Martin Luther King Jr. – Hayatı ve Mirası:
Martin Luther King Jr. hayatını Amerika Birleşik Devletleri’nde ırkların eşitliği için barışçıl mücadeleye adamıştır. Ocak ayının üçüncü Pazartesi Martin Luther King Jr. günüdür ve ABD’de King’in mirasının hatırlandığı ve vatandaşları gönüllü işler yapmaya teşvik edildiği bir tatil günüdür.
Bu yolculuk nerede başladı?
15 Ocak 1929’da doğan, nesiller boyu rahiplik yapan bir aileden gelen King, Jim Crow’un güneydeki siyahlar için ırk ayrımı ve ayrımcılığı günlük hayatın bir parçası haline getirdiği zamanlarda Atlanta’da büyüdü.
King, dini sosyal değişimin güçlü bir tetikleyicisi olarak görmeye başladığı Atlanta’daki Morehouse College’a gitti. Güneye dönmeden önce doktorasını Boston Üniversitesi Teoloji Bölümü’nden aldı sonra Montgomery, Alabama’da Dexter Avenue Baptist Kilisesinde rahip olarak görev yaptı.
Bugün King’in Atlanta’daki doğum yeri ulusal tarihi sit alanı olarak Ulusal Parklar bünyesine kayıtlıdır.
1950’lerde Sivil Haklar Mücadelesi
King, bir yıl süren ve sonunda beyaz bir yolcuya yerini vermeyi reddeden Rosa Parks’ın tutuklanması ile sonuçlanan Montgomery otobüs boykotunun organize edilmesine yardımcı oldu. 1956’da Amerika Yargıtay’ı Alabama’da otobüslerdeki ırk ayrımı yasasını kaldırdıktan sonra King, Güney Hristiyan Liderlik Konferansının kurucularından oldu ve güneyde barışçıl sivil haklar eylemlerinin destekledi. Mahatma Gandhi’nin öğretilerinden etkilenmişti ve 1959 yılında Hindistan’a seyahat etti.
1960’ların Simgesel Kişisi
Atlanta’da Ebenezer Baptist kilisesine babasının yanına papaz olarak katıldıktan sonra King ırk ayrımı ve hukuki eşitsizliği sonlandırmak için hitap yeteneklerini kullanmaya devam etti. 1960’lar boyunca Alabama, Florida ve Georiga’da şiddet içermeyen protestolar sırasında tutuklandı. 1963’te King, tekrar tutuklandığı sırada Birmingham cezaevinden bir mektup kaleme almış sivil haklar hareketlerinin arkasındaki ahlaki temelin altını çizmiştir. O Ağustos ayında meşhur “Bir hayalim var” konuşmasını Washington’da National Mall’a toplanmış 200,000’den fazla kişiye yapmıştır.
7 Mart 1965 oy hakkı için yürüyenlerin polis ve siviller tarafından Selma, Alabama Edmund Pettus Köprüsünden geçerken şiddet görmelerinden dolayı Kanlı Pazar olarak hatırlanmaya başladı. Gördükleri şiddet dolaysıyla o grup yollarında ilerleyemedi fakat yaşanan zorluklar King’ı başka ve daha uzun bir yürüyüş düzenlemeye yönlendirdi.
Sivil Haklar Zaferi
1964’de Lyndon Johnson, istihdamda, kamu alanlarında ve hayatın diğer bütün alanlarında ayrımcılığı önleyen Sivil Haklar Kanununu imzaladı. King kanunun imza törenine katıldı. King oy kullanmak için siyahlara yönelik okuma-yazma sınavı gibi uygulamaların yasaklanması için kanun getirilmesi yolunda mücadele etmeye devam etti ve 1965’te Johnson Oy Kullanma Hakkı Kanununu imzaladı. King 1964 yılında Nobel Barış Ödülünü aldı.
Suikastın Ardından
4 Nisan 1968, King Memphis, Tennessee’deki otel odasının balkonunda suikaste uğradı. Atlanta’daki cenazesinde, binlerce yas içerisindeki insan tabutunun arkasından yürüdü.
Ölümünden sonra, “Umut Vasiyeti” adında yayınlanan bir makalesinde siyahi Amerikalıları amaçları uğuruna barışçı bir şekilde mücadele etmeyi sürdürmeye teşvik etti fakat aynı zamanda “Siyahlar için adalet toplum yapısında köklü değişiklikler elde etmeden başarılamaz.” diye uyarmıştır.
King’in mirası: Şiddetsiz protesto
1959’da Hindistan’da bir radyo söyleşisi sırasında, King şunu söylemiştir: “Bugün artık şiddet ve şiddette başvurmama arasında seçim şansımız yok; seçim ya şiddet uygulamama ya da var olmamadır.” Bu felsefede Gandhi’nin Hindistan’daki İngiliz hakimiyetini sonlandırmak için başvurduğu pasif eylemlerden etkilenmiştir. King ise Polonya’da Sovyet işgalinden kurtulmak için oluşan dayanışma hareketinden Nelson Mandela’nın Güney Afrika’daki ırk ayrımı mücadelesine kadar bir çok başka barışçıl yollarla toplumlarını değiştirmek için mücadele eden kişilere ilham kaynağı olmuştur.
King’in mirası: Önyargılarla savaşmak
1963’te Washington’da düzenlenen yürüyüşte, King bütün insanların “derilerinin renkleriyle değil karakterleri ile” yargılanmaları gerektiğini söylemiştir. Atlanta’daki King Merkezi, King’in bireyler için fırsatların arttığı, ırkçılıkla savaşılan ve her tür ayrımcılığın sonlandırıldığı özgür ve eşit bir dünya vizyonu için yaratılan yaşayan bir anıttır.
King’in mirası: Sosyal adaleti sağlamak
Stanford Üniversitesi’ndeki Martin Luther King Jr. Araştırma ve Eğitim Enstitüsü, King’in makaleleri, konuşmalarının geniş koleksiyonu, yazışmaları ve diğer yazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Ensititü aynı zamanda Liberation Curriculum Girişimi ve Gandhi-King Topluluğu ile çalışmaktadır, her ikisi de King’in hayatı ve fikirlerini dünyanın her yerindeki sosyal eylemcileri bir araya getirmek için kullanmaktadır.
King’in mirası: Başkalarına hizmet
ABD’de Martin Luther King günü ulusal hizmet günü olarak da bilinmektedir. Amerikalılar King’in başkalarının hayatını iyileştirmeye olan adanmışlığının anısına “Tatilde olmaktan ziyade, görev başında” olmaya teşvik edilmektedir. Başkan Obama da gönüllülüğü dünyamızdaki zorluklara karşı mücadele etme yöntemi olarak teşvik etmektedir.
Kaynakça: ABD Türkiye Baş Konsolosluğu
Martin Luther King Jr. hayatını Amerika Birleşik Devletleri’nde ırkların eşitliği için barışçıl mücadeleye adamıştır. Ocak ayının üçüncü Pazartesi Martin Luther King Jr. günüdür ve ABD’de King’in mirasının hatırlandığı ve vatandaşları gönüllü işler yapmaya teşvik edildiği bir tatil günüdür.
Bu yolculuk nerede başladı?
15 Ocak 1929’da doğan, nesiller boyu rahiplik yapan bir aileden gelen King, Jim Crow’un güneydeki siyahlar için ırk ayrımı ve ayrımcılığı günlük hayatın bir parçası haline getirdiği zamanlarda Atlanta’da büyüdü.
King, dini sosyal değişimin güçlü bir tetikleyicisi olarak görmeye başladığı Atlanta’daki Morehouse College’a gitti. Güneye dönmeden önce doktorasını Boston Üniversitesi Teoloji Bölümü’nden aldı sonra Montgomery, Alabama’da Dexter Avenue Baptist Kilisesinde rahip olarak görev yaptı.
Bugün King’in Atlanta’daki doğum yeri ulusal tarihi sit alanı olarak Ulusal Parklar bünyesine kayıtlıdır.
1950’lerde Sivil Haklar Mücadelesi
King, bir yıl süren ve sonunda beyaz bir yolcuya yerini vermeyi reddeden Rosa Parks’ın tutuklanması ile sonuçlanan Montgomery otobüs boykotunun organize edilmesine yardımcı oldu. 1956’da Amerika Yargıtay’ı Alabama’da otobüslerdeki ırk ayrımı yasasını kaldırdıktan sonra King, Güney Hristiyan Liderlik Konferansının kurucularından oldu ve güneyde barışçıl sivil haklar eylemlerinin destekledi. Mahatma Gandhi’nin öğretilerinden etkilenmişti ve 1959 yılında Hindistan’a seyahat etti.
1960’ların Simgesel Kişisi
Atlanta’da Ebenezer Baptist kilisesine babasının yanına papaz olarak katıldıktan sonra King ırk ayrımı ve hukuki eşitsizliği sonlandırmak için hitap yeteneklerini kullanmaya devam etti. 1960’lar boyunca Alabama, Florida ve Georiga’da şiddet içermeyen protestolar sırasında tutuklandı. 1963’te King, tekrar tutuklandığı sırada Birmingham cezaevinden bir mektup kaleme almış sivil haklar hareketlerinin arkasındaki ahlaki temelin altını çizmiştir. O Ağustos ayında meşhur “Bir hayalim var” konuşmasını Washington’da National Mall’a toplanmış 200,000’den fazla kişiye yapmıştır.
7 Mart 1965 oy hakkı için yürüyenlerin polis ve siviller tarafından Selma, Alabama Edmund Pettus Köprüsünden geçerken şiddet görmelerinden dolayı Kanlı Pazar olarak hatırlanmaya başladı. Gördükleri şiddet dolaysıyla o grup yollarında ilerleyemedi fakat yaşanan zorluklar King’ı başka ve daha uzun bir yürüyüş düzenlemeye yönlendirdi.
Sivil Haklar Zaferi
1964’de Lyndon Johnson, istihdamda, kamu alanlarında ve hayatın diğer bütün alanlarında ayrımcılığı önleyen Sivil Haklar Kanununu imzaladı. King kanunun imza törenine katıldı. King oy kullanmak için siyahlara yönelik okuma-yazma sınavı gibi uygulamaların yasaklanması için kanun getirilmesi yolunda mücadele etmeye devam etti ve 1965’te Johnson Oy Kullanma Hakkı Kanununu imzaladı. King 1964 yılında Nobel Barış Ödülünü aldı.
Suikastın Ardından
4 Nisan 1968, King Memphis, Tennessee’deki otel odasının balkonunda suikaste uğradı. Atlanta’daki cenazesinde, binlerce yas içerisindeki insan tabutunun arkasından yürüdü.
Ölümünden sonra, “Umut Vasiyeti” adında yayınlanan bir makalesinde siyahi Amerikalıları amaçları uğuruna barışçı bir şekilde mücadele etmeyi sürdürmeye teşvik etti fakat aynı zamanda “Siyahlar için adalet toplum yapısında köklü değişiklikler elde etmeden başarılamaz.” diye uyarmıştır.
King’in mirası: Şiddetsiz protesto
1959’da Hindistan’da bir radyo söyleşisi sırasında, King şunu söylemiştir: “Bugün artık şiddet ve şiddette başvurmama arasında seçim şansımız yok; seçim ya şiddet uygulamama ya da var olmamadır.” Bu felsefede Gandhi’nin Hindistan’daki İngiliz hakimiyetini sonlandırmak için başvurduğu pasif eylemlerden etkilenmiştir. King ise Polonya’da Sovyet işgalinden kurtulmak için oluşan dayanışma hareketinden Nelson Mandela’nın Güney Afrika’daki ırk ayrımı mücadelesine kadar bir çok başka barışçıl yollarla toplumlarını değiştirmek için mücadele eden kişilere ilham kaynağı olmuştur.
King’in mirası: Önyargılarla savaşmak
1963’te Washington’da düzenlenen yürüyüşte, King bütün insanların “derilerinin renkleriyle değil karakterleri ile” yargılanmaları gerektiğini söylemiştir. Atlanta’daki King Merkezi, King’in bireyler için fırsatların arttığı, ırkçılıkla savaşılan ve her tür ayrımcılığın sonlandırıldığı özgür ve eşit bir dünya vizyonu için yaratılan yaşayan bir anıttır.
King’in mirası: Sosyal adaleti sağlamak
Stanford Üniversitesi’ndeki Martin Luther King Jr. Araştırma ve Eğitim Enstitüsü, King’in makaleleri, konuşmalarının geniş koleksiyonu, yazışmaları ve diğer yazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Ensititü aynı zamanda Liberation Curriculum Girişimi ve Gandhi-King Topluluğu ile çalışmaktadır, her ikisi de King’in hayatı ve fikirlerini dünyanın her yerindeki sosyal eylemcileri bir araya getirmek için kullanmaktadır.
King’in mirası: Başkalarına hizmet
ABD’de Martin Luther King günü ulusal hizmet günü olarak da bilinmektedir. Amerikalılar King’in başkalarının hayatını iyileştirmeye olan adanmışlığının anısına “Tatilde olmaktan ziyade, görev başında” olmaya teşvik edilmektedir. Başkan Obama da gönüllülüğü dünyamızdaki zorluklara karşı mücadele etme yöntemi olarak teşvik etmektedir.
Kaynakça: ABD Türkiye Baş Konsolosluğu