi (orgeneral) oldu. Oğulları Ali ve Turali Baylerde akınlara katıldı. Varşova'yı alan komutandır. 1514 yılında Yavuz zamanında Çaldıran harbinde şehit olduğu söylenmektedir.
Ali Bey (Bali Bey oğlu)
Sofya sancakbeyidir. 1.nci Beyazıt zamanında Cem Sultana Karşı savaşmıştır. 1514 yılında çaldıran harbinde şehit oldu.
Turali Bey (Bali Bey oğlu)
Silistre sancak beyi olarak görev yapmış. 1514 yılında Çaldıran harbinde bizzat Şahismail tarafından şehit edildi. Hamza Bey'in iki oğlu Bali Bey ve Damat Yahya Paşa'dır. Bali Bey'in iki oğlu Ali ve Turali Bey'lerdir.
Damat Yahya Paşa (Hamza Bey oğlu)
1501 yılında 2. Bayezitin kızıyla evlendiğinde Bali bey adında oğlu vardı. 2. Bayezitin kızından da Ahmet Bey ile Mehmet Bey olmuştur.
1480'de Bosna Beyi, 1481 de de Rumeli Beylerbeyi, 1504 yılında Kubbe veziri oldu ve 1506 yılında vefat etti. Bilinen 3 oğlu Bali Bey (Silistre beylerbeyi olan amcasıdır), Mehmet Bey, Ahmet Bey. Bu komutanlardan aynı zamanda Yahya Paşazadeler diye bahsedilir.
Bali Bey (Yahya Paşa oğlu; Koca Bali Paşa- Gaazi Gızan Bali Paşa)
1495 de doğmuştur. Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşıtıdır. 2.nci Bayezit'in diğer kızı Hüma Sultan (üvey annesinin üvey kızkardeşi) ile evlenmiştir. Semendire sancakbeyi oldu. 1521 yılında Belgrat'ın fethinde görev yaptı. Belgrat sancakbeyi oldu. Daha sonra Bosna Beylerbeyi oldu. 1526 yılında Mohaç Meydan muharebesinde çok üstün başarılarda bulundu. Budin (Budapeşte)'nin 2.nci Beylerbeyi oldu. Vezir oldu. 1548 yılında vefat etti. Budapeştenin en büyük meydanının adı Osmanlıların Budapeşte'yi kaybettiği zaman kadar Gazi Bali Paşa Meydanı'dır. Mehmet Bey adında bir oğlu var.
Mehmet Bey (Yahya Paşa’nın torunu, Bali Bey'in oğlu)
Enderunda yetişti. Varat sancakbeyi oldu. 1563 yılında Kanuni'nin Zigatver seferinde Gyula kalesini fethetmekle görevli Pertev Ppaşa ile beraber 59 günde kaleyi teslim aldı. Aynı yıl Babofça kalesini fethetti. 1567 yılında Lala Mustafa Paşa ile beraber Yemen'de savaştı. 1570 yılında Kıbrıs'ın fethinde Magosa kuşatmasında vurularak şehit oldu.
Mehmet Bey (Yahya Paşa'nın oğlu; Gazi Sultanzade Mehmet paşa- Gaazi Gızan Mehmet Paşa)
Yahya Paşa'nın oğlu, Kanuni'nin halasının oğludur. 1526'da Mohaç alaybeyi, 1527'de Semendire sancakbeyi ve aynı yıl Belgrad sancakbeyi oldu. 1529'da Viyana kuşatmasında Bavyera (Almanya)'nın merkezi Regensburg ve Morova'nın başkenti Brno'yu fiilen zapdetti. Çekoslavakya'yı işgal etti. 1530'da Andrea Dorya'nın işgal ettiği Moro'daki Koron kalesini geri aldı. 1530'da Budini kuşatan Alman mareşalini yendi. 1531 yılında Avusturya akınında 15.000 esirle geri geldi. Peç'i Almanlardan geri aldı. 1535'de tekrar Semendire sancakbeyi oldu ve 8 yıl görev yaptı. 1537 yılında Vertizo Meydan Muharebesi'nde 45.000 kişilik Alman ordusunu imha etti. Bu zaferde kardeşi Ahmet Bey ile oğlu Arslan Bey de vardı. 1538'de Boğdan seferine katıldı. 1541 de Budin seferine katıldı. 1543'de ölen abisi Bali Paşa'nın yerine 3.nci Budin Beylerbeyi oldu. 4,5 yıl görevde kaldı. 1566 yılında Budin'de vefat etti.
Ahmet Bey (Yahya Paşa’nın oğlu)
İnebahtı sancakbeyi olarak bilinir. 1537 yılında Vertizo Meydan Muharebesi'ne katıldı. 1543 te Belgrad sancakbeyi oldu. Mehmet Bey'in oğulları Arslan Bey ve Derviş Bey olarak bilinmekte.
Arslan Bey (Yahya Paşa'nın Torunu, Mehmet Bey’in oğlu; Şifali Arslan Paşa)
1537 yılında Vertizo Meydan Savaşı'na katıldı. 1537'de Pojega sancakbeyi oldu. 1565'de Budin'in 14.ncü Beylerbeyi oldu. Kendisi aynı zamanda şairdir. 1566 yılında Sokullu Mehmet Paşa'nın entrikalarıyla idam edildi.
Derviş Bey (Yahya Paşa'nın Torunu, Mehmet Bey’in oğlu)
Hakkında bir bilgiye sahip olunamadı. Son olarak bilinen kişi Yavuz Ali Paşa'dır.
Yavuz Ali Paşa (Vezir Ali Paşa)
Çok cesur, fevri ve acımasız biriydi. 1603 yılına kadar Mısır Beylerbeyi görevini yaptı. Bu sırada 1603 yılında İstanbul'a çağırıldı ve sadrazamlığa getirildi. İlk iş olarak İran meselesini ele aldı. 1604 yılında Sofya'da Almanya seferi sırasında rahatsızlandı. Belgrad'a ulaştığında da şehit oldu.
Araştırma: Nizamettin Malkoç
Malkoçoğulları'nın merkezi Silistre'dir. Yıldırım Bâyezîd, Fâtih Sultan Mehmed, Sultan ikinci Bâyezîd ve Yavuz Sultan Selîm Han zamanlarinda önemli hizmet ve kahramanliklari görülen bu ailenin atasi Malkoç Mustafa Bey'dir. Turhan Beyogullari, Mihalogullari ve Evrenosogullari gibi, Rumeli'ye sefer yapan ve akınlar düzenleyen Malkoçogulları, kisa zamanda ün kazandilar. Yıldırım Bâyezîd Han, sehzadesi Çelebi Süleyman'in yerine Malkoçoglu Mustafa Bey'i Sivas valiligine tâyin etti. 1402'de Tîmûr Han'in Anadolu'ya düzenledigi sefer sirasinda Sivas'i on sekiz gün savunan Malkoç Mustafa Bey sonunda kaleyi teslim etti. Fakat Tîmûr Han'ni askerleri tarafindan sehîd edildi. Malkoç Mustafa Bey'in oğlu Bâli Bey sayesinde, ailenin ünü Fâtih Sultan Mehmed Han ve sultan ikinci Bâyezîd Han zamanında da devam etti.
Fâtih Sultan Mehmed Han tarafindan 1456'da Eflak prensligine tâyin edilen ve Kazikli Voyvoda olarak bilinen Vlad, Pâdisâha bagli kalacagina dâir söz vermesine ragmen, sözünde durmayarak Osmanlilar aleyhine Macarlarla anlasti. Fâtih Sultan Mehmed Han'in Trabzon seferini firsat bilerek, Tuna'yi geçti ve Bulgaristan topraklarini yagmaladi. Daha sonraki bir zamanda da Tuna kenarinda bulunan Osmanli kuvvetleri üzerine baskin düzenleyerek, kumandanlarindan Yûnus Bey'i sehîd, Hamza Bey'i de esir aldi. Daha sonra da Hamza Bey'i sehîd ederek basini Macar kralina gönderdi. Aldigi esirlerin hepsini kaziklattiktan sonra, Osmanlilara ait birtakim şehir ve kasabalari tahrîp etti. 25.000 esir alarak memleketine döndü. Hamza Bey'in ve birçok Türk' ün pek vahşice şehîd edildiğini haber alan Fâtih Sultan Mehmed Han, Vlad'in üzerine yürümeye karar verdi. 1462 baharinda Widin'e kadar nehir yolu ile geldi. Fakat Kazikli Voyvoda'ya tesadüf edemedi. Bunun üzerine Evrenosoglu Ali Bey'in oglu Ali Bey'i Eflak içlerine akina me'mur etti. Kazikli Voyvoda Osmanli akincilarini vurmak üzere kuvvetler gönderdi. Mahmûd Pasa tarafindan muharebe düzenine sokulan ve sag kanatta Malkoçoglu Bâli Bey'e bagli birliklerin de yer aldigi akinci kuvvetleri, agaçliklar altindan birdenbire ortaya çikarak Eflaklilari bozguna ugratti. Yapilan muharebede, yedi bin kisi oldugu tahmin edilen bu kuvvetlerin pek azi kurtulabildi. Daha sonra yapilan muharebelerde Eflak tamamen Osmanli hâkimiyetine girdi.
Fâtih Sultan Mehmed Han 1475'de Malkoçoglu Bâli Bey'i Macaristan üzerine akina gönderdi. Semendire ve civarinin muhafizi Malkoçoglu'nun emrine kapu halkindan iki bölük garip yigit ile Rumeli beylerinden Hasan Beyoglu îsâ Bey de gönderildi. Malkoçoglu Semendire civarindan Tuna'yi geçerek, Szerem ovasina yâni Tuna ile Sava arasindaki zengin bölgeye girerek akinlar düzenledi. Geri dönecekleri sirada yollari üzerinde Macar kuvvetlerinin toplandigini duydu. On bin kisi kadar olan Macar kuvvetleri, Türk akinci kuvvetlerinin yorulmasini bekliyorlardi. Kendi yollari üzerinde Macar kuvvetlerinin toplandigini anlayan Malkoçoglu harbe girmekte tereddüd etmedi. Akincilarin bir kismi Malkoçoglu Bâli Bey'in idaresi altinda pusuya girerken diger kismi Hasan Beyoglu îsâ Bey'in idaresinde harbe atildilar. Fakat savas Türklerin aleyhine bir hâl aldi. Hattâ savasa kumanda eden Hasan Beyoglu îsâ Bey atindan düsürüldü. Isa Bey tam bu anda; "Hay Bâli! Hay Bâli!" diye haykirdi. Bu sesi duyan Malkoçoglu Bâli Bey kuvvetleri pusudan firlayarak Macarlan beklemedikleri anda bozguna ugrattilar. Fâtih Sultan Mehmed Han'in 1478'deki iskodra seferine katilan ve Venedik dolaylarina akinlarda bulunan Malkoçoglu Bâli Bey, 1479'daki Macaristan seferinde kahramanliklar gösterdi ve önemli hizmetlerde bulundu.
Sultan ikinci Bâyezîd Han zamaninda Kili ve Akkerman alinmis, Osmanlilar Bogdan prensligiyle Karadeniz arasina girerek, Bogdan'in deniz yolunu kapamislar, bu sebeple prensligin ekonomik varligi tehlikeye düsmüstü. Bogdanlilar ou iki kalenin geri alinmasini düsündüler. Kalenin zabtindan sonra, Akkerman'da kalmis olan bâzi Bogdanlilar, Bogdan prensine haber gönderip, onu kalenin alinmasi için davet ettiler. Bogdanlilar, kale muhafizlarinin gafletinden istifâde ile ipler takarak bir kismi kaleye çikti. Bir kismi da iplerin üzerinde iken muhafizlar haber alarak kaleye girenleri yakalayip, digerlerinin de iplerini kestiler. Bogdan beyinin bu hareketi üzerine Rumeli beylerbeyi Hadim Ali Pasa'ya Bogdan seferine çikmasi emredildi. Hadim Ali Pasa 1485 Eylül'ünde Bogdan'a girdi. Bogdan prensi ise mukavemet edemeyecegini anlayarak hem yardim istemek hem de hayâtini kurtarmak için Lehistan krali Kazimir'in yanina gitti. Hadim Ali Pasa kuvvetleri döndükten sonra memleketine varan Bogdan prensi, 1486'da Kili ve Akkerman taraflarina tekrar taarruz etti.
Bunun üzerine akinci kumandani ve Silistre sancakbeyi Malkoçoglu Bâli Bey, Bogdan harekâtina me'mur edildi. Malkoçoglu Bâli Bey'in Bogdan'a girmesi üzerine Bogdan prensi Stefan Çel Mare, Leh ve Macar krallarindan yardim istedi. Onlar da bir takim yardimci kuvvet gönderdiler. Prut nehri üzerine köprü kuran Malkoçoglu Bâli Bey, kendi akincilariyle orada durup timarli sipâhî kuvvetlerini ileri gönderdi. Bu sirada düsman gözcü kuvvetleri, Malkoçoglu üzerine baskin yaptiysa da hiç telas göstermeyen bu tecrübeli kumandan, bir taraftan hücumlara karsilik verdi, diger taraftan da bir kisim kuvvetlerini bayraklari ve mizraklariyle beraber pusuya yatirarak yanindaki az askerle bir müddet çarpisti. Sonunda, pusudaki askerlerini birdenbire çikararak, yeni kuvvet geldi zanniyla düsmanin maneviyâtini sarsip, onlari bozguna ugratti ve bir hayli ganîmet topladi. Bogdan prensi Stefan Çel Mare, Osmanlilarla basa çikamiyacagmi anlayinca; dört bin altin vergi vermek suretiyle Osmanli hâkimiyetine girdi.
Lehistan krali Jan Albert, Osmanli himayesinde bulunan Bogdan üzerine 1497 senesinde taarruz etti. Osmanli hükümeti daha önce Lehlilerle imzalanmis andlasmanin hükmü kalmadigini ileri sürerek Silistre sancakbeyi ve akincibeyi Malkoçoglu Bâli Bey'i 1498 senesi ilkbaharinda kirk bin kisilik bir kuvvetle Lehistan'a yolladi. Malkoçoglu'nun idaresindeki Osmanli kuvvetleri, Turla yâni Dinyester suyunu nehir gemileri üzerine kurduklari köprüden geçerek Lehistan'a girdiler. Bâli Bey büyük oglu Ali Bey'i askerine ardçi ve küçük oglu Tur Ali Bey'i de öncü yaparak Leh topraklarinda ilerledi. Dinyester üzerindeki Karkova veya Sorukhisari daha içeride Dresni. Glagori, Cinanca, Gelebanya ile Leh kralinin sayfiyesi olan Braklav kalelerini fethetti. Muhkum bir kale olan Radimin hisari alinamadi. Bâli Bey burada kalarak, oglu Tur Ali Bey ile Yahyâpasazâde bâzi yerleri ele geçirdikten sonra geri döndüler. Hasan Voyvoda ismindeki bir akinci beyi de, bir günlük yere akin yaptiktan sonra, bir çok ganimetle geri döndü.
Bu sirada düsman, Dinyester nehri üzerindeki köprüyü yikmis, köprüden sonra geçilecek olan dar derbendi (vadiyi) tahkim etmis ve Bâli Bey'in dönüs yolunu kapatmisti. Mevsimin ilerlemesi sebebiyle geri dönmeye hazirlanan ve köprünün yikildigini haber alan Bâli Bey, Hasan Voyvoda'yi gönderip Dinyester nehri üzerine yeni bir köprü kurdurdu. Köprü geçildikten sonra iki gün içinde cereyan eden çarpismalar neticesinde derbend zapt olunarak, asker orayi selâmetle geçti. Daha sonra, bâzi zor durumlari da tecrübesi ve cesaretiyle asan Bâli Bey, Akkerman yoluyla huduttan içeri girdi. Bu sefer de pek çok ganimet elde edilmis, sefer esnasinda hizmet ve sadâkat gösteren Bogdan voyvodasi Stefan Çel Mare, samur kürklü hil'at, beylerbeyligi rütbesi ile iki tugla sancak ve bir de basina giymek üzere yeniçeri orta kumandanlarinin serpusu olan ve kuka denilen tüylü serpus ile taltif olundu.
Yavuz Sultan Selîm Hanin Çaldiran (Iran) seferine katilan Malkoçoglu Bâli Bey'in iki oglu Ali ve Tur Ali beyler önemli kahramanliklar gösterdiler. Bâli Bey'in küçük oglu Silistre beyi Tur Ali Bey, muharebe esnasinda bizzat Sah Ismail tarafindan sehîd edildi. Sofya sancak beyi olan Ali Bey de bu muharebede sehîd düstü.
Malkoçogullari sülâlesinin son nesillerinden en önemlisi Yavuz unvaniyla taninan Malkoçoglu Ali Pasa'dir. 1603'de Yemisçi Hasan Pasa'nin yerine sadrazamliga getirildi. Misir'da bulunan Malkoçoglu Ali Pasa, kirk günde istanbul'a gelip vazifesine basladi, ilk is olarak iran meselesini ele aldi. O sirada kaptan pasa olan Cagalzâde Sinan Pasa'yi kaptanpasaligi üzerinde kalmak üzere serdârliga tâyin ederek, iran üzerine yolladi. Ertesi sene de kendisi, ordunun basinda serdâr olarak Macaristan seferine çikti. Sofya'ya ulasildigi sirada sagligi bozulmaya basladi. Belgrad'a vardiktan dörtbes gün sonra vefat etti.
Alıntı
Malkoçoğulları
Malkoçoğulları, adı MALKOÇ BEY olan ve Orhan Gazi ve 1. Murat zamanında Balkan ülkelerine yapılan akınlarda görev yapan akıncı ailesine verilen addır.
Bilinen Malkoçoğlu Beyleri akrabalık bağına göre şu şekildedir:
Malkoç Bey
Sultan Birinci Murat ve Yıldırım Bayezit zamanının komutanlarındandır. 1396 yılında Niğbolu savaşında türk ordusunun sol kanadında komutan olarak görev yapan ilk akıncı beylerimizdendir. Malkoç Bey'in türbesi şu an Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Bourya (eski adıyla malkoçova)'dadır. Malkoç Bey'in Mustafa Bey ve Mehmet Bey adlarında bilinen iki oğlu vardır.
Mustafa Bey (Malkoç Bey oğlu)
Sivas kalesi komutanıdır. 1400 yılında Timur'un Sivası kuşatmasında 3.000 kişiyle 200.000 kişilik Timur ordusuna karşı kaleyi 18 gün yiğitçe savunan ve açlık ve susuzluğa dayanamayıp canlarının bağışlanacağı Timur tarafından vaat edildi ve kaleyi teslim etmek zorunda kaldı. Fakat Timur sözünde durmayıp kale teslim edildikten sonra bütün askerlerle beraber Malkoç Mustafa Bey'i de şehit etmiştir. Hamza Bey adında oğlu vardır.
Mehmet Bey (Malkoç Bey oğlu)
Rumeli'nin fethinde babası Malkoç Bey ile beraber görev yaptığı düşünülmektedir. Türbesi Gebze’de olup 1385 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Türbesi babası Malkoç Bey tarafından yapılmıştır. Genç yaşta babasından evvel vefat etmiş olup çocuklarının olmadığı düşünülmektedir.
Hamza Bey (Mustafa Bey oğlu)
Malkoç Mustafa Bey'in oğludur. Fatih döneminde Niğbolu sancakbeyi olarak görev yapan Hamza Bey 1461 yılında Eflak Voyvodası tarafından şehit edildiği bilinmektedir. Hamza Bey, Damat Yahya Paşa ve Bali Paşa'nın babasıdır.
Bali Bey (Hamza Bey oğlu)
Enderunda yetişip 1498 yılında Silistre Beylerbeyi (orgeneral) oldu. Oğulları Ali ve Turali Baylerde akınlara katıldı. Varşova'yı alan komutandır. 1514 yılında Yavuz zamanında Çaldıran harbinde şehit olduğu söylenmektedir.
Ali Bey (Bali Bey oğlu)
Sofya sancakbeyidir. 1.nci Beyazıt zamanında Cem Sultana Karşı savaşmıştır. 1514 yılında çaldıran harbinde şehit oldu.
Turali Bey (Bali Bey oğlu)
Silistre sancak beyi olarak görev yapmış. 1514 yılında Çaldıran harbinde bizzat Şahismail tarafından şehit edildi. Hamza Bey'in iki oğlu Bali Bey ve Damat Yahya Paşa'dır. Bali Bey'in iki oğlu Ali ve Turali Bey'lerdir.
Damat Yahya Paşa (Hamza Bey oğlu)
1501 yılında 2. Bayezitin kızıyla evlendiğinde Bali bey adında oğlu vardı. 2. Bayezitin kızından da Ahmet Bey ile Mehmet Bey olmuştur.
1480'de Bosna Beyi, 1481 de de Rumeli Beylerbeyi, 1504 yılında Kubbe veziri oldu ve 1506 yılında vefat etti. Bilinen 3 oğlu Bali Bey (Silistre beylerbeyi olan amcasıdır), Mehmet Bey, Ahmet Bey. Bu komutanlardan aynı zamanda Yahya Paşazadeler diye bahsedilir.
Bali Bey (Yahya Paşa oğlu; Koca Bali Paşa- Gaazi Gızan Bali Paşa)
1495 de doğmuştur. Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşıtıdır. 2.nci Bayezit'in diğer kızı Hüma Sultan (üvey annesinin üvey kızkardeşi) ile evlenmiştir. Semendire sancakbeyi oldu. 1521 yılında Belgrat'ın fethinde görev yaptı. Belgrat sancakbeyi oldu. Daha sonra Bosna Beylerbeyi oldu. 1526 yılında Mohaç Meydan muharebesinde çok üstün başarılarda bulundu. Budin (Budapeşte)'nin 2.nci Beylerbeyi oldu. Vezir oldu. 1548 yılında vefat etti. Budapeştenin en büyük meydanının adı Osmanlıların Budapeşte'yi kaybettiği zaman kadar Gazi Bali Paşa Meydanı'dır. Mehmet Bey adında bir oğlu var.
Mehmet Bey (Yahya Paşa’nın torunu, Bali Bey'in oğlu)
Enderunda yetişti. Varat sancakbeyi oldu. 1563 yılında Kanuni'nin Zigatver seferinde Gyula kalesini fethetmekle görevli Pertev Ppaşa ile beraber 59 günde kaleyi teslim aldı. Aynı yıl Babofça kalesini fethetti. 1567 yılında Lala Mustafa Paşa ile beraber Yemen'de savaştı. 1570 yılında Kıbrıs'ın fethinde Magosa kuşatmasında vurularak şehit oldu.
Mehmet Bey (Yahya Paşa'nın oğlu; Gazi Sultanzade Mehmet paşa- Gaazi Gızan Mehmet Paşa)
Yahya Paşa'nın oğlu, Kanuni'nin halasının oğludur. 1526'da Mohaç alaybeyi, 1527'de Semendire sancakbeyi ve aynı yıl Belgrad sancakbeyi oldu. 1529'da Viyana kuşatmasında Bavyera (Almanya)'nın merkezi Regensburg ve Morova'nın başkenti Brno'yu fiilen zapdetti. Çekoslavakya'yı işgal etti. 1530'da Andrea Dorya'nın işgal ettiği Moro'daki Koron kalesini geri aldı. 1530'da Budini kuşatan Alman mareşalini yendi. 1531 yılında Avusturya akınında 15.000 esirle geri geldi. Peç'i Almanlardan geri aldı. 1535'de tekrar Semendire sancakbeyi oldu ve 8 yıl görev yaptı. 1537 yılında Vertizo Meydan Muharebesi'nde 45.000 kişilik Alman ordusunu imha etti. Bu zaferde kardeşi Ahmet Bey ile oğlu Arslan Bey de vardı. 1538'de Boğdan seferine katıldı. 1541 de Budin seferine katıldı. 1543'de ölen abisi Bali Paşa'nın yerine 3.nci Budin Beylerbeyi oldu. 4,5 yıl görevde kaldı. 1566 yılında Budin'de vefat etti.
Ahmet Bey (Yahya Paşa’nın oğlu)
İnebahtı sancakbeyi olarak bilinir. 1537 yılında Vertizo Meydan Muharebesi'ne katıldı. 1543 te Belgrad sancakbeyi oldu. Mehmet Bey'in oğulları Arslan Bey ve Derviş Bey olarak bilinmekte.
Arslan Bey (Yahya Paşa'nın Torunu, Mehmet Bey’in oğlu; Şifali Arslan Paşa)
1537 yılında Vertizo Meydan Savaşı'na katıldı. 1537'de Pojega sancakbeyi oldu. 1565'de Budin'in 14.ncü Beylerbeyi oldu. Kendisi aynı zamanda şairdir. 1566 yılında Sokullu Mehmet Paşa'nın entrikalarıyla idam edildi.
Derviş Bey (Yahya Paşa'nın Torunu, Mehmet Bey’in oğlu)
Hakkında bir bilgiye sahip olunamadı. Son olarak bilinen kişi Yavuz Ali Paşa'dır.
Yavuz Ali Paşa (Vezir Ali Paşa)
Çok cesur, fevri ve acımasız biriydi. 1603 yılına kadar Mısır Beylerbeyi görevini yaptı. Bu sırada 1603 yılında İstanbul'a çağırıldı ve sadrazamlığa getirildi. İlk iş olarak İran meselesini ele aldı. 1604 yılında Sofya'da Almanya seferi sırasında rahatsızlandı. Belgrad'a ulaştığında da şehit oldu.
Araştırma: Nizamettin Malkoç
Malkoçoğulları'nın merkezi Silistre'dir. Yıldırım Bâyezîd, Fâtih Sultan Mehmed, Sultan ikinci Bâyezîd ve Yavuz Sultan Selîm Han zamanlarinda önemli hizmet ve kahramanliklari görülen bu ailenin atasi Malkoç Mustafa Bey'dir. Turhan Beyogullari, Mihalogullari ve Evrenosogullari gibi, Rumeli'ye sefer yapan ve akınlar düzenleyen Malkoçogulları, kisa zamanda ün kazandilar. Yıldırım Bâyezîd Han, sehzadesi Çelebi Süleyman'in yerine Malkoçoglu Mustafa Bey'i Sivas valiligine tâyin etti. 1402'de Tîmûr Han'in Anadolu'ya düzenledigi sefer sirasinda Sivas'i on sekiz gün savunan Malkoç Mustafa Bey sonunda kaleyi teslim etti. Fakat Tîmûr Han'ni askerleri tarafindan sehîd edildi. Malkoç Mustafa Bey'in oğlu Bâli Bey sayesinde, ailenin ünü Fâtih Sultan Mehmed Han ve sultan ikinci Bâyezîd Han zamanında da devam etti.
Fâtih Sultan Mehmed Han tarafindan 1456'da Eflak prensligine tâyin edilen ve Kazikli Voyvoda olarak bilinen Vlad, Pâdisâha bagli kalacagina dâir söz vermesine ragmen, sözünde durmayarak Osmanlilar aleyhine Macarlarla anlasti. Fâtih Sultan Mehmed Han'in Trabzon seferini firsat bilerek, Tuna'yi geçti ve Bulgaristan topraklarini yagmaladi. Daha sonraki bir zamanda da Tuna kenarinda bulunan Osmanli kuvvetleri üzerine baskin düzenleyerek, kumandanlarindan Yûnus Bey'i sehîd, Hamza Bey'i de esir aldi. Daha sonra da Hamza Bey'i sehîd ederek basini Macar kralina gönderdi. Aldigi esirlerin hepsini kaziklattiktan sonra, Osmanlilara ait birtakim şehir ve kasabalari tahrîp etti. 25.000 esir alarak memleketine döndü. Hamza Bey'in ve birçok Türk' ün pek vahşice şehîd edildiğini haber alan Fâtih Sultan Mehmed Han, Vlad'in üzerine yürümeye karar verdi. 1462 baharinda Widin'e kadar nehir yolu ile geldi. Fakat Kazikli Voyvoda'ya tesadüf edemedi. Bunun üzerine Evrenosoglu Ali Bey'in oglu Ali Bey'i Eflak içlerine akina me'mur etti. Kazikli Voyvoda Osmanli akincilarini vurmak üzere kuvvetler gönderdi. Mahmûd Pasa tarafindan muharebe düzenine sokulan ve sag kanatta Malkoçoglu Bâli Bey'e bagli birliklerin de yer aldigi akinci kuvvetleri, agaçliklar altindan birdenbire ortaya çikarak Eflaklilari bozguna ugratti. Yapilan muharebede, yedi bin kisi oldugu tahmin edilen bu kuvvetlerin pek azi kurtulabildi. Daha sonra yapilan muharebelerde Eflak tamamen Osmanli hâkimiyetine girdi.
Fâtih Sultan Mehmed Han 1475'de Malkoçoglu Bâli Bey'i Macaristan üzerine akina gönderdi. Semendire ve civarinin muhafizi Malkoçoglu'nun emrine kapu halkindan iki bölük garip yigit ile Rumeli beylerinden Hasan Beyoglu îsâ Bey de gönderildi. Malkoçoglu Semendire civarindan Tuna'yi geçerek, Szerem ovasina yâni Tuna ile Sava arasindaki zengin bölgeye girerek akinlar düzenledi. Geri dönecekleri sirada yollari üzerinde Macar kuvvetlerinin toplandigini duydu. On bin kisi kadar olan Macar kuvvetleri, Türk akinci kuvvetlerinin yorulmasini bekliyorlardi. Kendi yollari üzerinde Macar kuvvetlerinin toplandigini anlayan Malkoçoglu harbe girmekte tereddüd etmedi. Akincilarin bir kismi Malkoçoglu Bâli Bey'in idaresi altinda pusuya girerken diger kismi Hasan Beyoglu îsâ Bey'in idaresinde harbe atildilar. Fakat savas Türklerin aleyhine bir hâl aldi. Hattâ savasa kumanda eden Hasan Beyoglu îsâ Bey atindan düsürüldü. Isa Bey tam bu anda; "Hay Bâli! Hay Bâli!" diye haykirdi. Bu sesi duyan Malkoçoglu Bâli Bey kuvvetleri pusudan firlayarak Macarlan beklemedikleri anda bozguna ugrattilar. Fâtih Sultan Mehmed Han'in 1478'deki iskodra seferine katilan ve Venedik dolaylarina akinlarda bulunan Malkoçoglu Bâli Bey, 1479'daki Macaristan seferinde kahramanliklar gösterdi ve önemli hizmetlerde bulundu.
Sultan ikinci Bâyezîd Han zamaninda Kili ve Akkerman alinmis, Osmanlilar Bogdan prensligiyle Karadeniz arasina girerek, Bogdan'in deniz yolunu kapamislar, bu sebeple prensligin ekonomik varligi tehlikeye düsmüstü. Bogdanlilar ou iki kalenin geri alinmasini düsündüler. Kalenin zabtindan sonra, Akkerman'da kalmis olan bâzi Bogdanlilar, Bogdan prensine haber gönderip, onu kalenin alinmasi için davet ettiler. Bogdanlilar, kale muhafizlarinin gafletinden istifâde ile ipler takarak bir kismi kaleye çikti. Bir kismi da iplerin üzerinde iken muhafizlar haber alarak kaleye girenleri yakalayip, digerlerinin de iplerini kestiler. Bogdan beyinin bu hareketi üzerine Rumeli beylerbeyi Hadim Ali Pasa'ya Bogdan seferine çikmasi emredildi. Hadim Ali Pasa 1485 Eylül'ünde Bogdan'a girdi. Bogdan prensi ise mukavemet edemeyecegini anlayarak hem yardim istemek hem de hayâtini kurtarmak için Lehistan krali Kazimir'in yanina gitti. Hadim Ali Pasa kuvvetleri döndükten sonra memleketine varan Bogdan prensi, 1486'da Kili ve Akkerman taraflarina tekrar taarruz etti.
Bunun üzerine akinci kumandani ve Silistre sancakbeyi Malkoçoglu Bâli Bey, Bogdan harekâtina me'mur edildi. Malkoçoglu Bâli Bey'in Bogdan'a girmesi üzerine Bogdan prensi Stefan Çel Mare, Leh ve Macar krallarindan yardim istedi. Onlar da bir takim yardimci kuvvet gönderdiler. Prut nehri üzerine köprü kuran Malkoçoglu Bâli Bey, kendi akincilariyle orada durup timarli sipâhî kuvvetlerini ileri gönderdi. Bu sirada düsman gözcü kuvvetleri, Malkoçoglu üzerine baskin yaptiysa da hiç telas göstermeyen bu tecrübeli kumandan, bir taraftan hücumlara karsilik verdi, diger taraftan da bir kisim kuvvetlerini bayraklari ve mizraklariyle beraber pusuya yatirarak yanindaki az askerle bir müddet çarpisti. Sonunda, pusudaki askerlerini birdenbire çikararak, yeni kuvvet geldi zanniyla düsmanin maneviyâtini sarsip, onlari bozguna ugratti ve bir hayli ganîmet topladi. Bogdan prensi Stefan Çel Mare, Osmanlilarla basa çikamiyacagmi anlayinca; dört bin altin vergi vermek suretiyle Osmanli hâkimiyetine girdi.
Lehistan krali Jan Albert, Osmanli himayesinde bulunan Bogdan üzerine 1497 senesinde taarruz etti. Osmanli hükümeti daha önce Lehlilerle imzalanmis andlasmanin hükmü kalmadigini ileri sürerek Silistre sancakbeyi ve akincibeyi Malkoçoglu Bâli Bey'i 1498 senesi ilkbaharinda kirk bin kisilik bir kuvvetle Lehistan'a yolladi. Malkoçoglu'nun idaresindeki Osmanli kuvvetleri, Turla yâni Dinyester suyunu nehir gemileri üzerine kurduklari köprüden geçerek Lehistan'a girdiler. Bâli Bey büyük oglu Ali Bey'i askerine ardçi ve küçük oglu Tur Ali Bey'i de öncü yaparak Leh topraklarinda ilerledi. Dinyester üzerindeki Karkova veya Sorukhisari daha içeride Dresni. Glagori, Cinanca, Gelebanya ile Leh kralinin sayfiyesi olan Braklav kalelerini fethetti. Muhkum bir kale olan Radimin hisari alinamadi. Bâli Bey burada kalarak, oglu Tur Ali Bey ile Yahyâpasazâde bâzi yerleri ele geçirdikten sonra geri döndüler. Hasan Voyvoda ismindeki bir akinci beyi de, bir günlük yere akin yaptiktan sonra, bir çok ganimetle geri döndü.
Bu sirada düsman, Dinyester nehri üzerindeki köprüyü yikmis, köprüden sonra geçilecek olan dar derbendi (vadiyi) tahkim etmis ve Bâli Bey'in dönüs yolunu kapatmisti. Mevsimin ilerlemesi sebebiyle geri dönmeye hazirlanan ve köprünün yikildigini haber alan Bâli Bey, Hasan Voyvoda'yi gönderip Dinyester nehri üzerine yeni bir köprü kurdurdu. Köprü geçildikten sonra iki gün içinde cereyan eden çarpismalar neticesinde derbend zapt olunarak, asker orayi selâmetle geçti. Daha sonra, bâzi zor durumlari da tecrübesi ve cesaretiyle asan Bâli Bey, Akkerman yoluyla huduttan içeri girdi. Bu sefer de pek çok ganimet elde edilmis, sefer esnasinda hizmet ve sadâkat gösteren Bogdan voyvodasi Stefan Çel Mare, samur kürklü hil'at, beylerbeyligi rütbesi ile iki tugla sancak ve bir de basina giymek üzere yeniçeri orta kumandanlarinin serpusu olan ve kuka denilen tüylü serpus ile taltif olundu.
Yavuz Sultan Selîm Hanin Çaldiran (Iran) seferine katilan Malkoçoglu Bâli Bey'in iki oglu Ali ve Tur Ali beyler önemli kahramanliklar gösterdiler. Bâli Bey'in küçük oglu Silistre beyi Tur Ali Bey, muharebe esnasinda bizzat Sah Ismail tarafindan sehîd edildi. Sofya sancak beyi olan Ali Bey de bu muharebede sehîd düstü.
Malkoçogullari sülâlesinin son nesillerinden en önemlisi Yavuz unvaniyla taninan Malkoçoglu Ali Pasa'dir. 1603'de Yemisçi Hasan Pasa'nin yerine sadrazamliga getirildi. Misir'da bulunan Malkoçoglu Ali Pasa, kirk günde istanbul'a gelip vazifesine basladi, ilk is olarak iran meselesini ele aldi. O sirada kaptan pasa olan Cagalzâde Sinan Pasa'yi kaptanpasaligi üzerinde kalmak üzere serdârliga tâyin ederek, iran üzerine yolladi. Ertesi sene de kendisi, ordunun basinda serdâr olarak Macaristan seferine çikti. Sofya'ya ulasildigi sirada sagligi bozulmaya basladi. Belgrad'a vardiktan dörtbes gün sonra vefat etti.
Alıntı